ManşetKadın

Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi kuruldu: Biz sizin bildiğiniz erkeklerdeniz

0
Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi

“Kendimizi sorgulama ve dönüştürme yükünü, eşit ilişkiler içinde olduğumuzu varsaydığımız başkalarının sırtından kendi omuzlarımıza almak için yola çıkıyoruz” diyen erkekler Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi’ni (EeDi) kurdu.

Çıkış bildirisi yayınlayan inisiyatif “Eril dünyanın paydaşları ve suç ortakları olarak vermemiz gereken bir hesap, kendisinden özgürleştirilmesi gereken bir “erkekliğimiz” olduğunu ve bu özgürleşmenin yolunun, önce yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan geçtiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamada “Sızlanmak, mızmızlanmak, sözüm ona doğru anlaşılmak, sözüm ona bilindik erkeklerle aynı kefeye konulmamak türünden bir hak talebimiz olmadığı gibi, aksine kendi erkekliğimizi keni ellerimizle de sorgulamak ve kendimiz ile ‘kendimiz’ arasında hesap sorulabilirlik ve hesap verilebilirliği mümkün kılacak bir mesafe açmak için yola çıkıyoruz!” denildi.

‘Biz sizin bildiğiniz erkeklerdeniz’

Bir hak hareketi olmadıklarının altını çizen inisiyatif kendisini şu şekilde tanımlıyor:

Biz-olmayanı ezdikçe kendini özgür ve muktedir sanan; fabrikada işçi, evinde patron, emniyette işkenceci, yuvasında şefkatini öfkeyle gösteren bir baba, üniversitede asistanını taciz eden akademisyen, gazetede eşitlikçi yazılar barda herkese “yazan” gazeteci, plazada reklamcı, vadide bankacı, gözü toprakta eli her yerde emekli.

Kendini var etmek ve güçlü hissetmek için evde, toplu taşıma araçlarında, gecelerin karanlığında, işyerlerinde ezmek, sindirmek, taciz etmek için fırsat kollayan, iktidar tapıncıyla muktedir olmaya çabalayan biziz.

Biz, sizin bildiğiniz o erkeklerdeniz!

Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi kuruldu

‘Erkeklik bulaşıcıdır’

Açıklamanın devamında “Kadınlara, LGBTİ+’lara, çocuklara, başta hayvanlar olmak üzere canlılara yönelen şiddetin anormal, beklenmeyecek, kabul edilemez, sapıklık, hastalık hali, arızi, istisnai, kendini bilmezlik, vahşilik, barbarlık, medeniyet yoksunluğu, görgüsüzlük, terbiyesizlik, eğitim ya da bilinç sorunu gibi terimlerle, arkadan arkaya varsaydığı bir normu meşrulaştıran ve bu normdan sapmayla açıklanabilecek bir olgu olmadığını; aksine eşitlikçi toplulukların tasfiyesinden bugüne, farklı biçimler ve yoğunluklar gösterse de toplumu mümkün kılan temel eril normun en temel tezahürü olduğunu kabul ve beyan ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. 
Erkeklerin fail olduğu her şeyi testesteron gibi biyolojik farklılıklara bağlayan her türlü doğallaştırma girişimini reddettiklerini belirten EeDi “Erkeklik bulaşıcıdır; erkekten erkeğe ve herkese geçer” dedi. 

‘Bu bir cinskırım’

Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik saldırıların apaçık bir savaş hali olduğu belirtilen bildiride “Cinskırım olarak kadınlara ilan edilen bu savaşta, öldürülmeyenler, itaate ve değersiz konumlara zorlanmak için, toplumun bütün yüzeylerinde ve bütün düzeylerinde ya tacize, tecavüze uğramakta ya da öldürülme, taciz, tecavüz, açlık, yoksulluk ve yoksunluk üzerinden rehin alınmaktadır!” denildi. 
Açıklama “Ayrıca, kamu gücü ve otoritesini kullanan eril failler, kimi örnekleri kamuoyunca da yakından bilindiği üzere, işledikleri eril suçlar nedeniyle ne yazık ki kamu otoritesinin birden çok düzeyinde korunup kollanmakta, aynı şekilde suç ortakları hiçbir biçimde kovuşturmaya uğramamakta, bu faillerle ilgili dosyalar olabildiğince hızla kapatılabilmekte ya da sümen altı edilebilmektedir” ifadeleriyle devam etti. 

