Doğa MücadelesiManşet

İliç’teki siyanür sızıntısına tepkiler ve suç duyuruları devam ediyor

0

Türkiye’nin 75 barosu Erzincan İliç’te Anagold Madencilik’in sahibi olduğu Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan siyanür sızıntısına ilişkin ortak açıklamada bulundu. Ayrıca Yeşiller Sol Partisi, bugün sızıntıyla ilgili olarak İliç Cumhuriyet Başsavcılığına  suç duyurusunda bulundu.

Çöpler Altın Madeni tesisinde yaşanan sızıntı nedeniyle yıllardır madene karşı mücadele eden Sedat Cezayirlioğlu da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve şirket yöneticileri hakkında dün suç duyurusunda bulunmuştu

Baroların ortak açıklamasında Anagold’a ait altın madeninin kapatılması istendi:

“Su kaynaklarının zehirlenmesi, biyoçeşitliliğin yok edilmesi, sağlıklı gıdaya erişimin imkansızlaşması, hava, toprak kirliliği gibi birçok zarar ve ihlale yol açan felaket karşısında hiçbir canlı zarar görmeden; maden şirketinin ruhsatı iptal edilerek, altın arama faaliyetleri derhal durdurulmalıdır”

‣İlgili haber: Erzincan halkı siyanür soluyor

21 Haziran’da madende bulunan siyanür solüsyonun borulardan birinin yırtılması sonrası bölgeye 20 ton siyanür solüsyonun sızması ve Fırat Nehri‘yle Keban Barajı havzasına bulaşarak siyanürlü suların Nehir üzerindeki İliç Barajı‘na ulaşmasına ilişkin tespitlerin hatırlatıldığı açıklamada olayın kamuoyunda endişeye neden olduğu belirtildi.

Erzincan İliç’te Çöpler Altın Madeni’ndeki evaporatörlerle havuzdaki sıvılar ayrıca buharlaştırılarak atmosfere karıştırılıyor.

Anagold Madencilik, Erzincan İliç’teki siyanür sızıntısını doğruladı

‘Felakete davetiye çıkarılıyor’

Sızıntı sonrası İliç Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise şirkete 16 milyon 441 bin Türk lirası para cezası kesildiğini açıklamıştı. Söz konusu para cezası kamuoyunca eleştirilirken, tesislerden kazanılan miktarın yanında önemsiz bir meblağ olduğu yönünde yorumlar yapılmıştı. Barolar tarafından yapılan ortak açıklamada bölgenin aynı zamanda deprem riskinin yüksek olduğu, fay hattı üzerinde bulunduğu hatırlatıldı:

“Deprem riski altında olan bölgede herhangi bir jeolojik hareketlilik olmamasına rağmen boruların patlaması, riskin büyüklüğünü ve denetimsizliği ortaya koymakta; madende altın ayrıştırma işlemine hala, 24 saat aralıksız devam edilmesi nedeniyle de adeta yeni felaketlere davetiye çıkarılmaktadır.”

Başka illerde de benzer vakaların yaşandığına değinilen baroların ortak açıklamasında şirketlerin her defasında bu duruma aldırış etmeden üretime devam ettiğini, kapasite artırımı için başvuru yapabildiklerine dikkat çekildi.

İliç’teki siyanür sızıntısıyla ilgili Bakanlık ve şirket yöneticilerine suç duyurusu

‣Erzincan halkının siyanür soluduğu İliç’te bilirkişi keşfi

‘Olayın seyri Çernobil’i andırıyor’

“Olayın seyri bizce Çernobil’i andırmaktadır!” denilen ortak açıklamada tehlikenin boyutu şu sözlerle aktarıldı:

“Tehlike sadece İliç ilçesi ile sınırlı olmayıp barajlara kimyasal sızma ihtimali bir gerçekliğe dönüşmüşse, tüm Güneydoğu Anadolu bölgemiz ve Ortadoğu doğrudan tehdit altında demektir. Erzincan dışında 20’ye yakın ilde tarımsal alanların da bu felaketten etkileneceği aşikardır.”

