‘Yeliz’ rumuzlu Çamlı: Kadın erkek eşit değildir, İstanbul Sözleşmesi için gereken yapılacak
Yeşil Tarife belirlendi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesini amaçlayan yeşil elektrik tarife uygulamasına dair kararını yayınladı.
Yeşil Ekonomi’nin aktardığına göre ilgili karar Resmî Gazete’nin 24 Temmuz 2020 tarihli sayısında yayınlandı. 23 Temmuz 2007 tarihli “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” kapsamında elektrik tüketicileri yazılı olarak başvuru yaparak bu tarifeyi seçebilecekler.
Yeşil Tarife
EPDK aynı zamanda 1 Ağustos 2020 tarihinden geçerli olmak üzere belirlenen Yeşil Tarife Tablosunu da yayınladı. Tabloya göre bu tarifeyi seçen tüketicilere kilovat-saat başına 69,9749 kuruş Yeşil Enerji Bedeli uygulanacak.

EPDK tarafından onaylanan ve 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren uygulananan standart elektrik tarifesi ise kilovat-saat başına 48,7941 kuruş olarak belirlenmişti.
Yeşil Enerji Tarifesi hakkında Resmi Gazete’de yayınlanan karar ise şu şekilde:
MADDE 1 – 31/12/2015 tarihli ve 29579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların 18 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
(5) Yeşil tarife: 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17 nci maddesinin 4 üncü fıkrası kapsamında, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi amacıyla Kurul tarafından belirlenen tarifedir.
(6) Yeşil tarife, ilgili tüketicinin Yeşil tarifeyi seçmesi durumunda tarife tablolarında yer alan birim fiyatlar üzerinden uygulanır. Tüketici Yeşil tarifeye geçme talebini yazılı olarak görevli tedarik şirketine yapar. Tarife değişikliği, talep tarihinin içinde bulunduğu dönem sonundaki endeks tespitleri ile çıkarılacak faturayı takip eden ilk fatura döneminde yerine getirilir. Yeşil tarifeye geçme talebi bir takvim yılında en fazla iki kez yapılır.”
MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı yürütür.
Yeni araştırma: Avustralya yangınlarında yaklaşık üç milyar hayvan etkilendi
Yeni yapılan bir araştırmaya göre 2019-2020 orman yangını sezonunda yaklaşık üç milyar hayvan öldü veya yer değiştirmek zorunda kaldı.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen çalışmada beş farklı kurumdan 10 bilim insanı tarafından yapılan araştırma, daha önce bir milyar hayvanın etkilendiği yönünde yapılan tahminlerin oldukça iyimser olduğunu ortaya koydu.
Çalışmaya Sydney Üniversitesi, New South Wales Üniversitesi, Newcastle Üniversitesi, Charles Sturt Üniversitesi ve Birdlife Australia’dan bilim insanları katkıda bulundu.
143 milyonunu memeliler oluşturuyor
Guardian’ın aktardığına göre etkilenen canlıların yaklaşık 143 milyonunu memeliler, 180 milyonunu kuşlar, 51 milyonunu kurbağalar ve 2,5 milyarını sürüngenler oluşturdu.
Bilim insanları hayvanların hepsinin doğrudan sıcaklık veya alevlerle ölmediğini ancak yaşanan açlık, susuz kalma ve yaralanmalar sebebiyle durumlarının yangın sonrasında da çok iyi olmadığını düşünüyor.

‘Gezegendeki insan sayısının yarısı’
Sydney Üniversitesi’nde ekoloji profesörü ve projeyi denetleyen Avustralya Bilim Akademisi üyesi Chris Dickman, bulgunun araştırmacılar için bile bir şok olduğunu söyledi.
Dickman “Üç milyar yerli omurgalı çok büyük. Anlayamayacağınız kadar büyük bir sayı. Gezegendeki insan nüfusunun neredeyse yarısı” dedi.
Ayrıca, araştırmanın yangınların etkisinin uluslararası kamuoyunda gündeme gelen koala kaybından çok daha büyük olduğunu gösterdiğini vurguladı. Etkilenen sürüngenlerin çoğu, hektar başına 1.500’den fazla kişinin yoğunluğunda yaşayabilen, ten gibi küçük türlerdi.
120 milyon hektar orman alanı incelendi
Sydney Üniversitesi’nden baş araştırmacı Lily van Eeden, çalışmanın orman yangınlarının hayvanlar üzerindeki etkisinin kıta çapında değerlendiren ilk iş olduğunu söyledi.
