Ana Sayfa Blog Sayfa 2857

Kadınlardan ‘sahne yasağına’ replikli itiraz: “Yüz kadın yüz replik”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu tarafından başlatılan ‘Meclis Sohbetleri’nde gerçekleştirilen müzikli gösteride rol alan kadınların sahneye çıkması, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın talebiyle engellenmişti.

Oyuncular Sendikası bu uygulamayı protesto etmek için kadın oyunculara çağrıda bulundu.

Kenter Tiyatrosu’nda “Kadınlar Sahneye” çağrısıyla dün bir araya gelen kadınlara erkek oyuncular da destek verdi.

“Yüz kadın yüz replik” balıklı buluşmada açılış konuşmasını yapan Tilbe Saran, kadınların her daim var olacağını belirterek “Hiçbir erkek aklı, siyasi bakışı ne olursa olsun bu varlığı yok edemeyecek” dedi.

Meclis’teki uygulamanın ‘cinsiyet eşitsizliğinin en cüretkar örneği’ olduğunu kaydeden Saran şunları söyledi:

“Bugün bir arada olmamız hepimiz için çok kıymetli. Geçtiğimiz hafta Meclis’te yaşanan kadın oyuncu yasağını hiçbirimiz kabul etmiyoruz. Hepimiz yaşanan trajik durumun ayrıntılarına hâkimiz, o yüzden bu konuda daha fazla konuşmaya gerek olmadığını düşünüyoruz. Türkiye halkının iradesini temsil etmesi gereken Meclis’imizde kadına sahne yasağı uygulanmasını toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en cüretkâr örneği olarak görüyoruz. Kadınlar olarak hayatın her alanında vardık, varız, var olacağız. Hiçbir erkek aklı, siyasi bakışı ne olursa olsun bu varlığı yok edemeyecek. Sahnelerdeki cesaretimizi Afife Jale’den Meclis’teki varlığımız yüz yıllık kadın mücadelesinden geliyor ve bunu tekrar hatırlatmak için şu an sahnedeyiz. Varlığımız tüm hafızalara kazınıncaya dek mücadelemize devam edeceğiz. Her zaman sözümüzü söyleyeceğiz, her zaman sahnede olacağız. Bugün yüzlerce yazarın dilinden yüz replik okuyacağız.”

“Yüz kadın yüz replik”

Bianet’ten Tansu Pişkin’in haberine göre Saran’ın ardından Gülriz Sururi, Giorgio Strehler’in Intermezzo adlı metnini okudu.

Konuşmanın ardından tiyatro oyuncuları, sivil toplum örgütü temsilcileri, sendikacılar ve aktivistlerden oluşan 100 kadın, “Yüz kadın yüz replik” adlı eylemi sahneledi.

Eylem “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” repliğinin hep bir ağızdan söylenmesiyle son buldu.

 

(Gazete Karınca)

Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin yeni durağı Trabzon

16. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, İstanbul, Antalya ve İzmir’in ardından Trabzon’da devam ediyor.

Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği ve Trabzon Sinema Derneği’nin ortaklığıyla düzenlenen festival, 6-7-8 Nisan’da Ruhi Türkyılmaz Sanatevi’nde gerçekleşecek.

16. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin Trabzon programı şöyle:

6 Nisan 
Festivalin Trabzon’daki ilk gününde Komşu Komşunun Filmine Muhtaç ile Kadınlar Vardır bölümünden filmler var:

• Evin Sakinleri / Monir Gheydi
• Filistin’i İşlemek / Carol Mansour
• Yeter Artık Yeter / Kaouther Ben Hania
• Yaz Sıcağında Teori / Irene von Alberti

7 Nisan 
12.00’da Çocuklara Özel Seans’ın ardından İşe Yarar Bir Şey, Annelik ve Kaygı var:

• Babamın Çalıya Döndüğü Gün / Nicole Van Kilsdonk
• İşe Yarar Bir Şey / Pelin Esmer
• Annelik / Roqiye Tavakoli
• Kaygı / Ceylan Özgün Özçelik

