İnsan HaklarıManşet

Aysel Tuğluk tahliye oldu

0

Demans teşhisine rağmen 596 gün tutuklu bulunan Kürt siyasetçi, eski HDP milletvekili ve avukat Aysel Tuğluk, dün gece cezaevinden tahliye edildi.

Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) iki yıldır vermesi beklenen  ‘cezaevinde kalamaz’ raporunu dün vermesinin ardından avukatlar, Kocaeli İnfaz Savcılığı’na infazın durdurulması talebini yineleyen bir dilekçe daha sunmuştu.

Aysel Tuğluk’u, özgür kalması için mücadele eden kadınlar, HDP milletvekilleri ve hak savunucuları Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi önünde çiçeklerle karşıladı.

Cezaevi önünde açıklama yapan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, şunları söyledi:

“Aysel Tuğluk vekilimizin sağlığına kavuşması için bir imkan tanınmış oldu. Tuğluk zaten hiçbir zaman cezaevinde olmamalıydı. Bir Kürt kadın siyasetçi olarak tutsaktı, rehindi ve iki yıla yakın bir süredir de demans hastalığı teşhisi konulduğu halde zindanda tutuluyordu. Çok geç kalınmış bir karar. Ama sonuç olarak böyle bir kararın verilmiş olmasından dolayı çok mutluyuz. Bütün hasta tutsakların özgürleşmesini istiyoruz. Jin Jîyan Azadî.”

Aysel için mutluyuz ama Şebnem hoca için üzgünüz

Ardından söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise ” Aysel’in tahliyesine çok mutluyuz ama Şebnem (Korur Fincanı) hocanın tutuklanmasına da üzgünüz” diyerek son günlerde yaşananları hatırlattı:

“Biz biliyoruz ki bu ülkede gerçek anlamda bir yargı yok. Bağımsız ve tarafsız bir yargı yok, talimatlı yargı var. Nasıl Aysel talimatlı yargı ile tutuklandıysa aynısı bugün Şebnem Korur Fincancı için geçerli. Yine talimat iktidardan geldi. İktidar kendi çıkarları, koltuğu, geleceği için toplumsal muhalefeti susturmaya çalışıyor. Bunun bir aracı olarak Şebnem hocaya da bugün tutuklama kararı verildi. Ama biz bu tutuklamayı kabul etmiyoruz. Hiçbir geçerliliği olmadığını, ortada suç diye nitelendirilecek hiçbir şey olmadığını çok açık ifade ediyoruz. Şebnem hocanın yanındayız.”

Tuğluk, tahliyesinin ardından tedavisi için aile üyeleriyle birlikte İstanbul’a yola çıktı.

Tedavi iki yıl geciktirildi

Avukatlarından Reyhan Yalçındağ, Tuğluk’un yaklaşık iki yıldır tedavisinin geciktirildiğini belirterek “Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz” dedi ve ürecin uzun sürmesiyle Tuğluk’un tedavisinde gecikme yaşandığını hatırlattı:

“Her ne kadar ATK raporunu görmemiş olsak da yaptığımız görüşmelerde, Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu’nun verdiği teşhis gibidir. Dolayısıyla ta iki sene önce verilmesi gereken bir karardı. Ama bu müvekkilimizin hastalığının ilerlediğini gösteriyor. Anayasa Mahkemesi Sayın Tuğluk’un sağlık hakkı bakımından tedbir kararı vermişti. Cumhuriyet Başsavcılığını da konuyla ilgili yetkili makam olarak belirleyip periyodik, Tuğluk’un sağlık bilgileri sunulsun dendi. Nitekim haziran ayından itibaren 2 defa daha ATK muayenesi oldu.  Yine ATK’nin talebiyle müvekkilimizle birlikte kalan kişilerden tanıklık beyanları alındı.

Ama en azından insan onuruna uygun koşullarda, ailesinin ve sağlık emekçilerinin desteğini daha profesyonel düzeyde alması gereken bir süreç başlayacak.

Tuğluk’a yapılan işkence: Annesinin cenazesinde yaşadıklarının ardından hafızasını kaybetti

Dönemin HDP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk Aralık 2016’da DTK Eş Başkanlığı döneminde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri nedeniyle “terör örgütü yöneticiliği” suçlamasıyla tutuklandı. Tuğluk, hakkında hazırlanan iddianamede, suçlanmıştı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Mart 2018’de Tuğluk’a üzerine atılı suçtan 10 yıl hapis cezası verdi.

