Dört dörtlük deprem!

İstanbul’da deprem!

Bilirsiniz; tarih boyunca, deprem gibi felaketleri kutsal güçlere, tanrılara ve böylece kendi erdemsizliklerimize ya da ahlaksızlıklarımıza bağlama eğiliminde olduk. 1999 için bile bu böyleydi. Bugün, İstanbul bir kere daha sallandı. Bitmeyen metafizik paranormal açlıklarımızı doyuralım diye hemen günün mehdisi olarak duyuruyorum: İstanbul’u sallayan tanrılar, bunu üçüncü köprüye ve katledilecek milyonlarca ağaca yönelik olarak yaptılar! Tanrıların binlerce yıldır börtüye, böceğe, ağaca, çiçeğe takık olduklarını biliriz tabii. Ancak üçüncü köprü sadece doğanın katledilmesi ile; Agamemnon’un da bir türlü peşini bırakmamış şu Troyavari lanetler ile ilişkili değil. Dört dörtlük uyarı, sadece 2 milyon ağacın katledilmesine yönelik olmaktan ibaret değil. Otomotiv sanayi, ego uzantısı arabalarımız, enerji sektörü, petrol savaşları, küresel ısınma, kör edici hedonist tüketim kültürü; hepsi köprü ile ilgili.

Tanrılar, herhalde dünkü “2 Milyon İstanbullu” eyleminden feyz almış olacaklar; ki kendilerinin insani şeylerden oldukça kolay etkilendiklerini de biliriz. Şimdilik sadece kimimize bir oyun gibi gelen ufak bir 4.4 ile İstanbul Boğazı’nı uyardılar. Hepimize geçmiş olsun. Ölümlüler istiyorlar ki, otomotiv sanayinin cebi parayla dolsun; denizler, koskoca körfezler, kuşlarıyla, bakışlarıyla petrole bulansın. Helios bize sonsuz enerjisini en ölümsüz masumiyet ile sunarken; bizim yapabildiğimiz şey ise, yakamozları savaş suçlusu petrol ile boğmak. Güneşin sabırsız ışıltılarını kendi kanı ile sıvamak. Artık şu yamyamca körlüğümüz bir son bulsun; 4.4 bize ders olsun!

Not: Tanrılar mı? Varlar mı, yoklar mı; bizimle böylesine ilgililer mi?, bilemem. Ama kapitalizm var; yani “biz” varız! İlgililer de bizleriz!

Murat Köylü

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR