Ana Sayfa Blog Sayfa 1971

Hindistanlı barış aktivisti Nitin Sonawane İstanbul’dan geçti

Hindistanlı aktivist barış için dünyayı dolaşıyor.

Hindistan’ın Pune kenti, Rashin köyünden bisikletle yola çıkan ve kah yaya kah bisikletli olarak yolculuğunu sürdüren Nitin Shrirang Sonawane; gezdiği ülkelerde Gautam Buddha ve Mahatma Gandhi’nin şiddetsizlik ve barış felsefesini yaymaya çalışıyor.

2016’da yola çıkan Nitin, yürüyüşünü Mahatma Gandhi‘nin 150. doğum günü olan 2 Ekim 2019’da yolculuğunu tamamlamak istese de, yolculuğunun uzaması nedeniyle bu mümkün olmadı.

Yolu Tayland, Kamboçya, Vietnam, Çin, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, ABD, Mexcio, Guatemala, El Salvador, Honduras, Nikaragua, Kosta Rika, Panama, Kolombiya, Ekvador, Peru, Güney Afrika, Zimbabve, Zambiya, Tanzanya, Ruanda, Uganda, Kenya, Etiyopya, Sudan, Mısır, İngiltere, İrlanda, Almanya, Portekiz, İspanya ve Gürcistan’dan sonra Türkiye‘den de geçen Nitin’le Yeşil Gazete olarak konuştuk.

Bayer, doğum kontrol cihazı için davacılara 1.6 milyar dolar ödeyecek

 
Bayer’den yapılan açıklamada, doğum kontrolü için kullanılan Essure isimli cihazın kadınlarda yaralanmalara neden olduğu iddiasıyla şirket hakkında açılan davalardan vazgeçmeleri için ABD’li davacıların yaklaşık yüzde 90’ı ile anlaşıldığı bildirildi.

Şirketin söz konusu davalarda uzlaşmaya varılması için yaklaşık 1,6 milyar dolarlık ödeme yapacağı belirtilen açıklamada, henüz anlaşma sağlanamayan diğer davacılarla da görüşmelerin devam ettiği kaydedildi. 

Glisofat için de 10.9 milyar dolar tazminat ödeyecek

Açıklamada, uzlaşma anlaşmalarında Bayer’in herhangi bir kabahat ya da sorumluluğu kabul etmediği bildirildi.

Bayer, 24 Haziran’da yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesini içeren pestisitin kansere yol açtığı gerekçesiyle ABD’de hakkında açılan davalarda anlaşma sağlanabilmesi için davacılara 10,9 milyar dolar ödeneceğini açıklamıştı.

Tüketici güven endeksi 59.6’ya geriledi

Hane geliri ve genel ekonomik durum beklentisi de düştü

Hanenin maddi durum beklenti endeksi de ağustosta yüzde 3.5 düşerek 77.8 oldu. Genel ekonomik durum beklentisi ise aylık bazda yüzde 3.3 azaldı ve 79.5’e düştü.
 
İşsiz sayısı beklentisi endeksi geçen aya göre yüzde 2.5 azalarak 59.5 olarak gerçekleşti. Tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 8.8 yükselişle 21.7 oldu.

Joe Biden resmen aday: Karanlık dönemi sonlandıracağım

Demokrat Parti Kurultayı’nın dördüncü ve son gününde başkan adayı Joe Biden, Delaware eyaletinin Wilmington kentinden partililere hitap etti. Konuşmasında ülkenin karanlık bir dönemin içinde olduğunu; başkan seçilmesi halinde bu karanlığı bitirip bölünen halkı yeniden birleştireceğini söyleyen Biden,  şöyle konuştu: 

Burada ve şimdi size söz veriyorum, bana başkanlığa emanet ederseniz, karanlığın değil ışığın müttefiki olacağım. İnsanlar için bir araya gelme zamanı artık geldi. Amerika’daki bu karanlık dönemin üstesinden gelebiliriz ve geleceğiz. Gururlu bir Demokratım ve partimizin bayrağını genel seçimlere taşımaktan gurur duyacağım. Bu nedenle, ABD Başkanı adaylığını büyük bir onur ve alçakgönüllülükle kabul ediyorum” 

Biden, seçildiğinde ayrımcılık yapmayacağını, sadece partisini değil herkesi temsil edeceğini belirtti. 

