Ana Sayfa Blog Sayfa 1844

Yıkılan binaların müteahhitlerine gözaltı

İzmir’deki depremde yıkılan binalarla ilgili dokuz kişi gözaltına alındı. Aralarında müteahhit ve fenni mesullerin de bulunduğu kişilerle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın yaptığı yazılı açıklama şöyle: 

”30.10.2020 tarihinde İzmir ilinde meydana gelen deprem esnasında yıkılan ve ağır hasar alan binalarda meydana gelen ölü ve yaralanma olayları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturmalar kapsamında; 

  • Yağcıoğlu Apartmanı Müteahhidi Ş.A ile Fenni Mes’ul O.A.
  • Cumhuriyet Sitesi B ve C Bloklarının Fenni Mes’ulu E. İ.
  • Yılmaz Erbek Apartmanındaki Market Sahibi R.Y., Market Yapı Sahibi M.Y. ile Yılmaz Erbek Apartmanı Fenni Mes’ulu N.B.
  • Emrah Apartmanı Fenni Mes’ulu T.A.
  • Doğanlar Apartmanı Müteahhidi Ç.D.
  • Rızabey Apartmanı Müteahhidi H.H.Ö. gözaltına alınmış olup iki şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir”

 

‘Las Tesis davası’ 23 Şubat’a ertelendi

İstanbul Kadıköy‘de 8 Aralık 2019 tarihinde erkek şiddetini protesto etmek için “Las Tesis” performasına katılan altı kadının yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul Anadolu Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde yapıldı. Davaya tutuksuz yargılanan kadınlar ve avukatları katıldı. Kadınların savunmalarının ardından duruşma 23 Şubat’a ertelendi.

‘Bugünkü dava kadın hareketine gözdağıdır’

Duruşma öncesi açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) üyeleri Las Tesis protestosunun sadece Türkiye‘de engellendiğine dikkat çekti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, bu mücadelede hiçbir kadının yalnız olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Las Tesis performasına dünyanın hiçbir ülkesinde saldırı olmadı. Fakat Türkiye’de buna tahammül göstermediler. Bu, kadın hareketine yöneltilmiş siyasi bir tavırdır. Bugünkü dava kadın hareketine gözdağı, erkekliğe güç kuvvet davasıdır. Fakat biz ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diyerek mücadelemizi yükselteceğiz”

Ne olmuştu?

Geçen yıl ilk defa Şilili kadınlar tarafından erkek şiddetine karşı yapılan ve tüm dünyaya yayılan Las Tesis eylemleri Türkiye’de de yankı bulmuştu. 8 Aralık 2019’da İstanbul Kadıköy’de kadınlar tarafından Las Tesis performansı yapılmış, eyleme polisin sert müdahalesi damgasını vurmuştu. Polisin müdahalesinin ardından altı kadın da gözaltına alınmıştı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan kadınlar, bu duruma itiraz etmesinin ardından adli kontrol şartı da kaldırılmıştı. Fakat kadınlara 2911 No’lu Kanun’a muhalefetten dava açıldı.

 

 

 

Samos’ta da yaralar sarılmaya çalışılıyor

 

Greta Thunberg iklim grevlerini yeniden dijital ortama taşıma kararı aldı

İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, ülkedeki artan koronavirüs vakalarının ardından cuma günleri Parlamento önünde gerçekleştirdiği iklim grevlerini yeniden dijital ortama taşıma kararı aldığını duyurdu.

Thunberg, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımda İsveç hükümeti tarafından yeni tedbirler alınmaya başladığını belirterek “Durum kötüleşiyor, bu yüzden çevrimiçi iklim grevlerine geri döndüm” ifadelerini kullandı.

Ağustos 2018’den bu yana grevde

Genç iklim aktivisti Ağustos 2018’den bu yana hükümetinin iklim değişikliği konusunda harekete geçmesini talep etmek için başkent Stockholm’de iklim için okul grevleri düzenliyordu.

Tek başına başlattığı grevler dünya çapında yayılmış ve milyonlarca iklim krizi konusunda eylem talep eden öğrenci Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) çatısı altında toplanarak okul grevlerine çıkmaya başlamıştı.

