Hafta SonuKültür-SanatManşet

[FotoÖykü] Gülüzar’ın günlüğü – Ayşegül Kocabıçak

0

…1987

Sevgili Günlük,

 

Anneme dedim ki bugün, “Ben ölünce türbe yaptırsanız?”

“Tüü ağzından yel alsın, o nasıl söz? Hem niye türbe yaptırıyoruz, günah olur, deme öyle laflar.” Patlattı gözlerini, döndü gitti.

Kafam karıştı. Hem günah, hem her yer türbe.

Orhan gazi, Osman gazi, Okçu baba, Eskici Mehmet Dede, Şirin Hatun… Ne var sanki bir tane de “Gülüzar Türbesi” olsa. Hem hiç namaz falan kılmama gerek kalmaz. Ben ölünce herkes gelir dua eder, ben de hop diye cennete giderim.

Koştum geri annemin peşinden, merdaneli makinede çamaşır sıkıyor. En sevdiğim iş.

“Ben de yapayım mı?”

“Yap ama elini kaptırma!”

Alıyorum makinenin içinden çamaşırları veriyorum merdaneye. Köpükler benden yana, kâğıt gibi ezilmiş çamaşırlar diğer yana düşüyor.

“Bari Cavit’e bir türbe yaptırsalar anne?”

“ Sus! Günah demedim mi ben sana? Cavit’e niye türbe yapılıyormuş. Türbe öyle herkese yapılmaz.”

GÜLÜZARIN-GÜNLÜĞÜ-3 - AYŞEGÜL KOCABIÇAK

Cavit aklıma gelince gözlerim doluveriyor. Kışın öldü. Bayılırdı sık sık. Üç tane muskayla gezerdi. Yüzüne soğuk su serperdi öğretmen bayıldığında. Yavaş yavaş yanağına vururdu. Annesi babası yok.

Öğretmen kaç kere çağırdı babaannesini, “Doktora götürün,” dedi ama götürmedi.

Kimse oynamazdı Cavit’le piç diye cinli diye. Ben acırdım aslında. Sevdiğimden değil de acıdığımdan oynamak isterdim ama bana da piç derler diye okulda hiç gitmezdim yanına. Mahalleye gelince de bir tek Leyla’yla Hatice’nin olmadığı zamanlarda…

Onların bahçede oynardık kimse görmesin diye, ta ki o bayılana dek. Bayılınca babaannesi koşar gelir, mırıl mırıl dua ederek kucağına alır eve götürür; ben de suçlu gibi kalakalır, kös kös eve dönerdim.

Sokakta bayılmış bir gün, caddeye düşmüş. Hızla gelen bir araba da vurunca… beynini dağıtmış. Toplamışlar, poşete koymuşlar beynini yani, kendini de battaniyeye sarmışlar.

“Beyni dağıldığı için mi?”

“Hayır! Off ne biçim bir çocuk oldun sen! Büyüdükçe akıllanacağına… Mübarek kişilere yapılır türbe, anladın mı? Mübarek ve büyük kişilere. Büyük adam olursan sana da yaparlar tamam mı? Derslerine çok çalış, namazını kıl, Kuran’ını oku, muhtaçlara yardım et. O zaman belki sana da yaparlar. O öksüzü hatırlattın bak, içim bir tuhaf oldu şimdi.”

“Mübarek ne demek?”

“Mübarek demek ‘dini bütün Müslüman’ demek. Namaz kılarken hiç başka şey düşünmeyen, orucunu tam tutan, Kuran’ı sular seller gibi bilen, insanlara yardım eden demek.”

Bursa’da yaşamak hep ölülerle olmak gibi. Bizim evin yanında bile bir mezar var, o da çok eski ama türbe değil. Demek ki büyük adam değildi.

‘Büyük adam olmak için ya okuyacaksın, ya torpilin olacak ya da arkanda başka büyük adamlar olacak bu memlekette, yoksa zor!’ der babam. Tanıdığım en büyük adam öğretmenim.

 

İşte böyle sevgili günlük,

Annemle konuşa konuşa çamaşırları bitirdik. Annem uzandı biraz. Benim türbe işi olmaz bu gidişle. Hem torpilim yok, hem de mübarek değilim. Kuran kursuna gittim üç gün, sıkıldım kaçtım. Namaz kılarken hep başka şeyler düşünüyorum. Üstelik sureleri bile ezberleyemiyorum. Bir Elham bir Sübhaneke. Öğretmenim de arkamda durur mu bilmem ki?

En iyisi Cavit’in babaannesine gideyim annem uyurken. Dün akşam çekirdeksiz üzümle leblebi getirmiş babam, ondan da götüreyim. Sever o, belki yerken bana da dua eder, mübarek olurum. Mübarek olduğumu da nasıl ispatlayacağım bilmiyorum ama bir türbe de ben istiyorum işte!

Kocaman altın rengi harflerle adım yazılmış, yerlerde yumuşacık kırmızı halılar, başımda yeşil örtü,  herkes başımda dua okuyor, ben hiç bir şey yapmadan yatıyorum serin serin, cennetteyim, ohh mis!

Hayali bile güzel “MÜBAREK GÜLÜZAR HATUN TÜRBESİ”…

 

NOT 1: Fotoğraflı kısa öykülerinizi (öykü yazarı ve fotoğrafı çeken farklı kişiler olabilir) ‘[email protected]’ adresine gönderebilirsiniz.

 

Not 2: Ayşegül Kocabıçak, İstanbul Tüyap Kitap Fuarı‘nda 14 Kasım Cumartesi 14.00 – 16.00 / 15 Kasım Pazar 12.00 – 14.00 saatleri arasında Nota Bene standında Dilsiz Annelerin Sessiz Çocukları isimli kitabını imzalayacak.

Not3: Ayşegül Kocabıçak, 15 Kasım Pazar günü 16.45 – 18.15 saatleri arasında, Ayşegül Tözeren’in yönetiminde düzenlenen, “Öykü Hamurunda Kadın Eli” isimli panele konuşmacı olarak katılacak.

37-aysegul-kocabicak

 

 

Öykü ve Fotoğraf: Ayşegül Kocabıçak

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.