Koronavirüs SalgınıEditörün SeçtikleriKadınManşet

Salgın ve kadın akademisyenler

0

Yazan: Alessandra Minello

Yeşil Gazete için çeviren: Hande Yetkin

*

Mizah, akademideki kadınların salgından ötürü iş ve aile hayatlarında yaşadıkları problemlerle yüzleşme yollarından bir tanesi. Geçtiğimiz ay viral olan Twitter gönderilerin biri şöyleydi: “Isaac Newton’ın evden çalışırken ne kadar üretken olduğuna dair Tweet atan bir sonraki kişiye üç yaşındaki ufaklığımı postalayacağım.”

Çalıştığım üniversite COVID-19’dan ötürü 12 Mart’ta kapatıldığından beri hayatım boyunca gördüğümden daha fazla gün doğumuna şahit oldum. Şu an şafak vaktinden önce işte olmam gerekiyor.

Hem öğretmek hem de düşünmek için esasen sessizliğe ve odaklanmaya ihtiyacım var. Öğrencilerimin çevrim içi izleyebilmeleri için dersleri kaydettiğim zamanlarda arka plandan gelen gürültüyü en aza indirgemem gerekiyor; ancak evde iki yaşında oğlum var. Kaydetmeyi denediğim ilk derste kullandığım sunumun son iki slaytını işlerken arkadan çalan oyuncak trompetinin sesini net bir şekilde duyabilirsiniz. Bu durumda kayıt alabilmem için uygun olan zaman yalnızca uyuduğu saatler, yani gece ve şafak vakti.

Gün içinde vaktimi alan bir diğer etmen de dünyanın farklı yerlerinde ikamet edip nostalji arzusuyla çevrim içi ve yüz yüze görüşmek isteyen çalışma arkadaşlarım. Gerçekten günün herhangi bir saatinde görüşmek isteyebiliyorlar. Oğlumun küçük kafası sürekli kamerada göründüğünden ötürü artık onu da tanımış oldular.

Tüm bunlar, bilimsel makaleler yazmak için daha az vaktim var anlamına geliyor. Çalışmak yerine iş arkadaşlarımla birlikte günlük hayatımızın üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Pek tabii COVID-19’un daha ciddi boyutlu sonuçlarıyla kıyaslandığında bizim sorunumuz ufak kalıyor. Hepimiz hala işlerimize sahip olduğumuz için çok şanslı hissediyoruz. Zenginlik, yoksulluk ve diğer sosyal eşitsizlikler, insanların iş, sağlık hizmetleri, alışveriş ve diğer olanaklara erişimi üzerinde etkili.

Ailelerin ev işleri ve maaşlı işleri nasıl yönettiğine yönelik çalışmalar yapan bir toplumsal demografi bilimci olarak genellikle profesyonel sahada ve akademide çalışan kadınlara odaklanıyorum ve şu an kendimi incelediğim öznelerden bir tanesi gibi hissediyorum. Halihazırda iş arkadaşlarımla görüşmeler ayarlamaya ve çevrim içi etnografik çalışmalara başladım bile.

Quelle: Getty Images

Bu salgın bize çok önemli bir ders verebilir: Anne ve babalar çocuk bakımı ve çalışma saatleri konusunda kısa süreli birtakım düzenlemeler yapmak durumunda kalabilirler. Uzun vadede bu tarz değişiklikler kariyerlerindeki üretkenliklerini de etkileyecektir. Bakım konusunda daha az sorumluluğu olanlar çok yüksekleri hedefliyor olabilirler. Acaba akademik topluluklarda biri de çıkıp hane içindeki sorumlulukları ve çalışmaya yönelik dengesiz yaklaşımı göz önünde bulunduracak mı? Hayır. Ebeveyn olup olmamak fark etmeksizin her birimiz terfi ve pozisyon değişimi için verilen yarışın bir parçası olacağız.

‘Bakım sorumluluğu, eğitim seviyesi tanımıyor’

Yükselmenin, kişinin bilimsel yayınlarının sayısı ve kalitesine, bunun yanı sıra araştırma projeleri için fon bulabilmelerine bağlı olduğu akademi, çocuklu bir rutinle bağdaşmıyor. Önümüzdeki yıllarda 2020’ye dair bulguların akademide ebeveynlik sorumluluğu taşıyan çalışanların diğerlerine oranla dezavantajlı olduğunu göstereceğini bekliyorum.

Bu veri, kadınlar özelinde birtakım sonuçları da ortaya çıkarabilir. Bakım sorumluluğu esasen eğitim seviyesi yüksek çiftler arasında bile dengeli dağılmamakta. Kadınlar gözle görülür biçimde ev işlerine daha fazla vakit ayırmaktalar. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki evli anne ve babalar kıyaslandığında, annenin ev işleri ve çocuk bakımı konusunda neredeyse iki kat daha zaman harcadığı görülmekte. Cinsiyet eşitliğinin olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde kadınlar hala ev işlerinin üçte ikisini üstlenmekte. Eve ekmek getirenin kadın olduğu heteroseksüel çiftlerde ev işlerinin çoğunu kadın yapmakta.

Genel olarak, Covid-19 deneyimi, özellikle bazı sektörlerde araştırmanın yapılış şeklini değiştirmekte; yeni hızlandırılmış yayın kontrolü, mevcut verilerin miktar ve hızının artışı ve fonların sektörler arasındaki dağılımı akademideki dengelerini altüst etmekte. Bu durumda değişimin eşitsizlikler üzerindeki etkilerine de dikkat etmemiz gerekecek.

Öyleyse heteroseksüel bir çiftin iki üyesi de evde olursa ne olacak? Çok büyük olasılıkla böyle bir senaryo cinsiyet eşitsizliğinin şiddetlenmesiyle sonuçlanacak.

Erkeklerin sorumluluğu

Akademik kariyerin başlangıcı, kadınların üreme dönemine denk gelen uzun bir istikrarsızlık dönemiyle paralellik gösteriyor. Annelere yönelik ayrımcılık kavramı çalışan annelerin karşılaştığı ayrımcılık ve kısıtlamalar anlamına geliyor ve on yıldan uzun bir süredir kullanılıyor. Aile üyeleriyle ilgilenmeleri adına verilecek izin ve konaklama güvencesi kadınlar için son derece mühim olabilir. Bu noktada sunulan ilk fikir bu karantina dönemini bakım izninden sayma yönünde, fakat bu daha sonraki aşamalarda, örneğin kariyer gelişimi için açık bir yarışma söz konusu olduğunda düşünülebilir. Böyle bir uygulamanın salgın sürecinde diğer ailelerden daha az avantajlı durumda olanlara, özellikle çoğunluğu kadın olan bekar ebeveynlere fazlasıyla faydası dokunacaktır.

Erkekler sorumluluk üstlenebilir. İtalya’daki Floransa Üniversitesi’nde ekonomist olarak görev yapan iş arkadaşım Paolo Brunori’nin, biri 18 aylık, diğeri 5 yaşında olan iki çocuğu var. Kendisi evden çalışıyor; fakat pediatrist olan eşi hastanede hizmet veriyor. Paolo çalışma sürecini şu şekilde ifade ediyor: “Kafamı araştırmaya vermem neredeyse imkansız; çünkü huzur içinde odaklanabileceğim kesintisiz üç dört saatim yok. Yapmam gereken işleri bölüp eşim Silvia eve döndüğünde veya herkes uyuduğunda yapmaya çalışıyorum.”
Paolo ve onunla benzer süreçleri deneyimleyen herkesin şunu dile getirmesi gerekiyor: “Kendi ailelerimizin bakımı ve koşuşturmacası adına geçirilen saatler bile genellikle ya görülmüyor ya da gözden kaçırılıyor.”

Bu durumda uygulanabilecek en kesin çözüm cinsiyet eşitliğine uzun vadeli yatırımlar yapmak olacaktır.

Makalenin İngilizce orijinali

You may also like

Comments

Comments are closed.