‘Aynı anda dört tarihi krizi yaşıyoruz’ 

ABD’nin oldukça kötü bir tarihsel dönem yaşadığını kaydeden Biden, 22 dakikalık konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Dört tarihi kriz. Hepsi aynı anda. Müthiş bir fırtına yaşıyoruz. Yüz yılı aşkın bir zamandır görülen en kötü salgın. Büyük Buhran’dan bu yana yaşanan en kötü ekonomik kriz. Günümüzde yaşanan adaletsiz, ırksal ayrımcılık ve iklim değişikliğinin hızlanan tehditleri. Öyleyse, bizim için soru basit: Hazır mıyız? İnanıyorum ki öyleyiz. Olmalıyız. Tüm seçimler önemlidir. Ama bu seçimlerin çok daha önemli olduğunu biliyoruz. Amerika kritik bir dönüm noktasında.“ 

Seçmenlerin Trump döneminde yaşanılan gerçeklere göre kararlarını vermesi gerektiğini savunan 5 milyon ABD’liye Covid-19 bulaştığına, 170 binden fazla kişinin öldüğüne dikkat çekti.

Dünyadaki herhangi bir ülkeyle kıyaslandığında ABD’nin açık ara en kötü performansı sergilediğini kaydeden Demokrat aday, ” Bu yıl 50 milyondan fazla kişi işsizlik sigortası başvurusunda bulundu. Bu yıl 10 milyondan fazla insan sağlık sigortasını kaybedecek. Yaklaşık her altı küçük işletmeden biri bu yıl kapandı.Bu başkan yeniden seçilirse ne olacağını biliyoruz. Vakalar ve ölümler çok yükselecek. Daha fazla şirket kapılarını sonsuza dek kapatacak. Çalışan aileler geçinmek için mücadele edecek ve yine de en zengin yüzde bir, yeni vergi indirimlerinde on milyarlarca dolar alacak” diye konuştu. 

Obama’ya teşekkür 

Biden, Trump yönetiminin çıkardığı yeni yasayla yaklaşık 20 milyon kişinin sigortalarının ellerinden alındığını belirterek, getirdiği sağlık sigortasından yararlanan 15 milyon kişinin bu rakamlara dahil olduğunu kaydettiği Obama’ya teşekkür etti:

“Başkan Obama’dan bahsetmişken, sekiz yıldır Başkan Yardımcısı olarak hizmet etmekten onur duyduğum bir adam. Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sen harika bir başkandın. Çocuklarımızın örnek alabileceği bir başkan. Ancak şu andaki görevde olan başkan hakkında kimse bunu söylemeyecek. Hiçbir sorumluluk almayan, liderlik etmeyi reddeden, başkalarını suçlayan, diktatörlere yakınlaşan ve nefret ve bölünme alevlerini körükleyen bir başkan. Sizin için, aileniz, çocuklarınız için istediğiniz Amerika bu mu?” diye sordu.

Senatör Kamala Harris de salı günkü konuşmasıyla Demokratların başkan yardımcılığı adaylığını kabul ettiğini açıklamıştı.

Cumhuriyetçi Parti‘nin de yine Kovid-19 salgınından dolayı sanal ortamda gerçekleştireceği kurultayın son gününde Donald Trump‘ın başkan adayı olarak 27 Ağustos’ta resmen ilan edilmesi bekleniyor. ABD’de 59. başkanlık seçimleri 3 Kasım 2020 Salı günü gerçekleştirilecek.

 

Kamera kayıt ve tatbikat raporu Gültekin’in avukatına verilecek

Muğla’da öldürülen 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in ailesinin avukatının kamera kayıt, HTS sinyal analiz ve tatbikat raporlarına ilişkin taleplerinin başsavcılıkça reddedilmesine ilişkin yaptığı itiraz, mahkemece kabul edildi.

AA’nın haberine göre itiraz Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından değerlendirildi.

İtirazı uygun gören mahkeme, olay esnasında ve sonrasında başkaca şüpheli araçların olduğuna ilişkin tespitleri içeren inceleme ve kamera kayıt döküm ve inceleme raporunun, yer gösterme ve keşfe ilişkin tutanağı ile HTS sinyal analizi, suçtan zarar gören vekiline verilecek.

