Ana Sayfa Blog Sayfa 5282

Yeşil sahaların en zengini yine Real Madrid

İspanya’nın Real Madrid futbol kulübü dünyanın en zengin kulüpleri sıralamasında, altıncı yıl üst üste zirvede yer aldı.

Deloitte danışmanlık şirketi tarafından hazırlanan “Futbol Zenginlik Tablosunda” ilk yirmi sırada yer alan kulüplerin toplam geliri 3,8 milyar euroyu geçti.

2009-2010 sezonu rakamları üzerinden hazırlanan listede Real Madrid’in ezeli rakibi Barselona ikinci sırada, Manchester United ise üçüncü sırada yer aldı.

Bir önceki yıla göre en büyük çıkışı gösteren kulüp, yirminci sıradan on birinciliğe yükselen Manchester City olurken, Arsenal, Chelsea ve Liverpool beş, altı ve sekizinci sıralarda yer aldılar.

5 Avrupa ülkesi

Dünyanın en zengin yirmi futbol kulübü Avrupa’nın beş büyük futbol ülkesinden.

Listeyi 7 İngiliz, 4 Alman, 4 İtalyan, 3 İspanyol, 2 Fransız kulüp oluşturuyor.

Geçen yıl ilk on sırada yer alan takımlar, bu sene de ilk 10’da yer bulurken, ilk altı takımın sıralaması değişmedi.

“Futbol Zenginlik Tablosu”nu hazırlayan uzmanlar, Real Madrid’in, 1996-97 ile 2003-2004 yılları arasındaki sekiz yıl süren liderliğine benzer bir hakimiyet kurabileceğine dikkat çektiler.

Mali denge önemli

Raporda yer alan bir diğer tespit ise, ekonomik krizin, futbolun zenginlerine de etki edeceği.

Ancak bu büyük kulüplerin, geniş ve sadık taraftar tabanları, yayın haklarından elde edecekleri gelir ve sağlayacakları kurumsal kaynaklarla, krizi atlatacakları belirtilmiş.

Raporda kulüplerin taraftar desteği ve sahadaki başarılarıyla, marka değerlerini güçlendirdikleri ifade ediliyor.

Raporun analiz kısmında dikkat çekilen bir diğer nokta ise, UEFA’nın 2013-2014 sezonunda uygulamaya koyacağı mali kurallar.

Yeni düzenlemede, UEFA, futbol kulüplerinden gelirleri kadar para harcamalarını istiyor.

Raporda, bu uygulamaya Real Madrid gibi gelirleri yüksek klüplerin avantajlı gireceği belirtilmiş. (BBC)

Dünyanın en zengin 10 kulübü

  • 1. Real Madrid: 438.6m euro
  • 2. Barselona: 398.1m euro
  • 3. Man Utd: 349.8m euro
  • 4. Bayern Munich: 323m euro
  • 5. Arsenal: 274.1m euro
  • 6. Chelsea: 255.9m euro
  • 7. AC Milan: 235.8.m euro
  • 8. Liverpool: 225.3m euro
  • 9. Inter Milan 224.8m euro
  • 10. Juventus: 205m euro
  • BDP; 1 değil 375 kayıp ve faili meçhul var

    BDP’li Birdal ‘Bizim dönemimizde kayıp yok diyen AKP’nin döneminde 375 kayıp ve faili meçhul var’ dedi.

    BDP Diyarbakır Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Akın Birdal, Başbakan Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri’yle görüşmesinde kendi dönemlerinde kayıp olmadığına yönelik sözlerine tepki göstererek, “Sadece Tolga Ceylan değil, 375 kayıp ve faili meçhul var bölgede. Orası Türkiye değil mi” diye konuştu.

