Ana Sayfa Blog Sayfa 1976

‘Av turizmi kotaları’ belli oldu: Parasını veren 789 hayvanı öldürebilecek

Yüzlerce yabani hayvanın ‘av turizmi’ adı altında öldürülmesine karşı tepkiler sürerken 2020-2021 sezonunda Türkiye genelindeki kotalar belirlendi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün (DKMP), Merkez Av Komisyonu (MAK) kararları kapsamında, Türkiye genelinde 2020-2021 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı ile avlanmasına izin verilen türler, kotalar, ücretler ve avlanma şekilleri açıklandı.

DKMP Genel Müdürlüğü Merkez Av Komisyonu tarafından türlere göre illerdeki avlaklar, kota ve ücretler şöyle:

Yaban keçisi (teke): 2020-2021 yılı için Türkiye genelinde toplam 398 teke (erkek) yaban keçisi için 6 bin TL’den başlayıp avlak sahalarına göre 92 bin 500 TL arasında değişen muhammen bedelli fiyat belirlendi. Erkek yaban keçisi av kotası illere göre Adıyaman’da 31, Muğla’da 28, Antalya’da 58, Isparta’da 8, Adana’da 29, Hatay’da 9, Kayseri’de 11, Mersin’de 61, Niğde’de 18, Karaman’da 8, Konya’da 3, Artvin’de 31, Giresun’da 11, Gümüşhane’de 2, Bingöl’de 7, Erzincan’da 27, Erzurum’da 15, Kahramanmaraş’ta 4, Malatya’da 2, Sivas’ta 15, Tunceli’de 20.

Hatalı boynuzlu şelek yaban keçisi: Komisyon tarafından hatalı boynuzlu şelek yaban keçisi için birey başına 4 bin TL muhammen bedel üzerinden Mersin’de 12, Muğla’da 3, Antalya’da 6, Kayseri’de 1, Artvin’de 3 birey olmak üzere toplam 25 kota belirlendi. 

Dişi yaban keçisi: Dişi yaban keçisi için birey başına 2 bin TL muhammen bedel üzerinden Muğla’da 13, Antalya’da 27, Mersin’de 2, Erzurum’da 3 birey olmak üzere toplam 45 birey av kotası belirlendi. 

Melez yaban keçisi: Kültür ırkı keçi ile yaban keçisinin çiftleşmesi sonucu oluşan melez yaban keçisi için birey başına 8 bin 250 TL muhammen bedel üzerinden Adıyaman’da 12 birey av kotası belirlendi. 

Çengel boynuzlu dağ keçisi: Çengel boynuzlu dağ keçisi, Artvin’de 14, Rize’de 8, Bingöl’de 7, Erzincan’da 6, Tunceli’de 4 olmak üzere toplam 39 kota belirlendi. Avlak sahalarına göre muhammen bedel fiyatlar ise 8 bin 500 TL ile 43 bin 500 TL arasında değişiyor. 

Anadolu yaban koyunu: Anadolu yaban koyunu Karaman’da 2, Konya’da 6, Ankara’da 1, toplam 9 birey için 105 bin TL ile 144 bin 500 TL arasında fiyat belirlendi. 

Ceylan: Ceylan, Şanlıurfa’da 14 kota belirlenirken, muhammen bedel fiyatı ise 21 bin 500 TL.

Kızıl geyik: Kızıl geyik, Bilecik’te 2, Afyonkarahisar’da 2, Denizli’de 2, Eskişehir’de 31, Kütahya’da 3, Ankara’da 5, Bolu’da 16, Karabük’te 2, Kastamonu’da 14, Çorum’da 8, Kahramanmaraş’ta 4 olmak üzere toplam 89 birey kota belirlendi. Kızıl geyikleri avlamak için yapılan veya yapılacak ihalelerde muhammen bedel fiyatları 8 bin 500 TL ile 34 bin 500 TL arasında değişiyor.  

