Kongre’ye Dair; Yeni Dönem

2008 yılında kurulan, ikinci senesini bitirmeye hazırlanan Yeşiller, her açıdan yeni bir parti. Hem yaş olarak yeni bir parti, hem de fikren yeni bir parti. Ortaya çıktığı fikirlerin, ortaya koyduğu parti mekanizmasının nasıl olduğunu anlatmak için de sürekli “yeni” kelimesine başvuran bir parti. Kendisini anlatmaya istekli ve anlatmaya mecbur bir parti.

Yeşiller, Haziran ayının başında ilk kongresini yaparak, kuruluş sürecini tamamladı. Yapılan seçim sonucunda da, kurucular yerlerini çoğu bu iki sene içinde partiyle tanışmış olan insanlara bıraktı. Ne alışıldığı gibi gergin, ne de önceden tembihlenmiş bir şekilde tek düze geçti kongresi ve kongre sonucunda da alışılmadık sonuçlar ortaya çıktı. Belki idealde olan, uygulansa güzel olur diye düşünülen ama belirli bir noktanın sonrasına bırakılan sonuçlar, Yeşiller’de hayat buldu. Sessiz, sakin bir şekilde tüm Dünya’da tartışılan “yeni sol” akımının ideallerine yaklaşıldı.

Getirilen yeniliklerin en önemlileri parti mekanizmasına dairdi. Seçilen tüm kurullarda bir rotasyon ve kota ilkesi uygulandı. Bu siyasi ortamımıza baktığımızda gerçek bir yenilik. Hem de bu ilkeler göstermelik, olsun diye hayata geçirilmedi. Her konuda yarı yarıya, her konuda eşit… Nasıl oldu peki kota ve rotasyon ilkesinin Yeşiller’de uygulanması? Ilkeler aslında çok basit. Her seçim döneminde, seçim yapılan kurulun yarısı yenilenecek. Bir kişiden fazla sayıda kişi seçilecekse, en az %50’si kadın olacak. Bir göreve hem kadın, hem erkek aday olduğunda pozitif ayrımcılık gereği kadın aday seçilecek. Bu yüzdendir ki, örneğin, Yeşiller MYK’sı 8 kadın, 7 erkekten oluşuyor. Başkanlığın olmadığı Yeşiller’de, varolan eşsözcülük görevi de rotasyon ve kota ilkesi gereği iki eşsözcünün değişmesiyle yenilenmiş oldu.

Bu yapısal ilkeler bilindik gibi dursa da, aslında uygulama açısından pek de alışık olunan durumlar değil. Her partinin, “kadın kotasını uygulayan tek partiyiz biz” diyerek çıkış yapmaya çalıştığı bir yer Türkiye. Gençlere, kadınlara ve değişime önem vermeye açık göründükten sonra, onları sadece renklerden bir renk olarak görüp; fırçayı tutanların hiç değişmediği de bir yer. 81 ilin, 81 il başkanının da erkek olduğu partiler meclisi doldurmuyor mu?

Blok listeler, mutlak adaylı kongreler, bir telefonla yer değiştiren il başkanları, MYK üyeleri, başkan kültüne sonsuz bağlılık… Yenilik işte bu siyasi atmosfere göre yenilik. Bu siyasi atmosferde nefes alınabilecek bir “yeşillik”. Aslında doğala dönüşten başka bir şey de yok ortada. Çünkü, Yeşiller’de ve doğada da doğal olan eşitlik…

Yapısal yenilikler dışında da gelişmeler oldu tabii ki Yeşiller Partisi kongresinde.  Önümüzdeki iki yılın çok sıcak konularına karşı mücadelenin başlatıldığına şahit olduk. Hidroelektirik Santralleri’nin tüm ülkeyi saran ve doğayı parça parça yok eden ve yok edecek olan saldırısına karşı mücadelenin daha da yükseltileceğini de söyleyebiliriz; zorunlu askerliğe son verilmesine yönelik çalışmaların olacağını da… Nükleer Santral(lere) karşı yaşamı korumaya da çalışacak Yeşiller, %10 seçim barajına karşı demokrasiyi de. İstanbul’a yapılması planlanan boğaz köprüsü de durdurulmaya çalışılacak, “Yeni Yeşil Düzen” programı ile çifte ekonomik kriz de… Kısacası olması gerektiği gibi oldu. Sorunlara karşı çözümler…

Bu konular, eğilinecek sorunlar tabii ki, gündemin değişmesiyle çeşitlenecek, kazanımlarla da eksilecek. Yeşiller Partisi şu anda çok büyük bir parti değil. Büyümekte olan bir parti. Büyüdükçe ve güçlendikçe, (Aslında bu kaçınılmaz görünüyor. Küresel ısınma, çevresel sorunlar, demokratikleşme, Kürt Sorunu, ekonomik sorunlar Yeşiller’i büyütecek ve güçlendirecek. Çözümleri elde tutanlar, sorunlar büyüdükçe büyüyor ne yazık ki) yeni bir boğaz köprüsü diyemeyecekler bize. Her akarsuya çevresini yok edip bir santral kuralım diyemeyecekler, bunun planını yapamayacaklar. 30 yıldır bir itişmeye dönüşen nükleer santral masalı bir daha hiç açılmamak üzere kapanacak. Ne olursa olsun kalkınmacısı, endüstriyalist zihniyet geleceği çalamayacak. Doğa sorunlarının aslında nasıl da demokrasi sorunu olduğu anlaşılacak.

Yeşiller Partisi’nin bu ilk kongresinden önümüzdeki iki yıla yönelik olarak çıkan özet de, tüm bu hedeflere yaklaşılması ve Yeşil düşüncenin kök salması olarak özetlenebilir. Herkes için olduğu gibi, Yeşiller için de çok yönlü mücadelelerle geçecek bir iki yıl olacak.

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR