Senin tabirinle “Zehirsiz Evin Hanımı” bu işlere ne zaman ve nasıl merak saldı?
Kadınlar anne olunca farklı hassasiyetler ediniyorlar ya, benim de ilk bebeğimin doğumuyla başladı bu merak. Yaklaşık 7 yıl önceydi. Elime aldığım her ürünün içinde ne olduğunu merak edip etiketini okumakla işe başladım. Zamanla da okuduğum ve çoğu zaman anlamadığım bu sentetik maddelerin yerine neler kullanabileceğimi araştırmaya koyuldum.
Site fikri nasıl doğdu, ne zamandır yayında?
Site iki yıldır yayında. Ama böyle bir amaçla yola çıkmamıştım. Kendi ailem için araştırma yaparken başvurduğum kaynaklar hep yabancı yayınlar ve bloglardı. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra epey bir bilgi birikimi oluşturduğumu ve Türkçe’de benzer bilgileri toparlayan bir kaynak olmadığını fark ettim. Serde çevirmenlik de var zaten. Öğrendiklerimi paylaşmam şarttı.
Evlerimiz ne kadar “zehirli” ? Bu ölçülebilir bir şey mi?
Ölçülebilir mi, bilmiyorum. Hep söylüyorum, ben bu konuda uzman değilim. Ben evlerimizin ne kadar zehirli olduğundan çok ne kadar zehirsiz olabileceğine odaklanmayı tercih ediyorum. Neyin ne kadar zararlı olduğuna kafayı takmaktansa, aynı işi gören masum bir alternatifi varsa onu kullanıyorum.
Peki, bir evi tamamen dönüştürmek mümkün mü? Ya da ne kadar dönüştürmek mümkün?
Herkesin bu konuda yapmayı göze alabileceği fedakârlık seviyesi farklı. Evinizi tamamen doğal malzemelerden baştan inşa da edebilirsiniz, ya da sadece kullandığınız çamaşır deterjanını değiştirirsiniz. Genellikle evin mutfağı ve temizlik/kişisel bakım alanları ilk dönüşenlerden oluyor.
Seninle tanışmamıza da vesile olan “Gerçek temizlik” etkinliklerine sık sık katıldığını ve kolaylaştırıcılık yaptığını biliyorum. Etkinlikler sırasında en çok duyduğun geri bildirim nedir? Etkinliklere katılanların tepkileri neler oluyor?
Bu etkinlikleri Buğday Derneği düzenliyor bildiğin gibi. Benden bu etkinliklerde yer alacak gönüllüleri “eğitmemi” rica ettiklerinde epey heyecanlanmıştım. Harika bir işbirliği oldu.
Bu tür etkinliklere katılanlar genellikle kendi evlerinde bir dönüşüm başlatmış insanlar oluyor. Onun için gerçek bir ilgiyle yaklaşıyorlar ve de ikna edilmeye ihtiyaçları olmuyor. Şaşıranlar oluyor, kendi tecrübelerini paylaşanlar oluyor. “Ellerim çok rahat etti” ya da “O yapay kokulara tahammül edemiyordum” diyenler oluyor. Bazen de şüpheyle “Siz şimdi gerçekten evinizde bunları mı kullanıyorsunuz yani?” diyenler çıkıyor.
Benim hatırladığım en çok yaşça daha büyüklerin “Eee bunu zaten böyle yapardık” daha gençlerin ise “Büyüklerimiz de böyle temizlerdi” demeleriydi. Bir de kullanılan malzemelere nasıl ulaşacakları sorusu vardı. Zehirsiz Mağaza’nın ortaya çıkışında bir rolü var mı bu yorumların?
Evet, hem sitede hem de katıldığım etkinliklerde en sık karşılaştığım soru, hammaddelerin nereden edinileceği sorusuydu ne zamandır. Zehirsiz Mağaza böyle oluştu. İsteyenler, güvendiğim yerlerden aldığım, kendi evimde kullandığım malzemeleri satın alabiliyorlar artık.
Peki evde çocuklar açısından durum nasıl?
Bizim çocuklar (yaş 6,5 ve 3,5) zaten ister istemez zihinleri “hazır almak” ya da “atıp yenisini almak” gibi kavramlarla kodlanmadan büyüyorlar. Umarım ileride bilinçli tüketiciler olurlar.
Çok teşekkürler.
Röportaj: Gizem Hasırcıoğlu – Yeşil Gazete
