Ana Sayfa Blog Sayfa 1939

Yokoluş İsyanı sokakları terk etmiyor: Matbaa işgal edip gazeteleri dağıttırmadılar

Yokoluş İsyanı aktivistleri, Birleşik Krallık‘taki protestolarına devam ediyor. Son olarak medya patronu Rupert Murdoch‘a ait üç matbaayı işgal eden eylemciler, kendilerini buraya zincirleyerek trafiği bloke ettiler ve gazetelerin dağıtımını geciktirdiler.

Protestocular, medyayı iklim değişikliğiyle ilgili gerçekleri haberleştirmemekle suçluyor.

Polis eylemde 72 kişiyi gözaltına aldı.

 

MİT davasında mütalaa açıklandı: Gazetecilere 19 yıla kadar hapis cezası

Libya’da ölen MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları için tutuklu bulunan Oda TV Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, OdaTV muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ile ilk duruşmada tahliye edilen OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi yöneticileri Ferhat Çelik ve Aydın Keser yarın ikinci kez hâkim karşısına çıkacaklar. Duruşma öncesi mütalaasını açıklayan savcı, sanıklar hakkında sekiz yıldan 19 yıla kadar hapis cezası istedi.

24 Haziran’da görülen ilk duruşmada Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik ve Aydın Keser hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilirken, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci’nin tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.  Yurt dışında bulunan Erk Acarer için ise yakalama kararının devamına karar verilmişti.

Viki Yeryüzünü Seviyor yarışmasının Türkiye ayağını kazananlar belli oldu [Foto Galeri]

Her ülkede yerel Vikipedi topluluklarının düzenlediği ve doğal miras alanlarının fotoğraflarının yarıştığı uluslararası bir fotoğraf yarışması olan Viki Yeryüzünü Seviyor yarışmasının Türkiye ayağını kazanan isimler belli oldu.

Yarışmada ilk üç dereceye giren fotoğrafların her biri Türkiye’nin farklı bir yöresinden. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Eber Gölü’nü gösteren fotoğraf ile Murat Özçelik birinci oldu.

Altındere Vadisi Milli Parkı ve içindeki Sümela Manastırı’nı gösteren fotoğrafı ile Ümit Azak ikincilik, Erciyes Dağı’nda yılkı atları fotoğrafı ile Ömerali Şenakaylı üçüncülük ödülüne değer görüldü.

Sümela Manastırı- Ümit Azak ikincilik ödülünü kazandı.

Türkiye ilk kez dahil oldu

Uluslararası fotoğraf yarışmasına Türkiye ilk kez dahil oldu. Farklı tarihlerde 34 ülkede düzenlenen yarışmaya katılımcılar kendi ülkelerindeki miras alanlarını fotoğraflayarak ve Wikimedia Commons’a yükleyerek katılım gösterdi.

Türkiye’deki ilginin oldukça yüksek olduğunu belirten Vikipedi topluluğu üyeleri bir ayda 3 bin 500 kişinin dahil olduğunu açıkladı.

Erciyes Dağı’nda yılkı atları fotoğrafı ile Ömerali Şenakaylı üçüncülük ödülü kazandı.

Adaylar uluslararası yarışmaya katılacak

Türkiye’nin doğal güzelliklerini dünyada tanıtma açısından yarışmanın önemini vurgulayan organizasyon ekibi, “internet kullanıcılarına kendi bakış açısını, kültürünü ve bilgi birikimini dünya ile paylaşma fırsatı veren bu mecrayı iyi değerlendirmeliyiz” dedi.

Fotoğraf: Burak Demir

İlk üçe giren fotoğraflarla birlikte jürinin belirlediği toplam 10 fotoğraf Uluslararası Wiki Yeryüzünü Seviyor Yarışması’na katılacak.

Fotoğraf: Theugursevinc

Jürinin belirlediği on fotoğraf arasında Meke Gölü, Kapadokya’daki Paşabağ Vadisi, Sakarya’daki Poyrazlar Gölü, Antalya’daki Altınbeşik Mağarası, Nemrut Dağı, Kapadokya’da gün batımı ve Manyas Kuş Gölü fotoğrafları yer alıyor.