    Birdal, Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nda kayıp Tolga Ceylan ve gözaltındaki kayıpların akıbetini araştırmak üzere alt komisyon kurulmasını samimi bulmadıklarını söyledi. MHP’li Bal’ın alt komisyondan isminin çıkarılmasını istemesinin ardından doğan üye boşluğu nedeniyle kendisinin alt komisyonda yer alıp almayacağına ilişkin bir soruya Birdal, “Çağrı olmadı, komisyon başkanı çağrı yaparsa değerlendiririz” karşılığını verdi. Birdal, kurulan alt komisyonun kayıp ailelerinin umutlarını kabartıp yeniden söndüreceğini belirterek “Çünkü bu konu sadece Tolga Ceylan’la sınırlı bir sorun değil. Gözaltındaki bütün kayıplarla ilgili bir komisyon oluşturulması gerekir. Ancak AKP’nin tutumunu biliyoruz bizim yaptığımız başvuruları bugüne kadar reddettiler” dedi. Birdal AKP’nin kendi dönemlerinde kayıp ve faili meçhul olmadığına ilişkin söylemine de tepki göstererek “Bu doğru değil. Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nin bilgilerine göre bölgede 375 kayıp ve faili meçhul var. Bunların hepsi AKP döneminde. Orası Türkiye değil mi de bizim dönemimizde kayıp yok diyorlar. Bence Meclis’te hakikatleri araştırma komisyonu kurulmalı. Komisyon kurup hem gerçeklerle yüzleşelim hem de bundan sonra bu suçların işlenmeyeceğine dair güven oluşturalım” diye konuştu.(ANKA)

    El Cezire Cine-5’i aldı

    TMSF, Cine-5 ihalesinde 40,5 milyon dolar teklif sunan El Cezire TV’ye onay verdi.

    Cine 5 TV Ticari ve İktisadi Bütünlüğü, 31 Ocak’ta 40 milyon dolar muhammen bedelle satışa çıkarılmıştı. İhalede El Cezire Türk Yayıncılık Hizmetleri A.Ş, 21 milyon dolarlık teklifte bulunmuştu. 4 Şubat’taki pazarlık ihalesinde ise El Cezire Türk, teklifini 40 milyon 500 bin dolara yükseltmişti. Teklif, Fon Kurulu’nun onayına sunulmuştu.

    Alınan bilgiye göre, bugün toplanan Fon Kurulu, El Cezire Türk’ün 40 milyon 500 bin dolarlık teklifini onayladı. Fon Kurulu’nun ardından ihale sonucu, Rekabet Kurulu ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) onayına sunulacak.

    Mübarek Mısır halkının sabrını sınıyor

    0

    Bu geceki konuşmasıyla görevinden istifa etmesi beklenen Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek yine gitmedi. Tahrir meydanını dolduran milyonlarca Mısırlı başkanlık sarayına doğru yürüyüşe geçiyor.

    Bu gece 22:30’da Mısır devlet televizyonunda konuşan Mübarek yetkilerinin bir kısmını yardımcısı Ömer Süleyman’a devrettiğini, Eylül ayında yapılacak olan başkanlık seçimlerinde de aday olmayacağını söyledi. Göstercilere “ben de genç oldum” diye nasihat veren Mübarek görevi bırakmayacağı, kontrolu elinde bulunduracağı mesajını verdi.

    17 gündür süren ve bugün yoğunlaşan grev ve gösterilerin ardından ordu sözcüleri ve Obama dahil çok sayıda insan Mübarek’in bu gece görevi bırakabileceğini ima eden konuşmalar yapmışlar, bütün televizyon kanalları geceki konuşmanın veda konuşması olacağını öngörmüşlerdi. Hatta Mübarek’in çoktan yurtdışına çıktığı haberleri dolaşıyordu.

    Oysa Mübarek Mısır’ı terk etmediği gibi yetkilerinin bir kısmını kendi atadığı eski istihbarat şefi Ömer Süleyman’a devretmekle yetindi.

    Kahire’de gösterilerin merkezi olan Tahrir meydanını dolduran milyonlarca Mısırlı konuşmadan Mübarek’in gitmediği anlaşılınca büyük bir öfkeye kapıldı ve ayakkabılarını gösterip “Biz gitmiyoruz, sen gideceksin” diye slogan atmaya başladılar. Bu gece gösterilerin artarak devam etmesi bekleniyor.

