Ana Sayfa Blog Sayfa 2943

Evrim Ağacı hareketinden yeni belgesel: Birkaç Dakikada Türkiye Zoolojisi

ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu (ODTÜ BİYOGEN) tarafından başlatılan, Türkiye’de Evrim bilgisini ve farkındalığını arttırmayı hedefleyen Evrim Ağacı hareketinden Pedram Türkoğlu’nun çektiği kısa belgesel “Birkaç Dakikada Türkiye Zoolojisi” sosyal medya üzerinden yayınlandı.

Yapım Türkiye’deki canlıları görüntülemek ve tanıtmak amacıyla amatör belgeseller çeken Türkoğlu’nun ikinci çalışması.

Zooloji alanındaki bu kısa belgeselde, ülkemizde görülebilen birkaç türün anatomisine ve davranışlarına yakından göz atılıyor.

 

(Yeşil Gazete)

 

Türkiye Kudüs tasarısını BM Genel Kurulu’na taşıyor

Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Trump’ı bu kararından döndürmeyi amaçlayan ancak BM Güvenlik Konseyi’nde ABD vetosuna takılan karar tasarısı, bu kez Türkiye ve Yemen’in talebiyle Genel Kurul’da oylanacak.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve Amerikan büyükelçiliğini bu şehre taşıma kararına karşı Birleşmiş Milletler nezdinde sürdürülen girişimlere bir yenisi daha eklendi.

BM Güvenlik Konseyi’nde Pazartesi günü oylanan ve “tüm devletleri kutsal Kudüs kentinde diplomatik misyon kurmaktan imtina etmeye” çağıran karar tasarısı ABD tarafından veto edilmişti. ABD vetosunun ardından harekete geçen Türkiye ve Yemen, benzer bir tasarının BM Genel Kurulu’nda oylanması için talepte bulundu.

BM Genel Kurulu’nun Başkanı Miroslav Lajcak’ın sözcüsü Brendan Varma, tasarının İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı Türkiye ile BM’deki Arap devletleri adına Yemen’in talebiyle gündeme alındığını açıkladı.

Perşembe günü 193 üyeli Genel Kurul’un oyuna sunulması beklenen karar tasarısının, Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin vetosuna takılan tasarıyla büyük oranda aynı içeriğe sahip olacağı belirtiliyor. Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, tasarının sadece Genel Kurul formatına uygun hâle getirilmek üzere bazı değişikliklere tabi tutulacağını kaydetti.

Bağlayıcılığı bulunmuyor

BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Kudüs ile ilgili tasarı, veto hakkını kullanan ABD dışındaki diğer 14 üye tarafından kabul edilmişti. BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilebilmesi için lehte dokuz oy alması gereken bir tasarı, daimi üyeler ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya’dan birinin veto hakkını kullanması durumunda reddediliyor.

BM Güvenlik Konseyi’nin aksine Genel Kurul’da hiçbir ülkenin veto hakkı bulunmuyor ve tasarının kabulü için üçte iki çoğunluk aranıyor. Ancak BM Genel Kurulu’nda onaylanan karar tasarılarının yasal bağlayıcılığı bulunmuyor.

Erdoğan: Vetonun reddi anlamına gelecek

Trump’ın Kudüs’le ilgili kararına uluslararası kamuoyunda en sert tepki veren liderlerden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güvenlik Konseyi’nde ABD tarafından veto edilen tasarının Türkiye tarafından BM Genel Kurulu’na taşınacağını duyurmuştu.

Erdoğan, Ankara’da Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Omar Guelleh ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Kudüs’ün tarihi statüsünü değiştirecek bu tehlikeli hamleyi önleme amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar tasarısı, maalesef Amerika Birleşik Devletleri’nin vetosuna takıldı. Karar tasarısının, diğer 14 ülkenin tamamı tarafından desteklenmiş olması, önemli ve manidardır. Şimdi inşallah bu tasarıyı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na taşıyacağız” demişti.

“Uluslararası toplumun Genel Kurul’da adalet, hakkaniyet ve barıştan yana güçlü bir tavır sergileyeceğine inanıyorum” ifadesini kullanan Erdoğan, Genel Kurul’da üçte ikilik bir desteğin BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetonun “adeta reddi anlamına geleceğini” söylemişti.

Erdoğan, “Buradan bir kez daha Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkeleri Kudüs’ün tarihi statüsüne sahip çıkmaya davet ediyorum. Türkiye olarak bu meselenin sonuna kadar takipçisi olmayı sürdüreceğiz” diye eklemişti.

