Köşe Yazıları

Haftanın tortusu

0

* Alkole ulaşmak biraz daha zorlaştı. * Süper mahkememiz geliyor. * Ucube anıt ilk önce Ertuğrul Günay’ın kafasına yıkıldı. * Hizbullah Davası’nda yargılananlar kaçtı. * Tunus’ta devrim oldu. * Diziden sonra çizgi-romana da karşı kampanya başladı. * Galatasaraylılar protesto, Akp’liler hakaret etti. * Tüm muhalif hareketlerin organize olduğu iddia edildi.

* Alkole ulaşmak biraz daha zorlaştı. Akp hükümeti, ısrarla kendisinden beklenenleri yerine getirmeye devam ediyor. Bir haftayı heykel tartışmalarıyla geçirdikten sonra, bu hafta da alkol yasağı gündeme geldi. Anadolu’da fiilen uygulanan yasak, tüm ülkede hukuki hale getirildi. 24 yaşına kadar alkole ulaşmak biraz daha zorlaştı. Kısacası üniversite gençliğinin katıldığı hiçbir etkinlikte alkol olmayacak denebilir. “Efes One Love” gibi etkinlikler artık yok. Mizah duygusunu geliştiren bir yasak bu aslında. “Kendisine alkol satmadığı için, ruhsatlı silahıyla bakkalı öldüren B.A. (18) yakalandı.” Bir de şu var: Bu yasağın uygulanamayacağı, çok açıkken, Ankara’da her kapalı mekanda sigara içilirken örneğin, bir de böyle bir yasak nereden çıktı?

* Süper mahkememiz geliyor. Yargıtay’ın üzerindeki baskı yüzünden yargılamaların gecikmesi gündemdeyken ve ara mahkemelerin kurulması gerekip kurulmadığı ortaya çıkmışken yeni bir tartışma daha ortaya çıktı. Referandum sonrası Meclis’te çoğunluğu olan partinin seçtirdiği adaylardan oluşan Anayasa Mahkemesi, tüm yüksek yargının üzerine getirilmek isteniyor. Bunun teknik doğruluğu/yanlışlığı bir yana, siyasi bir tercih olduğu ve en başta “baş örtüsü” sorununu çözmek için yapılan yeni bir hamle olduğu açık. Yargıtay ve Danıştay kararlarında son söz Anayasa Mahkemesi’nde olacak. Yargıtay’da sıra bekleyenler, bir de Anayasa Mahkemesi’nde bekleyecek. Kimse de AİHM’ne gidemeyecek.

* Ucube anıt ilk önce Ertuğrul Günay’ın kafasına yıkıldı. Geçen hafta, “Bir de son olarak Ertuğrul Günay’a değinmek gerek. Görüntülerin olduğu, yazılı kayıtların olduğu bir olayı olmamış gibi göstermek, iyi niyetli bir girişim olabilir. Günay’ın kendi düşüncesini yansıtması da olabilir ama eskiden Akif Beki’nin üstlendiği görevi, şimdilerde Akif Beki’nin yerine görevde olanlar yapmalı. Bakan da kendi fikrini Başbakan’ı karşısına almak pahasına söyleyebilmeli. İleri demokrasinin bir gereği değil mi bu?” şeklinde tortu bırakmıştı. Başbakan, doğrudan işin içinden çıktı ve neyi, neye söylediğini artık tartışmaya bırakmayacak şekilde ortaya koydu. Bundan sonrası artık bekleme… 2001 yılında Afganistan’da Buda heykelleri patlatılmıştı. 2011’de de Türkiye’de bir heykelin patlatılmasını bekliyoruz.

* Hizbullah Davası’nda yargılananlar kaçtı. Beklenen oldu, 188 kişiyi öldürmekle suçlanan kişiler, hapishanedeki bilgisayarlı chatli ortamlarından tahliye edildiler. Sonra hergün imza vermeleri gerekiyordu ve tabii ki vermediler. Kaçtıkları ortaya çıktı. Kim dururdu ki bu anda? Tahliyelerden sonra iki şekilde haber oldu bu örgüt. Bir tarihi, bir güncel. Tarihi haberlerde cinayetler sıralandı. Güncel haberlerde de, Hizbullah’ın siyasal gücü konu edildi. Seçimlerde aday çıkartacakları bile yazıldı. Peki bu haberlerin ertesi günü ne oldu? Hizbullah’a karşı yeni bir operasyon yapıldı ve yeni tutuklamalar geldi. Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da İslami bir oy bölünmesi istenmiyor tabii ki.