Karaca: Karaca, Osmaniye’de 6, Düzce’de 29, Bartın’da 10, Karabük’te 27, Kastamonu’da 58, Sinop’ta 10, Zonguldak’ta 9, Çorum’da 2, Ordu’da 2, Giresun’da 14 olmak üzere toplam 167 birey kota belirlendi.

800 yıllık köprüde iş makinesiyle çalışma yaptılar

Sivas’taki tarihi Kız Köprüsü’nün üstünde iş makinesi ile restorasyon görüntüsü tepkilere neden oldu. Yaklaşık 800 yıllık köprüde yapılan uygunsuz çalışma için Divriği Belediye Başkanı Hakan Gök de olay yerine gitti. Müteahhit firma ağır taşları kaldırmak için iş makinesi kullandıklarını savunurken, taşları kaldırma işinin işçilere bırakılması, restorasyon uzmanlarının ve yetkili mimarın başında olmadan çalışılması doğru bulunmadı.

Önemli kültür varlığı

Hürriyet’ten Ömer Erbil‘e konuşan UNESCO Türkiye Milli Komite Üyesi Nezih Başgelen görüntülerle ilgili şunları söyledi: 

“Kız Köprüsü bölgenin önemli bir kültürel varlığıdır. Osmanlı döneminde Divriği’yi Ziniski-Sincan-Yağbasan-Karabel üzerinden Sivas’a bağlamak için yaptırılmıştır. Karayollarının bu tarihi köprüyü korumak istemesi doğru bir yaklaşımdır. Ancak restorasyon çalışmalarına mukavemet sorunları belirgin olan böyle tarihi bir köprü üzerinde iş makinesi çıkartıp çalışılması hiçbir gerekçe ile kabul edilecek bir durum değildir.

Bazı taşınması güç parçalar köprü üzerinden alınması gerekiyorsa tüm dünyadaki benzer uygulamalardaki gibi en azından burada bir kule vinç kullanılabilirdi. Divriği Belediye Başkanı Sn. Hakan Gök’ün bu konudaki ilgi ve hassasiyetine teşekkür ederiz. Konuyu iletir iletmez olay yerine gidip bilgi akışı sağladı. Tarihi bir kayba daha neden olmamak için acilen buradaki restorasyon işlerinin daha titiz bir denetimle sürdürülmesi gerekir. Göz göre göre gözümüz gibi korumamız gereken bir değerimizi daha yanlış uygulamalarla kaybetmeyelim.”

İpek yolu güzergahında

Mengücüklüler döneminde yapıldığı düşünülen Çaltı Çayı üzerindeki köprünün kitabesi bulunmuyor. İpek Yolu güzergâhında olan 70 metre uzunluğundaki köprü kesme ve moloz taştan yapılmış. Divriği Belediyesi’nin girişimleriyle Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından ağustos ayında restorasyon çalışmasına başlanmıştı.  

Çumra Belediye Başkanı Halit Oflaz hayatını kaybetti

Konya’da Covid-19 tedavisi gören Çumra Belediye Başkanı Halit Oflaz yaşamını yitirdi.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Covid-19 tedavisi gören, bir süredir tedbiren uyutulan 46 yaşındaki Oflaz’ın, müdahalelere rağmen kurtarılamadığı bildirildi.

Oflaz, hastalığa yakalanmasının ardından 3 Ağustos’ta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli hemşehrilerim, boğaz ağrısı şikayetiyle gittiğim hastanede yapılan Covid-19 testim pozitif çıktı. Allah’a şükür sağlık durumum iyi ve tedavim devam ediyor. Dualarınızı bekliyorum” diye yazmıştı.

Oflaz evli ve dört çocuk babasıydı.

Muğla’da deniz tabanındaki kaçak beton duvar hakkında soruşturma başlatıldı

Muğla’nın Bodrum ve Milas ilçesinde, deniz tabanına yapılan ve su altı kameralarınca tespit edilen metrelerce uzunluğundaki beton duvarlarla ilgili soruşturma başlatıldı.