 

(Deutsche Welle)

HDP Kadıköy ilçe binasına baskın: Eşbaşkan Demir gözaltına alındı

İstanbul’da Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Kadıköy ilçe binasına sabah saatlerinde polis baskını düzenlendi. Polisin HDP binasına kapıyı kırarak girdiği öğrenildi. Baskının HDP Kadıköy ilçe eşbaşkanları Gül Demir ve Ercan Demir hakkında gözaltı kararı olduğu gerekçesiyle yapıldığı belirtildi. HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Gül Demir arama boyunca ilçe binasında polislere eşlik etti. Arama işleminin sona ermesinin ardından Gül Demir gözaltına alınarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

‘HDP’ye suç örgütü muamelesi yapanlar kendi suçlarını örtbas ediyor’

İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, burada yaptığı konuşmada “HDP’ye suç örgütü muamelesi yapanlar kendi suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. HDP olmadan demokratik bir Türkiye olamaz. Bu tecrit, zulüm ve faşizan politikalarını parçalayana kadar mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Çiçek, “Bugün bir kez daha demokratik siyaset alanına iktidarın ve kolluk güçlerinin tahammülsüzlüğünü gördük” diyerek HDP’nin kriminalize edilmek istendiğine dikkat çekti. HDP olmadan demokratik bir Türkiye olamayacağını vurgulayan Çiçek, “HDP sadece HDP’lere lazım değil, HDP bu ülkede demokrasi isteyen bütün farklı kesimlere lazımdır” dedi.

Demir geçen hafta tahliye edilmişti

Ulaş Bayraktaroğlu’nun anmasına katıldığı için 21 Ağustos’ta tutuklanan HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Ercan Demir, geçtiğimiz hafta cezaevinden tahliye edilmişti.

 

(Gazete Karınca)

Termik santrallerimiz 1 yılda 12 bin ton tehlikeli atık üretti!

TÜİK’in Termik Santral Su, Atıksu ve Atık İstatistiklerine göre, 2016 yılında Türkiye’de termik santrallerde, 12 bini tehlikeli toplam 20 milyon ton atık oluştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı, Termik Santral Su, Atıksu ve Atık İstatistiklerini açıkladı.

8,5 milyar metreküp atık su denizlere aktı

Verilere göre, termik santraller tarafından 8,6 milyar metreküp su çekildi. Çekilen suyun yüzde 98,4’ünün denizden çekildiği ve çekilen suyun da yüzde 98,3’ünün soğutma suyu olarak kullanıldığı belirtildi. Ayrıca, denizlerden alınan suyun da denizlere geri deşarj edildiği bilgisi paylaşıldı. Buna göre, termik santraller tarafından 2016 yılında deşarj edilen 8,5 milyar metreküp atık suyun yüzde 98,9’unu soğutma suyu oluşturdu ve toplam atık suyun yüzde 99,7’si denize deşarj edildi.

20 milyon ton atık

Verilerin en çarpıcı olanı ise, termik santrallerin atıklarına ilişkin olan rakamlar oluşturdu. TÜİK verilerine göre, 2016 yılında termik santrallerde 12 bin tonu tehlikeli olmak üzere toplam 19,5 milyon ton atık oluştu. Toplam atığın yüzde 87,8’ini kül ve cüruf atıkları oluştururken yüzde 12,2’sini atık su arıtım çamurları, kimyasal atıklar, kağıt, plastik, metalik atıklar ile evsel ve benzeri atıklar oluşturdu. Toplam atığın yüzde 83,3’ü kül dağı, kül barajı veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilirken, yüzde 16,7’si ise atık bertaraf/geri kazanım tesislerine ve maden/taş ocaklarına gönderildi.

 

(Mezopotamya Ajansı)

Siyanürle altın çıkarılan Bergama’nın üç köyünde kanser taraması yapılsın talebi

Bergama’da siyanür yöntemi ile altın çıkarıldığını, bunun da insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini iddia eden doğa savunucusu avukat Senih Özay, İzmir Valiliği ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde girişimlerde bulunarak Çamköy, Ovacık ve Narlıca köylerinde kanser taraması yapılması için dilekçe ile başvuruda bulundu.

Altın madeninin çalıştığı Çamköy, Ovacık ve Narlıca köylerinde kanser vakalarının arttığını belirten Önay, yazdığı dilekçede “Özellikle bu üç köyümüzde yaşayan vatandaşlarımıza detaylı bir kanser taraması yapılması zorunlu hale gelmiştir. Halk sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını ifade ettiğimiz bölgede kanser vakaları artmıştır. Endişemiz henüz ortaya çıkmayan ve tespit edilemeyen yoğun bir kanser hastalığının varlığı üzerine. Bu nedenle kurumunuz tarafından üç köyde geniş çaplı bir kanser taraması yapılmasını bekliyor ve talep ediyoruz” dedi.

Anayasa’nın 56’ıncı maddesinde herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunun altını çizdiğini dile getiren
Avukat Senih Özay, İzmir İdare Mahkemesi, Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) altın madeninin çalışmasını durdurmasına karşın yargı kararlarının arkasına dolanarak çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti.