İlk olarak mart ayında dijital ortama taşınmıştı

Thunberg, mart ayında aktivistleri koronavirüs salgını sebebiyle çevrimiçi protesto yapmaya davet etmiş ancak eylül ayıyla birlikte parlamento binası önündeki yerine geri dönmüştü.

İsveç’te şu ana kadar 124 bin 355 koronavirüs vakası tespit edildi. Virüs nedniyle şu ana kadar hayatını kaybedenlerin sayısı ise 5 bin 938 olarak kaydedildi.

 

İki hekim daha koronavirüs yüzünden vefat etti

Bursa ve Gölcük’te iki uzman hekim daha koronavirüs yüzünden hayatını kaybetti. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından Dr. Erol Bahçe ile ilgili olarak yapılan paylaşımda, “Uzun yıllar İlimizde sağlık hizmeti veren Dahiliye Uzm. Dr. Erol Bahçe’yi Kovid-19 nedeniyle kaybettik. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve dostlarına sabırlar diliyoruz. Sağlık camiamızın başı sağ olsun” denildi.

TTB açıklamasında da Gölcük Özel Medar Hastanesi’nde görev yapan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aydın Ünsal’ın COVID-19 nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirilerek, ailesine ve tüm sağlık çalışanlarına başsağlığı dilendi.

İzmir’de hayatını kaybedenlerin sayısı 91’e yükseldi

AFAD bugün saat 16.00 civarında yaptığı açıklamada, İzmir’deki depremde can kaybının 91 olduğunu, 155 kişinin tedavisinin sürdüğünü açıkladı. Büyüklüğü 4’ün üzerinde 43 artçı olmak üzere depremden bu yana 1286 artçı deprem yaşandı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da bu sabah İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi’nde basın açıklaması yaptı.

Özverilerinden dolayı tüm arama kurtarma ekiplerine teşekkür eden Kurum, şöyle konuştu: 

“ 17 binada çalışma başlatılmıştı, 11’inde çalışmalar bugün itibarıyla tamamlandı. 962 vatandaş yaralı olarak kurtarıldı. Şu an beş lokasyonda altı  binada çalışma yürütüyoruz. Sekiz-dokuz katlı binalarda, alt katlara kadar geldik.

Doğanlar Apartmanı, Yağcılar Apartmanı, Rıza Bey Apartmanı, Yılmaz Erbek Apartmanı ve Barış Sitesi’nde arama kurtarma faaliyetlerimiz devam ediyor. Emrah Apartmanı’nda çalışmalar tamamlandı.”

58 ağır hasarlı ve yıkık, 66 orta hasarlı bina

Kurum, hasar tespit çalışmalarının da bir taraftan başlatıldığını, 10 gün içinde acil durumdaki binalarda çalışmaları tamamlayacaklarını dile getirdi. TOKİ’nin de en geç 1 ay içinde inşaat çalışmalarına başlayacağını açıklayan Kurum şunları söyledi: 

Elazığ, Malatya ve Giresun’da olduğu gibi bir  yıl içinde, sağlam, güvenli konutlarımızı vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. 942 personel ile hasar tespit çalışmalarını sürdürüyoruz. Bugüne kadar 4 bin 424 binada, 33 bin 434 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmalarını yaptık. Acil, ağır hasarlı ve yıkık bina sayımız 58’e ulaştı.

Toplam bağımsız bölüm sayımız ise 1572’dir. Az hasarlı 397 bina, orta hasarlı 66 binamız var. Vatandaşlarımıza, muhtarlarımızla koordinasyon içinde hasarlı binalara ilişkin bilgilendirmeler yapacağız. Hasarlı binalara ilişkin hazırlanan broşürleri vatandaşlarımıza dağıtacağız. Valiliğimizin internet sitesinde binaların hasar durumlarına göre yapılması gerekenler de yer alacak.”

Bakan, dün iki binanın yıkım çalışmalarının başlatıldığını, bugün arama kurtarma faaliyetlerinin bitirildiği alanlardaki ağır hasarlı binaların yıkım süreçlerinin hemen başlatılacağını bildirdi.  