AA’nın aktardığına göre YalıkavakGüvercinlik ve Pina Yarımadası‘nda deniz tabanına beton set çekildiği ihbarını alan Bodrum Belediyesi ile Bodrum Kent Konseyi yetkilileri, bahse konu alanlarda inceleme yaptı.

Su altı kamerasıyla da tespit edilen görüntülerde, deniz altına metrelerce uzunlukta beton duvarlar çekildiği belirlendi. İhbar üzerine Bodrum ve Milas Milli Emlak Müdürlüğü yetkilileri bahse konu alanlarda incelemelerde bulunarak araştırma yaptı.

Yılmaz: Acısını sonra çekeceğiz

Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, yaptığı açıklamada, Bodrum Belediyesi ile ‘denizden bakış’ programı başlattıklarını ve uygulamalar gerçekleştirdiklerini kaydetti.

İlçede deniz dibine duvarlar yapılmaya başladığını gördüklerini anlatan Yılmaz, “Bazı yerlerde mevcut duvarların yükseltilerek yeni alanlar kazanıldığını gördük. Bu böyle gidiyor. Denize yapılan bu işlemlerin acısını çok sonra çekeceğiz. Deniz dibi ölmeye başladıkça, kokular burnumuza gelmeye başladıkça çok pişman olacağız ama iş işten geçmiş olacak. Biran evvel yetkililerin bu konuya el atması lazım” ifadesini kullandı.

Öte yandan konuyla ilgili Milas Milli Emlak Müdürlüğü yetkililerince Pina Yarımadası’nda inceleme yapıldığı ve konunun araştırıldığı, Bodrum Milli Emlak Müdürlüğünce ise Yalıkavak’taki bir şirket hakkında dava açılacağı öğrenildi.

HDP Kayyım Raporu: 63 belediyeden 51’ine el konuldu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu HDP’li belediyelere atanan kayyımlar ile ilgili bir rapor yayınladı. Raporda son bir yıl içerisinde HDP’nin kazandığı 63 belediyeden 51’ine el konulduğu belirtildi.

Kayyım uygulamasının 2016’da başladığına ve geçtiğimiz yıl gerçekleşen yerel seçimlerin ardından devam edildiğine vurgu yapılan rapora göre son dört yıl içerisinde toplamda 146 kez kayyım atandı.

HDP Kayyım Raporu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Hediye Karaaslan ve Kurul Üyesi Yunus Parim’in katılımıyla düzenlenen basın toplantısında kamuoyuna duyuruldu.

Kayyım atamalarının sebepleri

“Kayyım yolu ile belediyelerimizin gasp edilmesinin bazı özgün sebepleri vardır” denilen raporda sebepler şu şekilde sıralandı:

  • 2014 MGK kararı ile eylemsel kılınan çöktürme planı kapsamında olması.
  • Kürt kimliğine yaklaşımda 2015 yılında pratikleşen devletin ideolojik dönüşümü.
  • Kürt siyasal dinamizminin ‘toplumsal hareket’ ölçeğinde kat ettiği yolun boyutu.
  • Kürt siyasal hareketinin ‘mekân siyaseti’ bağlamında önlenemez yükselişi
  • Toplumsal hafıza ve dayanışmanın yerel yönetimler üzerinden kurumsallaşması.
  • Kürtlerin yerelde devlet hegemonyasına karşı ‘kaçış çizgileri’ yaratabilmeleri.

Kayyım haritası

HDP Kayyım Raporu içerisinde son bir yıl içerisinde kayyım atanan belediyeler şu şekilde sıralandı: Diyarbakır’da Bismil, Eğil, Ergani, Hazro, Kayapınar, Kocaköy, Kulp, Lice, Silvan, Sur, Yenişehir ilçelerine, Urfa’da Suruç ilçesine, Mardin’de Derik, Nusaybin, Kızıltepe, Mazıdağı ve Savur ilçelerine, Van’da Başkale, Erciş, İpekyolu, Muradiye, Özalp ve Saray ilçelerine, Ağrı’da Diyadin ilçesine, Muş’ta Bulanık ve Varto ilçelerine, Bitlis’te Güroymak ilçesine, Siirt’te Baykan ve Kurtalan ilçelerine, Şırnak’ta İdil ve Cizre ilçelerine, Hakkari’de ise Yüksekova ilçesi.

