Amerikalı doğabilimci John Burroughs, “Sevgi olmadan bilgi kalıcı olmaz. Fakat sevgi önce gelirse bilgi kesinlikle arkasından gelecektir,” diyor. Çocuklarımızı üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyan bireyler olarak yetiştirebilmek için biz ebeveynlerin öncelikli görevi, erken dönemde doğa sevgisi verebilmek. Onların minik omuzlarına taşıyabileceklerinden fazla yük ve korku bindirmeden, doğayla oyun arkadaşı olmalarını sağlamak, bu yolda atacağımız ilk adım. İkinci adım ise doğayla ve yaşadığımız çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam tarzı benimsemeleri için doğru rol modelleri sunan çocuk kitapları seçmek.
***
Benden bir tane daha olsa, kitabın kahramanı Leo’nun ve aslında hepimizin ortak hadisesi olan bir problemi hakkında. Mevzuu Leo’nun işlerinin çokluğu ve ne kadar çok çalışırsa çalışsın bir türlü yetişememesi…
Bir gün Leo yetişemediğ işlerine bir çözüm ararken en iyisi liste yapmalıyım diye düşündü. Ve upuzun kıvrıla kıvrıla aşağılara kadar uzanan bir kağıda döktü tüm yapması gerekenleri…
Öylesine çoktu ki.. “keşke benden iki tane daha olsaydı” dedi… Ve o an olan oldu, hayal dünyasında olmaza yer yoktur, anlayacaktı… Bir anda kapı çaldı ve elbette gelen ikinci Leo’ydu. Harika! Bu sefer işleri yetiştirebilecekti…
Fakat zamanla üçüncü bir Leo’nun daha da faydalı olacağını düşündüler… Malum hayal dünyası ve meşhur geri bildirim kuralı, “Sen düşün, hayal et, o olsun!”
Bir de baktılar ki üçüncü Leo koşarak yanlarına geliyor… İşte tam ihtiyaçları olan şey… Çok sevindiler… Artık herşeyi yetiştirmeleri gerekiyordu fakat öyle olmadı dördüncü Leo, beşinci Leo, altıncı Leo, yedinci Leo, sekizinci Leo,dokuzuncu Leo derken… Tam on Leo güçlerini birleştirmişler ve fakat hala işleri yetiştirememişlerdi… Bu nasıl olabilirdi…
Asıl Leo biraz yorgun hissediyordu… Ve bir kenarda dinlenmek istedi… Ve olduğu yerde uzandı, bir düş gördü… Düş sonrası Leo bir karar verdi ve yoluna huzur ve keyif içinde devam etti… Gördüğü düş sonrası için kitabı almanızı ve çocukların eli altında bulundurmanızı öneririm…
Hayat her yaş ayrı işler çıkarsada karşımıza, hissedilen yetişememe hissi baki aslında. Bu his oralarda bir yerde duruyor; bazen uyanır uyanmaz yatağın yanıbaşında “Günaydın”ını alıyor dilinden, bazen bir kedi başına dokunup alacağın huzuru çekiyor elinden, bazen yaşamayı ertelendiğin anını alıyor canından… Esas mevzuu bizim algımızda…
Sonlu olmayan işleri dert edinmektense, sonlu olan ve sürekli doğuran ana odaklanıp işin zevkine varmak gerek. Bu vesileyle aşk, keyif, huzur ve mutluluk hayatımıza akacaktır… Yaptığınız her işi keyf ve zevk ile yoğurduğunuz bir ömür sizin ile olsun…
Aşk olsun.
Yazar : Peter H. Reynolds
Çeviri : Oya Alpar
Altın Kitaplar Yayınevi
Nazan Önenç Sönmez