Fotoğraf: Burak Oğuz
Fotoğraf: Masis Üsenmez
Fotoğraf: Theugursevinc
Fotoğraf: Ivankazaryan
Fotoğraf: İbrahim Arslanca

Diriliş Ertuğrul’u eleştirmek de yasak: Gazeteci gözaltına alındı

Van‘da gazeteci Oktay Candemir, sosyal medyada hesabında, TRT‘de yayınlanan “Diriliş Ertuğrul” dizisiyle ilgili yaptığı eleştirel bir paylaşım yüzünden gözaltına alındı. Candemir’in TCK 130 kapsamında “kişinin hatırasına hakaret etmek” suçlamasıyla gözaltına alınması Türkiye’de bir ilk. İlk kez bir gazeteci bu iddia ile suçlanıyor.
 
TCK 130’uncu madde şöyle: 
 

“Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi üç aydan iki yıla hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde altıda bir oranında artırılır.”

TCK 131’e göre ise, mağdurun akrabaları da şikayetçi olabilir:
 

Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir.”

Ancak hakkında herhangi bir suç duyurusu ya da şikayet bulunmadığı tespit edilen Candemir, buna rağmen adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliği‘ne sevk edildi. Koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek izleyici alınmayan duruşmada, Candemir Diriliş Ertuğrul ve benzeri dizilerle ilgili yaptığı paylaşımların mizahi amaçlı olduğunu ve Osmanlı padişahlarına hakaret gibi bir kastının olmadığını söyledi.
 
 
Oktay Candemir, yurt dışına çıkış yasağı ve kolluk birimine haftada bir gün imza vermek şeklindeki adli kontrol şartlarıyla serbest bırakıldı. Dava dosyasında, Candemir’le ilgili soruşturma dosyasına devam edileceği ve adli kontrol kararlarına uymazsa tutuklanacağı ifade edildi. 
 
Resim

Koronavirüs tedbirleri sıkılaşıyor: 81 ilde maske zorunlu, restoran ve araçlara yeni kısıtlamalar

İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine “Covid 19 Tedbirleri” konulu ek genelge gönderildi. Genelgeye göre, ülke genelinde meskenler hariç olmak üzere tüm alanlarda maske takmak zorunlu olacak.

Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasına izin verilmeyecek.

Araçlarda oturma düzeni yeniden belirlenecek

Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler gibi toplu ulaşım araçlarında; fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.

Restoran, kafe vb. tüm yeme-içme ya da eğlence yerlerinde saat 24.00’ten sonra müzik yayınına (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) hiçbir şartta izin verilmeyecek.

Soylu: Buna ihtiyacımız var

Yeni getirilen koronavirüs kısıtlamalarına ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Hakikaten buna ihtiyacımız var. Geçmiş dönemde yaşadığımız bir takım kısıtlamalarla karşı karşıya kalmamak için. İş yerlerimiz kapandı, insanlarımız evlerinden çıkamadılar. Seyahatlerimiz kısıtlandı, onun için bu tedbirleri uygulamalıyız” dedi.

Ayakta yolcu almanın özellikle yasaklanacağını belirten Soylu “Biz bu konuda ne kadar söylersek söyleyelim, maalesef buna hala devam edildiğini görüyoruz. Onun için ayrıştırılabilir kuralları, yönetilebilir kuralları ortaya koyacağız. Bu konuda da güvenlik görevlilerimiz gerekli adımları atacaklardır” ifadesini kullandı.

Vakalar artıyor

Açıklanan tedbirler, koronavirüs vaka sayılarında yaşanan hızlı artışın ardından geldi. 7 Eylül tarihinde Türkiye’de koronavirüs nedeniyle 57 kişi hayatını kaybetmiş, 1703 yeni vaka tespit edilmişti.
1700’a aşan vaka sayısı en son mayıs ayında görülmüştü.12 Mayıs’ta 1704 vaka tespit edilmiş, 53 kişi hayatını kaybetmişti.

