Savcılık Mütalaasında yeni birşey beklemiyorduk, öyle de oldu. İddianamenin tekrarından ve soyut suç atfından ibaret bir metin. Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç’ın tutuklu olarak yargılandığı dava, basın özgürlüğünün ülkedeki standartını da gözler önüne seriyor.
Basın Özgürlüğü’nün kısıtlanmasında “araçsallaştırılan” bu davada verilebilecek tek “hukuki” karar, yasal şartları oluşmayan atılı suçlara dair, ancak ve ancak beraat olabilir. Gazetecilerin tutuklu kaldıkları her gün, İfade Hürriyeti ve Özgürlük Hakkı’nın ihlali anlamına geliyor”
Savcılık Mütalaasında yeni birşey beklemiyorduk, öyle de oldu. İddianamenin tekrarından ve soyut suç atfından ibaret bir metin. #BarışPehlivan #MuratAğırel ve #HülyaKılınç ‘ın tutuklu olarak yargılandığı dava, Basın Özgürlüğü’nün ülkedeki standartını da gözler önüne seriyor. https://t.co/Q5QvVIQzP2
— Hüseyin Ersöz (@ersozhuseyin) September 8, 2020
24 Haziran’da görülen ilk duruşmada Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik ve Aydın Keser hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verilirken, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci’nin tutukluluk halinin devamına karar verilmişti. Yurt dışında bulunan Erk Acarer için ise yakalama kararının devamına karar verilmişti.