Kayyum atanan belde belediyeleri ise şöyle oldu: Akpazar, Sarıcan, Karayazı, Esentepe, Altınova, İkiköprü, Gökçebağ ve Lafeli

HDP Kayyım Raporu – Kayyım Haritası

4 milyon 268 bin seçmenin oyuna kayyım atandı

Raporda, kayyım atamalarıyla birlikte gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalara ilişkin de bilgiler paylaşıldı. Öne çıkan başlıklar şu şekilde oldu:

  • Kayyım atanan belediye sayısı: 47
  • Tutuklanan belediye eş başkanları: 18
  • KHK gerekçesiyle ‘gasp edilen belediye’ sayısı: 6
  • ‘Görevden uzaklaştırılan’ belediye meclis üyeleri: 76
  • Tutuklanan meclis üyeleri: 10
  • Görevden uzaklaştırılan il genel meclis üyeleri:7
  • Gözaltına alınan meclis üyeleri: 125
  • Kayyım atanan belediyelerdeki toplam seçmen sayısı 4 milyon 268 bin

Kaliforniya’da yangınlar ‘fireado’lara yol açtı

ABD‘nin Kaliforniya eyaletinde geçen hafta çıkan yangın kontrol alınamadı.

Kaliforniya’ya gece boyunca yüzlerce yıldırım düştü, düşen yıldırımların etkisiyle yangın daha da büyüdü. Los Angeles‘ta yaşayan yüzlerce insan yangın nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalırken, Angeles Ulusal Ormanı‘nda 4 bin 500’den fazla evin risk altında olduğu bildirildi.

Yangında yaklaşık 6 bin kilometrekarelik ormanlık alan kül oldu.

Fırtınanın da etkisiyle yangınlar otobanlara kadar yayılırken binlerce ev tahliye edildi. Rüzgar söndürme çalışmalarını güçleştiriyor.

Gülistan Doku’yu arama çalışmaları sonlandırıldı

Tunceli’de en son 5 Ocak tarihinden bu yana 227 gündür haber alınamayan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Gülistan Doku için başlatılan arama çalışmaları durduruldu.

Tunceli Valiliği tarafından yapılan duyuruda  Uzunçayır Baraj Gölünde 13 gün aralıksız devam eden çalışmalarda arama sahası 15 sektöre bölünmüş olup, 4 kilometre mesafede yaklaşık 1.320 dönüm büyüklüğündeki alanda sualtı ve suüstü arama çalışması titizlikle yürütülmüştür” denildi.

‘Sonuç alınamadı’

Çalışmalardan sonuç alamadıklarını belirten Valilik “Sualtı arama robotu, sonar ve kurbağaadam personelinin dalış marifeti ile yapılan çalışmalar, 18.08.2020 tarihinde sonlandırılmıştır. Gülistan Doku’yu arama çalışmalarında tüm imkan ve kabiliyetler kullanılmış, her gün bulma umuduyla 226 gündür sürdürdüğümüz çalışmalardan maalesef bir sonuç alınamamıştır” dedi.

Ne olmuştu?

Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak’ta kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Diyarbakır’da yaşayan ailesi, kaybolduğu gün Dersim’e giderek kayıp ihbarında bulundu.

Kaybolan Doku hakkında ailesinin ihbarı üzerine başlatılan araştırmalar sonunda, Doku’nun cep telefonunun en son Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Sarısaltuk Viyadüğü’nde sinyal verdiği belirlenmiş, görgü tanıkları da ifadelerinde, Doku’yu en son viyadükte gördüklerini anlatmıştı.

Ailesinin tutuklanmasını talep ettiği Zeynel Abakarov, 30 Haziran’da ifade vermek üzere mahkemeye çağrılmıştı.

Genç kadının bulunması için yapılan aramalar kapsamında Uzunçayır Baraj Gölü boşaltılmıştı. Bilirkişi raporunda, Doku’nun suya atladığı yönünde delil bulunamamış, ailenin avukatı karada arama yapılmasını istemişti. 