8 Nisan 
Trabzon Festivali’nin son gününde Kadınların Sineması, Kadınlar Vardır ve Cins-iyet-ler bölümünden filmler var:

• 16 Hafta / Carlota Coronado
• Apne / Nicola Stephanie Sangs
• Arin / Mizgin Müjde Arslan
• Homur Homur / Nergis Karadağ, Simay Çalışkan
• Kameralı Kadınlar / Neslihan Siligür
• Ölçek / Emine Gezici Üstündağ
• Mekânlar ve Yüzler / Agnès Varda, Jr
• İlahi Düzen / Petra Volpe

Ve Forum: Kadınlar Vardır 
Canan’ın Ayışığında Yıkanan Kadınlar ve Filmmor yapımı Şirin Tekeli ile “Feminist bir Hareketlilik” videosunun gösterimiyle başlayacak forumda, kadınlar 2017’de kadınların var olma ve var etme deneyimlerini paylaşacak.

Sırada Bodrum, Mersin, Adana ve Diyarbakır var

Festival Trabzon’un ardından 13-15 Nisan Bodrum, 20-22 Nisan Mersin, 27-29 Nisan Adana ve 4-6 Mayıs tarihlerinde Diyarbakır’ı ziyaret edecek.

 

(Yeşil Gazete)

 

Nükleer karşıtı aktivistler Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gözaltına alındı

Mersin’de yapılacak Akkuyu Nükleer Santrali’ni protesto etmek isteyen Yaşam ve Dayanışma Yolcuları’ndan Selen Yildiz, Oktay Konyar; Patika Ekoloji Kolektifi’nden Hakan Aktuğ Gültürk, Yeşil-Sol’dan Sabri Ender Eren, videoaktivist Hakan Tosun ve Gazete Karınca yazarı Bahadır Altan, İstanbul Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda gözaltına alındı.

Yoğurtçu Parkı’nda gözaltına alındıklarına dair ilk bilgiyi video aktivist Hakan Tosun sosyal medya aracılığı ile duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla gerçekleşecek temel atma töreninden önce Kadıköy İskele Karakolu’ndaki polislerce gözaltına alınan aktivistlerin hastaneye götürüldükten sonra savcılığa ifade verecekleri öğrenildi.

 

(Gazete Duvar, Birgün)

 

Akkuyu NGS temel atma törenine İstanbul NKP’den cevap: “Nükleerkondu temel tutmaz!”

Son günlerde “60 yıllık rüyanın gerçekleştirilmesi” şeklinde kamuoyuna lanse edilmeye başlanan nükleer santral projesinin ilerlemesi  için siyasi iktidar hiç bir engel tanımıyor.

Tam da Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) iptal davasından önce siyasi iktidarın beyanatı doğrultusunda biraz ses yükselirse ezip geçilmeye çalışılıyor.

Nitekim bugün Türkiye genelinde bu projeye karşı olanların protestolarına, eylemlerine OHAL şartları gerekçesiyle izin verilmedi, hatta gözaltılar yaşandı.

Akkuyu NGS ile ilgili bugünkü ilk örnek sabah saatlerinde Mersin’de Mersin Nükleer Karşıtı Platform’un (NKP) çağrısıyla toplanan gruba yönelik olarak ilgili haberimizde verdiğimiz gibi gerçekleşti.

Valilikten yapılan açıklamada, “İlimizden ve çevre illerden protesto amacıyla gelecek olan grupların Büyükeceli Mahallesi gidişleri/girişleri valilik makamının 02/04/2018 tarih ve 2018/1419 sayılı olurları ile 03/04/2018 günü saat 19.00’a kadar yasaklanmıştır” denildi.

Bir diğerini ise Akkuyu NGS temel atma törenine yönelik eylem hazırlığı içinde olduğu iddiasıyla İstanbul Yoğurtçu Parkı’nda toplanan bir grup yurttaşa yönelik gözaltılar oluşturdu.

