Hafta SonuKöşe YazılarıKültür-SanatManşetYazarlar

[Bir şarkının hikayesi] Nights In White Satin /The Moody Blues

0

1960’ların ikinci yarısına gelindiğinde İngiliz grupları önemli bir eşikle karşı karşıya kalmıştı. 60’lı yılların başında popüler olan Amerikan esintili Rock & Roll müzikten, onun yerini alan Psychedelic Rock’a geçiş yapmayı başarabilen az sayıda müzik grubu vardı. Müziğe getirdikleri teknik yeniliklerle ve cesaretleri ile The Moody Blues da onlardan biri idi.

1964’te “Go Now” ile ilk hitlerini yapmayı başaran grup menajerlerinin ortadan kaybolması ile parasız kalmıştı ve ardından da grubun kurucu üyelerinden biri olan solistleri Denny Laine’in ayrılması ile dağılmanın eşiğine gelmişlerdi.

O sıralarda 19 yaşında genç bir müzisyen olan Justin Hayward, değerlendirmesi için bestelerini Animals grubunun solisti Eric Burdon’a göndermişti. Hayward’dan tümüyle habersiz olan Burdon, onun çalışmalarını Moody Blues’un kurucu üyesi Mike Pinder’e göndererek hem Hayward’ın hem de  grubun şansının dönmesini sağladığının farkında bile değildi.

Justin Hayward,  Rock&Roll  ekolünden çok, İngiliz folk müziği ekolünden geliyordu ve grubun müziğinin yönünü değiştirecekti. Ayrıca grubun Mellotron’u keşfedip kullanmaya başlaması ile Moody Blues’un müziğine yepyeni bir sound gelmişti.  Mellotron, modern synthesizer’ın analog öncüsü idi ve teyp kayıtlarını kullanarak çok çeşitli ses ve ritmleri çoğaltabiliyordu. Bu enstrüman gruplara kayıtları için müzisyenler kiralamadan ses paletlerini zenginleştirme şansı da veriyordu. Mellotron’un kullanıldığı en bilinen parça, Rolling Stone dergisinin “Tüm zamanların en iyi 500 şarkısı listesinde” en iyi Beatles melodisi  olarak gösterilen ve efsane dörtlünün psychedelic müzik çağına girişinin sembol şarkısı olan “Strawberry Fields Forever” idi.

Mellotron deyip geçmemeli…

The Moody Blues oluşmadan önce kurucuları Mike Pinder ve Ray Thomas, Almanya’da Beatles’la beraber bazı kulüplerde çalmışlardı. John Lennon’a Mellotron’u tanıtan da Pinder olmuştu. Rolling Stone dergisine verdiği röportajda “Mellotron müzisyenlere yeni ufuklar keşfetmelerini sağlıyordu ve bunu sevgili arkadaşlarım Beatles’tan daha iyi kim yapabilirdi” demişti.

Gruba yeni katılan genç üye Hayward da bir Beatles hayranı idi. Bir konser dönüşü sabahın beşinde kuş sesleri arasında yatağında uzanırken 12 telli gitarı ile yaptığı bestenin, Moody Blues’un imza şarkısı olacağını tahmin edemezdi.

Grubun bateristi Graeme ile iki odalı bir evde kız arkadaşlarıyla beraber yaşayan Hayward, o anları şöyle anlatmıştı:

O dönemde Moody Blues ‘da sadece ben ve Mike şarkı yazıyorduk. Arkadaşlarım benden bir gün sonraki prova için bir şeyler bekliyorlardı. Bir aşk ilişkisinin sonunda ve bir diğerinin başındaydım. Duygularımı anlatacak bir metafor düşünürken bir kız arkadaşımın bana daha önce hediye ettiği beyaz saten yatak örtüsü aklıma geldi. Valizimdeydi ve Graeme ile yaşadığım bu evde kullanmayı düşünüyordum. Çok romantiklerdi ama hiç kullanışlı değillerdi. Sabaha karşı şarkının ana yapısını bitirdim ve o gün provada arkadaşlarıma çaldım. İlk başta pek heyecanlanmadılar. Mike bir daha çalmamı istedi ve ilk mısrayı tekrar çaldım ve o da Mellotron’da nakaratı tekrarladı. Bir anda herkes şarkıda oynayacağı rolü anlamıştı.”

