Dünyaİklim KriziManşet

Araştırma: İklim krizi Türkiye’deki sellerin olasılığını 10 kat artırdı

0
Fotoğraf: BBC

İnsan kaynaklı küresel ısınma, Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye‘de şiddetli yağış olasılığını 10 kata kadar, Libya‘da ise 50 kata kadar artırdı; sel ovalarındaki yapılaşma, barajların bakımsızlığı ve diğer yerel faktörler aşırı hava koşullarını insani bir felakete dönüştürdü.

World Weather Attribution grubundan iklim bilimcilerden oluşan uluslararası bir ekip tarafından yapılan hızlı analize göre, Eylül ayı başında Akdeniz‘in büyük bölümünde yıkıma neden olan şiddetli yağışların sera gazı emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliği nedeniyle gerçekleşme olasılığı daha yüksek.

Çalışmada ayrıca şiddetli yağmurun yol açtığı yıkımın, sele eğilimli bölgelerdeki yapılaşma, ormansızlaşma ve Libya’daki çatışmanın sonuçları gibi faktörler nedeniyle çok daha büyük olduğu tespit edildi.

Libya’da sel felaketinde ölü sayısı 11300’e yükseldi
Libya’daki sel felaketinin bilançosu uydu görüntülerine yansıdı
Libya’da meydana gelen selde ölü sayısı 20 bine yükselebilir

Fotoğraf: Reuters

Eylül ayı başlarında İspanya‘yı etkileyen bir alçak basınç sistemi ve Doğu Akdeniz‘de oluşan Daniel Fırtınası, 10 gün boyunca İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Türkiye ve Libya‘nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye büyük miktarda yağmur getirdi.

Şiddetli yağmur bölge genelinde büyük sellere yol açarak Bulgaristan‘da dört, İspanya‘da beş, Türkiye‘de yedi ve Yunanistan‘da 17 kişinin ölümüne neden oldu. En büyük felaket, sellerin iki barajın çökmesine neden olduğu Libya’da meydana geldi. Kayıpların kesin sayısı hala net olmamakla birlikte, şu anda sadece Derna‘da 3 bin 958, Libya’nın başka yerlerinde ise 170 kişinin öldüğü teyit edilmiş durumda ve 10 binden fazla kişi hala kayıp. BM’ye göre ülkede şu ana kadar ölü sayısı 11 bin 300 civarında.

İklim değişikliğinin bölgedeki şiddetli yağışlar üzerindeki etkisini ölçmek için bilim insanları, 1800’lerin sonlarından bu yana yaklaşık 1,2°C’lik küresel ısınmanın ardından bugünkü iklim ile geçmişteki iklimi karşılaştırmak üzere iklim verilerini ve bilgisayar modeli simülasyonlarını analiz etti.

Bilim insanları analizlerini üç bölgeye ayırdı: Analizin, yağışların çoğunun düştüğü ülkenin kuzeydoğu kısmına odaklandığı Libya; analizin art arda dört gün boyunca maksimum yağışa baktığı Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye; ve yağmurun çoğunun sadece birkaç saat içinde düştüğü İspanya.

Fotoğraf: Giannis Floulis/Reuters- Yunanistan,

Fotoğraf: Giannis Floulis/Reuters

Analiz: İklim krizi Libya’da şiddetli yağış olasılığını 50 kat artırdı

Libya için bilim insanları, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının bir sonucu olarak, insan kaynaklı iklim değişikliğinin olayın gerçekleşme olasılığını 50 kata kadar artırdığını ve dönem boyunca yüzde 50’ye kadar daha fazla yağmur yağdığını tespit etti. Bu olay hala son derece olağan dışı olarak kabul ediliyor ve mevcut iklimde sadece 300-600 yılda bir meydana gelmesinin beklenebileceği belirtiliyor.

Kazma Bırak’tan iklim krizi kaynaklı afetlere karşı birlik ve mücadeleye çağrısı
Yunanistan’ta görülmemiş sel felaketi üç can aldı
Yunanistan kayıtlarına göre 93 yılın en şiddetli yağmur fırtınası
Fotoğraf: Giannis Floulis/Reuters- yunanistan

Fotoğraf: Giannis Floulis/Reuters

İklim krizi: Türkiye’deki şiddetli yağış olasılığı 10 kat arttı

Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye için yapılan analiz, iklim değişikliğinin, gezegeni ısıtan insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak, şiddetli yağmurun gerçekleşme olasılığını 10 kata kadar arttırdığını ve yüzde 40’a kadar daha fazla yağmur yağdığını gösterdi. Üç ülkenin bir bölümünü kapsayan bu geniş bölge için bu olay artık oldukça yaygın ve yaklaşık her 10 yılda bir beklenebilir, yani her yıl gerçekleşme olasılığı yüzde 10. Etkilerin çoğunun gerçekleştiği orta Yunanistan’da ise bu olayın gerçekleşme olasılığı daha düşük ve 80-100 yılda bir gerçekleşmesi bekleniyor; bu da her yıl gerçekleşme olasılığının yüzde 1-1,25 olduğu anlamına geliyor.