Avukat Özay, kanser taraması yapılması talebinde bulundukları aynı dliekçeyi Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği (TTB), İzmir Tabip
Odası, Bergama Belediye Başkanlığı, Türk Kanser Vakfı’na, Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ne de gönderdiğini belirterek, kanser taramasının gerekli olması durumunda bu kurumlarla işbrliği halinde yapılmasının uygun olacağını dile getirdi.

 

(Ege Postası)

Loçlu kadınlardan birlik mesajı: Özgür yaşam ve özgür dereler için HES’e hayır!

Yargıtay’ın durdurma kararına rağmen Kastamonu Cide’ye bağlı Loç Vadisi’nde Hidroelektrik Santral (HES) yapmak isteyen ORYA Enerji şirketine tepki gösteren Loçlu kadınlar, çevre katliamına izin vermeyeceklerini söyleyerek, “Direndik kazandık yine kazanacağız” mesajı verdi.


Jin News’den Evrim Kepenek’in haberine göre Kastamonu Cide’ye bağlı doğal güzellikleriyle bilinen Loç Vadisi, yeniden rantın hedefinde. Bölgede Cide HES adı altında katliam yapmak isteyen Orya Enerji’ye karşı verdikleri hukuk mücadelesini kazanan halk, aynı yerde aynı proje ile HES yapmak isteyen şirket ile Perşembe günü üçüncü kez görüşecek olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde eylem yapmaya hazırlanıyor.

Daha önce de defalarca kez Orya Enerji’yi protesto eden Deniz Şahin, “Biz daha önce de 28 gün boyunca şirket önünde bekledik, yağmur demedik güneş demedik, oturma eylemi yaptık. Yine şirketi protesto ederiz ve Loç Vadisi’ni kurtarırız. Biz özgür yaşamdan ve özgür derelerden yanayız” dedi.

Loç Vadisi Koruma Platformu’ndan Melek Keçin de, şirket yetkililerinin daha önce de olduğu gibi şimdi de kendilerini tehdit ettiğini söyleyerek, “Bölgeden gitmemizi istiyorlar. Ama biz şirkete karşı mücadele ettik ve kazandık. Sadece hukukun uygulanmasını istiyoruz. Neden hukuk kuralları uygulanmıyor? Şirket sonuçta planını değiştirmedi. Bölgemiz katledilecek değil yine korunacak bir alan” diye konuştu.

Emine Tunç ise, “Biz kazanmıştık. Ama şirket yenilgiye doymayan bir pehlivan gibi yine oyun oynamak istiyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Onları vadimizden kovacağız” derken, Loç Vadili bir kadın da, Loç Vadisi’ne  göz diken Orya Enerji’ye karşı verdikleri mücadeleye destek çağrısında bulundu.

 

(Jin News)

Çanakkale’de altın madenine karşı doğa yürüyüşü: Çocuklarımızın geleceğini yok ettirmeyiz!

Çanakkale’ye bağlı Kirazlı köyü Atikhisar Su Havzası içerisine Alamos Gold Şirketi tarafından yapılmak istenen altın madenine karşı mücadele devam ediyor.

Çanakkale Olay’dan Eren Aşnaz’ın haberine göre Kirazlı Balaban Piknik alanında bir araya gelen yüzlerce doğa korumacı Pazar günü (17 Aralık) havza içerisinde yer alan Cazgırlar Köyü’ne bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Piknik alanında bir araya gelen yüzlerce vatandaş, 7 km’lik mesafedeki Cazgırlar Köyü’ne yürüdükten sonra İl Genel Meclisi CHP’li üyesi ve eski Ziraat Mühendisler Odası Başkanı Hicri Nalbant basın açıklaması yaptı.

Derhal bu ağaç kesimini durdurunuz. Eğer şirket buraya işletmeyi kurar ise 26 bin ton siyanür kullanılacak. O zehrin buraya taşınması bile çok ciddi bir risk diyen Hicri Nalbant, “40 bin ton ağır metal çıkacak. Sonuçta 40 bin ton ağır metal 26 bin ton siyanürün çok önemli bir bölümü Atikhisar barajına gidecek, o nedenle çocuklarımızın, geleceğimizin, tüm halkımızın sağlığı için ormanlarımızı yok etmelerini istemiyoruz. Suyumuz kirlenmesin istiyoruz. Siyasi parti gözetmeksizin havamız kirlenirse, suyumuz kirlenirse herkesi zehirleyecek” dedi.

Yürüyüşün ardından Cazgırlar Köyü’nde köylüler ile bir araya gelen vatandaşlar, köylülerle sohbet ederek maden şirketi tarafından yapılmak istenen katliamı aktardı.

