Yeşeriyorum

Küresel Yeşiller Konferansı'ndan İzlenimler

0

Brezilya’nın Sao Paulo kentinde 1-4 Mayıs tarihlerinde yapılan 2. Küresel Yeşiller buluşmasına Türkiye Yeşilleri adına Ender Eren, Özgür Gürbüz ve Ümit Şahin’den oluşan üç kişilik bir delegasyon olarak katıldık. Konferans, panel ve atölye çalışmalarından oluşan dört günlük buluşma sonunda çeşitli konularda deklerasyon ve sonuç bildirileri yayınlandı. Biz de, bu toplantılara aktif bir şekilde katkıda bulunduk. Konferansta 88 ülkenin Yeşil Partilerinden delegeler bulunuyordu.

Buluşmanın birinci gününde (1 Mayıs 2008) 10:00-18:00 arasında Heinrich Böll Vakfı tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Kentler Forumu yapıldı. Bu toplantıda Heinrich Böll Vakfı’nın başkanı Ralf Fücks ve Brezilya Yeşil Partisi’nden Alfredo Sirkis açılışı yaptı. Toplantıda sıfır emisyonlu kentler, bisiklet yolları, özellikle de Paris’de belediye başkan yardımcısı Denis Baupin’in sunuşuyla Paris’te otomobil kullanımını yüzde 20 düşüren, bisiklet kullanımını yüzde elli artıran uygulamalar, örneğin yaygın bisiklet kiralama sistemleri ve 150 kilometreye ulaşan bisiklet yolları önemliydi. Brezilya Yeşilleri’nden Eduardo Jorge’nin Sao Paulo’da çok yaygın olan troleybus ağının dizel otobüs sektörünün lobi çalışması sonucunda ortadan kaldırıldığını anlatması ilginç bir detaydı. Toplantıda 1976’da etanol üretimi başlamış olan Brezilya’da benzin tüketiminin %22’sinin şekerkamışından üretilen etanolle karşılandığı vurgulandı.,

Aynı gün, akşam 19:00’da konferansın resmi açılış oturumu yapıldı. Bu oturumda konuşan Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Reinhard Bütikhofer, Alman Yeşilleri’nin üç tarihsel aşamasını politik sisteme alternatif olarak yeşil konuların gündeme sokulduğu ve 80’lerin ortalarına kadar süren birinci dönem, sadece doğru soruları sormak yetmez, yanıtları da vermek gerekir diye özetlenen ve partinin sistem içine girdiği 2005’e kadar süren ikinci dönem ve şu an sürmekte olan, sadece partiler sistemine değil, toplumdaki yerleşik sisteme de alternatifler geliştirmeyi amaçlayan üçüncü dönem olarak sınıfladıktan sonra muhalefette oldukları bu dönemin tekrar radikalleşme anlamına geldiğini söyledi.

Açılış oturumunda söz alan Çek Yeşilleri temsilcisi şu anda koalisyon ortağı olan partilerinin %6 oyla kazandıkları altı milletvekiliyle, birisi parlemento dışından olan dört bakana sahip olduklarını (çevre, eğitim, dışişleri ve insan hakları) anlattı. Çek Yeşilleri muhafazakarlarla koalisyon yapmış durumda ve üç kırmızı çizgilerini insan hakları, nükleer enerji ve kömür madenciliği oluşturuyor.

