Editörün SeçtikleriHayvan HaklarıManşet

Boğaziçi’nin köpekleri bir kez daha yersiz yurtsuz: Okul, köpeklerin taşınması için para mı aldı?

0

Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin, kampüs içerisindeki bakıma muhtaç durumdaki onlarca köpeği 22 yıllık yuvalarından etmesinin ardından, şimdi de köpeklerin kampüsten tamamen çıkarılması veya barınağa alınmasına yönelik adım attığı bildiriliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi (BUPAWS), köpeklerin bakım ve tedavilerinin yapılabilmesi için kurulmuş olan Hayat Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği adına çip kayıtlarının yapıldığını belirterek derneğe kayıtlı olması nedeniyle üniversite kampüsü sınırlarından 72 saat içerisinde çıkarılması için ültimatom verildiğini aktarıyor.

Derneğin esasen köpeklerin bakım ve tedavilerinin yapılabilmesi için kurulmuş olduğunu ve bu durumun üniversite yönetiminin bilgisi dahilinde olduğunu vurgulayan BUPAWS, buna rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı Sarıyer İlçe Müdürlüğü tarafından kendilerine ulaşılarak köpeklerin 72 saat içerisinde kampüs dışarısına çıkarılmaması halinde barınağa alınacaklarının söylendiğini belirtiyor.

Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer alıyor:

“Milyonlarca lira harcanarak yeni alan yapıldı, 1 gecede 22 yıllık yuvamız dümdüz edildi, gönüllülerimiz darp edildi, köpeklerimiz travmalar yaratılarak taşındı, bize köpeklere bakamadığımıza dair iftiralar atıldı, yıkılan alanımıza aylardır tek bir tahta çakılmadı; aylardır hayvana ve insana vermedikleri zararı bırakmadılar, sonunda en başından beri amaçladıklarını yapmaya zorluyorlar: onlar daha bu okula adımını atmamışken bu okulun sakini olan kampüs köpeklerini Boğaziçi Üniversitesi’nden tamamen sürmek.

Bu seferki bahaneleri, kampüs köpeklerine bakmak için kurulmuş ve yönetimin yıllardır yakından tanıdığı, birlikte çalıştığı derneğimize kampüs köpeklerinin zorunlu olarak çiple kayıtlı olması.

Yıllardır bu köpeklere bakmak için kurulmuş bir dernek olduğumuzu bilen yönetim, İlçe Tarım’la iletişime geçerek köpeklerin dernek üzerine kayıtlı olduğundan okuldan alınması gerektiğine dair bize 72 saat süre verdirtti. Aksi halde kampüs köpeklerimiz belediye barınağına alınacak.

Neden milyonlarca lira kullanılmayacak yeni bir alan yapmak için hiç edildi? Neden apar topar köpekler yerlerinden edildi? Biz neden darp edildik? Aylardır yıktıkları halinden bir çöp oynatılmayan alan için neden hayvanlara bu süreç yaşatıldı? 22 yıl boyunca kimseye zararı olmadan bakılan köpeklerimizin yuvası dümdüz edildi bir hiç için.

Koskoca üniversite yönetiminin paralar ve günler harcadığı bu korkunç aylar ne uğruna hiç bilmiyoruz. Köpekler okuldan gönderilmek isteniyorsa bu paralar harcanmadan, kimseye zulüm etmeden de bu yapılabilirdi.

Kampüs köpeklerimizin yuvası 22 yıldır Boğaziçi Üniversitesi’ydi. Üniversiteyi güzelleştiren, kültürünün bir parçası haline gelen köpeklerimiz yuvalarından atılamayacak. Üniversite yönetimini lütfen arayın, mailler atın, sosyal medyadan yazın, tepkinizi gösterin. Bir gecede yuvalarından ettikleri köpeklerimizi aynı zorbalıkla ölüme göndermelerine göz yummayacağız.”

BUPAWS gönüllülerinden B.M., Hayvan Barınma Merkezi’nde yaşanan son gelişmeleri ve bir kez daha yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanların durumunu Yeşil Gazete’ye anlatıyor.

