Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Dünya Hali] Maya topluluklarını ezip geçen ‘Tren Maya’

0

Meksika‘da, adını bölgenin kadim uygarlığı Mayalardan alan ve ülkedeki yağmur ormanlarının kesecek bir rota üzerinde inşa edilen ‘Tren Maya’ rotası, ülkeyi ikiye bölmüş durumda. Yerli topluluklar yaşam alanlarını savunmaya çalışırken, Obrador hükümeti tüm eleştirilere kulaklarını kapatıp inşaata devam ediyor.

Tren yolu projesinin ülkenin güneydoğusunda 1500 kilometrelik ormanlık alanların bulunduğu ve Chiapas, Tabasco, Campeche, Yucatan ve Qintana Roo eyaletlerinden geçmesi planlanıyor.

Andrés Manuel López Obrador 2018’in eylül ayında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda Maya projesi’nin yapım aşamasına başlandığını duyurmuştu.  15 Aralık 2019’da da ilgili eyaletlerle tren yoluna ilişkin referandum yapılacağını açıkladı. 15-16 Aralık’ta yapılan -ve bazı çevrelerce ‘düzmece olarak nitelendirilen- referandumda, katılan yaklaşık 100 bin kişinin yüzde 92,3’ü olumlu oy kullandı, yüzde 7,4’ü ise karşı çıktı.

Hükümet tarafından sosyo ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir turizme yönelik bir altyapı projesi olarak tanıtılan ve Yucatan Yarımadası’ndaki en önemli şehirleri ve turistik alanları birbirine bağlayan demiryolu ağının ön operasyonel testleri 1-2 Eylül 2023’te başladı.

Obrador’un görev süresi boyunca en tartışmalı ve en sembolik girişimlerden biri olan Tren Maya’nın ikinci testi bu ay içinde gerçekleştirilecek.

Mülkiyeti, bir devlet şirketi olan OMM’ye (Olmeca-Maya-Mexica) ait olan ve Milli Savunma Bakanlığı’nın kontrolüne verilen trenin, Eylül 2024’te faaliyete başlaması ve yakın şehirlerarası seyahat, arkeolojik ve tarihi yerler için turizm faaliyeti ve kargo hizmeti görmesi planlanıyor.

BM: Yerli toplulukların rızası alınmadı

Tren Maya projesi, halk oylamasında büyük oranda onaylanmasına karşın karşı çıkanlar arasında yerli halkların yanı sıra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de bulunuyor. Meksika hükümetine bir mektup gönderen Komiserlik, projenin yerli toplulukları olumsuz etkilemesi riskine dikkat çekiyor. Tren hattı kararının yerli halkın rızası olmadan alındığına vurgu yapan BM, hattın bu toplulukların yerinden edilmelerine neden olacağını ve sağlıklarını olumsuz etkileyeceğini belirterek, “projenin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin yerel topluluklarla herhangi bir uzlaşma sağlanmadığını, hat boyuncu oluşturulacak onların örgütlenme biçimine uymayan bölgesel meclislerin oluşturulmasının da kültürel zarar oluşturabileceğini” söylüyor.

Belgelere göre, projeden sorumlu yetkililer ilk üç bölümün çevresel etki çalışmaları için, iletişim güzergahı 1988’de yürürlüğe giren Ekolojik Denge ve Çevre Koruma Kanunu’ndan önce belirlendiği için Çevre ve Tabii Kaynaklar Müsteşarlığı’ndan muafiyet istemiş.

BM, bir diğer endişe kaynağı olarak hattın geçeceği alandaki arazi kullanımı hakkı ve mülkiyet rejiminde değişiklikler yapılması olasılığına da işaret ediyor: “Edinilen bilgiye göre, demiryolu hatlarının ve geliştirme direklerinin kurulacağı araziler, gayrimenkul yatırımlarının finansmanında kullanılan, borsaya tabi bir finansal araç olan Altyapı ve Gayrimenkul Ortaklığı adı verilen mekanizma aracılığıyla elde edilecek.  Ancak bu konuyla ilgili arazi sahibi yerli topluluklarla istişare edilmedi ve bu kişilere olası riskler konusunda net ve doğru bilgi verilip verilmediği bilinmiyor.”

İnsan Hakları Yüksek komiserliği, projeyle ilgili yerli halkların görmezden gelindiğini, tren hattı boyunca ortaya çıkabilecek salgın hastalıklar, yerli toplulukların emlak ve konut edinme hakkı, ekolojik tahribat, çıkacak atıkların akıbetiyle ilgili çok sayıda soru işareti bulunduğuna da vurgu yapıyor.

