Amerikalı doğabilimci John Burroughs, “Sevgi olmadan bilgi kalıcı olmaz. Fakat sevgi önce gelirse bilgi kesinlikle arkasından gelecektir,” diyor. Çocuklarımızı üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyan bireyler olarak yetiştirebilmek için biz ebeveynlerin öncelikli görevi, erken dönemde doğa sevgisi verebilmek. Onların minik omuzlarına taşıyabileceklerinden fazla yük ve korku bindirmeden, doğayla oyun arkadaşı olmalarını sağlamak, bu yolda atacağımız ilk adım. İkinci adım ise doğayla ve yaşadığımız çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam tarzı benimsemeleri için doğru rol modelleri sunan çocuk kitapları seçmek.
Bu amaçla biz [Çocuklar için Yeşil Kitaplar] adını verdiğimiz bir diziye başladık. Çocuklara çevre bilinci aşılayan, farklılıklarımızla bir arada yaşamanın mümkün olduğunu gösteren kitapları derlemeye karar verdik. Bildiğimiz kitapları anımsamaya, bilmediklerimizle tanışmaya, tanıtmaya niyet ettik.
***
Pembe Canavar
Genç İspanyol yazar ve illüstratör Olga de Dios’un türkçeye çevrilen ilk kitabı Pembe Canavar, bir çok ülkede yayınlandı ve uluslararası ödüllere de sahip. Pembe Canavar, Dios’un 6 kitabından biri. Yazarın 3 kitabının ise Türkçe çevirisi bulunuyor.
Olga de Dios’un yazıp resimlediği kitaplarda özgürlük, doğa sevgisi, paylaşmanın çoğaltan etkisi ve farklılıkların birlikte yaşamı temaları ön planda tutuluyor.
Pembe Canavar farklılıkların birlikte yaşamına bir övgü, farklılıkların birliğine bir güzelleme ve özgürlük haykırışı. Kitabın sayfalarını geçerken çocukların gözlerindeki ışıltı ise hediyesidir kitabın. Oğlum Aref Toprak’ın favori kitapları arasında olduğundan, ailecek kitabın içinde yer alan çizimleri ve satırları ezber ettik. Hepimize iyi gelmesinin sebebi hayatımızın bir döneminde kendimizi gezegendeki tek Pembe Canavar olarak hissetmiş olmamız da olabilir, kim bilir.
“Bu hikaye, hayatının bir döneminde kendisini Pembe Canavar gibi hissetmiş olan insanlara adanmıştır.” diyerek başlıyor kitap.
Bir sürü küçük ve beyaz yumurtanın arasında tek pembe, iri yumurta olarak farklıdır Pembe Canavar.
O pembedir, tek gözü vardır, elleri, ayakları kocamandır, neredeyse tüm yüzünü kaplayan bir ağzı vardır ve sıklıkla büyük kahkahalar atar. Fakat diğerleri farklıdır. Onlar incecik, iki gözlü ve gagalıdırlar. Bu nedenle de hiç gülümseyemezler.
Yaşadıkları yerdeki her şey orada yaşayanlar gibi bembeyazdır; ağaçlar, evler, bulut, toprak… Bu nedenle saklambaç oynadıklarında Pembe Canavar hep yakalanır.
Uyku zamanı geldiğinde rahatça içine girip uyuyabileceği bir evi bile yoktur. Gece herkes evine girip uyurken Pembe Canavar içine sığamadığı evine sarılıp uyumak zorunda kalır.
Bir gün gelir, Pembe Canavar hayatını değiştirecek keşif yolculuğuna çıkma cesaretini toplar ve küçük pembe çantasını da yanına alıp bisikleti ile dağları, kendine kağıttan bir gemi yapıp denizleri aşar hatta çöllerden geçer.
Günler geçtikten sonra Pembe Canavar güneşin parıl parıl parladığı bir yere gelir. Bu yeni yerde yaşayanların her biri birbirinden farklıdır. Top canavarı, sarı civciv, üç gözlü kurbağa ve mavi canavar ile gün boyunca beraber gülüp oynarlar. Pembe Canavar mutlu olduğu bu yeni yerde yaşamaya karar verir.
Ve bir gün eski arkadaşları onu ziyarete gelir. Gülmekten hiç vazgeçmeyen Pembe Canavar ise onları kocaman bir tebessümle karşılar.
Yeni diyarda karşılaştığı arkadaşlarının da Pembe Canavar gibi hikayeleri var. Ve her yeni karakter ile bambaşka kapıları aralıyor Olga de Dios. Sıradaki kitaplar ise Sarı Civciv ve Üç Gözlü Kurbağa.
Farklılıkların bizi ayrıştırdığı değil de bizi çeşitlendirdiği bir gelecek düşlerken biz, böyle çocuk kitapları vesile oluyor gelecekte görmek istediğimizin tohumlarını ekmeye. Rast gelsin sevgili okur ve dilerim attığımız tohumların bereketi yolumuzu aydınlatsın.
Sevgi ve Muhabbette kalın.
Pembe Canavar
Yazan ve Resimleyen: Olga de Dios
Mikado Yayınları
Okul öncesi 3+ yaş
Sayfa sayısı 30
Nazan Önenç Sönmez