Hafta SonuKitapKöşe YazılarıManşetYazarlar

Haysiyet

0

Immanuel Kant’a göre haysiyet (= özsaygı) sahibi olmak paha biçilemez olmaktır, insan zihninin ürünü olan hiçbir nesnenin ve hiçbir değerin kendisi yerine geçemiyor, kendisine hükmedemiyor olmasıdır.

Vurgulamakta fayda var: “Fiyatının ol(a)mamasıdır! Piyasa kurallarının işle(ye)memesidir! Satın alınamaz olmaktır!”: “Amaçların hükümdarlığında her şeyin ya pahası ya da haysiyeti bulunur. Eğer pahası varsa, bunun yerine muadilini geçirmek mümkündür; eğer paha biçilemez bir konuma yükseldiyse ve bu yüzden de muadili olması mümkün değilse, haysiyeti vardır.” [1] [2]

*

[1] May, T.,Şiddetsiz Direniş: Felsefi Bir Giriş”, s. 144. – Yazardan biraz taşarak yorumladığımı söylemek isterim.
Farklı bir çeviri ve yorum için bkz.: “Defter”, s. 40: Orhan Koçak bir kavram olarak “Haysiyet”in farklı anlamlandırılmaları konusunda uzun bir yolculuğa çıkar. Kavramı kullananların muktedirlere olan yakınlıklarına göre içeriğinin değiştiğini örneklendirerek saptar: Refik Halit Karay’dan Walter Benjamin’e, Turgut Uyar’dan Immanuel Kant’a uzanan engebeli bir yolculuktur bu; “izzet-i nefis”ten “başı dik olmak”a, “vakar”dan “namus”a kadar muhtelif duraklara uğrar.

Ve Kant’ı alıntılar: “Amaçlar krallığında her şeyin ya bir fiyatı vardır ya da bir haysiyeti. Fiyatı olan şey, bir eşdeğer olarak başka bir şeyle değiştirilebilir; buna karşılık her türlü fiyatın üstüne çıkan ve bu yüzden de hiçbir eşdeğer(i) kabul etmeyen şeyin bir haysiyeti vardır. İlişmeyelim”, s. 165.
[2] Yeni İnsan Yayınevi tarafından yayımlanacak olan Çok Kalpli Asi adlı deneme kitabından bir bölüm.

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.