Köşe Yazıları

Öğrenci temsilcisi mi, öğrencilerin temsilcisi mi?

0

Abdullah Gül, öğrenciyken Cevdet Sunay cumhurbaşkanı olmalı. 12 Mart’ı öğrenciyken gören bir kişiden bahsediyoruz. İslami kesimin öğrenci liderlerinden biri. Milli Türk Talebe Birliği’nin sembol isimlerinden.

Aradan kırk yıl geçmiş. Yıl 2011. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı, yine ülke öğrenci protestolarıyla çalkalanıyor. Öğrencilerde bir hareketlenme var. Saflaşma eskisi kadar net değil. Belki öğrenci hareketi güçlenince çıkacak eski saflaşmalar. Şimdi gerek duyulmuyor öğrencilerin karşısına çıkartılacak yedek kuvvetlere. Ankara’da her gün bir hareket var. 2 saat önce, Türkiye’nin Başkenti’nin merkezi olan Kızılay’da bir abluka vardı. Açılımının dün Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı olduğunu öğrendiğim TOMA’lar şehir merkezine gelecek öğrenciler bekliyordu hafif hafif halka “patron kim görün” mesajı vererek. Aslında beklenen öğrenciler değil. O öğrenciler zaten hep Kızılay’da. Beklenen, öğrencilerin bir grup haline gelmesi. Toplanması. Bir de slogan atarlarsa üstlerine toma! toma! diye sular sıkılır, gazlar atılır, bilinmez. (Yaklaşın 2 hafta önce, bir grup kızıl önlüklü insan, Grup Yorum şarkıları söyleyip halay çekiyordu. Yanlarından yürüyüp geçtim. Bizim üstümüze doğru, daha doğrusu halay çekenlere doğru, polisler koşmaya başladı. Geç kalmışlardı eyleme. Ankara, böyle bir yer.) TOMA’lar ve otobüsler ülke başkentinde, ülkenin öğrencilerini beklerken, 40 yıl sonra öğrenci liderleriyle Cumhurbaşkanı görüşüyor.

Başlığı böyle atalım. “Cumhurbaşkanı, üniversite öğrencileriyle görüşüyor.” Gerçekten mi? Evet! TOMA ile beklenen öğrencileri mi? Sanmam. Kimleri peki? Üniversite temsilcileriyle. Kimdir öğrenci temsilcisi? Bilinmez. Bu yazıyı okuyan ve yakın zamanda mezun olan ya da halen öğrenci olanlar düşünsün. Hatırlayan var mı üniversite temsilcilerinin kim olduğunu? Seçilmiş kişilermiş bunlar. Soruyu değiştirip tekrar sorayım: Bu yazıyı okuyan ve yakın zaman da mezun olan ya da halen öğrenci olanlar düşünsün. Hiç öğrenci temsilcisi seçimine dahil oldunuz mu? Size gelip aday olur musunuz diyen oldu mu? Ya da o adaya değil de bu adaya yönelik bir oy kullanmanızı sizden isteyen oldu mu? Demokrasicilik oynanan okullarda belki bunun yanıtı evet olabilir ama 2003 yılında lisansa girmiş ve halen öğrencilikle alakası olan biri olarak ben yanıt verebilirim: Hayır. Hem de iki soruya birden hayır. Ne yapar bu öğrenci temsilcisi bilen var mı? Hayır. Yani bu kişiler öğrenci temsilcisi olabilirler tüzüklere göre ama öğrencilerin temsilcisi olamazlar. Şimdi bu kişilerle Cumhurbaşkanı öğrenci sorunlarını konuşursa ne çıkabilir ortaya? “Cumhurbaşkanım, biz şenliklerimize sanatçı getirmekte zorlanıyoruz, Devlet Sanatçıları’nın üniversitelere gelmesinin kolaylaştırılmasını istiyoruz!” “Cumhurbaşkanım, okulumuza helikopter pisti istiyoruz!” Bunlar tabi ki gerçek değil ve uç. Fakat gerçek konuların, gerçek temsilcilerle konuşulabileceğini düşünürsek tabii ki çok da uzak değil.

Bir soru daha soralım. Yıl 1969. Abdullah Gül İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci. Öğrenci olayları da had safhada. Cevdet Suncay da diyor ki “Şu üniversite öğrencileriyle bir konuşalım bakalım.” Abdullah Gül,  Cumhurbaşkanı’nın görüşeceği öğrenciler arasında olur muydu olmaz mıydı? Benim yanıtım belli. Gül, görüşülecek öğrenciler arasında olmazdı. O dönemin Cumhurbaşkanı için de Gül, marjinal, ideolojik ve provoke edilmiş öğrencilerin içinde olurdu. Peki neden şimdi, kendisiyle görüşmek isteyen öğrencileri ilk önce emniyet amiriyle daha sonra genel sekreterle görüştürüyor da; kendisi görüşmüyor? Neden Cumhurbaşkanı, öğrencilerle görüşecekse, öğrenciyken ciddiye bile almayacağı sıfatları kendisine muhattap alıyor?

Öğrenci sorunlarını, ülke sorunlarını kendine dert edinenler takım elbiselerle rol çalanlar değil; TOMA’ların bekledikleri…

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

You may also like

Comments

Comments are closed.