İstanbul Nükleer Karşıtı Platform ise bugün Akkuyu NGS’nin 1 .ünitesi için verilen inşaat lisansına istinaden “nükleerkondu”nitelemesinde bulunarak bugün uzaktan da olsa gerçekleştirilecek temel atma törenine karşı bir basın açıklaması yaptı.

 

“Nükleerkondu temel tutmaz”

İstanbul Nükleer Karşıtı Platform yaptığı basın açıklamasında Akkuyu’daki temel atma töreninin yok hükmünde olduğunu, Türkiye’nin bir “nükleerkondu” kurmaya çalıştığını söyledi.

İstanbul Nükleer Karşıtı Platform, Akkuyu’nun temel atma töreniyle ilgili bir basın açıklaması yaparak, projenin bir gecekondu gibi yapılmaya çalışıldığına ve söz konusu temel atma töreninin yok hükmünde olduğuna dikkat çekti.

Yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından göstermelik bir şekilde temeli atılan Akkuyu’daki nükleer santral projesi dünyanın en pahalı, en kirli ve en tehlikeli elektrik üretme biçimi olduğu vurgulandı.

Elektrik üretiminde arz fazlasına ve yüzde 25’e varan oranlarda enerji tasarrufu potansiyeline sahip Türkiye’nin yaşamı tehdit eden nükleer santral riskini almasına gerek yoktur dendi.

İstanbul Nükleer Karşıtı Platform sözcüsü Mevhibe Gözcelioğlu, “Rusya ile yürütülen siyasi ve ticari pazarlıkların bir ürünü olan Akkuyu Nükleer Santralı, törenden bir gün önce aceleyle çıkarılan inşaat lisansından da anlaşılacağı gibi bir gecekondu gibi kurulmaya çalışılıyor. Santralla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Kamuoyu araştırmaları halkın nükleer santral istemediğini açıkça gösteriyor. Projenin ekonomik açıdan da bir felaket olduğu ortada. Rusya’ya verilen alım garantisi nedeniyle Türkiye, üretilen elektriğin büyük bir bölümünü kilovatsaati 12,35 dolar sentten 15 yıl boyunca satın almak zorunda kalacak. Bugün elektrik piyasasındaki fiyat 4 dolar sent. Nükleer santral yapılırsa 3 kat pahalı elektrik kullanacağız. Üstelik, nükleer atık ve kaza riskiyle birlikte yaşamak zorunda kalacağız” dedi.

İstanbul NKP, hükümete yakınlığıyla bilinen Cengiz-Kolin-Kalyon Konsorsiyumu’nun da inşaattan “belirsizlikler” nedeniyle çekildiğini hatırlatarak, 2010 yılında Rusya ile imzalanan anlaşmanın üzerinden 8 yıl geçmesine, üç açılış töreni yapılmasına rağmen projenin ilerlemediğine dikkat çekti. Siyasi bir şov ve seçim yatırımına dönüştürülen nükleer santral projelerinde ısrar etmenin Türkiye’nin doğasını, ülkedeki yaşamı, turizmi ve ekonomiyi daha da zor duruma düşürdüğü belirtilen açıklamada, “Durum böyleyken, Rusya ile apar topar yapılan bu açılış töreninin yok hükmünde olduğunu vurgular, bu ölüm projelerini durdurmak için var gücümüzle mücadele edeceğimizi belirtiriz” sözlerine yer verildi.”

İstanbul NKP  sözcüsü iletişim: Mevhibe Gözcelioğlu  [536] 358 93 96

Ankara’da ise dünkü haberimizle duyurduğumuz gibi  Sinop,Mersin ve diğer illerden TBMM’ye ulaşan nükleer karşıtı yurttaşlar Sinop CHP Milletvekili Barış Karadeniz’le  buluşacak.

Konuyla ilgili bilgi paylaşmaya devam edeceğiz.

 

(Yeşil Gazete)

Gazeteci Hasan Cemal’e 1 yıl 6 ay hapis cezası

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Hasan Cemal katılmazken; avukatı Fikret İlkiz hazır bulundu.

Savcı Halil İbrahim Kuş, geçen celse verdiği mütalaayı tekrar ettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını talep etti. Sanık Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz de müvekkilinin beraatını talep etti.