Diyanet’ten Heybeliada açıklaması: Hastane değildi boştu, iade etmeye hazırız

 

Malatya’da deprem: Adıyaman’dan hissedildi

Malatya‘da saat 13.44’te merkez üssü Pütürge olan bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) verilerine göre depremin şiddeti 4.6 olarak kaydedildi.

Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4.9 olarak duyurdu. Deprem, Malatya’nın yanı sıra Adıyaman‘da da hissedildi. Depremin derinliğinin ise 15,09 kilometre olduğu söylendi.

Malatya Valisi Aydın Baruş, meydana gelen deprem ile ilgili “Şu ana kadar herhangi olumsuz haber almadık” ifadelerini kullandı.

AA’nın aktardığına göre deprem nedeniyle kentte bazı vatandaşlar ev ve iş yerlerinden sokaklara çıktı.

 

Eski avukatından Trump kitabı: Yalancı, sahtekar, zorba ve ırkçı

ABD Başkanı Donald Trump‘ın eski avukatı Michael Cohen‘in Disloyal: A Memoir (Sadakatsiz: Anılar) adlı kitabı bugün yayımlandı. Cohen, kitabı Trump’ın başkanlık kampanyasında tespit edilen usulsüzlükler nedeniyle yargılandığı davada verilen hapis cezasını çektiği cezaevinde yazdı.
 
Trump’ın bir gangster gibi davrandığını ve “siyahların geneli hakkında olumsuz görüşlere sahip olduğunu” söyleyen Cohen’in kitabındaki iddialar arasında Trump’ın Güney Afrika’nın ilk siyah lideri Nelson Mandela ve Latin Amerika kökenliler hakkında da ırkçı yorumlar yapması da yer alıyor.
 
Kitabın bazı bölümlerinin basına sızmasının ardından Beyaz Saray, Cohen’in yalan söylediğini belirterek iddiaları yalanlamıştı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Kayleigh McEnany, haftasonunda yaptığı açıklamada, “Cohen, rezil olmuş bir suçlu ve Kongre’ye yalan söyleyen, barodan atılmış bir avukattır… Tüm güvenirliğini kaybetmiş birisidir. Yalanlarını paraya çevirme çabaları içerisinde olduğunu görmek şaşırtıcı değil” demişti. 

BBC‘nin aktardığına göre, Cohen, kitabında kendisinin cezaevine girmesine neden olan “suçların aynısından Trump’ın da suçlu” olduğunu belirterek, ABD Başkanı’nı “hilebaz, yalancı, dolandırıcı, zorba, ırkçı saldırgan ve sahtekar” olarak tanımladı ve bir “çete lideri” mentalitesine sahip olduğunu belirtti.

Kitapta, Trump’un bazı liderler hakkında sarf ettiği öne sürülen bazı ifadeler şöyle:  

‘Siyahların yönettiği b.k çukuru ülkeler’

Cohen kitabında, “Kural olarak, Trump, müzikten kültür ve siyasete kadar her alandaki siyahlar hakkında hep olumsuz görüşler beyan etmiştir” diye yazıyor. Trump’ın, Güney Afrika’nın efsanevi lideri Nelson Mandela için “lider bile değildi” dediği öne sürülen kitapta Trump’ın bir sohbet sırasında “Bana siyah bir lider tarafından yönetilen ancak bok çukuru olmayan bir ülke söyle. Hepsi hela gibi yerler” dediği belirtiliyor.

Trump’ın 2018 yılında Oval Ofis’te mültecilerle ilgili yapılan bir toplantıda da bazı Afrika ülkelerini “bok çukuru” olarak nitelendirdiği ortaya çıkmış ve büyük bir tartışma yaratmıştı. Trump, kendini ırkçı olmadığını söyleyerek savunmuştu.

Obama nefreti

Cohen, Trump’ın selefi Barack Obama’ya karşı “nefret dolu olduğunu ve hakir gördüğünü” söylediği kitabında Trump’ın The Apprentice (Çırak) adlı televizyon programında yer aldığı dönemlerde Obama taklidi yapan bir siyahı önce azarlayıp sonra da kovduğu belirtiliyor.