Bilirkişi raporu hükmünde olmadığı’ gerekçesiyle reddedilmişti

Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Muğla Adliyesi önündeki açıklamasında, başsavcılık makamına yeni taleplerini içeren ek dilekçe sunduklarını fakat kamera kayıt, HTS sinyal analiz raporları ve tatbikat raporlarına ilişkin taleplerinin, ‘bilirkişi raporu hükmünde olmadığı’ gerekçesiyle reddedildiğini söylemiş, karara itiraz edeceklerini bildirmişti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Gültekin, 32 yaşındaki Cemal Metin Avcı tarafından öldürülmüştü. Avcı, cinayetin ardından ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürme’ suçundan tutuklanarak Muğla E Tipi Cezaevi’nde tek kişilik hücreye konmuştu.

Kariye Müzesi de cami oldu

İstanbul’da Ayasofya’nın cami olmasının ardından müze olarak kullanılan Kariye de Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile yeniden cami olarak ibadete açıldı.

İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan, Bizans döneminden kalma Kariye Camii’nin yönetiminin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına karar verildi.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre, Kariye Camii’nin müze ve müze deposu olarak kullanılmasına yönelik 1945 yılına ait Bakanlar Kurulu kararının Danıştay 19’uncu Dairesi kararı ile iptal edilmesi üzerine Kariye Camii’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilerek ibadete açılmasına karar verildi.

Altıncı yüzyılda Kariye Kilisesi olarak inşa edilen bina, İstanbul’un fethinden sonra 1511 yılında Sultan II. Bayezid’in sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrilerek “Atik Ali Paşa Camii” veya “Kariye Camii” olarak anılmaya başladı.

Mozaiklerin önemi

Agos‘un İstanbul ansiklopedisinden aktardığına göre, Kariye’yi Bizans sanatı bakımından önemli kılan da içindeki mozaikler. Duvarlarda ve tavanda yer alan mozaikler, İsa Mesih ve Meryem Ana‘nın yanı sıra birçok Hıristiyan aziz ve İncil‘den alınmış sahnelerden oluşuyor.

Müzede Meryem Ana ve İsa Mesih’in önünde yere diz çökmüş bir figür olarak 12. yüzyılda kiliseyi yeniden yaptıran İsaaikos Komnenos’un portresi bulunuyor. Kapının üstünde ise İsa Mesih’e kilisenin bir modelini sunan Teodoros Metohites tasvir edilmiş.

Kapının iç tarafında kemerin üstünde “Meryem’in son uykusu ve İsa Mesih tarafından göğe çıkarılması” sahnesi ve mahşer gününün tasvir edildiği, İsa Mesih ile havarilerinin birlikte resmedildiği mozaik yer alıyor.

Uzmanlara göre, ilkçağın Helenistik döneminin resim geleneğinin bilgilerinden faydalanılmış olması, vücutların plastik değerlerinin belirtilmesi ve üç boyutluluğu dikkat edilmiş olması, Kariye resimlerinin en önemli özelliği.

 

Türkiye’de koronavirüs: 19 kişi hayatını kaybetti, 1.412 yeni tanı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 19 kişinin daha hayatını kaybettiğini, 1412 yeni vaka tespit edildiğini açıkladı. Böylece toplam ölü sayısı 6 bin 58’e, vaka sayısı 254 bin 520’ye yükseldi.

Bakan Koca’nın paylaşımı şöyle:

Son 1 haftadaki ortalaması 1.245 olan yeni vaka sayımız, 1.400’ü geçti. Buna karşı, 3 Ağustos’ta 41 bin olan günlük test sayımız, 92 binin üzerinde. Filyasyon ekibi sayımız 9.344’a ulaştı. Temaslılara ulaşma oranımız %98,9. Hep birlikte vakaları düşürelim.”