“Silahlı terör örgütü propagandası yapmak”tan ceza verildi

Mahkeme heyeti, sanığın “Silahlı terör örgütü propagandası yapma” eyleminin sabit olduğunu belirterek önce 1 yıl hapis cezası verdi.

Suçun yayın yoluyla işlemesi ve kasıt altında birçok kez işlemiş olması sebebiyle cezayı 1 yıl 10 ay 15 gün hapse çıkardı.

Ancak verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak ceza 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına indirildi.

Heyet, sanık Cemal’in daha önce İstanbul 22.Ağır Ceza Mahkemesi’nde de aynı olayla ilgili 1 yıl 3 ay hapis cezası almış olduğunun dikkate alarak ceza infazının 3 ay 22 gün hapis cezası üzerinden yapılmasına da karar verdi.

Heyet, sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğu gerekçesiyle sanık Hasan Cemal’in cezasının ertelenmesine hükmetti.

Sanık Cemal hakkında 1 yıl da denetim süresi belirlendi.

Bölge adliye mahkemesi beraat kararını bozmuştu

Gazeteci Hasan Cemal, “Çekilme Günlüğü” başlıklı yazı dizisi nedeniyle yargılanıp beraat etmiş; ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 27 Ekim 2017’de bu kararı bozmuştu

 

(Hürriyet)

[Yeşil İşler] Pembe Hayat idari ve mali işler sorumlusu arıyor

Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, idari ve mali işlerinden sorumlu olacak tam zamanlı eleman arıyor.

İlgili pozisyona dair aranan genel nitelikler ile iş tanımı hakkında detay bilgi almak için Pembe Hayat’ın web sitesindeki ilan sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

 

Yeşil iş ilanlarınız artık Yeşil Gazete’de

Yeşil İşler sayfamız için tklyn

 

(Yeşil Gazete)

 

Akkuyu’ya gitmek isteyen nükleer karşıtlarına polis engeli

Mersin’de yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) projesinin temeli bugün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara’dan telekonferans yoluyla katılımıyla atılacak. Temel atma törenini protesto etmek isteyen nükleer karşıtlarına ise toplanma yasağı getirildi. Akkuyu’ya giden heyette bulunan Avukat Sevim Küçük, bölgeye giderken araçlarının durdurulduğunu söyledi. Nükleer karşıtları Akkuyu’ya doğru yürümeye başladı.

Bianet’den Pınar Tarcan’ın haberine göre temel atma töreni öncesi Mersin Valiliği’nden yürüyüş yasağı geldi. Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyelerinden avukat Sevim Küçük yaptığı açıklamada santral alanına giderken araçlarının polis tarafından durdurulduklarını, devam ederlerse araçlarının çekileceği uyarısı aldıklarını söyledi. Küçük, “şu an bireysel olarak toplu taşama ile gitmeye çalışıyoruz. Bir yerden bir yere gitmek bu ülke vatandaşı olarak hakkımız” dedi.

Öte yandan bölgeye gitmekte olan Nükleer karşıtlarının içinde bulunduğu otobüs polis tarafından durduruldu. Vatandaşlar nükleer santralin kurulması planlanan Büyükeceli bölgesine doğru yürüyerek ilerlemeye başladı.

Mersin Valiliği’nden “yasak” açıklaması

Valiliğin gönderdiği metinde “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak ülkemize gelecek olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte ilimiz Gülnar İlçesi Büyükeceli Mahallesinde yapımına başlanan Nükleer Santral’in “Temel Atma Töreni” video konferans sistemi ile yapılacaktır” denildi ve şu ifadeler yer aldı:

