Kartal’daki Yeşilyurt Apartmanı’nın
çökmesi sonucu 21 kişinin ölümüyle ilgili iddianame tamamlandı. Ağır Ceza
Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede 3 kişi hakkında 15 yıla kadar hapis cezası
isteniyor.
İstanbul Kartal’da 21 kişinin ölümüyle sonuçlanan Yeşilyurt apartmanının
çökmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada 3 kişi hakkında, ‘Taksirle birden çok
kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar
hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede,
bilirkişi raporunda binanın çökmesinde asli kusurlu bulunan binanın proje
sorumlusu Suzan Çayır, binanın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu, yapı
ruhsatının ‘mesuliyet alan’ bölümünde sürveyan olarak görünen Arzu Keleş Baran
şüpheli olarak yer aldı. Üç kişinin, ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve
yaralanmasına neden olmak’ suçlarından 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılmaları istendi. İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15 gün
içinde iddianamenin kabulü veya reddi yönünde karar vermesi bekleniyor.
Bir kişi tutuklu
İddianamedeki 3 kişi olaydan sonra gözaltına alınmış, Uğur Mısırlıoğlu ve
Suzan Çayır 14 Şubat 2019 tarihinde tutuklanmıştı. Tutuklulardan Suzan Çayır,
15 Mart 2019 tarihinde tahliye edilmişti. Davanın şu anda tek tutuklu sanığı
Uğur Mısırlıoğlu.
Avustralya
bundan böyle aile içi şiddetten hüküm giymiş kişilere vize vermeyecek. Euronews’den
Sertaç Aktan’ın haberine göre, 1958 Göçmen Yasası’nda yapılan değişiklik ile
kendi ülkelerinde veya başka ülkelerde kadına veya çocuğa şiddet uygulamış ve
bundan dolayı hüküm giymiş kişilerin vize başvuruları anında reddedilecek.
28 Şubat’ta
alınan, geçtiğimiz günlerde karar yürürlüğe girdi. Hükümetten yapılan
açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Avustralya’nın kadın ve çocuklara
karşı işlenen şiddete müsemması yoktur. Mesajımız nettir: Eğer bu gibi
suçlardan hüküm giymişseniz ülkemizde yeriniz yok. Hangi ülkede olursa olsun ve
almış olduğunuz ceza ne olursa olsun Avustralya’ya giremezsiniz.”
Herkesi kapsayacak
Kararın
kabulünden önce Amerikalı şarkıcı Chris Brown ve boksör FLoyd Mayweather gibi
isimler ülkeye kabul edilmemişti ancak şimdi yasa iş, turizm, aile birleşim
veya oturum için vize başvurusunda bulunan herkesi kapsayacak.
Avustralya
hükümetinin hali hazırda oturma izni veya ziyaret vizesi bulunan kişilerin
dokümanlarını da iptal edip ülkeden gönderebileceği konuşuluyor.
Son
iki günde çok sayıyda ihbar aldığını söyleyen İmamoğlu “İBB’de dosya
kaçıranlar, odasını toplayanlar… Ne oluyor kardeşim?” diye sordu. Akşam
saatlerinde bir açıklama yayımlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise “Basit
ve komik bir algı operasyonu” ifadesini kullandı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) rakamlarına göre 31 Mart yerel seçimlerinde
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Millet ittifakı adayı Ekrem
İmamoğlu, CHP ve İYİ Parti liderleriyle görüşmek üzere bugün Ankara’ya gitti.
Havalimanında soruları yanıtlayan İmamoğlu YSK’ya yapılan itirazlarla ilgili “Bir
haftaya bitmesi lazım. Daha uzun sürerse bu iş kokar” uyarısı yaptı.
İmamoğlu’nun açıklamaları ve sorulara verdiği yanıtlardan satırbaşları şöyle:
İhbarlar alıyorum: Büyükşehir Belediyesi’nden şu 2 günde bir sürü ihbar alıyoruz. Dosya kaçıranlar, odasını toplayanlar… Ne oluyor kardeşim? Ben gidip tedbir almak istiyorum, İstanbullunun 1 kuruşunun bile hesabını soracağım. Bunların ihbarı var, kanıt olursa paylaşırım.
