Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) verilerine göre küresel çapta yılda tutarı 2 trilyon doları aşan askeri yatırım ve faaliyet hayata geçiyor. Küresel karbon emisyonunun en az yüzde 5,5’i bu yatırım ve faaliyetlerden kaynaklanırken en fazla karbon emisyonuna yol açan kalemler arasında günlük askeri aktiviteler ve askeri operasyonlar ile araçların ve tesislerin enerji ihtiyaçları için kullanılan fosil yakıtlar öne çıkıyor.
ABD’deki Boston Üniversitesi tarafından yayımlanan “Pentagon’un yakıt kullanımı, iklim değişikliği ve savaşların maliyetleri” başlıklı araştırmaya göre ABD Savunma Bakanlığı dünyanın en fazla fosil yakıt kullanan kurumsal yapısı ve 1975-2018 arasında gerçekleştirdiği 3 milyar 685 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyonla da sera gazı salımında ilk sırada yer alıyor.
Bir savaşın emisyonu 180 ülkeden daha fazla
Askeri faaliyetlerden kaynaklı 1 yıllık karbon salımı birçok ülkenin toplam emisyonuna denk olan ABD’nin bu alandaki emisyonları, özellikle 11 Eylül 2001’de gerçekleşen terör saldırıları sonrası devam etti. Bu tarihten sonra birçok denizaşırı ülkede askeri operasyonlar düzenleyen Pentagon’un bu faaliyetleri, 2001-2018 arasında 1 milyar 267 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyona neden oldu.
ABD’nindeki askeri operasyonları sonucu toplam 440 milyon ton karbon salımı gerçekleşti, bunun 250 milyon tonu Irak’ın işgali sürecinde meydana geldi.
Çevrim içi istatistik portalı Worldometers‘a göre, 180 ülkenin 2022’deki yıllık emisyonu 250 milyon tonun altında bulunuyor.
İç göç rekor kırdı: Savaş ve iklim krizi 71 milyon insanı evini terk etmeye zorladı
27 ekoloji örgütünden savaş iklimine son verilmesi çağrısı: Doğa için barış istiyoruz!
[COP28’e doğru] İsrail-Hamas savaşı iklim krizine karşı mücadeleyi nasıl etkiliyor?
Rusya-Ukrayna savaşının ilk yedi ayındaki saldırı ve çatışmaların karbon emisyon maliyeti en az 100 milyon ton olarak hesaplandı.
Londra’daki Queen Mary Üniversitesi’nin çalışmasına göre, İsrail saldırıları ise 2024 yılının şubat ayını da kapsayan ilk 120 günlük dönemde 420 bin ila 652 bin ton karbondioksit eş değeri emisyona neden oldu. Bu rakam 26 ülke ve bölgenin yıllık karbon emisyonundan daha fazlasına denk geliyor.
Bu emisyonların büyük bir kısmı, operasyon için gerekli olan uçuşlar, tanklar ve diğer askeri araçların kullanımda harcanan yakıtlar ve bombalardan kaynaklanıyor.
Bunun yanı sıra Gazze’de yıkılan 156 bin ile 200 bin arasında yapının yeniden inşa edilmesinin uzun vadede 46,8 milyon ila 60 milyon ton karbon salımına yol açması bekleniyor.
‘Savaşların getirdiği yıkımlar iklimi değişik yönlerden etkiliyor’
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Yerleşimleri Programı Profesyonel Forum Başkanı Mona Rady, savaşların dünyanın çözmesi gereken önemli bir çevre krizi olduğunu söyledi.
AA’ya konuşan Rady, iklim krizine karşı mücadelede olduğu gibi savaşların oluşturduğu çevresel yük konusunda da tüm paydaşların üzerine düşen ne varsa yapması gerektiğini belirtti.
[6 Kasım Savaş ve Silahlı Çatışmalarda Çevre İstismarını Önleme Uluslararası Günü] Savaşlar iklime de zarar!
Gazze Savaşı’ndan kaynaklanan emisyonlar ‘iklim felaketi’ni derinleştiriyor
2024’ün küresel güvenlik algısında, iklim göçü ve savaş ön sırada
Özellikle COP Zirvelerinin tüm tarafları bir araya getirmesi dolayısıyla önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Rady, bu yıl 11-24 Kasım tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenecek olan COP29′dan en büyük beklentisinin savaşların neden olduğu yıkımlara bir çözüm bulunması olduğunu aktardı:
“Son birkaç yılda dünyanın çeşitli yerlerinde savaşlar artış gösterdiği. Bunlar büyük krizler oluşturuyor. Rusya-Ukrayna savaşı, Afrika’nın çeşitli yerlerinde devam eden çatışmalar, Güney Asya’daki anlaşmazlıklar vb. çeşitli krizler meydana getiriyor.”
İsrail’in Gazze topraklarına yaptığı saldırıların aynı zamanda bir çevre kıyımı olduğunu ifade eden Rady, “Gazze’de yaşananlar bir insanlık krizine dönüşmesinin yanı sıra bir şehir krizine, sağlık krizine dönüştü ve Gazze neredeyse tamamen yıkıldı. Gazze’yi yeniden inşa etmek istiyoruz ama orada tüm bu yıkımlar sonucu değişen iklimi nasıl yeniden inşa edeceğiz, oradaki iklimi nasıl normalleştireceğiz?” diye sordu.