    Mübarek’in bu gece yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:

    Şimdi, daha iyi bir hayat, daha iyi bir geleceğe kendini adamış; büyük beklentileri olan bir kuşak var.

    — Şehitlerin kanı boşuna akmış olmayacak ve kesinklikle sorunlara yol açan insanları cezalandırmak için sert olacağım.

    — Ölmüş olan kişilerin ailelerine, kurbanların ailelerine ne kadar büyük bir acı çektiğimi ifade etmek istiyorum.

    — Seslerinize, taleplerinize karşılık vereceğim ve vaatlerimi yerine getirmek konusunda ciddiyim.

    — Sizin talepleriniz adil ve meşrudur. Bu gibi durumlar bütün devletler ve siyasi sistemlerde karşımıza çıkabilir ama önemli olan bunları düzeltmek ve suç işleyenleri adalet karşısına çıkarmaktır.

    — Çağrılarınıza yanıt vermek zorundayım ama hiçbir şekilde dış güçlerden gelecek ve gelmekte olan müdahalelere; gerekçeleri ne olursa olsun kulak vermeyeceğim.

    — Kız ve erkek kardeşlerim; daha önce de söylediğim gibi bir sonraki seçimlerde aday olmayacağım. Bugüne kadar anavatanımıza yaptıklarım yeterli görüyürum ve bunlardan memnunum.

    — Mısır halkını ve Mısır için endişe duyan herkese taahhüt ediyorum ki, görüş birliği içinde süreci atlatacağız. Silahlı güçler de bu sürece katkıda bulunacak.

    — Diyalog süreci başladı ve bu belirli bir uyuma ulaşmamıza yol açtı. Bu süreçte rotayı doğru yöne çevirerek yola devam etmeliyiz. Diyaloglar, bir komite oluşmasına yol açtı. Anayasa değşikliğini yapacak başka bir komite de oluşturduk. Bu komite de, benim bugüne kadar kendime yüklemiş olduğum ve söz verdiğim konularda analiz yapacak. Sözlerimi yerine getirip getirmediğime bakılacak. Ve bu komitede yargıdan önemli isimler olacak.

    — Ayrıca, bazı şehitler büyük acılara neden oldu. Elbette özellikle bu alanda soruşturmaların yürütülmesi ve sonuca ulaşılması için de komite görevlendirdik.

    — Olağanüstü hal yasasının yeniden gözden geçirilmesi ve kaldırılması da önceliklerimiz arasında.

    — Mısır zorlu bir zamandan geçiyor ve hiçbir şekilde ekonomimize zarar verebilecek gelişmelere izin veremeyiz. Değişim isteyenlere de mağdur hale geleceklerdir.

    — Bütün Mısırlılar aynı gemide ve hepimiz yakın zamanda başlamış olduğumuz diyaloğa tek bir ekip olarak devam etmeliyiz. Ki böylece krizden kurtulalım ve ekonomimize güven gelsin. Halkımız da normal hayata dönsün ve güven içinde yaşayabilsin.

    — Mısır bu zor günleri atlatacak . Önceliğimiz menfaatlerimiz korumakta yatmalı. Cumhurbaşkanı yardımcım ile görüştüm ve yetkilerimin büyük kısmını kendisine devrettim. Ve inanıyorum ki Mısır bu günleri de geride bırakacak, yeniden ayakları üzerine kalkalacaktır.

    — Ben ve oğlum bu ülkede öleceğiz…”

    (Yeşil Gazete)

    Al Jazeera ve NTVMSNBC’den derlenmiştir.

    Mübarek bu gece gidebilir

    0

    Bugün bütün ülkeye yayılan grevlerin ve artan protesto gösterilerinin ardından Mısır’da 30 yıldır yönetimde olan Hüsnü Mübarek diktatörlüğünün bu gece son bulabileceği bildiriliyor.