Aynı oturumda Avrupa Yeşil Partisi eş sözcüsü Ulrike Lunacek de yaptığı konuşmada yaşanan gıda krizinin bir skandal olduğunu ve yiyeceklerin yetişmesi için ihtiyaç duyulan toprakların arabaların depolarının doldurulması için kullanıldığını söyledi. Lunacek, Amazon ormanlarının kurtarmanın en önemli görev olduğunu belirtti. Yeşiller için ekoloji, sosyal adalet, demokrasi ve insan haklarının eşit öneme sahip olduğunu ve hepsinin olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Avrupa Yeşil Partisi’nin diğer eş sözcüsü Philip Lambert ise yeşil hareketin bir moda olmadığının anlaşıldığını söyledi.
Konferansın ikinci günü Ingrid Betancourt’a adanmış bir törenle başladı. FARC’ın elinde rehine olarak bulunan Ingrid Betancourt’un 2001 Canberra’da yapılan birinci Küresel Yeşiller toplantısında yaptığı konuşmanın görüntüleri sunuldu ve ayakta alkışlandı.
İkinci gün oturumları iklim krizi üzerine bir toplantıyla devam etti. Kanada Yeşilleri’nin lideri Elizabeth May, Rocky Mountains’in eridiğini, Great Lakes’de su seviyesinin düştüğünü, Kanada’da susuzluk tehlikesinin başgösterdiğini, British Columbia’da iklim değişikliğine bağlı böcek epidemisinin ormanlara zarar verdiğini, Kanada’da 2003 yılında ilk kez bir tropikal fırtına yaşandığını, bütün yaşam biçimlerinin değişmeye başladığını anlattı. Kuzey Kutbu’nda iki milyon kilometrekarelik bir alanın geçen yaz eridiğini vurgulayan May, efsanevi kuzeybatı geçidinin açıldığını ve Arktik bölgeden petrol çıkarmak için mücadelenin başladığını söyledi. Permafrostun erimeye ve metan salmaya başladığı ve Inuit’lerin başka yerlere göç ettirilmeye başladıkları da Elisabeth May’in verdiği bilgiler arasındaydı. Elisabeth May, geri dönüşü olmayan noktaya gelmemize neden olacak üç eşik olayını şöyle özetledi: Batı Antartika buz örtüsünün çökmesi, Grönland buz örtüsünün çökmesi ve Gulf Stream akıntısının durması (ki halen yüzde 30 yavaşlamış durumda). Elizabeth May, Kanada Başbakanı Harper’ın Bush’un klonu gibi olduğunu ve yeşillerin görevinin imkansızı başarmak olduğunu da ekledi. Bu görev ise şöyle: Sera gazı emisyonları 2015’de pik yapmalı ve bir daha da asla artmamalı.

İklim krizi toplantısında konuşan Reinhard Bütikhofer, iklim değişikliği ve ekonomi ilişkisini Stern raporundan örnekler vererek anlattı ve iklim krizinin çözülmemesi durumunda dünyada gayrısafi milli hasılanın yüzde 20 azalmasına neden olacak bir ekonomik krizin mümkün olduğunu belirtti. Bütikhofer çözüm olarak fosil çağının kapanması ve güneş çağına girilmesini sağlayacak ekonomik dönüşümün zorunlu olduğunu söyledi.

Aynı toplantıda konuşan Kamerun Genç Yeşilleri’nden Eric Dombou, iklim değişikliğinin mevsimleri etkileyerek çölleşmeye ve hayvanların göçüne neden olduğunu, bunun da Kamerun’da tarımın %95’ini teşkil eden geçimlik tarıma zarar verdiğini anlattı. Kamerun’da ayrıca balıkçılık etkileniyor ve temiz su bulmak güçleşiyor. Dang humması salgınında ve hastalık taşıyan vektörlerin sayısında artış var.

İklim krizi oturumunda diğer bir konuşmacı ABD Yeşil Partisi’nden Bruce Gagnon idi. Pentagon’un petrol kaynaklarını kontrol etmek için Irak’a müdahale edildiğini kabul ettiğini söyleyen ve Bush’un bu amaçla askeri harcamaları ikiye katladığını anlatan Gagnon, ABD Kongresi’nin şu anda ayda 14 milyar doları silahlanmaya harcadığını ve yıldız savaşları da denen uzayın silahlandırılmasının ABD’nin büyük hedefi olduğunu söyledi. Yıldız savaşları dünyanın en büyük çaplı endüstriyel projesi olarak adlandırılıyor ve ABD’nin tek başına finanse etmesi için çok pahalı. Bu nedenle Avrupa ülkelerinin pek çoğu, Japonya ve Avustralya projeye katılacak. Pentagon, ABD’nin rolünün güvenlik ihracı olduğunu söylüyor, bu da şirket çıkarları uğruna savaşın hiç bitmemesi demek. Bu sürecin bir parçası Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne füze savunma sistemlerinin konuşlandırılması. Bu projenin amacı da Rusya ve Çin’i kuşatmak. Bruce Gagnon ABD’nin 2025’de iklimi silah olarak kullanmak üzere planlar yaptığını anlattı ve herkese John Pilger’in Stealing a Nation adlı Diego Garcia üssüyle ilgili filmini izlemesini önerdi (Google video bölümünde var). Gagnon’a göre ABD bundan sonra İran ve Venezuela’ya saldıracak ve 20 yıl içinde Afrika’da da savaşıyor olacak, bu nedenle bir küresel savaş makinesi haline gelen ABD’yi durdurmalıyız.