Devletin kurumları, bakanları neye hizmet ediyor: Miraç kandili mübarek
olsun. Günahlarından arınan, iyiliklere uzanan bir gece olsun. Seçim
gündemi devam ediyor. Bu gündem devam ederken aslında hiç de hoş olamayan
ortamlar da yaşıyoruz. Sabırla takip ediyorum, ama sabır kadar kararlılığım en
üst seviyede. Çok şey birbirine karıştı. Bu beni çok üzüyor. Devletin
imkanları, bakanları, kurumları neye hizmet edeceğini şaşırmış durumda.
YSK’ye güveniyorum: Bu ülke büyük bir ülke, YSK’ye güveniyorum.
Veride kaybettiğimi görsem çıkarım “Ey rakibim hayırlı uğurlu olsun” derim, bu
kadar delikanlıyım ben.
AA adına ‘AK Parti Ajansı’ desin: Tekrar AA’nın altını çizmek istiyorum.
Benim cebimdeki paranın bir kısmı şu anda AA’nın Genel Müdürü’nün cebinde.
Hepimizin vergisiyle AA görev yapıyor ve Türkiye’nin haber alma kaynağı
durumunda ama vazifesini yerine getirmiyor. Şu anda sanırım mahcubiyet
içerisinde ama bu ‘keşke haberleri doğru verseydim değil, istediğim adaya
seçimi kazandıramadım’ mahcubiyeti… Genel Müdürü derhal istifa etsin, siyaset
yapsın, belki vekil olur belki muhtar olur. Her yol mübahtır anlayışı şu anda
zehir gibi kurumlarda ve devletin bazı yetkililerinin beyninde geziyor.
Partizanlık bir zehir, her ortama enjekte edilmiş durumda. Ben bu sürecin bir
panzehiri olmaya geliyorum.YSK ‘hiçbir bilgimiz yok’ diyor, o zaman AA’nın tek
kaynağı kalıyor. AK Parti’nin sandıktaki görevlileri. Değiştirsin adını, AK
Parti Ajansı desin adına.
Yıldırım’a güvenim kalmadı: Sayın Yıldırım’a da
şu an itibarıyla vicdanen güvenim kalmamıştır. Hâlâ afişler asıyor, sandıklarla
ilgili sosyal medya duyuruları yazıyorsa çok yazık, günah. Teessüfle izliyorum.
Devletin bakanlığını yaptınız yıllarca, TBMM başkanlığı, Başbakanlık yaptınız
daha ne olsun allah aşkına? Asmayın şu afişleri dedik. İl başkanınız kazandık
açıklaması yapıyor. Ayıp. Kendinizi toplum, dünya, kamuoyu nezdinde aşağı
çekiyorsunuz.
Sonucu biliyoruz: Parti Genel Merkezi’nde
toplantılarda, adayımıza nasıl kazandırırım toplantıları olunca olmuyor. Emek
var burada. 16 milyon İstanbullu kazanmıştır kardeşim. Islak imzalı
tutanaklarımız var, o tutanakların altında hesap var. Sonuç ne biliyoruz. Bu
kadar inançlı olmamızın ardında bu var. Sonuç karşı tarafın lehinde olsaydı bu
kardeşiniz çıkar, ‘Sayın Binali Yıldırım tebrik ederim,’ derdi ama demiyorum,
çünkü ben kazandım.
Ayrılmayın: Buradan çağrı yapıyorum. İlçe Seçim Kurulu önünde tedbir almaya devam
edin. Bu sürecin neticesinde tek bir oyumuza sıkıntı getirmeyeceğiz. Kendimize
olan güvenimiz en üst seviyede. Çünkü haklıyız.
Bahçeli ve Erdoğan’a çağrı: Sayın Bahçeli, bu süreci lütfen
iyi takip etsin. Bu kadar yıllık devlet deneyimi olan, hizmetleri olan bir
şahsiyet olarak bu sürece mutlaka kayıtsız kalmamalıdır. Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, lütfen birileri çocuk gibi davranıyor olabilir. Alt gruplar afiş asma
çabasında. Sayın cumhurbaşkanının bu sürece kayıtsız kalmaması gerekir.
Anıtkabir’i ziyaret etti
Ekrem İmamoğlu Ankara’ya iner inmez, kalabalık bir grup eşliğinde Anıtkabir’i
ziyaret etti.
İBB’den açıklama
İmamoğlu’nun iddialarına karşı, akşam saatlerinde İstanbul Büyükşehir
Belediyesi (İBB)’nden şu açıklama geldi: “Akıllı Şehir Yönetim Modeli ile
örnek olan İBB’nin dijital ortamda denetime açık uygulamaları dururken, ‘dosya
kaçırılıyor’ şeklinde iftira atmak, basit ve komik bir algı operasyonudur.
Büyükşehir Belediyesi, İstanbullulara hizmet etme görevini aksatmadan
sürdürmektedir. YSK’nın tüm takvimi tamamlanıp mazbata teslim anına kadarki
süreçte de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gönülden çalışan tüm personeli
kamu yönetimi bilinciyle görevlerini sürdürmektedir.”
İran sel riski nedeniyle 70 köyün boşaltılacağını açıkladı. Ülkede acil durum ilan edildi.
İran hükümeti sel riski nedeniyle Huzistan eyaletindeki 70 köyü boşaltma
kararı aldı. Ülkede son iki hafta içinde 47 kişi sel nedeniyle yaşamını
kaybetmişti.
Yeni bir sel riski yüzünden ayrıca acil durum ilan edildi. Acil durum
kapsamında on binlerce insan yaşadıkları bölgeleri terk ediyor.İran Başbakanı
Hasan Ruhani, selden etkilenenlerin ihtiyaçlarının karşılanacağı konusunda söz
verdi.
Extinction Rebellion aktivistleri Avam
Kamarası’nda Brexit’in tartışıldığı sırada soyunarak iklim krizine dikkat
çekti. Eylemde, “Bir aciliyetimiz var. Bu Brexit değil, iklim krizi” denildi.
Protesto sırasında 15 Nisan’da gerçekleştirilecek uluslararası eylem gününe de çağrı yapıldı.
Birleşik
Krallık’taki Avam Kamarası’nda süren Brexit tartışmaları, Extinction Rebellion
aktivistlerinin yarı çıplak olarak gerçekleştirdiği eylemle kesintiye uğradı.
Soyunarak ellerini halka açık galerideki cama uhuyla yapıştıran eylemciler 20
dakika boyunca kalçaları milletvekillerine dönük şekilde bekledi.
Politikacıların
iklim değişikliğini ısrarla yok saymalarının “odadaki fili görmeme” durumuna
benzediğini belirten gruptan iki kişi vücudunu griye boyayarak fil maskeleri
taktı. Geri kalan eylemcilerin vücutlarında ise “S.O.S”, “hayat için”
sloganları yazılıydı. Protesto sırasında 15 Nisan’da gerçekleşecek uluslararası
eylem gününe de çağrı yapıldı.
12 aktivist gözaltında
Eylemin
gerçekleştiği sırada kürsüde olan Milletvekili Peter Kyle’ın konuşmasını
sürdürmesi galerideki halk tarafından alkışlarla protesto edildi. Protesto sonunda polis 12 iklim aktivistini
gözaltına aldı, galerideki insanları dışarıya çıkarttı.
Aktivistlerden
Evelina Utterdahl yaptığı açıklamada “İnsanların tepkisi harikaydı. Gülüyor ve
tezahürat yapıyorlardı. Çoğu kişi galeriden ayrılmak istemedi ve yalnızca
görevliler tarafından zorunlu tutulduğunda ayrıldı” dedi. “Hem güvenlik
görevlileri hem de camın diğer tarafındaki insanların gülümsemelerini ve
kahkahalarını gördüm. Atmosfer neşeli ve mutluydu.”
Iggy Fox ise “hükümetin bütün kaynaklarını Brexit için
harcamasından bıktığını” ve “iklim kriziyle ilgilenmeleri gerektiğini”
belirtti. “Hükümet, insanları felaketten koruma görevini yerine getirene kadar
aksamalara sebep olmayı bırakmayacağım” diye konuştu.
Bugün Dünya Otizm Farkındalık Günü. ‘İklim Değişikliğine Karşı Okul Grevi’ eyleminin yaratıcısı İsveçli Greta Thunberg, facebook hesabından bir mesaj yayımladı. Otizmin bir hediye olmayıp çoğu kişi için bitmeyen bir mücadele olduğunu kaydeden Thunberg, “Ama teşhisim olmasaydı, asla okul grevini başlatmazdım. Çünkü o zaman herkes gibi olurdum” dedi. Thunberg mesajında, toplumların değişmesine ve ezber bozan düşüncelere sahip insanlara olan ihtiyacı vurguladı.