‘Vatandaşlar misafirhanelerde kalsın’ 

Vatandaşlara, çadırlardan ziyade kamu misafirhanelerinde kalmalarını tavsiye eden Kurum, şöyle konuştu:

“Steril, sıcak ve her türlü yemek ve barınma ihtiyaçlarını giderebilecekleri misafirhane kapasitemiz var. Yaklaşık 7 bin 600 kapasite var. Sadece 139 vatandaşımız misafirhanelerde kalıyor. Valiliğimiz, AFAD ve muhtarlarımıza misafirhaneler için başvurabilir vatandaşlarımız. Bölgeye 3 bin 500 çadır sevk edildi. Bunlardan 2 bine yakını kuruldu. Boş çadır sayımız 460. Çadır ihtiyacı olan varsa muhtarlarımız aracılığıyla gün içerisinden hemen bu ihtiyaç giderilir.”

Kurum Bayraklı’da Ziraat GYO‘ya ait 46 bin 300 metrekarelik alana, 1000 kişilik konteyner kent kurduklarını da kaydetti. 

TTB’den deprem bölgesinde Covid-19 uyarısı

Türk Tabipleri Birliği,  İzmir’deki depremin ardından Merkez Konsey‘e bağlı iki hekimin bölgeye giderek, yerel kurumlarla birlikte hazırladığı ‘hızlı değerlendirme raporu’nu yayımladı. 

Binalarda kullanılan uygunsuz inşaat malzemeleri ve taşıyıcı kolonlarına verilen hasarların denetimsizliğin göstergesi olduğunu belirtilen raporda raporunda şu ifadeler kullanıldı: 

“İmar barışı/affı vs. siyasal uygulamaların bilime ve doğaya aykırı olduğunu İzmir depreminde ne yazık ki çok acı şekilde bir kez daha karşımıza çıkmıştır. Yıkılan binalara ulaşım deprem anında yaşanan en büyük sorunlardan biri olmuştur. Binaların yapımı, denetimindeki yanlışlar ve nüfusa uygun olmayan ulaşım planları yaşanan ölüm ve yaralanmaların da birincil nedenleridir. Yaşanan son deprem çarpık kentleşmenin toplum katılımı ve denetimiyle hızla ele alınması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur.” 

‘Bölgedeki sağlık kuruluşları zarar gördü’ 

TTB ekibinin 1 Kasım 2020 Pazar günü saat 22.00’a kadar yaptığı incelemeler sonucunda yaptıkları tespit ve öneriler şöyle:

  • Depremin yaşandığı bölgede sağlık çalışanları yoğun olarak ikamet etmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanı ve yakınlarından da çok sayıda yurttaş yaşamını yitirmiş ya da yaralanmıştır. Şu ana kadar bir tabip, bir diş hekimi, bir anestezi teknikeri ve bir hemşirenin hayatını kaybettiği teyit edilebilmiştir. Yine sağlık çalışanlarının birinci derece yakınlarından 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Halen 3 diş hekimi ve 1 sağlık teknisyeninin enkaz altında olduğu bilinmektedir.
  • Depremin yaşandığı bölgede çeşitli klinik, ASM, ilçe sağlık müdürlükleri de bulunmaktadır ve hepsi az ya da çok hasar görmüştür.
  • Çevre illerden çok sayıda AFAD, UMKE ve sağlık ekibi bölgede çalışmaktadır. Herhangi bir hekim ya da sağlık çalışanına gereksinim olmadığı belirtilmiştir.

Pandemi çalışmaları zorlaştırıyor

  • Yaşanılan travmanın bölgedeki sağlık çalışanlarını da etkilediği göz önüne alınarak yerlerini alabilecek ve/veya destek olacak sağlık çalışanları görevlendirilmelidir. Gerektiğinde TTB bu konuda görev almaya hazırdır.
  • Covid-19 pandemisi nedeniyle deprem bölgesinde sağlık çalışmaları daha da zorlaşmıştır. Kurtarma alanlarında ve yaralı transportlarında fiziksel mesafe, maske ve hijyen kuralları gibi önlemler aksamaktadır. Bölgede sürekli ve yaygın testler acilen yoğun şekilde planlanmalı ve yapılmalıdır. Maske, hijyen malzemesi, koruyucu ekipmanların ücretsiz ulaşılabilir ve yeterli olması için her türlü önlem alınmalıdır.
  • Deprem öncesi Covid-19 tanısı almış hastaların takibi aksamaktadır. Hasar görmüş ASM ve TSM binalarına giriş yapılamamakta, takipli Covid-19 hastalarında sorun yaşanmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetleri için öncelikli olmak üzere sağlık çalışanı takviyesi gereklidir. Depremzede sağlık çalışanlarının mağduriyetleri görmezden gelinerek sağlık hizmetlerini sunmaları beklenemez.