Türkiye’de ilk koronavirüs vakası 11 Mart’ta tespit edildi. O günden bu yana alınan önlemler kademeli olarak hafifletildi. 1 Haziran’dan itibarense “kontrollü normalleşmeye” geçildi. Normalleşme tablosu şu şekilde:

1 Haziran: 827 vaka, 23 ölüm (31.525 test)
2 Haziran: 786 vaka, 22 ölüm (32.325 test)
3 Haziran: 867 vaka, 24 ölüm (52.305 test)
4 Haziran: 988 vaka, 21 ölüm (54.234 test)
5 Haziran: 930 vaka, 18 ölüm (57.829 test)
6 Haziran: 878 vaka, 21 ölüm (35.846 test)
7 Haziran: 914 vaka, 23 ölüm (35.335 test)
8 Haziran: 989 vaka, 19 ölüm (39.361 test)
9 Haziran: 993 vaka, 18 ölüm (37.225 test)
10 Haziran: 922 vaka, 22 ölüm (36.521 test)
11 Haziran: 987 vaka, 17 ölüm (49.190 test)
12 Haziran: 1195 vaka, 15 ölüm (41.013 test)
13 Haziran: 1459 vaka, 14 ölüm (45.092 test)
14 Haziran: 1562 vaka, 15 ölüm (45.176 test)
15 Haziran: 1592 vaka, 18 ölüm (42.032 test)
16 Haziran: 1467 vaka, 17 ölüm (46.800 test)
17 Haziran: 1429 vaka, 19 ölüm (52.901 test)
18 Haziran: 1304 vaka, 21 ölüm (48.412 test)
19 Haziran: 1214 vaka, 23 ölüm (41.316 test)
20 Haziran: 1248 vaka, 22 ölüm (41.112 test)
21 Haziran: 1192 vaka,23 ölüm (40.496 test)
22 Haziran: 1212 vaka, 24 ölüm (41.413 test)
23 Haziran: 1268 vaka, 27 ölüm (42.982 test)
24 Haziran: 1492 vaka, 24 ölüm (53.486 test)
25 Haziran: 1458 vaka, 21 ölüm (52.303 test)
26 Haziran: 1396 vaka, 19 ölüm (51.198 test)
27 Haziran: 1372 vaka, 17 ölüm (45.213 test)
28 Haziran: 1356 vaka, 15 ölüm (48.309 test)
29 Haziran: 1374 vaka, 18 ölüm (51.014 test)
30 Haziran: 1293 vaka, 16 ölüm (50.492 test)

1 Temmuz: 1192 vaka, 19 ölüm (52.313 test)
2 Temmuz: 1186 vaka, 17 ölüm (49.714 test)
3 Temmuz: 1172 vaka, 19 ölüm (52.141 test)
4 Temmuz: 1154 vaka, 20 ölüm (48.248 test)
5 Temmuz: 1148 vaka, 19 ölüm (46.414 test)
6 Temmuz: 1086 vaka, 16 ölüm (52.193 test)
7 Temmuz: 1053 vaka, 19 ölüm (50.545 test)
8 Temmuz: 1041 vaka, 22 ölüm (49.302 test)
9 Temmuz: 1024 vaka, 18 ölüm (50.103 test)
10 Temmuz: 1003 vaka, 23 ölüm (48.787 test)
11 Temmuz: 1016 vaka, 21 ölüm (48.813 test)
12 Temmuz: 1012 vaka, 19 ölüm (45.232 test)
13 Temmuz: 1008 vaka, 19 ölüm (46.492 test)
14 Temmuz: 992 vaka, 20 ölüm (43.231 test)
15 Temmuz: 947 vaka, 17 ölüm (42.320 test)
16 Temmuz: 933 vaka, 21 ölüm (42.411 test)
17 Temmuz: 926 vaka, 18 ölüm (41.215 test)
18 Temmuz: 918 vaka, 17 ölüm (40.943 test)
19 Temmuz: 924 vaka, 16 ölüm (41.310 test)
20 Temmuz: 931 vaka, 17 ölüm (43.404 test)
21 Temmuz: 928 vaka, 18 ölüm (42.846 test)
22 Temmuz: 902 vaka, 19 ölüm (43.404 test)
23 Temmuz: 913 vaka, 18 ölüm (43.343 test)
24 Temmuz: 937 vaka, 17 ölüm (42.986 test)
25 Temmuz: 921vaka, 16 ölüm (43.312 test)
26 Temmuz: 927 vaka, 17 ölüm (40.016 test)
27 Temmuz: 919 vaka, 17 ölüm (45.283 test)
28 Temmuz: 963 vaka, 15 ölüm (47.412 test)
29 Temmuz: 942 vaka, 14 ölüm (45.712 test)
30 Temmuz: 967 vaka, 15 ölüm (43.236 test)
31 Temmuz: 982 vaka, 17 ölüm (46.492 test)