Greta Thunberg’in mesajı şöyle:
Bugün #Otizm Farkındalık Günü. Bu spektrumda olmaktan gurur duyuyorum.
Ve hayır, otizm (DEHB, EKG, Tourette, OKB, ODD vb.) bir “hediye” değildir. Çoğu kişi için okullara, iş yerlerine ve zorbalara karşı sonsuz bir mücadeledir. Ancak doğru koşullar altında, doğru ayarlamalar yapıldığında bir süper güç olabilir.
Depresyon, yabancılaşma, kaygı ve rahatsızlıklardan ben de payımı aldım. Ama teşhisim olmasaydı, asla okul grevini başlatmazdım. Çünkü o zaman herkes gibi olurdum.
Toplumlarımızın değişmesine ve ezber bozan düşüncelere sahip insanlara ihtiyacımız var ve birbirimize bakmaya başlamamız gerekiyor. Ve farklılıklarımızı kucaklıyoruz. #aspiepower #autism
Bu akşam ışıklar otizm için yanacak
Dünyanın pek çok ülkesinde yapılacak etkinliklerle birlikte Türkiye’de de Tohum Otizm Vakfı’nın çağrısıyla ‘Otizme Mavi Işık Yak’ kampanyası gerçekleştirilecek. Bu akşam Boğaz Köprüsü ve Galata Kulesi başta olmak üzere, İzmir Saat Kulesi, Masal Şato, Diyarbakır’da Surlar, Amasya Kalesi gibi birçok yapı mavi ışıkla aydınlanacak.
Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, kampanyanın farkındalık yaratacağını belirtti; #otizmemaviışıkyak etiketiyle herkesi paylaşım yapmaya davet etti.
59’da 1
Gelişimsel bir farklılık olan otizm, 1985 yılında her 2500 çocuktan 1’inde teşhis edilirken, bugün doğan her 59 çocuktan 1’inin otizm riski ile dünyaya geldiği belirtiliyor. 0-19 yaş grubundaki 434 bin otizmliden eğitime erişebilenlerin sayısı ise sadece 30 bin. Türkiye’de de yaklaşık 1 milyon 580 bin otizmli birey olduğu tahmin ediliyor.
Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitim. Erken tanı ve doğru bir eğitim ile çocukların yarısında otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabiliyor.
Planlar rafta kaldı
Ancak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2 yıl önce açıkladığı Otizm Eylem Planı’nda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Otizmli bireyler ve ailelerinin yaşam kalitelerini arttırmak amacıyla düzenlenen eylem planının bir an önce uygulanmasını isteyen aileler tepkili. Otizm Dernekleri Federasyonu (ODFED) tarafından yapılan açıklamada, “Bizler sadece belli tarihlerde hatırlanmak istemiyoruz. İçi boş farkındalık çalışmalarından yorulduk. Zaman hızla geçerken bizden sonra çocuklarımıza ne olacağı sorusu sürekli içimizi kemiriyor. Bu ülkenin vatandaşları olarak çocuklarımızın ve bizim hayatımızda sözde değil özde fark yaracak uygulamaların hayata geçmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
AKP İstanbul’un tüm noktalarında bu sabah saatlerinde yeniden billboardlara ve bina cephelerine teşekkür afişleri yapıştırdı, kavşaklara pankartlar asmaya başladı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimini CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasına rağmen, AKP bu
sabah saatlerinde istanbul genelinde yeniden afiş ve pankartlar asmaya başladı.
Üzerinde Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’nın resminin olduğu afiş ve pankartlarda ‘Teşekkürler İstanbul Gönül
Belediyeciliği Kazandı’ yazısı yer alıyor.
CHP’li seçmenler sosyal medya üzerinden duruma tepki gösterdi. Paylaşımlarda, kesin rakamların açıklanmaması ve sayılmayan oyların bulunmasının üzerine bir de tekrar bir afiş çalışması yapılmasının manipülasyon çabası olduğu yorumları yapılıyor.
1 Nisan sabahı yapılan afişleme çalışması, İmamoğlu’nun “Suç duyurusunda
bulunacağım. Şu anda yetkisiz durumda bulunan İBB yöneticilerinin talimatıyla
belediye çalışanlarına afişleme yaptırılıyor” açıklaması sonrası durdurulmuştu.