 

Stüdyoda “Nights in White Satin” görkemli bir parçaya dönüştü. Mellotron’un bir orkestrayı simüle etme yeteneğinden sonuna kadar faydalandılar. Bir şiir ile tamamlanan şarkı tam 7.5 dakika sürüyordu. Şarkının ayrı olarak kaydedilen uzun orkestrasyon bölümleri aslında hiç var olmayan ve sadece bu kayıt için bir araya gelen Londra Festival Orkestrası tarafından çalınmıştı. Gene de şarkının gövdesini oluşturan orkestral sound, Mike Pender’ın mellotronundan geliyordu. Senfonik rock türünün en güzel örneklerinden biri olan şarkı, grubun “Days of Future Passed” adlı ikinci albümünün merkezini oluşturdu.

“Nights in White Satin” ilk yayınlandığında listelerde ancak 19’uncu sıraya kadar çıkabildi ve sonra şarkı unutuldu. Ta ki 1972 yılında grup yeni bir albüm çıkardığında DJ’lerin radarına girene kadar.

Seattle’ da bir radyo programında çalındıktan sonra şarkı yavaş yavaş listelerde yükselerek Amerika Bilboard Hot 100’de ikinci sıraya kadar çıkarak orada iki hafta kaldı. Şarkıyı çalan DJ’e neden onu seçtiği sorulduğunda “Gece vardiyasındaydım ve biraz ot çekmek için araba parkına kadar  gitmem gerekiyordu ve ‘Nights in White Satin’ bunu yapabilmem için yeterince uzundu” demişti. Grup üyeleri bunun üzerine “Başarımızı keş bir DJ’ ye borçluyuz” diye espri yapmaktan geri kalmadılar.

Nights in White Satin’ın sayısız cover’ı yapıldı. 2013 yılında kendisi ile yapılan söyleşide Justin Hayward dinlediği en iyi cover’ın soul şarkıcısı Bettye LaVette’inki olduğunu söylemişti.

Bir gece yatağımda laptop’umla oturmuş e-postalarımı okuyordum. Bir arkadaşım bana LaVette’in yorumunu MP3 olarak göndermişti. Linke tıkladım ve dinleyince gözyaşlarıma boğuldum. Eşime bunu mutlaka dinlemelisin dedim. Nights In White Satin’in yüzlerce, belki de binlerce yorumu olmuştu ama ilk defa olarak sözleri gerçek anlamda duyuyordum”  

Kendi bestecisini bile ağlatabilen bu dokunaklı yorum elbette dinlenmeyi hak ediyor.

 

Seçilebilme özelliğini ilk defa kazandıktan ancak 19 yıl sonra nihayet 13 Ağustos 2018’de Moody Blues, “Rock and Roll Onur Listesi“ne dahil edildi. Justin Hayward konuşmasında “Biz İngiliz müzisyenler için burası kahramanlarımızın evi idi, ta ki Beatles ortaya çıkıp dünyayı değiştirene kadar” diyerek bir döneme damgasını vuran ve hayranı olduğu efsane grubu onurlandırdı.

Moody Blues dünya çapında 70 Milyondan fazla albüm satmış ve 18 platin plak kazanmıştır.

Kaynakça

  • Hughes R., The Story Behind The Song : Nights in White Satin by The Moody Blues,August 2017
  • Songfacts, Nights In White Satin
  • Umphred N., Why were’nt the Moody blues in the Rock&Roll Fame,May 2019
  • Wikipedia, In White Satin, The Moody Blues, Bettye LaVette,

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.