Neredeyse İngiltere’nin büyüklüğündeki 11,46 milyon hektarlık alanın analiz edildiği çalışmada çoğunluğu güneydoğu ve güneybatıda olmak üzere 120 milyon hektar orman incelemeye alındı. 120 bin hektarlık alan ise kuzey yağmur ormanlarını kapsadı.
İklim krizini acilen ele alma ihtiyacı
Çalışma, mega yangınların ülkenin biyolojik çeşitliliğini ne ölçüde azalttığını göstererek iklim krizini ele alma ve tarım ve kalkınma için arazinin ormansızlaştırılmasını durdurma ihtiyacının altını çiziyor.
WWF destekli analiz, orman yangınlarının yıkıcı etkisini haritalamak için yazılan makalelerin sonuncusu. Haziran ayında üç ekoloji profesörü tarafından yapılan hakemli bir çalışma, yangınların “tehdit altındaki türler için en dramatik yaşam alanı kaybına ve ekolojik toplulukların tahrip edilmesine” neden olduğu sonucuna varmıştı.
Bu ay, 20’den fazla önde gelen Avustralyalı bilim insanının çalışmasına dayanan ayrı bir makale, şu anda tehdit altında listelenmeyen 49 yerli türün artık risk altında olabileceğini, hükümet verilerine göre 471 bitki ve 191 omurgasız türün acil dikkat gerektirdiğini tespit etmişti.
Mevcut çevre koruma yasası ve fonları yetersiz
Bilim insanları biyolojik çeşitliliğin daha iyi izlenmesi de dahil olmak üzere, orman yangınlarının ardından tehdit altındaki türlerin korunması için bir revizyon talep ediyor. Ayrıca, mevcut çevre koruma yasalarının yetersiz olduğunu belirtiyor.
Korumacılar, Avustralya’nın vahşi yaşamını sınırlı izlemesini muhafazakar Scott Morrison’un koalisyonunun seçildiği tarihten bu yana çevre programlarına yönelik fonun üçte birini kesmesiyle ilişkilendiriyor.
Rusya, Ayasofya için UNESCO’ya taahhütler verildiğini açıkladı
Türkiye‘nin müze statüsü kaldırılarak camiye dönüştürülen Ayasofya için UNESCO’ya (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) bazı taahhütlerde bulunduğu açıklandı. Buna göre Ankara, Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Ayasofya’da bundan sonra yapılacak restorasyon çalışmalarında UNESCO ile işbirliğini kabul etti ve bir uzmanlar heyetini davet etme vaadinde bulundu. Hükümetin, restorasyon için bir bilim konseyi oluşturma taahhüdü verdiği de belirtildi.
Bilim kurulu ve davet güvencesi
Trump’dan ‘tanıdık’ sözler: Biden seçilirse şehirler yanacak, piyasalar çökecek
….would destroy our American cities, and worse, if Sleepy Joe Biden, the puppet of the Left, ever won. Markets would crash and cities would burn. Our Country would suffer like never before. We will beat the Virus, soon, and go on to the Golden Age – better than ever before!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) July 28, 2020
Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda bir kez daha seçimleri kaybederse durumun kötüleşeceğini vurgulayan Trump, “solun kuklası” olarak nitelendirdiği Demokrat Parti’nin adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Biden’ın seçilmesi durumunda “piyasaların çökeceğini ve şehirlerin yanacağını, ABD’nin hiç çekmediği acılar çekeceğini” savundu.
Trump, kısa süre içinde “virüsü yenip, altın çağa gideceklerini” de söyledi.
Köprü ve otoyollar Kurban Bayramı’nda ücretsiz
Uluslararası Af Örgütü: Sosyal medya düzenlemesi sansüre yol açacak
Uluslararası Af Örgütü, bir milyondan fazla kullanıcısı olan sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilcilik açma zorunluluğu getirmek gibi düzenlemeler içeren kanun teklifine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada “Bu zorunluluk, şirketlerin yasal temsilcilerinin yüksek miktarda para cezalarıyla, hatta cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği anlamına geliyor” denildi.
‘Şirketler verileri Türkiye’de depolayacak’
Türkiye Şubesi Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan tarafından kaleme alınan metinde şu ifadeler yer aldı:
Öngörülen değişiklikler, aynı zamanda, sosyal medya şirketlerinin kullanıcı verilerini Türkiye’de depolamasını gerektiriyor. Meclisten geçmesi halinde, yasada öngörülen değişiklikler, hükümetin uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına aykırı şekilde internetteki ifade özgürlüğü hakkını ihlal ederek sosyal medya şirketlerini online içerikleri sansürlemeye zorlama yetkisini büyük ölçüde artıracak.
Ayrıca, bu değişiklikler, sosyal medya platformlarını, online içerikler paylaşan kişilerin kimliğini açıklamaya zorlayarak, bu kişileri adil olmayan ve haklarını ihlal eden gözaltı, tutuklama, yargılama ve mahkumiyet riski altına sokacak.
‘Sansürü artıracak’
Hükümet, kanun teklifinin, insanların hakları, kamu düzeni ve ulusal güvenliğin korunması için gerekli olduğunu savunuyor. Uluslararası insan hakları hukuku gereğince ifade özgürlüğü hakkının belirli durumlarda kısıtlanması meşrudur; ancak benzeri her türlü kısıtlama, bu amaçlar doğrultusunda gerekli ve orantılı olmalıdır.
Buna karşılık, Uluslararası Af Örgütü, mevcut yasaların yetkililere, kişilerin internet ortamındaki şiddet ve istismara karşı korunması da dahil olmak üzere bu amaçları gerçekleştirebilmeleri için gerekli yetkileri tanıdığı kanaatinde.
Hükümetin, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına aykırı şekilde internette ifade özgürlüğü hakkını ihlal ederek sosyal medya şirketlerini online içerikleri sansürlemeye zorlama yetkisini büyük ölçüde artıracak kanun teklifi meclisten geçmemelidir.
‘Yasalarında değişiklik yapmalı’
Türkiye yetkilileri, kanun teklifini yasalaştırmak yerine, mevcut yasaları internette şiddete ve istismara maruz kalan kişileri korumak için etkili bir biçimde uygulamalıdır. Yetkililer ayrıca, Türkiye’nin ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğine hükmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamak zorundadır.
Türkiye yetkilileri, İnternet Yasası’nda ve sıklıkla internette ifade özgürlüğü hakkını ihlal etmekte kullanılan son derece muğlak ve geniş kapsamlı terörle mücadele ve hakaret yasalarında değişiklik yapmalıdır.
‘Ayrımcılıkla mücadelede yetersiz’
Sadece ifade özgürlüğünü sınırlandırmak ve genel yasaklara bağlı kalmak, ayrımcılıkla mücadelede yetersiz kalan uygulamalardır. Ötekileştirilen ya da çevrimiçi şiddete veya istismara maruz kalan grupların etkin şekilde korunması ve sosyal açıdan kapsanması; kalıp yargılarla mücadele etmek, ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve daha kapsamlı eşitliği teşvik etmek için hoşgörü, eğitim ve diyaloğun geliştirilmesi de dahil olmak üzere geniş çaplı müdahaleler gerektirir.
Yetkililerin internetteki ifadeleri izleme ve sansürleme yetkisini artırmak yerine bu gibi adımların atılması, ifade özgürlüğü hakkını korunmak ve çevrimiçi şiddet ve istismarla mücadele etmek konusunda önemli bir ilerleme kaydedilmesini mümkün kılacaktır.
ABD Dışişleri Bakanlığı: Osman Kavala serbest bırakılsın
ABD Dışişleri Bakanlığı, yazılı bir açıklama yaparak cezaevindeki 1000’inci gününü geride bırakmış iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
Sivil toplum aktivisti, iş insanı ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, Gezi davasında beraat etmesinin hemen ardından üç yıldır açık tutulan, daha önce tahliyesine karar verilen soruşturma dosyası üzerinden yeniden tutuklanmıştı.
‘Davası hızlı, şeffaf ve adil biçimde sonlandırılsın’
Kavala’nın tutukluluğuna ilişkin yapılan açıklamada ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye’nin ‘uluslararası sorumluluklarını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:
Bu hafta itibariyle Türk hayırsever ve sivil toplum lideri Osman Kavala hiçbir suçtan hüküm giymeden bin gününü hapiste geçirmiştir. ABD uluslararası sorumluluklara ve zorunluluklara saygı duymanın önemini hatırlatıyor. Türkiye’den adalet ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığına uyması, Osman Kavala’yı serbest bırakması, bu sırada davasının adil, şeffaf ve hızlı biçimde sonuçlandırılması için çağrıda bulunuyoruz.
Türkiye’de koronavirüs: 917 yeni tanı, 17 can kaybı
Bakan Koca’nın paylaşımı şöyle:
Test sayısı 45.000’in üstünde. Son 3 gün yoğun bakım sayısı oransal olarak en çok artan iller: İstanbul, Ankara, Konya, Gaziantep, Diyarbakır. En az artan iller: Sivas, Isparta, Muğla, Balıkesir, Bayburt. 21 ilimizde son 3 gün yoğun bakım hastamız olmadı.”
Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 11 Mart’ta tespit edildi. O günden bu yana alınan önlemler kademeli olarak hafifletildi. 1 Haziran’dan itibarense “kontrollü normalleşmeye” geçildi. Normalleşme tablosu şu şekilde:
1 Haziran: 827 vaka, 23 ölüm (31.525 test)
2 Haziran: 786 vaka, 22 ölüm (32.325 test)
3 Haziran: 867 vaka, 24 ölüm (52.305 test)
4 Haziran: 988 vaka, 21 ölüm (54.234 test)
5 Haziran: 930 vaka, 18 ölüm (57.829 test)
6 Haziran: 878 vaka, 21 ölüm (35.846 test)
7 Haziran: 914 vaka, 23 ölüm (35.335 test)
8 Haziran: 989 vaka, 19 ölüm (39.361 test)
9 Haziran: 993 vaka, 18 ölüm (37.225 test)
10 Haziran: 922 vaka, 22 ölüm (36.521 test)
11 Haziran: 987 vaka, 17 ölüm (49.190 test)
12 Haziran: 1195 vaka, 15 ölüm (41.013 test)
13 Haziran: 1459 vaka, 14 ölüm (45.092 test)
14 Haziran: 1562 vaka, 15 ölüm (45.176 test)
15 Haziran: 1592 vaka, 18 ölüm (42.032 test)
16 Haziran: 1467 vaka, 17 ölüm (46.800 test)
17 Haziran: 1429 vaka, 19 ölüm (52.901 test)
18 Haziran: 1304 vaka, 21 ölüm (48.412 test)
19 Haziran: 1214 vaka, 23 ölüm (41.316 test)
20 Haziran: 1248 vaka, 22 ölüm (41.112 test)
21 Haziran: 1192 vaka,23 ölüm (40.496 test)
22 Haziran: 1212 vaka, 24 ölüm (41.413 test)
23 Haziran: 1268 vaka, 27 ölüm (42.982 test)
24 Haziran: 1492 vaka, 24 ölüm (53.486 test)
25 Haziran: 1458 vaka, 21 ölüm (52.303 test)
26 Haziran: 1396 vaka, 19 ölüm (51.198 test)
27 Haziran: 1372 vaka, 17 ölüm (45.213 test)
28 Haziran: 1356 vaka, 15 ölüm (48.309 test)
29 Haziran: 1374 vaka, 18 ölüm (51.014 test)
30 Haziran: 1293 vaka, 16 ölüm (50.492 test)
1 Temmuz: 1192 vaka, 19 ölüm (52.313 test)
2 Temmuz: 1186 vaka, 17 ölüm (49.714 test)
3 Temmuz: 1172 vaka, 19 ölüm (52.141 test)
4 Temmuz: 1154 vaka, 20 ölüm (48.248 test)
5 Temmuz: 1148 vaka, 19 ölüm (46.414 test)
6 Temmuz: 1086 vaka, 16 ölüm (52.193 test)
7 Temmuz: 1053 vaka, 19 ölüm (50.545 test)
8 Temmuz: 1041 vaka, 22 ölüm (49.302 test)
9 Temmuz: 1024 vaka, 18 ölüm (50.103 test)
10 Temmuz: 1003 vaka, 23 ölüm (48.787 test)
11 Temmuz: 1016 vaka, 21 ölüm (48.813 test)
12 Temmuz: 1012 vaka, 19 ölüm (45.232 test)
13 Temmuz: 1008 vaka, 19 ölüm (46.492 test)
14 Temmuz: 992 vaka, 20 ölüm (43.231 test)
15 Temmuz: 947 vaka, 17 ölüm (42.320 test)
16 Temmuz: 933 vaka, 21 ölüm (42.411 test)
17 Temmuz: 926 vaka, 18 ölüm (41.215 test)
18 Temmuz: 918 vaka, 17 ölüm (40.943 test)
19 Temmuz: 924 vaka, 16 ölüm (41.310 test)
20 Temmuz: 931 vaka, 17 ölüm (43.404 test)
21 Temmuz: 928 vaka, 18 ölüm (42.846 test)
22 Temmuz: 902 vaka, 19 ölüm (43.404 test)
23 Temmuz: 913 vaka, 18 ölüm (43.343 test)
24 Temmuz: 937 vaka, 17 ölüm (42.986 test)
25 Temmuz: 921 vaka, 16 ölüm (43.312 test)
26 Temmuz: 927 vaka, 17 ölüm (40.016 test)