1 Ağustos: 996 vaka, 19 ölüm (44.846 test)
2 Ağustos: 987 vaka, 18 ölüm (40.287 test)
3 Ağustos: 995 vaka, 19 ölüm (41.301 test)
4 Ağustos: 1083 vaka, 18 ölüm (46.249 test)
5 Ağustos: 1178 vaka, 19 ölüm (53.842 test)
6 Ağustos: 1153 vaka, 14 ölüm (54.494 test)
7 Ağustos: 1185 vaka, 15 ölüm (56.726 test)
8 Ağustos: 1172 vaka, 16 ölüm (63.842 test)
9 Ağustos: 1182 vaka, 15 ölüm (61.446 test)
10 Ağustos: 1193 vaka, 14 ölüm (62.219 test)
11 Ağustos: 1183 vaka, 15 ölüm (61.716 test)
12 Ağustos: 1212 vaka, 18 ölüm (66.892 test)
13 Ağustos: 1243 vaka, 21 ölüm (66.892 test)
14 Ağustos: 1226 vaka, 22 ölüm (70.192 test)
15 Ağustos: 1256 vaka, 21 ölüm (67.214 test)
16 Ağustos: 1192 vaka, 19 ölüm (65.956 test)
17 Ağustos: 1223 vaka, 22 ölüm (74.846 test)
18 Ağustos: 1263 vaka, 20 ölüm (82.318 test)
19 Ağustos: 1303 vaka, 23 ölüm (87.223 test)
20 Ağustos: 1412 vaka, 19 ölüm (92.301 test)

Demirtaş’tan ittifak modeli önerisi: İktidarın kendiliğinden gitmesini beklemek yanlış olur

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sosyal medya hesabı üzerinden kaleme aldığı bir ittifak modeli önerisini kamuoyuyla paylaştı.

İttifak modelinin ilkeleri, amaçları ve hedefleri hakkında bilgi paylaşan Demirtaş “İktidardan kendiliğinden gideceğini beklemek, zaten kaybediyor olduğunu düşünmek büyük bir yanlış olur” dedi. Demirtaşın açıklamasının tamamı şu şekilde:

‘Kendiliğinden gitmeyecek’

Ülkemizin içinde bulunduğu ve giderek daha da saplandığı kötü durumdan çıkması için çeşitli yol ve yöntemler konuşuluyor, tartışılıyor. Ben de buna ilişkin görüşlerimi aktararak tartışmalara katkı sunmayı amaçlıyorum.

Öncelikle belirtmeliyim ki, iktidarın çok büyük yönetim hatalarına, kendisi ve yakın çevresi dışında hiçbir kesimi düşünmemesine ve ekonominin geldiği duruma rağmen iktidardan kendiliğinden gideceğini beklemek, zaten kaybediyor olduğunu düşünmek büyük bir yanlış olur.

‘Halkın kazanması için ne yapmak gerek?’

Evet, iktidar kaybediyor ama muhalefet, emekçiler, halk, bizler kazanabiliyor muyuz? İktidar kaybederken halkın kazanması için neler yapmalıyız?

Ülkemizi, toplumumuzu mevcut durumdan kurtarmak ve düze çıkarmak için geniş tabanlı bir demokrasi ittifakı kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bu demokrasi ittifakın’ salt bir seçim ittifakı olarak değerlendirmek doğru olmaz. Asıl amaç, toplumu temel demokrasi ilkeleri ve ortak bir gelecek fikriyatı etrafında bir araya getirmek olmalıdır. Bu toplumsal birlik oluştuktan sonra bunun seçim iş birliğine de katkı sunması elbette beklenir. İşin bu boyutu, daha ziyade seçim dönemine girildiğinde konuşulması gereken bir aşama.

Demokrasi için toplumsal birlik derken sadece siyasi partilerin yan yana gelmesini kast etmiyorum. Tabii ki demokrasi ittifakının öncüsü siyasi partiler olmalı. Ancak sendikalardan meslek odalarına, kadın örgütlerinden ekoloji hareketlerine ve gençlere, odalardan derneklere ve vakıflara, sanatçılardan edebiyatçılara ve herhangi bir kuruluş bağı olmayan bireylere kadar bütün toplumsal kesimlere açık bir ittifak olmalı ve ittifakın temel ilkelerini kabul eden herkesi, her kesimi bünyesine katarak sürekli büyümelidir.