2017 yılında annesi Hatun Tuğluk’u kaybeden Aysel Tuğluk, cezaevinden izinli çıkarılarak annesinin Ankara’daki cenazsine katıldı. Vasiyet üzerine İncek Mezarlığı’na defnedilen cenaze, “protesto” etmeye gelen grubun saldırılarının mezara yönelmesi yüzünden toprak açılarak gömülüğü yerden çıkarılmış ve başka bir yere defnedilmişti.

Cenazeye saldıran bir kişinin emniyette İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafı ortaya çıkmıştı.

Alzheimer tanısı 2021’de konulmuştu

15 Mart 2021’de İzmit Seka Devlet Hastanesi, bu olayın ardından hafıza kaybı yaşamaya başlayanA ysel Tuğluk’a Alzheimer tanısı koydu. Temmuz 2021’de Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Kurumu (ATK), Tuğluk için “hastalığı nedeniyle hayatını tek başına devam ettiremeyeceği ve cezaevinde tek başına kalamayacağını, cezasının ertelenmesi” yönünde rapor verdi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaeli Üniversitesinin verdiği bu rapor üzerine Tuğluk’u İstanbul ATK’ye gönderdi, ancak Eylül 2021’de ATK rapor “düzenli poliklinik kontrolleriyle cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor verdi. Bunun üzerine Tuğluk’un avukatları Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV)rapor hazırlamaları için başvuru yaptı.

TİHV, 30 Eylül 2021’de hazırladığı raporda, “ATK raporları ve hastane raporları arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi amacıyla, kişide sözü edilen demans hastalığına yönelik incelemelerin bu hastalıkla ilgili araştırma, tetkik ve tedavisinde uzmanlaşmış bir akademik merkezde yeniden değerlendirilmesi…” gerektiği belirtildi.

Zorla savunma yaptırıldı

Kobani Davası kapsamında Tuğluk’un savunma vermesini talep eden mahkeme heyetininyeniden rapor istemesi üzerine Tuluk’u Aralık 2021’de yeniden muayene eden İzmit Seka Devlet Hastanesi, demans tanısının sabit olduğunu ve durumunun ilerlediği notunu düşerek, savunma yapıp yapamayacağına dair kararı ATK’ye bıraktı.

ATK ise Şubat 2022’de verdiği raporda ise “hafif bilişsel bozukluk” olduğunu ve kısmi olarak “savunma yapabileceğini” belirtti ve “ceza sorumluluğu tamdır” dedi.

‣ Demans hastası Çevik Bir’e tahliye; Aysel Tuğluk’a ifade mecburiyeti
‣ ‘Demans hastası Aysel Tuğluk’a zorla savunma yaptırmak işkencedir’
İstanbul Üniversitesi’nin 4 Şubat 2022’de hazırladığı raporda ; Tuğluk’un “atipik, hızlı seyirli demans” olduğu belirtildi ve tedavisinin ancak hastane koşullarında mümkün olduğu ifade edildi. TİHV, 5 Mayıs 2022′ de hazırladığı ikinci raporda “cezaevi koşullarında hayatını idame ettiremeyeceğini” belirtti.

ATK, 14 Nisan 2022, infazın ertelenmesi için yeniden rapor hazırladı, bu raporda ise; “hafif bilişsel bozukluk, hayatını yalnız idame ettirebilir” değerlenmesi yaptı.

Haziran 2022’de verilen ATK raporunda yeniden  “tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli Nöroloji ve psikiyatri poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceği” yönünde görüş verildi.

Avukatların, ATK raporuna yaptığı itirazlar ve Anayasa Mahkemesinin (AYM) ‘sağlık durumuna’ ilişkin bilgi talep etmesi nedeniyle Tuğluk, 16 Eylül’de yeniden ATK’ye gönderildi. Bir aylık sürecin sonucunda ATK, 21 Ekim’de beyin MR’nın çekilmesi talebiyle Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etti. Muayenenin ardından yaklaşık iki yıl sonra ATK, Tuğluk için “cezaevinde kalamaz” raporu verdi ve Tuğluk, tedavisi geciktirilen hastalığı ile tahliye oldu.

You may also like

Comments

Comments are closed.