Hafta SonuKitapKöşe YazılarıManşetYazarlar

Evinde atıksız yaşamak isteyenler için bir başlangıç rehberi: Atıksız Yaşam

0

Bu köşede plastik atıklar ve çöplerle ilgili problemlere dair çok sayıda fikir beyan etmiş ve zaman zaman da çözüm önerileri listelemiştim. Plastik çöp ithalatından, geri dönüşüm aldatmacasına, depozito iade sisteminden, atık toplayıcılarına kadar birçok alanda çeşitli tartışmalar yapmış ve olası çözüm önerilerini listelemiştim. Hatta plastik tüketiminin nasıl azaltılacağına dair de çeşitli önerilerin olduğu bir yazı dizisi de yayınlamıştım.

Ancak fark ettim ki bu önerilerin içerisinde “kendin yap” önerilerin ve tariflerin olduğu herhangi bir şeye yer vermemişim. Tabii bu noktada da devreye başkalarının bu konuda yaptığı önerileri takip edip değerlendirmek giriyor. Bu bağlamda Yeni İnsan Yayınevi’nden çıkan Ceren Özcan Tatar’a ait “Atıksız Yaşam Değerlerini Yaşamanın Yolu” isimli kitap önemli bir kaynak olabilir. Yayınevinin Ekoloji Kitaplığı serisinden yayınlanan ve birçok hap bilgi barındıran bu kitap için söyleyebileceğim ilk şey oldukça yararlı bilgiler içermesi. Ancak bunun yanında genel olarak benzer tüm içeriklerde bulunan bazı yanılgılar da yok değil. Kitabın içerisinde yanılgı olarak nitelediğim noktalara geçmeden önce kitabın ağırlıkça daha fazla bir kısmını kapsayan faydalı kısımlarına değinelim.

Yararlı ipuçları

Öncelikle Ceren’in kitabı yazma hikâyesi oldukça samimi bir dile sahip. Öyle ki sizi bir an dönüp kendi geçmişinizi ve bu geçmişin sizde ne tür bir etki yarattığını düşünmeye sevk ediyor. En azından bende öyle bir etki yarattı. Bugün bulunduğum durumun aslında köklerinin çocukluktaki çevre ve diğer maruz kaldıklarımla doğrudan bağlantılı olduğunu bana bir kere daha hatırlattı. Kitabın giriş kısmının ardından gelen bölümde genelde bu türden çevreci kaygılarla yazılmış kitaplarda sıkça karşılaştığımız çevre problemlerinin kökenini anlatan hap bilgi niteliğindeki tarihsel anlatım mevcut. Burada su kullanımı ve atık üretimine dair istatistikleri de okuyabiliyorsunuz. Yani tüketimin çevresel maliyetini anlamaya yardımcı olabilecek derli toplu bilgiler! Bu bağlamda size su ayak izinizi nasıl hesaplayacağınızın da ipuçlarını veriyor. Unutmayın su ayak izi, tüketiminizin ekolojik maliyetini ortaya koymak açısından önemli bir gösterge olabilir. Benzer şekilde aynı yerde sera gazı emisyonları için de faydalı bilgiler sıralanmış.

Nasıl? Nereden başlamalı?

Kitapta benim için sürpriz olan şey ise Greenpeace Akdeniz ile birlikte yaptığımız ve Türkiye sularındaki tüketimlik balıkların ve sokaklarda satılan midye dolmalardaki mikroplastikleri ortaya koyan çalışmamız. Bu tür atık azaltım tavsiyesi ve rehberliği yapan kitaplarda çalışmalarımızı görmek gerçekten de yaptığımız işin ne kadar da isabetli olduğunu gösteriyor.

