Dünyayı bekleyen nükleer tehlike

Nükleer atıkların çevreye verdiği zarar göz ardı edilemez. Yüzbinlerce yıl doğadan kaybolmayan atıkların yerin yüzlerce metre altına gömülmesi gerekiyor.

Nükleer atıkların çevreye verdiği zarar göz ardı edilemez. Yüzbinlerce yıl doğadan kaybolmayan atıkların yerin yüzlerce metre altına gömülmesi gerekiyor.

İngiltere 2050 yılına kadar ülkedeki karbondioksit salınım oranını yüzde 80 azaltmayı hedefliyor. Öte yandan, ülkenin artan enerji ihtiyacını ise nükleer enerji olmadan sağlamak güç. Tabii nükleer santrallerin çevreye verdiği zarar da gözardı edilemez. Bu nedenle İngiliz yönetimi eski reaktörleri yeni nesil reaktörlerle değiştirmeye karar verdi. Bu konuda da Fransız enerji devi EDF’den yeni reaktörlerin inşaatı için yardım alınması kararlaştırıldı. İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın kardeşi Andrew’in, EDF’nin medya ilişkiler direktörü olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Tabii bu projenin nasıl finanse edilip yönetileceği ise henüz belli değil.

Öte yandan, İngiltere hükümeti üç yıl önce Nükleer Atıkları Tasfiye Kurumu adlı bir birim oluşturdu. Fizikçiler ve planlama yöneticilerinden oluşan ekip, nükleer atık problemine çözüm bulabilmek amacıyla çalışmalara başladı. Kurumun teknik müdürü Bruce McKirdy, nükleer atıkla ilgili gerçekleri şöyle açıklıyor: “Yeni reaktörlerin inşaa edilip edilmemesi bir yana şu anda 500 bin metreküp radyoaktif atık bulunuyor. Bununla başa çıkılması gerekli. Bu maddelerin yüzbinlerce yıl boyunca tehlikeli olduğunu göz önüne alırsak, uzun vadeli bir uzman yönetimi gerekiyor.“

Nükleer atıklar 1 kilometre derinliğe gömülmeli

İngiltere 1950’lerden bu yana nükleer enerji üretiyor. 19 nükleer santral faaliyet halinde.  26 santral ise kapatıldı. McKirdy, nükleer atıkların nasıl depolandığını şu sözlerle dile getiriyor: ”Radyoaktif atık yük konteynerı gibi, Uluslararası Standardizasyon Kurumu’nun konteynerları gibi, bir çeşit büyük çelik konteynerlara konuyor, çimentoyla örtülüyor ve sıkıca kapatılıyor. Daha sonra bunlar bir mahzene konuyor ve dolduğu zaman mahzen mühürleniyor.”

Daha az zararlı nükleer atıklar için yer altında depolar mevcut. Çimento ya da camla kapatılan orta ve yüksek tehlike arzeden nükleer atıklar ise 300 ila bin metre derinlere gömülmesi gerekiyor. Ancak McKirdy şu anda bunun için gerekli depoların mevcut olmadığını belirtiyor: “Hayır, hayır, şu anda değil. Şu anda bir alan bulabilmek için arama sürecindeyiz. Hükümet bu Haziran ayında jeolojik atıkların nasıl ortadan kaldırılacağını anlatan bu Beyaz Kitap’ı yayınladığında, aynı zamanda yerel yetkililere de bu süreçle ilgilenmeleri konusunda çağrı yaptı.”

Yüzbinlerce yıl süren tehlike

McKirdy, hem Nükleer Atıkları Tasfiye Kurumu’nun hem de İngiliz hükümetinin gönüllülük ilkesine büyük önem verdiğini söylüyor: “Bu tarz büyük bir proje içeriye dönük yatırım ve istihdam getirir. Fakat özel olarak, jeolojik atıklarla ilgili Beyaz Kitap’ta tanımlanan iki paket bulunuyor. İlki yükümlülük paketi. Bu, toplumun kendi uzmanlarını tutmaları sürecinde gerekli para desteğini sağlıyor. Kamu toplantıları yapmalarına yardımcı oluyor. Kısaca çalışabilmeleri için onlara bütçe sağlıyor.”

Bruce McKirdy, bir kez daha nükleer atık için en güvenli yerin yüzeyin bir kilometre kadar altı olduğunu ifade ediyor: “Biliyorsunuz yüzbinlerce yıl boyunca bu maddeler tehlike arz ediyor. Ve bu süre boyunca bir toplumun durağan kalacağını da düşünemezsiniz. Sadece on yıllar içinde toplumlar parçalanabiliyor. Oysa yer bilimciler ve jeologlar milyarlarca yıllık hesaplamalar yapmaya alışkın ve bu zaman dilimlerini anlayabiliyorlar. Bu bizim için kısıtlayıcı bir etken.”

(Ritta Stade / Deutsche Welle)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Türkiye’de kömür yatırımlardan tamamen çıkan banka sayısı 4

Türkiye’nin en büyük 17 bankasından sadece dördünün kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısı ise 12.

Yerel örgütler ‘nefes alan Türkiye’ için kömürden adil çıkış istiyor

16 yerel iklim ve çevre örgütü, COP29'a kalabalık bir heyetle katılan Türkiye'den kömürden adil bir çıkış takvimini açıklamasını talep etti.

Aktivistler ‘nükleer genişlemeye’ karşı uluslararası ortak yanıt için buluşuyor

Nükleersiz Asya Platformu bileşenleri, iklim değişikliğine bir yanıt olarak nükleer enerjinin öne çıkarılmasına karşı uluslararası bir webinarda buluşacak.

Karaburun Koruma Alanı’nda tarım alanları üzerine bir GES girişimi daha

İzmir Karaburun'da tarım alanları ve meraların, kentsel ve doğal sit alanlarının üzerine yapılmak istenen GES için yeni bir süreç başlatıldı. Bölge halkı ve çevre örgütleri tepkili.

Almanya’da rekor rüzgar ve güneş enerjisi, fosil yakıtları geride bıraktı

Almanya, 2023'ün aynı döneminde yüzde 40 olan elektriğinin yüzde 45'ini 2024'ün ilk dokuz ayında güneş ve rüzgardan elde ederek rekor kırdı.

EN ÇOK OKUNANLAR