Yağmurun çoğunun sadece birkaç saat içinde düştüğü İspanya’da, bilim insanları bu tür şiddetli yağışların 40 yılda bir beklendiğini tahmin ediyor, ancak mevcut iklim modelleri bir günden daha kısa zaman ölçeklerinde şiddetli yağışları zayıf bir şekilde temsil ettiği için tam bir ilişkilendirme analizi yapılamadığı aktarılıyor.

Olaylar nispeten küçük alanlarda meydana geldiğinden ve çoğu iklim modeli bu küçük ölçeklerdeki yağışları iyi temsil etmediğinden, bu bulgular büyük matematiksel belirsizliklere sahip.

Fotoğraf: Elias Marcou/Reuters- Yunanistan

Fotoğraf: Elias Marcou/Reuters

Bilim insanları, iklim değişikliğinin bu gibi olayların olasılığını ve yoğunluğunu etkilememiş olma ihtimalini tamamen göz ardı edemeseler de, birkaç nedenden dolayı bir rol oynadığından eminler: artan sıcaklıklar genellikle daha şiddetli yağışlara yol açar ve çalışmalar sıcaklıklar arttıkça bölgede daha şiddetli yağmur öngörür. Araştırmacılar şiddetli yağmur olasılığını azaltan ve iklim değişikliğinin etkisini dengeleyen faktörlere dair ise hiçbir kanıt bulamadı ve bölgedeki hava durumu istasyonu verileri daha şiddetli yağmura doğru bir eğilim gösteriyor. Modellerdeki sınırlamalar nedeniyle, bilim insanları daha önceki çalışmalarda yaptıkları gibi iklim değişikliğinin etkisine ilişkin merkezi bir tahmin vermedi, bunun yerine etkinin bir üst sınırını ortaya koydu.

Çalışmanın kilit bulgularından biri, bazı bölgelerde gözlemlenen çok büyük etkilerin, nüfusun yüksek kırılganlığı ve olaya maruz kalmalarının bir kombinasyonundan kaynaklandığı tespiti. Orta Yunanistan’daki etkilenen bölgede, şehirlerin ve toplulukların çoğu ve altyapının büyük bir kısmı sele eğilimli alanlarda yer alıyor.

Çatışma ve siyasi istikrarsızlık Libya’daki sele su taşıdı

Libya’da, uzun süren silahlı çatışma, siyasi istikrarsızlık, potansiyel tasarım hataları ve barajların yetersiz bakımı gibi çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi felakete katkıda bulundu. Bu faktörlerin etkileşimi ve iklim değişikliğiyle daha da kötüleşen çok şiddetli yağmur, aşırı yıkımı yarattı.

Çalışma, Yunanistan, Hollanda, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki üniversiteler ve araştırma merkezlerinden bilim insanlarının da dahil olduğu Dünya Hava Durumu Atfetme grubunun bir parçası olarak 13 araştırmacı tarafından yürütüldü.

Araştırmada yer alan Atina Ulusal Gözlemevi Araştırma Direktörü Vassiliki Kotroni, “Orta Yunanistan’ı etkileyen aşırı yağış miktarları ve bunların yıkıcı etkileri, erken uyarı sistemlerini etki temelli uyarılara, Sivil Koruma müdahale kapasitesine ve iklim değişikliği çağında dirençli altyapıların tasarımına yönelik olarak yeniden düzenlememiz gerektiği konusunda bir kırılma noktasıdır” dedi.

Fotoğraf: Reuters- Yunanistan-sel

Fotoğraf: Reuters

‘Akdeniz, iklim değişikliğinin yol açtığı tehlikelerin en yoğun yaşandığı yerlerden biri’

Londra Imperial College Grantham Enstitüsü – İklim Değişikliği ve Çevre Bölümü İklim Bilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi Friederike Otto ise analizlerine ilişkin olarak şunları aktardı:

“Akdeniz, iklim değişikliğinin yol açtığı tehlikelerin en yoğun yaşandığı yerlerden biri. İklim değişikliğinin parmak izinin çok net bir şekilde görüldüğü yıkıcı sıcak dalgaları ve orman yangınlarının yaşandığı bir yazın ardından, küresel ısınmanın bu sellere katkısını ölçmek daha zor oldu. Ancak her türlü aşırı hava koşuluna karşı kırılganlığı azaltmanın ve dayanıklılığı arttırmanın gelecekte hayat kurtarmak için çok önemli olduğuna hiç şüphe yok.”

Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi Direktörü Julie Arrighi ise “Bu yıkıcı felaket, iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının insani faktörlerle birleşerek nasıl daha büyük etkiler yarattığını, daha fazla insanın, varlığın ve altyapının sel risklerine maruz ve savunmasız kaldığını gösteriyor” dedi ve ekledi:

“Bununla birlikte, bu felaketlerin rutin hale gelmesini önlememize yardımcı olabilecek, güçlendirilmiş acil durum yönetimi, iyileştirilmiş etkiye dayalı tahminler ve uyarı sistemleri ve gelecekteki iklim için tasarlanmış altyapı gibi pratik çözümler bulunuyor.”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.