Kitabın giriş kısmı aslında yazarın nereden başlamamız gerektiği konusunda söyleyecekleri için ipucu niteliğinde. Kitabın asıl girişi “nasıl” sorusunu sormak ile başlıyor diyebilirim. Daha sonra da bu nasılın cevabını nasıl verebileceğinizi gösteren bir seri öneri söz konusu! Nitekim öncelikli olarak azaltma ve ihtiyaç dışı tüketime hitap eden kalemlerin listesini yapma önerisi bu nasıl sorusunun yanıtına işaret ediyor. Yazar tüm yaşantısını gözetip bir eşya listesi yaparak bunlar içerisinde nelerin gerçekten de ihtiyaç duyulmayan ve aslında daha ekolojik ve atıksız alternatifleri bulunduğunu tanımlayarak devam etmiş. Bu aslında benim de çoğu zaman “Tüketimimi nasıl azaltırım?” sorusunu soranlara yaptığım öneri! Çünkü ne tükettiğinizin listesini yapmazsanız neyin gerçekten de ihtiyaç dışı bir kalem olduğunu ya da hangisinin çevreci bir alternatifi olduğunu tespit de edemezsiniz. Bu bağlamda yol gösterici bir özelliği de var.

Atıksız ve zehirsiz tarifler

Kitabın birçok yerinde çok sayıda atıksız ve zehirsiz tarifler mevcut. Üstelik çocuklara okullarda uygulatılan saçma uygulamaların da absürtlüğüne değinmiş. Açıkçası bu kısım gerçekten önemli. Çünkü çocuklara okullarda atık malzemelerden yaptırılan çeşitli tasarımların hiçbir işe yaramayan ve hatta anlamsız yere çöp oluşmasını sağlayan uygulamalar olduğu gayet net bir şekilde anlatılmış. Bunun ileri dönüşüm değil bir nevi sarfiyat olduğuna değinilmiş. Bilirsiniz çocuklara çeşitli atıklardan yaptırılan tasarımlar mevcut. İşte çocukların ekserisi bu tasarımları atıklardan değil gidip bizzat bu amaç için bardak pet vb. plastikleri alarak yapıyorlar. Yani türetim değil tüketim hem de en gereksizinden.

Kitapta yerelin tüketiminin, adil üretim uygulayan markalara yönelmenin ve en önemlisi de hayvansal gıda tüketiminden uzaklaşmanın atıksızlık açısından ne kadar önemli olduğu anlatılmış.

Kitapta benim dikkatimi çeken bazı sıkıntılar da yok değil. Örneğin Adidas, H&M, P&G ve Unilever gibi küresel markaların yeşil yıkamadan başka bir anlamı olmayan girişimleri örnek olarak kullanılmış. Bu firmaların hiçbirinin adil üretim yapmadığı ve çevreyi en fazla kirleten firmalar olduğunu yaptıkları küçük çaplı sürdürülebilirlik maskeli girişimlerinin de tamamen asıl suretlerini gizlemek için yaptıklarını unutmamak lazım. Üstelik Unilever bu yıl yeryüzünü plastikle en fazla kirleten şirket ünvanını kazanmışken, böyle bir kitapta olumlu bir uygulaması olmadığı halde referans olarak verilmesini yadırgadım diyebilirim.

Bir diğer problem de geri dönüşüme çok fazla atıfta bulunulması. Geri dönüşüme gitsin diye çöpleri ayrıştırmak, gıda atıkları dışında atıksızlık değil hatta daha da tehlikeli atıkların oluşumuna ne yazık ki katkı sağlamak anlamına gelmektedir. O sebeple ben geri dönüşüm ile ilgili süreçlerin atıksızlık için öneri olarak sunulmasını problemli buluyor ve bunun da nedeninin bu konunun henüz tam olarak bilinmiyor olmasına bağlıyorum.

Kitapta bir diğer dikkatimi çeken ve kitapta olmasa da olur dediğim Tablo 1. Çünkü tabloda plastik kodlarının karşılık olarak belirtilen ifadelerin hepsi teorik. Hatta çoğunluğu yanlış. Plastiğin geri dönüşümü çoğu zaman mümkün olmadığı için buna dair yapılan tespitler de yanlış oluyor. Ancak burada yazarın bir hatası olduğunu düşünmüyorum çünkü gerçekten de bu aldatmaca şu anda konuyla ilgili tüm kaynakları neredeyse işgal etmiş durumda. Dolayısıyla konuyu derinlemesine bilmiyorsanız bu tür hatalı bilgileri kullanabiliyorsunuz.

Sonuç olarak siz de yaşam tarzınızı daha az atık üreten bir forma sokmak istiyorsanız bu kitap güzel bir başlangıç olabilir.

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.