Yerli topluluklar direniyor

Yerli topluluklar da projenin gündeme gelmesinden bu yana, dünyanın dört bir yanındaki iklim ve çevre aktivistlerinin de desteğini alarak, Tren Maya’ya karşı protesto eylemlerini sürdürüyor.

Hat üzerinde bulunan Yucatan yarımadasındaki yerli Maya toplulukları, trenin Mayalar ve Maya uygarlığıyla hiçbir ilgisi olmadığını belirterek, kitle turuzminin de Maya nüfusuna  faydası olmayacağını söylüyor. Başkan Obrador’a “Uluslararası otel zincirlerinin, seyahat şirketlerinin ve restoran zincirlerinin yararlandığı yeni bir Cancún veya Riviera Maya olmak istemiyoruz” diye mektup yazan bölge halkı, biyosfer rezervleri ve yerli bölgelerine zarar verecek hattan vazgeçilmesini istiyor:

“ Sadece doğal yaşamın döngülerinin değil , aynı zamanda Maya halklarının da acımasızca tahrip edileceğini görüyoruz.

Suyumuzu ve konutlarımızı ellerimizden alıyorlar. Kuzeyde işçi maaşları ile kira ödemek imkansız, herşey daha güvensiz hale geliyor ve şimdi de yaşam alanımızı elimizden almak istiyorlar. Yeni neslin oluşturulacak yeni şehirlerde arazi satın alması mümkün değil, bu da insanların ev ve mülk edinme hakkını elinden alıyor . Ayrıca çevresel bozulma ile gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmıyorsunuz.”

Dünya aktivistlerinden destek

Tren hattının sadece bir “çevre sorunu” olmadığını, birçok yerli topluluğuna yönelik bir ‘soykırım” anlamına da gelebileceğini savunan aktivistler, sosyal medyadan Meksikalı yerli topluluklarına destek çağrısı yapıyor. Örneğin Alman aktivistlerinin çağrı metni şöyle:

“Meksika Devlet Başkanı López Obrador’un projesi, Yucatan yarımadasındaki yağmur ormanlarını tehdit ediyor: 1.500 km’lik yeni bir hızlı tren hattı, turistleri Karayip kıyısındaki sahil tatil yerlerinden iç kısımdaki arkeolojik alanlara taşıyacak. Lütfen ormandaki bu başkanlık gösteriş projesine karşı sesinizi yükseltin!

Maya Treni projesini gözden geçirin, etkilenen yerli halklara danışın ve rotanın ne pahasına olursa olsun biyosfer rezervlerini etkilemeyeceğinden emin olun!

Planlanan 1.525 kilometrelik tren rotası (kabaca Portland, Oregon’dan Los Angeles’a veya Paris’ten Roma’ya kadar olan mesafe) beş Meksika eyaletindeki yağmur ormanları boyunca uzanan bir alanı kesecek!

Ağır makine ve inşaat malzemelerinin yanı sıra işçi yerleşimlerine erişim yolları inşa etmek için hassas ekosistemler temizlenecek. Proje, milyonlarca ton toprak ve kayanın taşınmasını içerecek ve inşaatta büyük miktarlarda beton ve çelik kullanılacak.

Demiryolu hattı jaguarın, tapirin ve uluyan maymunun evi olan Selva Maya‘nın biyosfer rezervlerini yok etme tehlikesi yaratıyor . Bu türlerin hareket edebilmesi, beslenebilmesi ve çoğalabilmesi için geniş bitişik orman alanlarına ihtiyacı vardır ve birkaç tünel ve köprünün inşası yaban hayatının göç etmesine izin vermek için yeterli olmayacaktır.” (İnstagram : https://instagram.com/trenmayastoppen,  https:// deinebahn.com) 

Gençlerin oluşturduğu iklim grubu, Fridays for Future’un açıklaması da şöyle:

“Meksika Hükümeti bile Maya treni hattıyla ekolojik sisteme zarar vereceğini, fosil yakıtların yakılacağını ve çevresel izinlerin eksikliğini, korunan türlerin zarar göreceğini kabul etti.

Tren Maya projesi yerleşik yaşamı  orman arazilerini ,yaban hayat vb yaşam alanlarını da yok ediyor. Büyük ve geniş bir arazinin yok olmasına şahit oluyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu projelerin benzerlerinin yapılacağını  Meksika ormanlarının ve arazilerinin gözler önünde yıkımına ve yok oluşuna da şahit olacağız…

Tüm bu eleştirilere ve karşı çıkışlara rağmen, Obrador’un Tren Maya projesi için çalışmalar devam ediyor.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.