‘İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyoruz’

Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi’nin kayıtsız koşulsuz İstanbul Sözleşmesi’ni sahiplendiği, savunduğunu ve savunanların yanında saf tuttuğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
6284’ün uygulanmasını ve bununla yetinilmeyip, TCK 103’ün çocukları koruyan özelliklerinin ortadan kaldırılmasına, çocuk istismarcılarına karşı af getirilmesi girişimlerine ve istismarcıları teşvik eden çocukluk yaşının daha da düşürülme girişimlerine kesinlikle karşıdır. Ayrıca inisiyatifimiz siyasal, ekonomik, hukuksal ve toplumsal düzeylerin tümünde, kadınlar ve LGBTİ+’lar için pozitif ayrımcılığı savunur.

‘İlk olarak kendi erkekliğimiz ile yüzleşmeliyiz’

EeDi’nin bireysel temelli katılıma açık bir sivil inisiyatif olduğu belirtilen bildiride “Hiçbir biçimde inisiyatife herhangi bir -siyasal ya da gayrı-siyasal- örgüt, grup, oluşum, hareket, düşünce adına ya da onları temsilen katılımcı kabul edilmez” ifadeleri yer aldı. Topluluğun ilkeleri ise şu şekilde anlatıldı:
  • İnisiyatif katılımcıları, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız eril, heteroseksist, heteronormatif tertibatın asli faili ve odak noktası olarak erkek/erkekliği kabul etmiş sayılırlar. Bu ilkeden hareketle, inisiyatif bileşenlerinin tümünden öncelikle kendi önlerine kendi erkeklik halleriyle yüzleşmeyi temel bir görev olarak koyması beklenir.
  • İnisiyatif katılımcılarının, ister inisiyatifle ilgili tüm süreçlerde, isterse inisiyatif dışı yaşam düzeylerinde, hangi gerekçeyle, hangi vesileyle olursa olsun, jinofobik, heteroseksist, homofobik, transfobik, bifobik, militarist, şövenist, ırkçı, türcü, biyolojist vb. söylemlerin yeniden üretilmesi ve dolaşıma girmesine karşı bir tutum geliştirmesi esastır.
  • EeDi tümüyle barışçıl faaliyetler yürütür ve tüm faaliyetlerinde barışçıl yöntemler ile araçları esas almayı gözetir.
  • İnisiyatif katılımcıları “özel olan/alan politiktir” savsözünü yalnızca kadınlar için değil, erkekler için de geçerli sayar. Bu doğrultuda katılımcılardan herhangi birinin bu bildirgede dile getirilen temel esaslara radikal bir biçimde karşıt tutum ve davranışlar içinde olduğu, gerek sözel, gerek sembolik ve pratik olarak şiddet uyguladığına ilişkin herhangi bir durum ortaya çıktığında, inisiyatif şiddete uğrayanın beyanını, temel politika belgesi doğrultusunda, esas kabul eder ve aynı belge çerçevesinde gerekli adımları atar.

‘Erkekler silahsızlaştırılsın’

“Eleştirel erkeklik Datça inisiyatifi birleşmeye değil, dağılmaya bir çağrıdır! Erkekler olarak “Hep beraber” kazanmaya değil, hep beraber kaybetmeye bir çağrı!” diyen inisiyatif yaptığı açıklamada taleplerini şu şekilde sıraladı:
  • Bu ülkeyi bir erkek çölüne çeviren, içeride ve dışarıda militarist politikalarınızdan vazgeçin!
  • Devlet eliyle bireysel silahlanmayı yaygınlaştırmaktan vazgeçin!
  • Artık toplumsalın ve dilin tüm yüzeylerinde baskın hale gelen şiddet ve tehdit dilinden, dilsel silahlanmadan vazgeçin!
  • Erkek bedenini silaha dönüştürmekten vazgeçin!
  • Erkekleri silahsızlandırın! Erkekler, silahsızlanın!
  • Çağrımız en başta kamu gücü olmak üzere, tüm erkeklere/eril yapılaradır: Elinizdeki, dilinizdeki, cebinizdeki, bedeninizdeki silahları yavaşça yere bırakın ve bir adım geriye çekilin!
  • Çağrımız Datça’dan başlayarak tüm erkekleredir: Bir adım geriye! Daha geriye! Kaybetmek özgürleştirir!

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.