‣Siyanür saçan maden şirketinin buharlaştırıcıları mecliste

‘Böyle devam ederse çok yakında temiz tatlı su bulamayacağız’

En büyük altın rezervinin bulunduğu ilçede gerekli tedbirler alınmadan, arıtma tesisleri kurulmadan, 2010’dan beri siyanür ile altın çıkarıldığına vurgu yapılan açıklamada “Altın arama sahası, doğanın yanı sıra sağlığımızı da tehdit etmektedir. Böyle devam ederse, çok yakın zamanda ülkemizde temiz tatlı su bulamayacağız” denildi.

‣Altın madeni kapasitesini artırırsa Fırat Nehri ölecek

Altın uğruna tarımsal ve yaşamsal önemi haiz yaşam kaynaklarından vazgeçilmemesi ve doğanın çok iyi korunması gerektiğinin söylendiği açıklamada şunlar aktarıldı:

Su kaynaklarının zehirlenmesi, biyoçeşitliliğin yok edilmesi, sağlıklı gıdaya erişimin imkansızlaşması, hava, toprak kirliliği gibi birçok zarar ve ihlale yol açan felaket karşısında hiçbir canlı zarar görmeden; maden şirketinin ruhsatı iptal edilerek altın arama faaliyetleri derhal durdurulmalıdır.”

Erzincan, İliç, Çöpler Altın Madeni toksik kimyasallar

İmzacı 75 baro “Bu ülkenin hepimize, en çok da bizden sonraki nesillere ait olduğunun bilinciyle, Ekolojik yıkımların toplum sağlığında yarattığı tahribatlara karşı mücadelemizi yükselterek, rant için ülkenin dört bir yanının yok edilmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

‣Anagold Madencilik, Erzincan İliç’teki siyanür sızıntısını doğruladı

Şirket hakkında ‘çevreyi kasten kirletmek’ suçundan suç duyurusu

Yeşiller Sol Partisi Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye, şirketin yöneticilerine ve suçun önlenmesi için görevini yapmayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun gerekçeleri içerisinde “İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteceğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya atıklarla çevreye kasten kirletmek” ve “görevi kötüye kullanma” suçları yer aldı. 

Ek olarak işletmenin bulunduğu alanın akarsu ve baraja göre daha yüksek konumda olması, işletmede oluşabilecek her türlü sıvı atığın serbest kalması halinde aşağı doğru akarak nehire erişmesi ve büyük çevre felaketlerine yol açma riski bulunduğu belirtildi.

Kamu görevlilerinin tespiti ve şirket izinlerinin iptali talebi 

Şirket yöneticileri ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren kamu görevlilerinin tespit edilmesi ve soruşturma sonucunda, tespit edilen şüpheliler ile şirketin atılı suçlardan cezalandırılmalarına TCK madde 60 gereğince şüpheli şirkete verilen tüm izinlerin iptaline karar verilmesi için haklarında kamu davası açılması talep edildi. 

‘Çevresel yıkıma yol açacak’

Suç duyurusunda21 Haziran’da meydana gelen siyanürlü solüsyonun boşalması sonucunda, siyanürün toprakta bileşik halde bulunan ağır metalleri aktif hale getirmesi söz konusu olacaktır. Toksik kimyasalların Fırat Nehri’ne akması, nehirle taşınması çok büyük bir alanın kirlenmesine, önlenmesi çok zor çevresel yıkıma yol açacaktır. Dolayısıyla bölgenin yüzey ve yeraltı su kaynakları kirlenecek, kirliliğin besin döngüsüne katılması, halk sağlığı için büyük tehlike yaratacaktır” denildi. 

Ayrıca soruşturmada, kaybolması olası delillerin toplanması, adı geçen şirket ve şirket yöneticiler ile gereken idari önlemleri almayan, denetim yapmayan olaya yol açan izin ve ruhsatları veren ve “geliyorum” diyen felakete çanak tutan kamu görevlilerinin tespit edilmesi, şirket hakkında güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği belirtildi. 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.