    Göstericiler parlamento çevresindeki gösterileri yoğunlaştırırken ordu komutanlarından Hasan el Roveni, Kahire’deki Tahrir Meydanı’ndaki protestoculara yaptığı konuşmada, “istediğiniz her şey yerine getirilecek” dedi. Ordunun konuya ilişkin yakında bir bildiri yayımlayacağı kaydedildi. Mübarek’in de kısa bir süre içerisinde halka hitap edeceği kaydedildi.

    Mübarek’in görevini bırakabileceği haberlerini, iktidar partisi yetkilileri de teyit etti.

    Öte yandan Guardian gazetesinde yayınlanan bir habere göre Hüsnü Mübarek’in dün ülkeyi terk ettiği ve gitmeden önce bir bant kaydettiği, bu gece bu bandın yayınlanacağı ileri sürülüyor.

    (Yeşil Gazete)

    Seçimlere müdahale, Yeşiller üyesi çalışana darp

    0

    Antalya’da Yeşiller Partisi PM üyesi Alican Güner, çalıştığı işyerinde saldırıya uğradı.

    Akdeniz Manşet gazetesinin haberine göre olay geçen Cumartesi günü Belek’te bulunan Beachpark tesislerinde meydana geldi. İddiaya göre AKP’li Serik belediye başkanı Yusuf Mecek, Serik Ziraat Odası seçimlerinden önce bazı delegeleri belediye tesislerinde 10 gün süresince ücretsiz olarak konaklattı. Belek Belediye Beach İşletme Müdürü Sinan Kök delegelerin seçim sabahına kadar misafir edilmesi ve dışarıyla irtibat kurmaması için personele emir verdi. Bu emre uymayan tesisin yiyecek içecek müdürü Alican Güner ise kendisinin delegelerle ilgilenmediğini öne süren Sinan Kök tarafından darp edildi ve ölümle tehdit edilerek işine son verildi.

    5 Şubat 2011 günü sabah 6:30 sularında Belek Beachpark İşletme Müdürlüğü’nde meydana gelen olayda yaşananları, Alican Güner’in avukatı İsmail Duygulu şöyle anlattı:

    “Belek Belediye Beachpark İşletme Müdürü Sinan Kök, başkan Yusuf Mecek’in talimatıyla hareket etmiştir. Mecek’in talimatıyla 5 Şubat günü yapılacak olan Serik Ziraat Odası seçimlerinde oy kullanacak delegeleri 10 gündür Belek Belediyesi Beachpark tesislerinde seçim öncesi markaja almak adına ücretsiz olarak belediye olanaklarıyla sabahlara kadar eğlendirmek, konaklatmak ve ağırlamak suretiyle seçim sabahına kadar hazır tutmak istemiştir. Aşırı alkollü işletmeye gelen Sinan Kök güvenlik müdürü, zabıtalar ve çalışanların önünde, müvekkilim Alican Güner’i sabahleyin “Neden gece uyudun. Neden delegeleri zaptetmedin. Neden sabaha kadar onları eğlendirmedin” diyerek Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek’ten aldığı emir ve talimatla, Mecek’in kendisine hediye ettiği tabancasını çekip kabzasıyla vurmak suretiyle dövmüştür. Müvekkilim Alican Güner, Antalya’nın Serik ilçesi Belek Belediyesi ve İşkur ortaklığında gerçekleştirilen istihdam ofisinin bar ve servis elemanı yetiştirme kursunda 2 ayrı dalda öğretmen ve Belek Belediye Beachpark İşletme Müdürlüğü’nde Yiyecek-İçecek Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Dayak sırasında Sinan Kök, Alican Güner’in sol gözaltına ve sol şakağına tabancanın kabzasıyla bir kaç kez vurmuş ve yumruklayarak dayak atmıştır. Müvekkilimin eşyalarını da vermeyerek kendisini işletmeden kovmuştur.”

    Seçimlere müdahale mi?