‘Partiler bir araya gelmeli’

Bunun için, öncelikle siyasi partilerin kendi aralarında görüşerek netleşmeleri gerekiyor. Hiçbir parti dışlanmadan bir araya gelinmeli. Bu siyasi partiler daha sonra, üzerinde uzlaşacakları temel ilkelerini, amaçlarını ve hedeflerini ortak bir deklarasyonla kamuoyuyla paylaşabilirler.

Partiler, üzerinde uzlaşacakları noktaları kendileri belirleyecektir kuşkusuz. Bununla birlikte, kişisel görüşümü belirterek katkı sunmak isterim.

Temel ilkeler

  1. Çağdaş bir anayasanın toplumsal sözleşme ruhuna uygun olarak yapılması.
  2. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi.
  3. Kaynağı ne olursa olsun her türlü şiddetin nihai olarak son erdirilmesi ve toplumsal barışımızın kalıcı olarak sağlanması için siyasi inisiyatif geliştirilmesi.
  4. Yargı bağımsızlığının sağlanması.
  5. İsrafin, yolsuzluğun ve rüşvetin tümüyle önüne geçilmesi için etkin önlemler alınması
  6. Adil bir vergi sisteminin getirilmesi.
  7. Medya ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme ve gösteri hakkının güvence altına alınması.
  8. Kadın kimliğinin eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi.
  9. Tüm kamu atamalarında kayırmacılığa ve partizanlığa son verilerek liyakatin esas alınması

Amaçlar

  1. Derinleşen toplumsal kamplaşmanın önüne geçilerek Türkiye toplumunu oluşturan her inançtan, her kimlikten yurttaşımızı ortak bir demokratik gelecek hedefi etrafında birleştirmek, toplumsal birliği demokrasi ilkeleri çerçevesinde güçlendirmek ve kalıcı kılmak.
  2. İçeriden çöküş yaşayan kurumları toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla demokratik çerçevede inşa etmek.
  3. Tarihimizin en büyük ekonomik yıkımının önüne geçmek, üretim ve istihdam odaklı ekonomiyi hayata geçirmek. Artan işsizliği ve yoksulluğu hızla ortadan kaldırmak.
  4. İktidara geçenlerin ideolojisine göre değişmeyecek kurumsallaşmış, demokrasinin tüm ilkelerini eksiksiz uygulayan kamu yönetimi ve kamusal alan inşa etmek.
  5. Diplomasideki militerleşmeye karşı diyaloğu, müzakereyi ekonomik ilişkileri ve yapıcı barışçıl politikaları esas alan dış siyaset çizgisini geliştirerek ülkenin güvenliğini ve çıkarlarını korumak.

Hedefler

  1. Yukarıda belirtilen ilke ve amaçları benimseyen her siyasi oluşum, sivil toplum kuruluşu ve bireyle birlikte en geniş tabanlı demokrasi ittifakını kurmak.
  2. Ortak bir demokrasi dili, kültürü ve savunusu geliştirmek.
  3. Mevcut gidişatın yol açtığı tahribatı önleyebilmek için paneller, konferanslar, forumlar, mitingler, televizyon programları organize etmek, daha da önemlisi siyaseti toplumsallaştırarak bizzat halkı siyasetin öznesi yapmak.
  4. Siyaset kurumuna ve siyasetçiye olan sarsılan güveni daha güçlü bir şekilde yeniden sağlamak.
  5. Bütün bu süreçlerin sonunda demokratik bir cumhuriyet ve demokratik toplumun asgari koşullarını ve zeminini ortaya çıkarmak.
  6. Ülke yönetimini devralacak en geniş katılımlı ve temsil kabiliyeti en yüksek siyasi kadroları ortaya çıkarmak, bu süreci halkla birlikte ve şeffaf şekilde yürütmek.

‘Herkes bu ittifakı desteklediğini açıklayabilir’

Demokrasi ittifakının ilanından sonra bu ilkelere, amaçlara ve hedeflere inanan kim varsa bu ittifakı desteklediğini açıklayabilir. İlk etapta o veya bu nedenle demokrasi ittifakına katılmayan siyasi partiler de bunu yapabilir, sivil toplum örgütleri de bireyler de. Böylece bu ittifak giderek büyüyen, toplumsallaşan büyük bir ülke ittifakına dönüşür.