Moena Thibral, Pasifik adalarından Fransız Polinezyası’ndan, Maohi Yeşilleri’nden bir konuşmacıydı ve iklim değişikliğinin Pasifik adalarına olan etkilerini anlattı. Thibral’in verdiği bilgilere göre Pasifik adaları 5,5 milyon kilometrekarelik deniz alanına sahip ve kapladığı alan Avrupa’dan büyük. Fransız Polinezyası ise 265.000 nüfusa sahip, 4 takımada, 118 ada ve dağılmış atollerden oluşuyor. Fransız Polinezyası’nın en büyük adası Tahiti. Fransız Polinezyası’nda 425 endemik alg yaşıyor, böceklerin %100’ü, kuşların %75’i, bitkilerin %60’ı endemik. Thibral, küresel ısınmaya bağlı olarak deniz seviyesinin yükseldiğini, bu nedenle Tahiti, Tuvalu ve Kribati’nin gelecekte sular altında kalacağını anlattı. Dünyanın bu insanları alacak yeri var mi diye soran Thibral, olsa bile bizim insanlarımız yaşadıkları yerden memnun ve evlerinden olmak istemiyor dedi. Oysa Pasifik adaları tayfun, siklon, tsunami gibi felaketlerin tehdidi altında. Thibral, sözlerini eğer bu güzel adaları ziyaret etmek istiyorsanız elinizi çabuk tutun, çünkü yakında Mauri uygarlığını ancak dalgıçlar görebilecek diye bitirdi.
Konferansta daha sonra deklerasyonlar üzerine sunuş oturumu yapıldı. Ele alınacak başlıca deklerasyonlar şunlardı: 21. yüzyıl için 21 nokta (Avrupa Yeşil Partisi’nden Juan Behrend), İklim değişikliğiyle başa çıkmak için Kyoto sonrası dönem (Rebecca Harms, Alman Yeşilleri), Biyoçeşitlilik, ormanlar ve iklim (Margaret Blakers, Küresel Yeşiller Koordinasyonu), Sürdürülebilir Kentler (Ralf Fücks, HB Vakfı ve Julia Willebrand, ABD Yeşil Partisi) ve Küresel Yeşiller’in geleceği (Catherine Greze, Fransız Yeşilleri ve Marco Mroz, Brezilya Yeşilleri).

Konferansın ikinci gününde öğleden sonra rezolüsyon ve deklerasyonların tartışıldığı atölye toplantıları yapıldı. Türkiye Yeşilleri delegasyonundan Özgür Gürbüz Kyoto sonrası dönemle ilgili deklerasyon çalışmalarına, Ender Eren Küresel Yeşiller’in geleceği ile ilgili çalışmalara, Ümit Şahin de 21. yüzyıl için 21 nokta deklerasyonunun çalışmalarına katıldı.

Konferansın ikinci gününde Kyoto sonrası süreç oturumu yapıldı ve bu otutumda söz alan Rebecca Harms, Kyoto sonrası hedeflerinden bahsederken, Bali hedeflerinin yetersiz olduğunu, Avrupalıların küresel ısınmayla mücadele etmek için harekete geçmeye hazır olmadıklarını söyledi. Biyoyakıtların yanlış bir cevap olduğunu söyleyen Harms, nükleer enerjiden söz ederken, ABD’de nükleere hayır demenin neredeyse politik olarak doğrucu olmayan bir hale geldiğini söyledi.

Konferansın üçüncü gününde sabah biyoçeşitlilik, ormanlar ve iklim oturumu yapıldı. Bu oturumda söz alan Fransız Yeşilleri’nden Alain Lipietz, FAO’nun verdiği bilgiye göre hiçbir kuraklık ve doğal afet olmadan 37 ülkenin açlığa doğru gittiğini söyledi ve ekoloji için temel nokta demokrasidir vurgusu yaptı.

Konferansın üçüncü gününde öğleden sonra ise sürdürülebilir kentler oturumu yapıldı.
Küresel Yeşiller Konferansı bir bütün olarak dünyanın çok değişik yerlerinden Yeşil Parti temsilcileriyle tanışmak açısından verimli bir toplantıydı. Yeşiller’in ağırlıklı gündeminin küresel ısınma olduğu toplantıda bir kez daha ortaya çıktı.

(1-4 Mayıs 2008, Sao Paulo, Brezilya)
Ümit Şahin – Yeşiller Partisi

NOT: Konferanstaki konuşmaları videodan izlemek için http://www.globalgreens.org/brazil2008/videos
Deklerasyonlar ve kongre programı için http://www.globalgreens.org/

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.