 

 

İMO: Galata Kulesi’ndeki kaçak inşaatın sorumluları ortaya çıkmalı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Galata Kulesi‘nde E-S Yapı tarafından yürütülen restorasyon çalışması sırasında binanın tahrip edilmesine ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi bir açıklama yaptı.

Tarihi eserlerde yapılan restorasyonun ve deprem bölgelerinde yapılan güçlendirme çalışmalarının önemine işaret edilen açıklamada, Galata Kulesi’ndeki restorasyonun, restorasyon mimarisi biliminin temel kabullerine uygun gerçekleştirilmediği vurgulandı.

Neler yaşandı?

1500 yıllık tarihi kulenin içindeki duvarların inşaat aletleri ile yıkıldığı ortaya çıktığını gösteren görüntüler sosyal medyada çok fazla tepkiyle karşılaşmıştı.

Tepkiler üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından inceleme başlatılmıştı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Hilti ile duvarlar da sıva sökümü yapılması tarafımızca da uygun görülmemekte olup, gereken müdahale yapılmış ve yapı müteahhitinin dikkati çekilerek gereken işlemlerin yapılmasına başlanmıştır” demişti.

İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, yapılan yıkım için Koruma Kurulu izin talebinin yıkımdan sonra gerçekleştirildiğini söyleyerek “Önce yıkım sonra kurul izni olamaz!” ifadesini kullanmıştı.

Yeni görüntüler ortaya çıktı

İzinsiz olarak restorasyon adı altında gerçekleştirilen yıkıma ait yeni videolar da ortaya çıktı. Videoda yıkımın kulenin üst katlarında da devam ettiği, pencerelerin söküldüğü, taş merdivenlerin sökülerek beton döküldüğü görüntüleniyor.

İMO: Kaçak çalışma yapıldı

Çalışmalarda ‘hilti’ kullanıldığını ve taşıyıcı duvarlara bu delici aletle müdahale edildiğini tespit ettiklerini açıklayan İMO İstanbul Şubesi yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Sözde çalışmanın restorasyon projesi olmadan başlatıldığı kamuoyuna yansımıştır. Bunun anlaşılması ve kabul edilmesi mümkün değildir. Tarihi eserlerin korunması, güçlendirilmesi Koruma Kurulu`ndan onay alınacak bir proje bağlamında gerçekleştirilmelidir. Bu, restorasyon ve güçlendirme çalışmalarının olmazsa olmazdır. Bu temel ilke çiğnenmiş, Galata Kulesi`nde kaçak çalışma yapılmıştır.

Galata Kulesi’nin tarihi değerine vurgu yapılan açıklamada “Açık bir suçla karşı karşıyayız. Hem kent hem de tarih suçu işlenmiştir. Kaçak çalışma bir an önce durdurulmalı ve Galata Kulesi’ne taammüden kıyanlar ortaya çıkarılmalıdır” denildi.

 

Sharon Stone’dan çağrı: Katile oy verme!

Oyuncu Sharon Stone, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, ablası ve eniştesinin koronavirüs nedeniyle hastanede yattığını ve durumlarının ağır olduğunu söyledi.

Büyükannesi ve vaftiz annesini de koronavirüs nedeniyle kaybettiğini anlatan oyuncu, Trump yönetiminin salgınla mücadelede yetersiz kaldığını ifade etti:

Ablam ve eniştem olabildiğince evde kaldılar. Size neden enfekte olduklarını söyleyeyim. Yaşadıkları Montana’da semptomunuz yoksa test olamıyorsunuz ve test sonucunuzu da 5 gün alamıyorsunuz. Ve temas ettikleri son beş ayda iki kalp krizi, kalp stenti ve kalp pili olan annem gibi insanlar, asemptomatik olma ihtimalleri olduğu halde test olamadılar. Onlarla hastanede ilgilenen hemşireler test olamıyorlar, çünkü test yok. Hemşireler hayatlarını riske atıyor ve test olamıyorlar. O hastanedeki stres, baskı, yorgunluk, mahkeme salonunda silah taşıyıp ‘maske takmamanın özgürlükleri’ olduğunun söyleyen insanlarla karşılaşıyor.