    Serik Ziraat Odası Başkanı Rıza İleri, seçim günü öğlen saatlerinde konuyla ilgili tüm iddialar ve dayak olayı kendisine anlatıldıktan sonra “Dedikleriniz doğrudur. Darp edilen adamı duyduğuma göre işten kovmuşlar. Bugün seçimde oy kullanacak delegeler gece orada konaklattırılmıştır. Bunun hukuki yolunu nasıl yaptılar bilemiyorum. Suç olduğunu düşünüyorum. Biz tabi o işletmeye giremiyoruz ama dediklerine göre seçimden bir gece önce 35-40 kişi belediye tesislerinde konaklattırıldı. Serik Ziraat Odası’nın 81 delegesi var. 2007’den bu yana başkanım ve tekrar aday oldum. Sayın Yusuf Mecek seçimlere müdahildir, bunu herkes biliyor” açıklamasında bulundu.

    Olay savcılığa yansırken, Serik Ziraat Odası seçimlerini mevcut başkan Rıza İleri’yle yarışan Mustafa Yavuz kazandı. Seçim sonucunda AKP’li belediye başkanının desteklediği Mustafa Yavuz 41 üyenin desteğini alarak Serik Ziraat Odası’nın yeni başkanı seçildi.

    (Yeşil Gazete)

    Akdeniz Manşet gazetesi ve Kanal VIP haberlerinden derlenmiştir.

    Kahramanmaraş’ta dört günde ikinci göçük

    0

    Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan sahada bir iş makinesinin çalıştığı sırada göçük yaşandı. Göçük haberinin duyulması üzerine çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi olay yerine sevkedildi. Göçüğün meydana geldiği sahada çalışan kimi işçiler göçük altında kalanlar olduğunu iddia ederken, olayı öğrenerek kömür üretim sahasına gelen çok sayıda işçi yakını jandarma ekipleri tarafından bölgeye alınmadı.

    Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe, “Bana ulaşan ilk bilgiler göçük altında kimsenin bulanmadığı yönünde. Arkadaşlarımız alandalar ve çalışıyorlar, gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. Arama-kurtarma ekiplerinin bölgedeki çalışmaları sürüyor. 6 Şubat tarihindeki göçükte bazı işçi ve iş makineleri toprak altında kalmıştı. Olayda 1 işçi hayatını kaybetmiş, 10 işçi de yaralanmıştı. (AA)

    Almanya’da Türkler vizeden muaf

    Münih İdari Mahkemesi “Türkler özellikle turistik seyahat amacıyla, vizesiz Almanya’ya giriş yapabilir, oturum almadan 3 ay Almanya’da kalabilir” kararını verdi.

    Münih Sanas Avukatlık Bürosu’ndan avukat Temel Nal’ın yürüttüğü ve avukat Serdal Altuntaş’ın da katıldığı davada ilk kez bir İdari Mahkeme turistik gezi amacıyla Almanya’ya gelen Türklerin vizeden muaf olduğunu onaylamış oldu. Münih İdari Mahkemesinin bu kararı, bir ilk olması nedeniyle emsal karar niteliğinde. Mahkemenin kararı şöyle:

    “Bir Türk vatandaşı hizmet alma amacıyla özellikle de turistik seyahat amacıyla oturma iznine gerek duymadan ve özellikle de vize almadan Almanya’ya giriş yapabilir ve üç ay kalabilir.”

    EMSAL NİTELİĞİNDE
    Mahkeme, karar emsal niteliği taşıdığı için karara itiraz hakkı tanıdı. Mahkeme, akraba ziyaretlerini bu kararın dışında tuttu. Başyargıç Klein başkanlığındaki mahkeme heyeti, tespit kararına temel olarak Türkiye ile AB arasındaki 1973’te geçerli olan katma protokolün 41. maddesi, 1. şıkkını gösterdi. Mahkeme ayrıca Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) 25.2.1964’te çıkardığı ve EWG 64/221/EWG numaralı yönergeye atıfta bulundu. Sanas avukatlık bürosundan avukat Temel Nal, “Bu tarihi bir karar. Emsal karardır. Türkler Almanya’da örneğin tedavi görme, konser, maç gibi faaliyetlere katılmak için vize almak zorunda olmadığı gibi, turistik seyahatlerde de vizeden muaftırlar. Artık uçak şirketleri yolcularını “vize yok” diye uçağa almamazlık yapamaz. Aksi takdirde hukuka aykırı davranırlar. Bu da uçak şirketlerine karşı tazminat davalarına yol açar.”