* Tunus’ta devrim oldu. Diplomalı işsizlerin isyanı, Tunus’ta diktatörü devirdi. Bir sosyoloji mezununun, üstelik yüksek lisans yaptığı da söyleniyor, elinden seyyar satıcı tablası alındıktan sonra kendini yakmasıyla başlayan isyan, diktatörün sonu oldu. Bu devrimin bir başka özelliği de, kıvılcımın patlattığı benzinin WikiLeaks tarafından dökülmüş olması. Bir çok ilki barındırıyor Yasemin Devrimi.

* Diziden sonra çizgi-romana da karşı kampanya başladı. Bu sefer saflar değişti ama. Atatürk’ü konu alan, Atatürk’ün okul yıllarını, bir çizgi-romanda Atatürk’ün dayak yediğinin çizilmesi CHP’li Şevket Mengü’yü kızdırmış olmalı. CHP’nin mehter adımlarıyla ilerlemesinin nedeni böyle olaylar ve böyle zihniyetler olmalı. Muhteşem Yüzyıl üzerine böyle bir tartışma dönerken, tutuculuğun 100 yılının, 400 yılının olmadığını da göstermiş oldu Mengü.

* Galatasaraylılar protesto, Akp’liler hakaret etti. Galatasaray’ın yeni stadyumu “TT Arena” açıldı. Açılışa katılan Başbakan Erdoğan, beklenildiği gibi protesto edildi. Beklenildiği gibi diyorum çünkü, artık toplama kitlelerle yapılmayan her yerde AKP’liler protesto ediliyor. Hele iş spor müsabakaları gibi özel bir ilgi ise, bu kaçınılmaz oluyor. Gelen tepkiler üzerine stattan ayrıldı Başbakan. Bunun üzerine Galatasaray’ın başkanı da ayrıldı. Protestonun etkileri internet üzerinden geldi. Belirli gazeteler aynı başlıklarla olayı kınadılar, Akp’lilerin ise tepkisi kınamanın ötesindeydi. Küfürlere varan tepkiler geldi. Protesto edilmek bile artık Akp’lilerin çileden çıkmasına yetiyor. Şimdilerde stadın GS’nin elinden alınabileceğine varan iddialar dolaşıyor. Daha ilginç bir nokta ise şu: Başbakan, sanki kendi cebinden harcamış, karşılığında Mecidiyeköy’de çok değerli bir araziyi almamış gibi TT Arena’yı kendisinin yaptığından bahsediyor. Otoriter iktidarımız genişliyor. Partisini şirket gibi yönetenler, ülkeyi şirket, kendilerini de yönetim kurulu başkanı sanıyorlar. Bu olaya ise son noktayı Adnan Polat koydu. Kameralardan protesto edenleri tespit ettirip, sahaya sokmayacaklarmış bir daha. Artık Akp’li olmayana maç izleme şansı bile yok. Başbakan ülkenin, Adnan Polat da klübün sahibi olsa belki…

* Tüm muhalif hareketlerin organize olduğu iddia edildi. Yani, içki yasaklarını protesto edenler de, heykel tartışmasında sanatın yanını tutanlar da, Başbakan’ı stadyumlarda protesto edenler de, üniversitelerde Başkaldıranlar da bir merkezden organize olarak hareket ediyor. Tabii bunu önlemek hükümetin elinde ama yok onlar hiçbir şekilde eleştirilebileceklerini dahi düşünmüyorlar. Alkol konusunu, heykel konusunu kim çıkardı ki ortaya? Tepki görmek istemeyen biri bunları yapar mı? Durup dururken hem de! Bu tartışmaları kim doğruyor? E doğurma! Galatasaray taraftarının organize olduğu söylendi. Şimdiye kadar söylenen en komik şeydi. Normal bir kişinin gidip giremeyeceği, davetlilerin ve kombine sahiplerinin alındığı bir yerdi orası. Ama orası da organize iddia edildi. “Derin Güçler” parmak sokmasa, Akp, eleştirilecek bir şey yapmıyor çünkü. Hükümet, artık gerçekleri görmeli.

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

You may also like

Comments

Comments are closed.