 

(Çanakkale Olay)

Kanal İstanbul’un ÇED süreci başladı: TEMA’dan, “İstanbul’un geleceğini etkileyecek projeler” raporu

TEMA Vakfı, ÇED sürecinin başlaması ile birlikte vakıf uzmanlarının görüşlerinden derlediği “İstanbul’un geleceğini etkileyecek üç proje: 3. köprü, 3. havaalanı, Kanal İstanbul” raporunu sosyal medya hesabı üzerinden tekrar paylaştı.

2014 Mart’ında yayınlanan 148 sayfalık raporun editörleri Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, Özgül Erdemli Mutlu ve Esra Yazıcı Gökmen.

İstanbul’un 3 “çılgın projesinin” habitata etkileri bilimsel verilerle detayları ile aktarılırken bugün ÇED süreci başlayan Kanal İstanbul’a dair raporda yer verilen uzman yazıları ise şu şekilde:

3. Havalimanı ve Kanal İstanbul Projelerinin İstanbul’un verimli arazileri üzerindeki etkileri – Dr. Sedat Kalem

Kanal İstanbul’un akıntılar, deniz ekosistemleri ve bölgesel iklim üzerindeki etkileri – Prof. Dr. Emin Özsoy, Prof. Dr. Cemal Saydam

Kanal İstanbul Projesinin İstanbul’un su varlığı üzerindeki etkileri – Dr. Atom Damalı

Raporun tamamına buradan erişim mümkün.

 

(Yeşil Gazete)

Bu haftasonu Karaburun’da masal zamanı: Zeytince Masallar Buluşması

Karaburun İnecik Mahallesi’nde kurulu bulunan Zeytin Okulu, 23- 24 Aralık tarihlerinde “Zeytince Masallar Buluşması” etkinliğini gerçekleştiriyor.

İnecik’te ilk kez düzenlenecek masallar buluşmasında yerelden masalcılar Mehmet Tunçer ve Halide Derya’nın dışında sekiz masalcı daha yer alıyor. İki gün boyunca gündüz ve gece devam edecek etkinliğe katılacak diğer masal anlatıcıları ise Aslı Güngörer, Ayşıl Tokcan, Ferhat Budak, Günnur Başar, Argın Kubin, Selin Arıcalı, Özge Sönmezcan ve Asuman Memen.

Zeytince Masallar Buluşması programı

Masalları seven, masalları merak eden herkesin katılımına açık düzenlenen etkinliğin katılım koşulları www.zeytinokulu.net adresinden öğrenilebilir.

Masallar buluşması etkinliği hakkında bilgi veren Zeytin Okulu Gönüllülerinden Naime Sürenkök şunları söyledi:

“Zeytin Okulu bir ortak düşler projesi. Amacımız zeytinin dilini, bildiğini insanlarla paylaşmak; zeytin üreticilerine, bölgede yaşayan tüm insanlara, yaşamlarını ve üretimlerini kolaylaştıracak, daha yaşanılası bir dünya amacına hizmet edecek çalışmaları birlikte gerçekleştirmek.

Zeytince Masallar Buluşması da, masalcılarla ortak bir düşümüzün hayata geçirilmesi olacak. Bu kez insanları masallardan kendilerine bakmaya çağırıyoruz. Masalların taşıdığı umudu, adaleti, sınırsız düşleri ve mutlu sonları yaşantılarımıza katabilmek için birlikte masal dinlemeye ve anlatmaya çağırıyoruz herkesi”

Etkinliğin yetişkinlere yönelik düzenlendiğini de ekleyen Sürenkök, katılmak isteyen herkesi masallar buluşmasına davet etti.

 

Haber: Sururi Uras

(Yeşil Gazete)

Kadir Has Üniversitesi’nde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı”

Kadir Has Üniversitesi, 2018 yılını “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı” ilan etti. Toplumsal Cinsiyete Dayalı Taciz ve Cinsel Saldırıyı Önleme Politika ve Yönergesi ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Aksiyon Planı hazırladı.

Bianet’den Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı” bugün Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mary Lou O’Neil ve üniversite yönetiminin katıldığı bir basın toplantısı ile duyuruldu.

Üniversitede Toplumsal Cinsiyete Dayalı Taciz ve Cinsel Saldırıyı Önleme Politika ve Yönergesi ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Aksiyon Planı hazırlandı. Toplumsal cinsiyete dayalı taciz ve saldırıyı önleme komitesinin kurulması için hazırlıklar tamamlandı.

Eylem Planı’ndan üniversite çalışanları arasında “az temsil edilen cinsiyetin” en az yüzde 40 oranında olması, atanma yolunda hazır kadınların desteklenmesi, kreş için mali destek başlatılması, yasal babalık izni üzerine bir hafta ücretli izin verilmesi,  her fakültede en az bir tanetoplumsal cinsiyet konulu ders oluşturulması gibi maddeler yer alıyor.

 

(Bianet)