“2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 11/m maddesi hükümleri ve aynı kanunun “Alınacak Tedbirler” başlıklı 11. Maddesi (m) bendi “Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmalArını ve toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak” (c) bendi “Kişilerin; üstünü, araçlarını eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el koymak” (k) bendi “Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların bölgeye girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak” hükümleri gereğince kamu düzeninin ve güvenliğinin korunması, suç işlemesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükleri ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi amaçlarıyla Mersin il genelinde park, bahçe, cadde ve umuma açık alanlarda ve kapalı yerlerde birinci paragrafta belirtilen konu ile ilgili, toplanma, basın açıklaması, stand açma, açlık grevi, oturma eylemi, anma toplantısı, bildiri dağıtma, çadır kurma vb. her türlü etkinlik ile ilimizden ve çevre illerden protesto amacıyla gelecek olan grupların Büyükeceli Mahallesine gidişleri/girişleri Valilik Makamının 02.04.2018 tarih ve 2018/1419 sayılı olurları ile 03.04.2018 günü saat 19.00’a kadar YASAKLANMIŞTIR.”

 

(Bianet)

Almanya’daki Paskalya Yürüyüşü’nde Afrin protestosu

Almanya’daki Paskalya yürüyüşleri sırasındaki gösterilerde Türkiye’nin Afrin operasyonu da protesto edildi.

Almanya’daki geleneksel Paskalya yürüyüşlerinde silahlanma ve Almanya’nın silah ihracatı protesto edildi. Almanya’da Paskalya yortusu sırasında 100 dolayında gösteri düzenlendi. En kalabalık barış gösterileri Hamburg, Frankfurt, Nürnberg ve Kassel şehirlerinde yapıldı.

Barış Yürüyüşleri Koordinasyon Merkezi’nden yapılan açıklamada bu yılki katılımın 2017 yılından fazla olduğu ve bunun Türkiye ve Suriye gibi uluslararası krizlerle ilişkili olduğu belirtildi. Koordinasyon Merkezi sözcüsü Willi van Ooyen, Türkiye’ye Alman silahları satılmasıyla ilgili olarak “savaşın yeniden normallik gibi görülemeyeceğini ve Alman hükümetinin bu durumla ilgisi yokmuş gibi davranması karşısında susulamayacağını” söyledi.

Yaklaşık 4 bin barışseverin katıldığı açıklanan Frankfurt’taki gösteride Suriye’nin kuzeyindeki Türk askeri harekâtına derhal son verilmesi talep edildi. Polis tarafından yapılan açıklamada ise gösterici sayısının bin 500’ü aşmadığı belirtildi. Frankfurt’taki mitinge katılan bir doktor, yardım organizasyonu Medico International adına Afrin’de yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Bu yılki protesto gösterilerine bölgelere göre farklı konular seçildi. Konular arasında iklim değişikliği de bulunuyordu. Yaklaşık 200 kişinin katıldığı Kaiserslautern’deki gösteride uçak gürültüsü ve çevredeki askeri üslerden kaynaklanan çevre kirliliği protesto edildi. Göç ve sürgünün nedenleriyle mücadele edilmesi de göstericilerin talepleri arasında yer aldı.

 

(DW Türkçe)

Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron’a grevli protesto

Fransa Ulusal Demiryolu İdaresi (SNCF), Fransız hükümetinin planladığı demiryolları reformunu protesto için bugün makinistlerin yüzde 77’sinin iş bırakacağını açıkladı.

Kurum iş bırakma eylemi nedeniyle kısa ve uzun mesafe tren seferlerinde, büyük bölümü Salı günü olmak üzere, çok sayıda iptal meydana geleceği uyarısını yaptı.

Hızlı tren TGV’nin de uzun mesafe seferlerinin sadece yüzde 12’sini gerçekleştirmesi bekleniyor.

İptaller TGV’nin Almanya’ya olan seferlerini de etkileyecek.

Paris ile Frankfurt ve Stuttgart arasındaki seferlerin yaklaşık üçte ikisinin iptal edileceği tahmin ediliyor.

Paris ile Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti arasında seferi bulunan Thalys hızlı treninin ise iptallerden etkilenmeyeceği belirtiliyor.

“Demiryolu Mücadelesi” adı verilen grev dalgası kapsamında kurum çalışanları Haziran sonuna kadar beş iş gününün ikisinde iş bırakma eylemi yapmayı planlanıyor.

