İran’dan yeni nükleer hamle: Uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60’a yükseltecek

Natanz Nükleer Tesisi'ne İsrail tarafından saldırı düzenlendiğini iddia eden İran yönetimi, misilleme olarak tesiste 1000 yeni santrifüj zincirinin devreye sokulacağını belirtti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, uranyumu çarşamba gününden itibaren yüzde 60 zenginleştirecekleri konusunda Uluslararası Atom Enerjisi’ni bilgilendirdiğini açıkladı.

İran Devlet Televizyonu Press TV’nin haberine göre aynı zamanda nükleer müzakereci olan Arakçi, geçtiğimiz pazar günü İsrail’in sabotajına uğradığı iddia edilen Natanz Nükleer Tesisi’nde 1.000 yeni santrifüj zincirinin devreye sokulacağını belirtti.

Fotoğraf: AA

Tahran yönetimi daha önce de cumartesi günü Natanz’da 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya aykırı biçimde uranyum zenginleştirmeye başladığını açıklamıştı.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani‘nin talimatıyla önceki santrifüjlere kıyasla 10 kat daha fazla uranyum üretecek 164 adet IR6 santrifüj zincirinin devreye sokulduğu belirtilmişti.

İran: Bu bir terör saldırısı

Ancak bu açıklamanın ardından Natanz Nükleer Tesisi’nde şaibeli bir olay yaşandı. Tesisin elektrik dağıtım hattında 11 Nisan Pazar günü bir kesinti yaşandı. İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kamalvandi 11 Nisan Pazar günü yaşanan kesintiyi bir “kaza” olarak niteledi, kazanın can kaybına veya kontaminasyona yol açmadığını söyledi.

Ancak daha sonra açıklama yapan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, yaşanan olayın bir kaza değil “terör saldırısı” olduğunu söyledi.İsrail’i sorumlu tutan yönetim intikamının alınacağını belirtti.

Netanyahu Tahran’ı hedef gösterdi

İsrail basını da kesintinin İsrail’in siber saldırısı olduğunu ileri sürdü ancak yetkililerden saldırının sorumluluğunu üstlenen bir açıklama gelmedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, olayın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada “Ben asla İran’ın bu silahlarla İsrail’de soykırım yapma hedefini gerçekleştirmesine izin vermeyeceğim” sözleriyle Tahran’ı hedef gösterdi.

İlk kez yaşanmıyor

Natanz Nükleer Tesisi’nde daha önce de Temmuz 2020’de yangın çıkmıştı. nukleersiz.org Koordinatörü Pınar Demircan da Yeşil Gazete’ye yaptığı açıklamada bu patlamaların tesadüf olmayacağına işaret etmişti.

Nükleer tesislerin gerek diğer ülkeler gerekse ülke içerisindeki gruplar tarafından tehdit amaçlı kullanılabileceğini belirten Demircan, “Bu şekilde  güç sahibi olmakla özdeşleştirilen nükleer tesis sahipliğinin esas olarak güçsüzlüğün ve aczin göstergesi olduğu iyi görülmelidir” yorumunu yapmıştı.

Nitekim, İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade‘nin öldürülmesinden bir gün sonra, 28 Kasım’da yapılan açıklamada, bunun İsrail tarafından gerçekleştirilen sabotaj olduğu açıklanmıştı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim krizi ve su stresi uluslararası çatışmaların çıkması riskini artırıyor

Su stresi ülke içi gerginliklere ve sınırları aşan su kaynaklarını paylaşan ülkeler arasında çatışmalara yol açıyor.

Cebeci’deki taş ocağı protestosuna polis müdahalesi: Beş kişi gözaltına alındı

Sultangazi'de yaşayanlar için sağlık tehdidi oluşturan Cebeci Taş Ocağı'nın kapatılmasını isteyen yurttaşlara polis müdahale etti. Yurttaşlar 'Tozdan ölmek istemiyoruz' diyerek madene doğru yürürken polis engeliyle karşılaştı. Beş kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Malatya’daki tarihi taş köprü için yıkma tehdidi: ‘Cinayetle eşdeğer’

Malatya'daki taş köprünün tek ayağının hasar görmesi sonrası yıkılmasının gündeme alınması bölgede tepki çekti. Yurttaşlar köprünün yıkılması yerine korunarak restore edilmesi gerektiğini savunuyor.

Karaburun’da depolamalı güneş enerji santraline tepki: Zeytin ve naranciye ağaçlarımız tehdit altında

Karaburun, Küçükbahçe'de yapılması planlanan depolamalı güneş enerji santrali projesinin 3 Eylül'de yapılacak halkın katılımı toplantısı öncesinde, bölge sakinleri değerli habitatlarını, meralarını, zeytin ve narenciye ağaçlarını göstererek projeyi istemediklerini söyledi.

‘Avrupa’da sıcaklık kaynaklı ölümler 70 yıl içinde üç katına çıkabilir’

Yeni bir araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışı 3 derece ile sınırlandırılsa dahi önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 55 bin ek can kaybı meydana gelebilir. Güney Avrupa en büyük risk altında.

EN ÇOK OKUNANLAR