https://www.instagram.com/p/CD93GU6J_OL/

‘Yalnızca kadınların yönettiği ülkeler iyi durumda’

Salgınla mücadelede en iyi durumda olan ülkelerin kadınların lider oldukları ülkeler olduğunu savunan Stone, 3 Kasım’da gerçekleşecek ABD Başkanlık seçimini hatırlatarak şunları söyledi:

İçinde bulunduğunuz durum bu. Bunu değiştirecek tek şey oy vermeniz: Biden ve Kamala Harris için oy vermeniz. Çünkü lider konumdaki kadınlar, biz ailelerimiz için, yaşamak için savaşacağız. Ve insanların test olması için savaşacağız. Çünkü Covid 19‘la mücadelede iyi durumda olan ülkeler yalnızca kadın liderlerin olduğu ülkeler. Lütfen oy verin, ne yaparsanız yapın bir katile oy vermeyin.

5 buçuk milyonun üzerinde koronavirüs vakasının kaydedildiği ABD’de 173 bin 778 kişi Covid 19 nedeniyle hayatını kaybetti.

Cinsel saldırıya uğradığı için intihara kalkışan İ.E 33 gün sonra yaşamını yitirdi

Batman Beşiri‘de uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan ve 16 Temmuz’da intihar girişiminde bulunan 18 yaşındaki İ.E. tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Musa Orhan, cinsel saldırıyı doğrulayan Adli Tıp raporu’na rağmen aynı gün serbest bırakılmıştı.

Diyarbakır İHD Şubesi Eş Başkanı Rumeysa Deniz Kaya, “Uzman çavuşun tecavüzünden sonra intihar eden Beşiri’deki genç kadın bugün yaşamını yitirdi. Babası ile görüştük, cenazesi otopsi için bölge hastanesine bekletiliyor” dedi.

İ.E intihar girişiminden önce bıraktığı mektupta uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğradığını anlatmıştı. Mektubu gören aile 16 Temmuz’da şikayetçi olmuştu. Aynı gün gözaltına alınan Musa Orhan cinsel saldırı iddiasını reddetmişti. Adli Tıp raporunun kendisine gösterilmesi üzerine ise İ.E. ile Siirt’te buluştuklarında alkollü olduğunu söylemekle yetinmişti. Soruşturma dosyasına ‘gizlilik’ kararı getirilen uzman çavuş, ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan sevk edildiği Siirt Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.

Uzman Çavuş Musa Orhan.

İ.E.’nin ailesi ise, hukuki destek alabilmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi’ne başvurdu. Ailenin talebi üzerine dernek tarafından Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvuruda bulunarak soruşturma ve olay hakkında bilgi alma talebinde bulundu. 

HDP’li Taş: Saldırgan tutuklansın, adalet yerini bulsun 

HDP Siirt Milletvekili Sıdık Taş, İ.E.’nin ölümünün ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada uzman çavuş Musa Orhan’ın tutuklanması için çağrıda bulundu:

“Uzman çavuş Musa Orhan’ın Batman’da 20 gün boyunca zorla bir evde tutarak tecavüz ettiği i.E.bugün vefat etti. Devletin yasaları uygulamadığını bilen tecavüzcü katiller dışarda kol geziyor. Adalet yerini bulsun Musa Orhan tutuklansın.”

https://twitter.com/Sdk56hdp/status/1295648420573646848

Haberini yapana soruşturma

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ise, uzman çavuşun serbest bırakılmasını Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yanıtlanmasını istediği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı. 

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı ise tecavüze ilişkin haberleri yayınlayan Jiyan Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi İdris Yayla hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “halkı kin ve düşmanlığa veya aşağılama” fiilini düzenleyen 216’ncı maddesi uyarınca soruşturma başlatmıştı.