‘İsteyen herkese influenze aşısı yapılmalı’ 

  • Hastanelerde takip edilmekte olan Covid-19 tanılı hastaların panik anında servislerden dışarı çıktıkları bildirilmiştir. Tüm sağlık kurumlarındaki sağlık çalışanlarına hızla Covid-19 testi yapılmalıdır.
  • Bölgede yeni salgınların önüne geçilmesi için isteyen tüm yurttaşlara İnfluenza aşısı da yapılmalıdır.

Çadır alanları ve yardım merkezleri uygun şekilde kurulmamış

TTB Raporunda çadır alanları, yardım toplama ve dağıtma merkezlerinin de uygun şekilde kurulmadığına dikkat çekildi:

  • Kentleşmede yeşil alanların gerekliliği yaşanılan depremde bir kez daha kendisini göstermiştir.
  •  İzmir’de yaklaşık 20 alanda çadırlar kurulmuş ve bu alanların en büyüğü Aşık Veysel Rekreasyon Merkezi’ndedir. Özellikle Aşık Veysel Rekreasyon Merkezi’ndeki çadır kent siyasi temsilciler tarafından yoğun şekilde ziyaret edilmekte ve salgında fiziksel mesafe kurallarına uyulmamaktadır. Bu durum çadır kentte yaşayan depremzedeler için ek risk oluşturmaktadır. Bu bölgenin bir ziyaret alanı değil yaşam alanı olduğu unutulmamalıdır. Çadır alanlarının bir kısmının girişinde HES kodu sorgulanırken bir kısmında sorgulanmamaktadır.
  • Kurulmuş olan çadırlarda yağmur arklarının olmadığı görülmüştür. Çadırlar yağmur için uygun kurulmamıştır. Özellikle tabanları soğuk ve yağmur için uygun değildir. İlerleyen günlerin daha da soğuk ve yağışlı olacağı unutulmamalıdır. Çadır kentte duş alma imkânı yoktur.
  • Yardım toplama ve dağıtma merkezleri de fiziksel mesafe kuralları için uygun değildir.
  • Çeşitli derneklerin stantlar açtığı kendinden menkul gıda ve yardım malzemesi dağıttığı görülmüştür. Bu durum başta Covid-19 olmak üzere birçok hastalık için risk barındırmaktadır.
  • Depremle ilgili toplum bilinçlendirme çalışmalarının; deprem öncesi, anı ve sonrası yapılacaklara ilişkin eylem planlarının etkin biçimde hazır olmadığı, görece daha dar bir bölgede yaşanmış son depremde de ne yazık ki bir kez daha görülmüştür

Kıbrıs’ta tecavüz suçuna müebbet hapis cezası geliyor

Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciler Meclisi‘nde dün onaylanan yasayla bundan sonra tecavüz suçu işleyenlerin müebbet hapisle cezalandırılması kabul edildi.
 
Alithia Gazetesi‘nin aktardığına göre, oy birliğiyle geçen yasa Ceza Yasası‘nda da değişiklik yapılmasının yolunu açıyor.  Kanun önerisi AKEL Milletvekili Aristos Damianu tarafından AKEL adına sunuldu. 

Gazete, cezanın sadece kadınlara değil, erkeklere ve LGBTI+ bireylere tecavüzü de kapsadığını kaydetti.

ABD seçime diken üstünde gidiyor

Amerika Birleşik Devletleri yarın seçime gidiyor. Başkan Donald Trump’la rakibi Demokrat Joe Biden’ın kampanyalarını, seçime saatler kala, kararsız olarak nidelenen ve anketlerde neredeyse başa baş görünen eyaletlerde sürdürüyor.  Ülkedeki anketlere göre, Biden 10 puan Trump’ın önünde. “Kararsız” olarak nitelenen ve Biden’ın çoğunda önde olduğu bölgelerde ise fark ülke genelindeki kadar değil.

