İklim Kriziİnsan HaklarıManşet

Endonezya’da temas kurulmamış bir kabile, elektrikli otomobiller nedeniyle yok olma riski altında

0
otomobil

Endonezya‘daki temas kurulmamış bir kabile, elektrikli otomobil bataryaları için nikel üretmeye yönelik büyük bir proje nedeniyle yok olma tehdidiyle karşı karşıya.

Endonezya, Halmahera adasındaki geniş çaplı bir maden projesini, büyük bir elektrikli otomobil batarya üreticisi olma planının bir parçası olarak görüyor – Tesla ve diğer şirketlerin milyarlarca dolar akıttığı bir plan.

Kabilelerin haklarını savunan sivil toplum kuruluşu Survival‘ın aktardığına göre, nikel madenciliği, Halmahera’nın iç kesimlerindeki geniş ormanlık alanları yok olma tehdidi altında bırakıyor. Bu ormanlarda, 300 ila 500 kişiden oluşan Hongana Manyawa kabilesi yaşıyor. Madencilik faaliyetleri planlandığı gibi devam ederse, kabile bu yıkımdan sağ çıkamayacak.

Kendi dillerinde ‘Ormanın İnsanları‘ anlamına gelen Hongana Manyawa, Endonezya’daki son göçebe avcı-toplayıcı kabilelerden biri. Bu kabileden bazı kişiler, dış dünyadan kişilerle iletişim kurmuş olsa da Hongana Manyawa’nın birçok fraksiyonuyla hiç temas kurulmadı. Bu yüzden topluluk, henüz temas kurulmamış bir kabile olarak kabul ediliyor.

Şu anda kabile, topraklarını ve hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları her şeyin, binlerce kilometre ötedeki insanlara güya ‘sürdürülebilir‘ bir yaşam tarzı sağlamaya çalışan şirketler tarafından yok edildiğini görme tehlikesi altında.

‣ Dünya’nın yüzde 30’unu koruma alanı yapma planı, yerli halkların hayatını tehdit ediyor
‣ REDD+’ya karşı yerli halklar: Panama Yerlileri ve Karbon zengini ormanları

otomobil

‘Şirketler gözlerini bölgeye dikmiş durumda’

Topluluğun yaşadığı bölge, dünyanın en büyük nikel rezervlerinden bazılarına da ev sahipliği yapıyor. Üstelik bu rezervler halen işlenmemiş biçimde duruyor. Bu durum, maden şirketlerinin gözünü bu topraklara dikmesine neden oluyor.

Elektrikli otomobillere yönelik talebin, Halmahera’daki madencilik operasyonlarının hızlanmasına neden olacağı ve gelecek yıllarda Hongana Manyawa kabilesini varoluşsal bir tehditle karşı karşıya bırakacağı tahmin ediliyor.

Temas kurulmamış kabileler, Yerli topraklarındaki tüm ‘gelişmeler’ için yasal olarak gereken Özgür, Önceden ve Bilgilendirilmiş Rızayı kendi topraklarının sömürülmesi için veremeyeceklerinden dolayı, söz konusu madencilik uluslararası hukuka göre yasaya aykırı.

Öte yandan kısmen Fransa‘ya ait madencilik devi Eramet‘e ait Weda Bay Nickel (WBN) adlı firmanın adada madencilik yapmaya 2019’da başladığı biliniyor. 2019’dan bu yana, Hongana Manyawa’nın evi konumundaki devasa yağmur ormanı alanları çoktan yok edildi. Şirket, madenciliği mevcut oranının birkaç katına çıkarmayı ve 50 yıla kadar faaliyet göstermeyi planlıyor.

Alman kimya devi BASF ise Eramet’le ortaklık kurmayı planlıyor. Buna göre şirket, Hongana Manyawa’nın bölgesini ihlal etme ihtimali olan bir rafineri inşa etmeyi amaçlıyor.

‣ Keystone XL’i durdurmak için yerliler ve kovboylar ittifakı
‣ Harekete geçtiler: Quebec Krileri Ottowa’ya yürüyor

‘Yavaş yavaş öldürülüyoruz’

Survival’ın konuyla ilgili bir raporunda “Orman yoksa Hongana Manyawa da olmaz” ifadeleri yer alıyor.

Kabileden birkaç kişiyle iletişim kurmayı başaran ekibe göre Hongana Manyawa’dan bir kadın “Ormanı almalarına izin vermiyorum. Onlara ormanımızı vermek istemediğimizi söyle” dedi.

Yakın zamanda temasa geçilen bir başka kadın “Suyumuzu zehirliyorlar ve yavaş yavaş öldürülüyormuşuz gibi hissetmemize neden oluyorlar” ifadelerini kullandı.

‣ Greta Thunberg, Norveç’te ‘hükümet kapatma’ eyleminde gözaltına alındı

Fotoğraf: Christ Belseran / Survival

‘Kabilenin hayatı gözden çıkarılabilir görülmemeli’

İklim krizi nedeniyle fosil yakıtları azaltma ihtiyacı son yıllarda elektrikli otomobillere yönelik talebi artırdı. Ancak bu otomobiller de kendi çevresel sorunlarını yaratıyor. Başlıca sorunlardan biri, bataryaların yapımında kullanılan nikel, kobalt ve lityum gibi metallerle ilişkili.

Bu mineraller Dünya yüzeyinin altında biriktiğinden, onları çıkarmak için çevreye zarar veren madencilik faaliyetleri yürütülüyor. Bu faaliyetler, ekosistemin tahrip olmasına ve yerlilerin topraklarının gasp edilmesine sebebiyet verebiliyor.

Survival Direktörü Caroline Pearce, “Elektrikli otomobil şirketlerinin müşterilere ‘etik tüketim’ vaadi satarken, temas kurulmamış bir kabileyi yok etmesi dehşet verici. Hongana Manyawa’nın yağmur ormanlarını yerle bir etmenin ‘iklim dostu’ bir yönü ve kendi kendine yeten yerli halkın ölümüne neden olmanın ‘sürdürülebilir’ bir yanı yok” diyor.

Pearce, şunları ekliyor:

Tesla ve diğer elektrikli otomobil şirketleri, satın aldıkları hiçbir mineralin Hongana Manyawa’daki temas kurulmamış Yerli halkın topraklarından gelmediğini taahhüt ederek müşterilerinin beklentilerini karşılama fırsatına sahipler. Bunu yapmamaları, temas kurulmamış Hongana Manyawa’nın kabilesinin hayatlarını gözden çıkarılabilir gördükleri anlamına gelecektir.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.