İzmir’in Konak ilçesindeki Beth İsrael
Sinagogu’na 28 Mart Perşembe gecesi molotofkokteylli saldırı düzenlendi.
Saldırıda sinagoga atılan molotofkokteyli kaldırıma düştü.
Avlaremoz’dan Serdar Korucu’nun haberine
göre, Emniyet Müdürlüğü ekipleri, saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma
kapsamında çalışma başlattı. Güvenlik güçlerinin operasyonunda saldırıyı
gerçekleştirdiği belirlenen 23 yaşındaki Ertan E. gözaltına alındı. Adliyeye
sevk edilen Ertan E. çıkartıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından
“İbadethanelere zarar verme” suçlamasıyla tutuklandı.
İsrail’i protesto etmiş!
Ertan E.’nin herhangi bir örgütle
bağlantısı tespit edilemedi. Zanlı emniyetteki ifadesinde antisemit bir gerekçe
öne sürdü ve sinagoga yönelik düzenlediği molotofkokteylli saldırıyı “İsrail’i
protesto” için yaptığını savundu.
Zanlı Ertan E.’nin tutuklanması ardından
Türk Yahudi Toplumu’nun resmi Twitter hesabı üzerinden açıklama yapıldı.
Açıklamada, “İzmir Beth İsrael sinagogumuza 28 Mart Perşembe gecesi atılan
molotof kokteyli kaldırıma düşmüştür. İzmir Emniyetimizin hızlı & hassas
çalışmasıyla saldırgan yakalanarak adalete teslim edilmiştir. Yaşamlarımızı,
huzur & birlikteliğimizi tehdit eden menfur saldırıyı kınıyoruz” denildi;
İzmir Emniyeti’ne teşekkür edildi.
AKP, İstanbul’un tüm ilçelerinde seçim sonucuna itiraz etme kararı aldı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarına ilişkin yapılacak itirazlar için 3 gün süre olduğunu açıklamıştı.
İtiraz süreçleri iki gün sürecek. İlçe seçim kurullarının itirazları karara bağlamasından sonra il seçim kurulu itiraz süreçleri başlayacak.
Süreçte nihai karar merkezi YSK olacak. İlçe ve il seçim kurullarının vermiş olduğu kararlar YSK’ya gönderilebilecek. YSK’nın nihai kararı verme tarihi 13-14 Nisan.
2019 yerel seçimlerinin kesin olmayan sonuçlarına göre Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olan CHP’li Mansur Yavaş, ilk icraatının makam araçlarını azaltmak olacağını söyledi.
Cumhuriyet Gazetesi’ne konuşan Yavaş, AKP’nin saldırgan kampanyası yüzünden oy kullanmamaya karar verenlerin de kullandığına dikkat çekti ve “Bazı seçmen bu çirkin saldırılar ve düzeysiz söylemler nedeniyle oyunun rengini değiştirdi” dedi. İcraatları hakkında da konuşan Yavaş şunları anlattı:
“Söz vermiştim, makam araçlarını azaltacağım. Bu çakarların ortadan kaldırılmasını sağlayacağım. Başka bir sorun… Asfalt katılım payı nedeniyle hacizler yaşanıyor. Bunu tüm Ankaralılar biliyor ve yaşıyor. Yine söz vermiştim, bu hacizleri kaldıracağız. Ayrıca bir an önce Ankara’nın ekonomisinin kalkındırılması, işsizliğin azaltılması için ne mümkünse onu ele alacağız ve çalışmaya başlayacağız.”
Yavaş, belediye meclisinde ‘CHP azınlıkta’denerek engelleme imalarının hatırlatılması üzerine şu ifadeleri kullandı: “Onlar önemli değil. Ankara halkına hizmet etmemizi kimse engelleyemez. Bunun sorun olacağını sanmıyorum. Eskişehir örneği var ortada. Kimse hizmeti engellemeye cesaret edemez.”
AKP, Ankara’da da tıpkı İstanbul gibi sonuçlara itiraz ediyor. Başkentte
Yavaş’ın yüzde 50.91, AKP’li rakibi Mehmet Özhaseki ise yüzde 47.1 oy aldığı
ilan edilmişti.