ABD basınında kitapta bahsedilen bu olaya ait olduğu öne sürülen bir video da geçen günlerde yer almıştı. Bu videonun, 2012 yılındaki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi için çekildiği ancak hiç yayınlanmadığı öne sürüldü.

‘Aptal Latinler…’

Cohen’in iddialarına göre, Trump yine bir sohbet sırasında, “Latin Amerika kökenlilerin oyunu asla alamayacağım. Aynı siyahlar gibi, Trump’a oy vermeyecek kadar aptallar. Bunlar benim kitlem değil” demiş. 

ABD Başkanı’nın Latin Amerika kökenlilerle ilgili sözleri daha önce de tepki çekti ve tartışma yarattı. Trump, 2016 seçimlerinde Meksika‘dan gelenler göçmenleri “uyuşturucu satıcısı, suçlu ve tecavüzcü” olarak nitelendirmişti.

 2019 yılında New Mexico’da yaptığı bir mitingde ise, “Latin Amerika kökenlileri benim kadar seven kimse yok” dedi.

Putin hayranlığı

Cohen, Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘e büyük bir hayranlık beslediğini de yazıyor. Kitapta, Trump’ın Putin’in “koca bir ülkeyi alıp, adeta Trump Holding gibi kendi kişisel şirketiymişçesine yönetebilmesine duyduğu hayranlığı” dile getirdiği belirtiliyor. 

Cohen’in iddialarına göre, Trump, 2016 seçimlerini kaybetmesi halinde Rusya’dan finansal kaynak sağlamak için Putin’e “yalakalık yapıyordu”.

Ancak Cohen kitabında, seçilmesinin ardından Trump kampanyasının “Rus hükümeti ile komplo kuramayacak kadar kaotik ve beceriksiz olduğunu da” ifade ediyor. 

Kadınlar

kitapta Trump’ın kadınlarla arasının da hiç iyi olmadığı, sayısız kez yanında çalışan kadınları sözle ve fiziksel olarak taciz ettiği, kadınların onunla çalışmaktan nefret ettiği görüşlerine yer veriliyor. 

Michael Cohen kimdir?

Cohen, 10 yıldan uzun bir süre Trump’ın avukatlığını yaptı. ABD siyasi çevrelerinde avukat olmasının ötesinde Trump’ın “iş bitiricisi” olduğu biliniyordu.

2018 yılında vergi kaçırma, kampanya yasalarını ihlal etme ve resmi soruşturmalarda yalan söyleme suçlamalarından suçlu bulundu ve üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bir süre cezaevinde yattıktan sonra kalan cezasını New York‘ta ev hapsinde geçiriyor.

Eski avukat, Trump’ın ilişki yaşadığı iddia edilen porno yıldızı Stormy Daniels ve eski Playboy modeli Karen McDougal‘a, seçim kampanyası sırasında konuşmalarını engellemek için ödeme yaptığını da itiraf etmişti. Trump, Cohen’i daha önce “sıçan” olarak tanımlamış ve yalancılıkla suçlamıştı.

Fethiye Kargözler’deki tek çocuk parkı yıkım tehlikesiyle karşı karşıya

Fethiye Karagözler’de yer alan tek çocuk parkı, Fethiye Belediyesi Encümen kararı ile Esnaf Hastanesi‘nin Genel Müdürü’nün eşinin arsası ile birleştiriliyor.

Konuya ilişkin tepkisini dile getiren Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Fethiye Meclisi, parkın imar planında ‘Yol Fazlası’ olarak görünmesine rağmen 40 senedir park olarak kullanıldığını söyledi.

İmar Kanunun 18’inci Maddesine göre ‘Yol Fazlası’ olarak görünen parseller, belediyenin kararı ile komşu parsellerle birleştirilebiliyor.

Arsa 2020 yılında el değiştirdi

MUÇEP tarafından yapılan açıklamada çocuk parkına sınırı olan 3 tapu sahibinden hiç kimsenin şu ana kadar bu başvuruyu yapmadığı ancak arsa 2020 yılında hastanenin genel müdürünün eşi tarafından satın alındıktan sonra bu başvurunun yapıldığı belirtiliyor.