Bu eyaletlerin önemli bir bölümünde anketlere göre Biden önde ancak Trump’la arasında çok az fark bulunuyor. Bu da seçim gecesinin sonucunu şimdiden tahmin etmenin güç olduğu anlamına geliyor.

Ancak ABD başkanı Trump, bugün Michigan’da yaptığı konuşmada yarın yapılacak başkanlık seçiminde oy sayımının aynı gün bitmemesi durumunda avukatlarının devreye girebileceğini söyledi.

‘Görülmemiş tehlike’ uyarısı

Öte yandan ülke yarınki seçimlere şimdiye dek  görülmemiş bir gerilimle gidiyor. Anketlerde geride görünen Başkan Donald Trump’ın sonuçları kabul etmeyebileceği ve posta yoluyla kullanılan oyların sayımı sırasında aşırılıkçı silahlı grupların sokağa dökülebileceği konuşuluyor.  Birçok eyalette polis özel önlemler alırken, çok sayıda dükkan sahibi de kepenk indirmeyi planlıyor.

Savaş bölgelerindeki istikrarsızlık üzerine rapor ve tespitleriyle tanınan Uluslararası Kriz Grubu da, ‘derinden kutuplaşmış haldeki ABD’nin önümüzdeki günlerde görülmemiş bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu’ uyarısında bulundu.

Kurumun 30 sayfalık raporunda, “Amerikalılar her dört yılda bir düzenlenen bu kampanyalarda belirli düzeyde öfkeye alışmış olsa da, mevcut başkanın sonucu reddetmesinin veya silahlı şiddetin gerçekçi bir ihtimal olduğu bir durumla hiç karşılaşmadılar” denildi.

Şiddet ihtimali var

Raporda, Trump’ın ‘zehirli bir söylem’ kullanması ve ‘şahsi çıkarlarını ilerletmek için ihtilafa davetiye çıkarma isteği’ nedeniyle potansiyel olarak şiddet yaşanabileceği yorumu yapıldı. Kriz Grubu, sosyal medya üzerinden yalan bilgi yayılması ve nefret söylemi, ırksal eşitsizlik, silahlı grupların ortaya çıkması veya sonuçların çok yakın olması gibi senaryolarda gerilimin şiddete dökülebileceği uyarısında bulundu.

Uluslararası Kriz Grubu, ABD Başkanı’nın seçimleri bir ‘ordunun’ takip etmesi yönündeki çağrısını da eleştirdi.

Polis teşkilatı: İlk kez böyle bir şey görüyoruz

CNN televizyonu ise ülkenin birçok yerinde polis teşkilatlarının olası eylemlere hazırlandığını duyurdu. Los Angeles polis teşkilatının personeline kalabalıklara müdahale konusunda uzun dersler verdiği belirtilirken, bir kaynak “Böyle bir şeyi ilk kez görüyorum” dedi. New York kentinde de şimdiden yüzlerce polis oy verme noktalarının yakınlarına konuşlandırıldı. Kentte meşhur Macy’s mağazası dahil yüzlerce dükkan, kargaşa endişesine karşı vitrinlerini paravanlarla kapatmış durumda. 

Başkan nasıl belirleniyor?

Ülkede başkan eyaletlerden elde edilen delege sayısına göre belirleniyor. 2016’da dönemin Demokrat Parti adayı Hillary Clinton ülke genelinde Trump’tan daha fazla oy kazanmasına rağmen delege sayısında geride kaldığı için yarışı kaybetmişti.

Bir ismin başkan olabilmesi için 538 delegenin 270’ini kazanması gerekiyor. Trump’un son iki gün içinde düzenleyeceği miting sayısı 10. Biden ise ağırlığı 20 delegenin bulunduğu Pennsylvania’ya vermis görünüyor.

Donald Trump bugün, Kuzey Carolina, Pennsylvania, Wisconsin ve iki etkinlikle Michigan’da. ABD liderinin seçim maratonunu sonlandıracağı yer Michigan’daki Grand Rapids. Trump, 2016 seçim kampanyasını da aynı yerde bitirmişti.