SNCF çalışanları grev dalgasıyla Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un Fransız demiryollarını özelleştirmenin önünü açacak yasa tasarısına tepki gösteriyor.

Macron, yasayla demiryolu çalışanlarının sahip olduğu devlet memurluğuna benzer özel statüsünü de değiştirmek istiyor.

Ulaştırma Bakanı: Anlam vermek güç

Fransa Ulaştırma Bakanı Elisabeth Borne, demiryolları reformu konusunda görüşmeler henüz devam ederken ve hükümet bu konuda diyalog arayışındayken sendikaların uzun süreli bir grev planı içerisinde bulunmasına anlam vermenin güç olduğunu savundu.

Borne, Le Parisien gazetesine verdiği demeçte “Fransızlar hiçbir haklı sebebi olmaksızın üç ay boyunca böyle bir karmaşa yaşamak istemiyor” diye konuştu.

Ülke çapında grev dalgası

Fransa’da Salı günü ayrıca temizlik işçileri, enerji sektörü çalışanları ve Fransız havayolu şirketi Air France çalışanları da greve gidiyor.

Air France personeli bu hafta salı ve pazar günü ile 10 ve 11 Nisan tarihlerinde de iş bırakma eylemine gidecek.

Air France personeli 30 Mart Cuma günü de iş bırakmış ve firmanın verdiği bilgilere göre o gün yapılması planlanan her dört uçuştan biri iptal edilmişti.

Sendikalar grev dalgasıyla devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde baskıyı artırmayı hedefliyor. Görüşmelerde sendikaların yüzde altılık fiyat artışı talebine karşılık havayolu şirketi Air France yüzde birlik bir artış önermişti.

Şirket pazar günü yaptığı açıklamayla grev çağrısını üzüntüyle karşıladıklarını, çünkü firmanın sendikaları kısa bir süre önce yeniden görüşmeye çağırdığını bildirdi. Şirket, Air France’ın zaten iyi olmayan ekonomik durumunu daha da kötüleştirmemek için diyaloğun devam ettirilmesi çağrısını yaptı.

 

(Deutsche Welle Türkçe)

Akkuyu NGS’ye temel atma töreni için inşaat lisansı verildi!

Geçen hafta Akkuyu Nükleer Güç Santrali(NGS)’ne ait reaktör binalarının yapımına başlanması için Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in ziyaretine denk getirilerek  temelin törenle atılacağı haberi yayılmış, haber beraberinde “inşaat lisansı daha alınmadı ki!” sorularını da gündeme getirmişti.

Mamafih bu sorunun cevabına ait ipuçları iki yıl öncesinde saklı!  İki yıl önce  Akkuyu NGS için yapılan ilk Çevre Etki Değerlendirme(ÇED) başvurusunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca reddinden sonra  3000 sayfa haline getirilen ikinci başvuru 1 Aralık 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Putin’in 1 günlük Türkiye ziyaretine denk getirilerek onaylanmıştı. bugünkü durumda inşaat lisansının neden bir hafta değil de bir gün önce verildiği ise süre sorunundan başka bir soruna işaret ediyor. Mesela halkın tepkisinden çekinmeye! Hatırlarsınzı 14 Nisan 2015 tarihinde sivil toplumun protestoları  Akkuyu NGS’nin meşhur kapısı önünde çok yoğun olmuş, günlerce konuşulmuştu. Halkın protestolarına rağmen  inşaatın temelinin atılmasını izleyen iki yıl zarfında ise ÇED onayına karşı sivil toplum örgütleri tarafından 13 ayrı dava açılmıştı. Akkuyu NGS saha turunu da içerdiği için Bilirkişi incelemeleri  gerçekleştirildikçe yurttaşlar için giriş kapısı sırasında tam bir gün geçirdikleri yer haline geldi. Aşağıda kararlı direnişten bir kare.