    AB HUKUKU BÖYLE
    Başyargıç Klein, 1973’te düzenlenen Avrupa hukukuna göre de hizmet serbestisinin hem aktif hem de pasif hizmeti içerdiğini belirtti. Klein bu davada Avrupa Adalet Divanı’ndan bir öngörüş bile almaya ihtiyaç olmadığını ve hukuki durumun çok açık olduğunu vurguladı.

    4 VATANDAŞ TRANSİT GEÇEMEYİNCE DAVA AÇTI
    Münih İdari Mahkemesinin kararına gerekçe olan davayı Türkiye’de yaşayan Candan Erdoğan açtı. Dört Türk vatandaşı 29 Eylül 2009 tarihinde Amerika’dan Münih bağlantılı uçakla İstanbul’a uçmak istedi. Ancak uçakları Amerika’dan gecikmeli kalktığı için Münih’ten İstanbul’a kalkan Lufthansa havayolları uçağına yetişemediler. Dört Türk vatandaşı ertesi günkü uçakla İstanbul’a uçmak için havaalanında otelde gecelemek istedi. Polis dört Türk vatandaşına vizeleri olmadığı gerekçesiyle havaalanından dışarı çıkış izin vermedi ve Türk vatandaşları geceyi Münih havaalanı transit bölümünde geçirmek zorunda kaldı. Dört Türk vatandaşını temsilen Candan Erdoğan Almanya’yı dava etti. (Ntv)

    KTÜ’de öğrencilere polis saldırısı

    Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) panele katılan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nu protesto etmek için yürüyüşe geçen 32 öğrenci polis saldırısıyla gözaltına alındı

    KTÜ’ye “Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkınları Sempozyumu”na katılmak üzere gelen Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nu ve hidroelektrik santral projelerini protesto etmek isteyen KTÜ Öğrenci Kolektifi üyeleri polis saldırısına uğradı.

    Üniversiteliler, KTÜ Osman Turan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki vali, belediye başkanı, bürokrat ve muhtarların çağırıldığı sempozyum dolayısıyla HES’leri protesto etmek istedi. Salona doğru yürüyüşe geçen KTÜ Öğrenci Kolektifi üyesi üniversiteliler “Dereler özgürdür özgür akacak”, “Karadeniz halkının yanındayız”, “Eroğlu üniversiteyi terk et” sloganları attı.

    Öğrencilerin önü kültür merkezi önünde polis tarafından kesildi. Üniversitelilerin dağılmayı kabul etmemesi üzerine çevik kuvvet öğrencilere saldırarak darp etmeye başladı. Polise direnen ve yumurta atarak karşılık veren Öğrenci Kolektifi üyesi 32 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilere polis otobüs içerisinde de biber gazı sıktı.

    Saldırı esnasında polislerin yere yatırdıkları öğrencilerin üzerine bastığı görüldü.

    4 öğrenci saldırı sırasında yaralanırken, gözaltına alınan öğrenciler uzun süre kampus içerisindeki polis otobüsünde bekletildi.

    Sendika.Org

    Bağış’a yumurtaya beraat

    Başmüzakereci Egemen Bağış’a yumurta attığı gerekçesiyle yargılanan öğrenci, ”suçun unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle beraat etti.

    Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a yumurta atma davasının Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki ilk celsesinde karar çıktı.

    Savunmasında Egemen Bağış’ın da arasında bulunduğu kalabalığa doğru yumurta attığını kabul eden ancak Bağış’ı hedef almadığını ve yumurtanın Bağış’a isabet etmediğini söyleyen Nihal Çarıkcı beraatını istedi.

    Yargıç, diğer beyanları da dinlemesinin ardından ”suçun unsurları oluşmadığı” gerekçesiyle Çarıkcı’nın beraatına karar verildiğini açıkladı. (aa)