Nisan ayı sonunda gerçekleştirilen tahliye ve nakliye sürecinde maruz kalınan muamele ve yeni yaşam alanına alışma sürecindeki zorluklar nedeniyle fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da olumsuz etkilenen köpeklerden bazıları devamlı ağlarken, bazıları ise tepkisizleşerek sinik bir ruh haline bürünmüştü.

‘Okul, köpeklerin taşınması için para aldı’

BUPAWS gönüllüsü B.M., durumun çıkış noktasına eğilerek, işin arka planında finansal pazarlık olabileceğine işaret ediyor ve şunları söylüyor:

“Biz okulun yeni alanın etrafındaki ev sahiplerinden para aldığını düşünüyoruz taşınma için. Yapı işleri müdürüyle oradaki ev sahiplerinden biri buna dair bir görüşme yapmış fakat oradaki ev sahibi meblağı çok fazla bulununca bunun haberini yapmak istemiş. Buna dair bir ispatımız yok fakat ev sahibi okulumuzdan bu durumu bir akademisyene anlatmış ve bir gazeteciyle görüşmesini hocamız sağlamış. Daha sonra gazeteciyle görüşürken böyle bir para mevzusunun olmadığını, en azından kendisinin haberdar olmadığını söylemiş. İnkâr ettiği için herhangi bir şey yapılamadı.”

Bundan bir hafta kadar sonra İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerinin Hayvan Barınma Merkezi’ne gelerek köpeklerin çip kontrollerini yaptığını aktaran B.M., çip kontrolünden yaklaşık bir hafta sonra ise köpeklerin kampüsten çıkarılmasını, aksi halde barınağa alınacaklarını bildiren tebligatın ellerine ulaştığını söylüyor.

Hayvan hakları savunucusu B.M., “Sürecin bu kadar hızlı işlemesinden pazarlıkların olumlu geçtiğini tahmin ediyoruz” diye ekliyor.

Yeni yaşam alanlarına taşındığı günlerde İstanbul’da etkili olan sağanak yağışlar nedeniyle kafeslerinde yeterli sayıda kulübe olmayan köpekler yağmurdan ıslanmış ve tüyleri çamura bulanmış halde yaşıyordu.

‘Yönetime güvenmememizin makul olduğu tescillendi’

B.M., BUPAWS gönüllülerinin köpeklerin yerinden edilmesi sürecinde yeni yaşam alanının çevredeki yerleşimden dolayı elverişli olmadığı ve birçok sorun yaşanacağı konusunda okul yönetimini uyardığını ifade ediyor.

“Bize sürekli ‘Ev sahipleri sorun çıkarırsa birlikte mücadele ederiz’ gibi safsatalarla geldiler fakat zaten güvenmiyorduk” diyen BUPAWS gönüllüsü, öğrencilerin okul yönetimine olan güvenlerinin bir kez daha sarsıldığını kaydederek “Şimdi yaptıkları da onlara güvenmememizin ne kadar makul olduğunu tescillemiş oluyor” diye ekliyor.

‘Özel bakıma muhtaç köpekler barınakta yaşayamaz’

Hayvan hakları aktivisti, şu anda Hayvan Barınma Merkezinde toplam 42 köpeğin yaşadığını, bunların 72 saat içerisinde gönderilebilecek bir yerleri olmadığını vurguluyor.

Gönderilen tebligatta köpeklerin teslim alınmadığı taktirde bakımevlerine gönderileceğinin söylendiğini kaydeden B.M., şu ifadeleri kullanıyor:

Bu köpeklerin çoğu özel bakıma muhtaç olduğu için belediyelerin söz konusu barınaklarında yaşamaları mümkün değil. Son taşımanın stresini ve travmasını da hâlâ tam olarak atlatabilmiş değiller; az yemek yiyorlar, gerginler hâlâ. Böyle bir taşınmayı daha kaldırabilecek durumda değil birçoğu; akıbetleri hakkında hiç iç açıcı düşünemiyoruz maalesef.

Bacağı ameliyatlı olduğu için bir ayağının üstüne basamayan ve yürümekte zorlanan köpek ‘Fındık’, kendisi için uygun olmayan engebeli bir arazideki kafeste tutuluyordu.