11 Temmuz 2106, Bilirkişi incelemesi için sivil toplum ve örgütler Akkuyu NGS önünde

Nitekim  2014 yılında öğrenilmiş çaresizlik gereği  3 Nisan bugün gerçekleştirilmesi planlanan temel atma işi için de onayın  bir gün önce  2 Nisan günü verilmesi şaşırtıcı değil. Böylece geçen yıl TAEK’in “Sınırlı Çalışma İzni” verdiği Akkuyu NGS için lisansın tamamı verilmiş oldu ve siyasi iktidar için  temel atılması için prosedürel pürüz kalmadı.

Bununla beraber, Hürriyet’in  TAEK‘ten aldığı bilgiyi paylaştığı haberde ilginç şekilde  yer lisansına ilişkin beyanata yer verilmiş. Hatta en başta  TAEK tarafından  yer lisansının 1976’da verildiği ve 2013 yılında  da tazelendiği hatırlatılıyor. Ayrıca  inşaat lisansının  1. Ünite için verildiğinden bahis olunuyor  ki bu da her ünite  yani her reaktör için yeniden inşaat lisansı mı verilecek sorularını getiriyor. Yani  proje ısrarında devam edilirse irili ufaklı yeni lisansların , temel atma, açılış törenlerinin devamı gelecek gibi… Haberde şu açıklama yer alıyor:

“1.Ünite İnşası

“Proje için önemli aşamalardan biri olan ve yaklaşık üç yıl önce başlayan İnşaat Lisansı sürecinin tamamlanması neticesinde, nükleer tesislere lisans verilmesine ilişkin mevzuata göre belirlenen genel ve özel koşullar yerine getirilerek Akkuyu Nükleer Santrali’nin 1. Ünitesi inşası için TAEK tarafından İnşaat Lisansı verilmesine karar verilmiştir.

Öte yandan Akkuyu NGS’ye inşaat lisansı verildiğini duyuran bu haberde iki yıl süren bilir kişi inceleme süreci ÇED iptal davalarından , sivil toplumun ortaya koyduğu eylemlerden ise bahsedilmemiş olduğunu söylemek lazım. Yalnızca santralin 1200 Megavatlık 4 reaktörle Türkiye’deki elektrik ihtiyacının %10’unu karşılayacağı belirtilmiş. Bununla beraber inşaatın yaratacağı istihdamdan 10 bin kişiye iş imkanı ile bahsedilirken işletme sürecinde ise  istihdam rakamı 3bin 500 olarak ifade edilmiş .

Maalesef yine şaşırtıcı olmayan şekilde haber, Dünya genelinde artık faaliyette olmayan , özellikle Fukuşima felaketinin başlamasıyla  devreden çıkarılan ve kapatılması planlanan reaktör sayısını  aynı Akkuyu Bilirkişi inceleme raporlarındaki gibi  gözardı etmek suretiyle 31 ülkede 450 reaktör  şeklinde veriyor  ki bu sayı her yıl yayınlanan Dünya Nükleer santral Durum Raporunda da belirtildiği gibi bugün 400 civarındadır.

1.Ünite için inşaat lisansı verilen  reaktörün temel atma töreni  ise bugün haber aldığımıza göre Ankara’dan telekonferansla gerçekleştrileceği için haberin devamını  devamını  yarın  yine gazetemizden de takip edebilirsiniz.

Akkuyu NGS için siyasi iktidarlar eliyle ama uzaktan gereçkleştirilecek bu törene ise sivil toplum hiç kayıtsız değil , kaldı ki öyle  uzaktan telekonferansla protesto etmek niyetinde hiç değil. Tam da aksine Mersin Nükleer Karşıtı Platform “Geleceğimize sahip çıkalım” nidasıyla  Akkuyu NGS önüne  gitmek üzere sabah 09:00’da  Özgür Çocuk Parkı’nda buluşuyor.

Diğer şehirlerden özellikle İstanbul’dan Sinop’tan nükleer santral fikrine karşı olan  yurttaşlar, sivil toplum insayatifleri, örgütler de  milletin iradesi için sembolik mekanlardan biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) önünde buluşmaya ve sözünü söylemeye hazırlanıyor.

 

Devamı yarın…

Yeşil Gazete