Böyle bir ittifakı, sadece oy hesabıyla, sırf AKP karşıtlığı için değil, toplumun kendi geleceğini demokratik bir hatta bizzat oluşturması için çok önemli görüyorum. Toplum ve siyaset o kadar ağır hasarlar aldı ki, bu hasarların düzeltilmesi için bir liderin veya bir partinin kurtarıcı olarak çıkmasını beklemek yerine toplumsal bir iş birliğiyle demokrasi mücadelesi vermek daha doğrudur. Yani halkın bizzat kendisi demokrasi mücadelesini yürütür.

Şayet bu başarılırsa işte o zaman ortaya, iktidara gelebilecek güçlü bir seçenek çıkar. Bu sayede sadece siyasi partiler değil, sözünü ettiğim bu geniş katılımlı demokrasi ittifakı iktidara gelir. Böylece gerçek bir demokratik kültür de oluşur, halk kendi emeğiyle kurduğu demokrasiye çok daha fazla sahip çıkar ve sonuçta herkesin devlete olan aidiyet bağı da güçlenerek toplumsal birlik sağlanır.

Not: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem nedir başlıklı yazıma sosyal medyadan gelen eleştirileri ve önerileri avukatlarım aktardılar. Eleştiren ve öneri yapan herkese çok teşekkür ediyorum.

CHP’li belediyeleri eleştiren Erdoğan’a İmamoğlu’ndan Kanal İstanbul’lu yanıt

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, kendisine yönelik suçlamalarına Twitter hesabından yanıt verdi. Erdoğan’ın, partisinin belediye başkanlarıyla yaptığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı‘nda, kendisine yönelik “Düne kadar yunusların gezdiği Haliç“e zarar verdiği iddiasına karşılık İmamoğlu hesabından şöyle yazdı:

Haliç’te yunuslar yüzüyor, çocuklar ücretsiz süt içip kreşe başlıyor. Öğrenciler burs alıyor, durmuş metrolar harekete geçiyor. İstihdam ofisleri iş buluyor, yeşil alanlar halka açılıyor. Ama bu hayat pahalılığında milletin parası nedense Kanal İstanbul‘a harcanmak isteniyor.

CHP’li belediyelere yüklendi

Paylaşımında bir video da paylaştı. Videoda bir vatandaşın hayat pahalılığından yakındığı ve Kanal İstanbul’a ihtiyacı olmadığını anlattığı görülüyor.

ATO Congresium’da yapılan toplantıda Erdoğan, CHP’li belediyeleri kastederek “Daha 1,5 yıl öncesine kadar belediyecilik hizmetlerinde hiçbir sıkıntının yaşanmadığı şehirlerimiz akmayan sular, toplanmayan çöplerle gündem oluyor. Çöp, çukur, çamur yeniden insanımızın kabusu oldu” demişti.

Merkez Bankası açıkladı: Faizler değişmeyecek

Kurdaki dalgalanmalar karşısında Merkez Bankası’nın nasıl bir adım atacağının gündeme alındığı Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal başkanlığında toplandı.

Toplantı sonrası yapılan açıklamada kurul, faizi sabit tutma kararı verildiğini duyurdu. Böylece faiz 8.25 seviyesinde kaldı. Öte yandan daha önce alınan likidite tedbirlerinin devam edeceği belirtildi.

PPK’nın kararı sonrasında 7.31 seviyesinde işlem gören dolar 7.34’e çıkarken, euro 8.69 TL, sterlin ise 9.61 TL’ye ulaştı.

‘Koronavirüs etkileri bir süre daha devam edecek’

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada koronavirüs salgını sebebiyle dalgalanma yaşandığı belirtilerek “Salgına bağlı birim maliyet artışlarına ilave olarak döviz kuru ve kredilerde yaşanan gelişmeler talep yönlü dezenflasyonist etkileri sınırlamakta ve çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir” denildi.

Normalleşme sürecinin devamıyla bu dalgalanmanın bir süre daha devam ederek daha sonra kademeli olarak düzeleceği belirtilen açıklama “Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır” ifadeleriyle sona erdi.