Açıklamada yaşanan gelişmeler şu şekilde aktarılıyor:

İlgili kişi, Mart 2020’de Belediye’ye başvurarak yol fazlası olarak görünen parselin, kendi arsası ile birleştirilmesini istiyor. Fethiye Belediye Encümeni de yıllardır park olarak kullanılan arsanın birleştirilmesinde hiçbir mahsur görmeyerek hemen onay veriyor.

CHP’li Belediye Başkan Yardımcısı’nın 100 metre mesafede oturduğu; CHP’nin en güçlü olduğu yerdeki 40 senelik park bir anda CHP’li belediye encümenin gözlerinden kaçıveriyor.

Hazine de onay veriyor

Fakat Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nde ilgili parselin Belediye’ye değil Hazine’ye ait olduğu ortaya çıkıyor ve birleştirme onaylanmıyor.

İlgili kişi bu kez Hazine (Milli Emlak) üzerinden talebini yeniliyor. Milli Emlak, İmar Yasası Yönetmeliği’ne göre Belediye’den birleştirme işlemi için onay istiyor.

Haziran ayında Belediye Encümeni tekrar çocuk parkının yok edilmesinde bir mahsur bulmayarak arsanın birleşmesi işlemini tekrar onaylıyor.

‘Park olarak kalmalı’

Açıklamasında mahalledeki çocuk parkının bu şekilde yıkılmasına izin verilmemesi gerektiğini belirten MUÇEP Fethiye Meclisi bölgede yaşayanları konuyla ilgili şikayette bulunmaya çağırdı.

Fethiye Belediyesi’nin aldığı kararı iptal etmesi ve Milli Emlak’a göndermesi durumunda kararın değiştirilebileceğini belirten grup konuyla ilgili şikayetin [email protected] adresine mail olarak gönderebileceğini belirtti.

Ayrıca belediyenin doğrudan aranarak da şikayet iletilebiliyor.

 

 

Yarın duruşmaya çıkacak gazeteci Murat Ağırel’den mektup var: Neden cezaevindeyim?

Libya’da öldürülen MİT mensubunun kimliğini ifşa etmekle suçlanarak 8 Mart’ta tutuklanan Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel, yarın (9 Eylül) İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ikinci duruşma öncesinde bir mektup yazdı.

183 gündür tutuklu olduğunu ifade eden Ağırel, “Neden cezaevinde olduğu sorusunun yanıtını şöyle verdi: “Onlar söylemiyor ama ben biliyorum… Gazetecilik vesselam.” Ağırel, duruşmaya gelip “Gazetecilik suç değildir” diye haykıracağını ifade etti.

Murat Ağırel’in mektubu şöyle:  

183 gündür tutukluyum.

“Neden” diye soruyorum.

Delilleri karartabilirmişim, tanık beyanları varmış, kaçma şüphem varmış! Böyle cevap veriyorlar. Delilleri geçtim tek delil yok, olmayan şeyi nasıl karartabilirim? Tanık beyanlarını geçtim, hakkımda tek tanık yok, beyan yok. Olmayan tanığın beyanı nasıl olur? Bir defa değil iki defa kendi ayaklarım ile mahkemeye bile isteye gelen kişi neden kaçmak ister?

Gazetecilik vesselam…

İşte “neden” sorusunun cevapları ve gerçek olanlar. Onlar söylemiyor ama ben biliyorum. Yazdığım yolsuzluk yazıları ve son kitabın “Sarmal”.. Gazetecilik vesselam… Oysa gazeteci onun bunun istediğini yazan, güce dalkavukluk eden, korkan, kalemini satan kişi değildir. Gazeteci, halkın yanında duran, tek gücü halk olan, onun derdiyle dertlenen, vatanını bayrağını yüce bilen, demokrasiyi, insan haklarını içselleştirmiş, korkmayan, kalemini satmayan, güce dalkavukluk etmeyen kişidir. 

Ben bir kez daha gazeteciliği, kalemin namusunu, üstlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunmak için, adalet için, vicdan için 9 Eylül günü Çağlayan Adliyesi’nde olacağım… Ve bağıracağım “Gazetecilik suç değildir!”