‘Bilinmezliğe gönderme çabası’

BUPAWS gönüllüleri, İlçe Tarım Müdürlüğü’nün Hayvan Barınma Merkezi’ndeki köpeklerin akıbetine dair kararının “birçok açıdan yanlış” olduğunu savunuyor.

B.M. de öncelikle söz konusu köpeklerin yaşam alanlarının Hayvan Barınma Merkezi olduğunu ve yaşam alanlarından koparılmamaları gerektiğinin altını çiziyor ve “Kimseye bir zararları yok” diye ekliyor.

B.M. verilen kararı şöyle değerlendiriyor:

Bu köpekler yıllardır okul arazisinde belli bir alanda bakımı gönüllülerce sürdürülen köpekler. Gerek İstanbul’daki liselerden gerekse üniversite içerisinde birçok eğitim faaliyeti ve gönüllülük projeleri için de kullanılıyordu. Şimdi yönetimin bu köpekleri sanki yabancılarmış gibi, sanki oraya terk edilmişler ve çevreye zarar veriyorlarmış gibi bilinmezliğe gönderme çabası tam anlamıyla taş kalplilik.

Barınaktaki en hareketli iki köpek olan Buz ve Gino oldukça küçük bir kafese yerleştirilmişti.

‘Köpeklerin üniversiteye maddi manevi hiçbir yükleri yok; rahat bırakılsın’

Köpeklerin üniversiteye veya yönetimine maddi veya manevi hiçbir yükünün olmadığını hatırlatan hayvan hakları savunucusu B.M., üniversite yönetimine şu çağrıda bulunuyor:

“Bizim talebimiz bu köpeklerin yaşam alanlarından kovulmaması. Yıllardır bakımlarını biz üstleniyoruz; üniversiteye ve yönetimine maddi manevi hiçbir yükleri yok. Şimdi bu köpekleri bu tür mevzulara malzeme yapmalarını istemiyoruz. Zaten Hayvan Barınma Merkezi’ni zorla taşıyarak sınırsız zarar verdiler, bir de buna göz yumamayız. Bu köpekler sahipsiz değil, başıboş değil; bakıma muhtaç, kendi halinde köpekler hepsi. Artık rahat bırakılmalarını ve gönüllülerin emekleriyle yaşamaya devam etmelerini istiyoruz.”

BUPAWS da köpeklerin bir kez daha yaşam alanlarından kovulmamasını talep ediyor ve destek olmak isteyen kişilerden yaşananların daha geniş kitlelerce duyulmasını sağlamaları için çağrı yapıyor.

Boğaziçi Hayvan Barınma Merkezi’nin iş makineleriyle tahliye edildikten sonraki hali.

‣ ‘Boğaziçi’nin köpekleri’ için İstanbullulara çağrı: Seslerini duymayacak mısınız?

Ne olmuştu?

Boğaziçi Mezunları Derneği tarafından kurulan ve 22 yıldır kampüste yaşayan hayvanlara yuva olan barınağa, başta “Cumhurbaşkanı kararı”, ardından “devlet kararı” olarak sunulan talimatlar üzerine üniversite yönetimi tarafından el konuldu.

‣ Erdoğan talimat verdi, rektörlük, Boğaziçi Üniversitesi’nin Hayvan Barınma Merkezi’ne el koydu

Yetkililerin barınma merkezine iş makineleriyle girmesi, burada bulunan kulübelerin yanı sıra ilaç dolaplarının ve barınağa getirilen sakat hayvanların ihtiyaç duyabilecekleri yürüteçlerin de kullanılamaz hale gelmesine neden olmuştu.

Hayvanların oluşturulan yeni “doğal yaşam alanı”na tahliyesi sürecinde köpeklere yapılan muamelenin birçok hayvanda korku, panik, güvensizlik ve çaresizlik hislerine yol açtığı sosyal medyaya yansırken, nakliyeyi gerçekleştiren Üsküdar Belediyesi, yetersiz koşullar nedeniyle eleştirilmişti.

‣ Devlet kararıyla, polis zoruyla: Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi’nde hayvana tahliye, gönüllüye darp

Öte yandan tahliyeye engel olmak isteyen gönüllüler alandan uzaklaştırılmış ve bir gönüllü güvenlik ekiplerince darp edilmişti.

You may also like

Comments

Comments are closed.