4 yıl önce Michigan, Pennsylvania ve Wisconsin’i beklenmedik şekilde kazanarak başkanlık koltuğuna oturan Trump eğer seçimi kaybederse 1992’den bu yana ikinci dönem seçilemeyen ilk başkan olacak.

3 Kasım’daki seçimde seçmenler ayrıca Temsilciler Meclisi’yle Senato’nun bir bölümü için de oy kullanacaklar.

Seçimlerde şu ana kadar 90 milyondan fazla erken oy kullanıldı. Bu bir rekor anlamına geliyor. Seçimlere katılım oranının 1908’den bu yana en yüksek düzeyde olması bekleniyor.

Kürtaj hakkı ellerinden alınan Polonyalı kadınların öfkesi dinmiyor

Polonya’da yüksek mahkemenin kadınların sahip olduğu kısıtlı kürtaj hakkını daha da kısıtlamaya yönelik kararının ardından başlayan hükümet karşıtı protestolar 11’inci günde de devam etti.

Yüz binlerce insan koronavirüs tedbirleri kapsamında beşten fazla kişinin toplanmasını engelleyen kısıtlamalara rağmen sokaklarda yerini aldı. CNN barışçıl protestolarda şu ana kadar 37 kişinin gözaltına alındığını birçoğunun ise sonradan serbest bırakıldığını aktardı.

Kadınlar haklarını talep ediyor

Pazar günü Szczecin, Wroclaw, Krakow ve Lodz şehirlerinde düzenlenen protestolarda yüzlerce kişi bir araya geldi. Cuma gününde ise yaklaşık 100 bin kişi başkent Varşova’da kitlesel bir yürüyüş düzenlemişti.

Washington Post’un aktardığına göre protestolara liderlik eden Kadın Grevi grubu, pankartlarında ve sloganlarında kadın haklarına ilişkin kürtajın ötesinde acil değişiklik gereken alanlara da dikkat çekti.

Bu talepler arasında kadınlar ve LGBTQ+ topluluğu için daha geniş haklar, devletin Polonya’nın nüfuzlu Katolik Kilisesi’nden ayrılması, sağlık hizmetleri için daha fazla fon ve gençler için daha iyi istihdam koşullarını içeren maddeler yer aldı.

Hükümet karşıtı protestoya dönüştü

Polonya Anayasa Mahkemesi 22 Ekim tarihinde kürtaj yasasında belirtilen fetüste ciddi ve geri döndürülemez anormallikler olduğu durumda kadınlara kürtaj hakkı tanınması yönündeki maddenin anayasaya aykırı olduğu kararını verdiğinden bu yana halk iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi’ni protesto ediyor.

İktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi kürtaj yasasını düzenlemek için birkaç 2016 yılında teşebbüste bulunmuş ancak kitlesel sokak protestolarının ve kadınların greve gitmesinin ardından tasarı parlamentoda ezici bir çoğunlukla reddedilmişti.

Parti milletvekilleri bu kararı geçen yıl, üyelerinin çoğu iktidar tarafından atanmış olan Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.

Eylemler bu hafta da devam edecek

Şu ana kadar hükümet ve aktivistler arasında herhangi bir uzlaşma adımı atılmadı. Bu yüzden kadın hakları aktivistleri eylemlerini bu hafta da devam ettirmeyi planlıyor.

Kadınalr yaptıkları çağrıda pazartesi günü bir işgal düzenleyeceklerini, çarşamba günü ise Polonya kasabalarında büyük çaplı bir daynışma zinciri oluşturacaklarını belirtti.

Emekli Generaller: Derin bir endişe duyuyoruz

Artan gerilimlerden endişe duyan Polonya silahlı kuvvetleri, sınır devriye teşkilatı ve diğer güvenlik birimlerinden yaklaşık 200 emekli generalden oluşan bir grup çıkan olaylardan ve hükümetin tutumundan dolayı “derin bir endişe” duyduklarını dile getirdi.

Emekli generaller, “politikacıların eylemlerinin ve sorumsuz davranışlarının daha da artması” durumunda “kan dökülmesi “gibi trajik ve geri dönüşü olmayan sonuçların doğabileceği konusunda uyarıda bulundu.