MUĞLA – Genç sporcu Ramazan Akgül, yarın gerçekleştirilecek Cappadocia Ultra Trail‘de Akbelen için koşacak. Akgül, ekoloji mücadelesiyle sporu bir araya getiren sporculardan biri. Genç sporcu daha önce de Milas‘a bağlı İkizköy‘de bulunan Akbelen ormanını tahrip eden Limak ve IC-İçtaş ortaklığındaki YK Enerji‘ye karşı, kömür madenleriyle ormanların yok edilmesine karşı İzmir‘den Akbelen‘e pedal çevirmişti.
Akgül, zorlu parkurların bulunduğu 38 kilometrelik koşusunun öncesinde Yeşil Gazete‘ye konuştu:
14-15 Ekim tarihlerinde yapılacak Cappadocia Ultra Trail’de Akbelen için koşacaksın, bu senin için ne anlam ifade ediyor?
Aktivizmin barışçıl yollarla topluma daha iyi mesajlar verebileceğine inanıyorum o yüzden yıllardır mücadele ettiğim ekoloji alanını çocukluğumdan beri yaptığım sporla birlikte yürütmeye çalışıyorum, sporun hem medya gücünü hem de toplumdaki pozitif imajını en verimli şekilde kullanmak istiyorum. Daha önce Akbelen için İzmir’den bisiklet sürmüştüm ve oldukça pozitif bir etkisi oldu mücadeleye o yüzden bu sefer koşacağım Kapadokya yarışıyla da bu etkiyi sürdürmek istiyorum.
‘Verdikleri destek yarışın zorluğunu minimum seviyeye indirdi’
Ultra patika koşusu oldukça zorlu görülüyor. Koşu öncesinde hem mental hem de fiziksel olarak nasıl bir hazırlık yapman gerekti?
Fiziksel olarak uzun bir süredir hazırlık yaptığımı söyleyemem çünkü özellikle son aylarda sürekli Akbelen’de sahada mücadele ediyordum, fakat mental olarak inanılmaz güçlüyüm.
Koşuyu Akbelen için yapacağımı paylaştıktan sonra başta Akbelen’deki köylüler olmak üzere birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarım ve çevremden çok güzel bir destek gördüm ve bu destek yarışın zorluğunu benim için minimum seviyeye getirdi.
‣Pedallar İzmir’den Akbelen’e direniş için çevrildi: Susmayın, susuz kalmayın!
‣Akbelen Ormanı Yaşıyor: Mücadele edip duruz
‣Şirketler için ağaçların kesildiği Akbelen’e beton döküldü
‘Doğa olmadan spor olmaz’
Genç bir sporcu olarak doğaya karşı işlenen suçların karşısında yer aldığını en çok da Akbelen mücadelesinde gördük. Spor hayatında bu tarz direnişleri desteklemek senin için ne gibi getirilere ve/veya götürülere neden oldu?
Başta da söylediğim gibi hem verdiğim ekolojik mücadele hem de yaptığım sporu bir araya getirerek bir süreç yönetmek en büyük amacım, barışçıl aktivizm konusunda iyi bir etki yaratmak istiyorum, 23 yaşındayım ve verimli kullanabileceğim bir enerjim var o yüzden bu enerjiyi bu alanlarda kullanmaya devam edeceğim.
Beni ekolojik mücadelenin içine sürükleyen süreç spor hayatım oldu çünkü “Doğa olmadan spor olmaz” mottosunu benimsiyorum bu yüzden sporu ve ekolojik mücadeleyi birbirinden ayırmayacağım.
‘Her yer Akbelen, her yer direniş!’
Üç farklı parkurun bulunduğu koşunun yapılacağı Kapadokya’da da benzer çevresel problemler sıkça yaşanıyor. Bu bağlamda koşunun burada yapılması senin için ayrıca bir anlam ifade ediyor mu?
Ne yazık ki ekstra bir duygu içinde değilim Kapadokya için çünkü ülkenin hangi bölgesine gidilirse gidilsin hangi şehrine uğranılırsa uğranılsın ekolojik yıkımla karşı karşıya olduğumuzu görüyorum, o yüzden Akbelen mücadelesinin ülkenin her yerinde sahip çıkılması gereken bir mücadele olduğuna inanıyorum,
İşte bu düşünceden yolla çıkarak “Her yer Akbelen her yer direniş” sloganıyla koşacağım.
‣Akbelen keyfi uygulamalar, ekokırım ve işkenceyle abluka altında: Sizi çağırıyor
‣Akbelen neden madene terk edilmemeli?
‘Ekoloji mücadelesi sporla daha iyi bir yere gelecek’
“Her yer Akbelen, her yer direniş” diyerek katılacağını duyurduğun bu koşu, profesyonel spor dallarında da direnişin sergilendiğini gösteriyor. Spor direnişe nasıl ses oluyor? Bu konuda neler söylersin?
Spor ve ekoloji mücadelesinin birlikte yürütülmesi ve bunun yaygınlaşması için elimden geleni yapıyorum, inanıyorum ki ekoloji mücadelesi sporla daha iyi bir yere gelecektir, yaptığım işlerden sonra da özellikle spor camiasından insanların geri dönüşleri ve destek mesajları beni umutlandırıyor.
Sporun çok ciddi bir medya gücü var ve verdiğimiz ekolojik mücadelenin sesini duyamayan insanlara bu alandan ulaşmaya çalışıyorum.