Köşe Yazıları

Adalet Yürüyüşü hakkında öğrendiklerim – Alper Budka

0

İki gün yürüdükten sonra Adalet Yürüyüşü hakkında öğrendiklerim:

– Her gün yaklaşık 20 km yürünüyor. Öğleye doğru bir kez mola veriliyor. Öğleyin bir kez daha mola veriliyor. Bu mola çok uzun (4-5 saat) sürüyor. Akşam 5’ten sonra yolun kalanı yürünüp, etap tamamlanıyor. Günün çoğu yürüyerek değil, dinlenerek geçiyor.

(Rota değişmese de, başlangıç bitiş saati, mola sayısı-süresi günden güne değişebiliyor)

– Yürümek değil, sıcak yoruyor. Asfalttan, emniyet şeridinden yürüyoruz. Şehirler arası yolda gölgelik de yok. Yol üzerinde belirli noktalarda bekletilen su araçları var. Her iki km’de bir şişe su dağıtılıyor. Yine de susuzluk kötü, bence termos getirin. Bir de pamuklu, uzun kollu giysi getirinki kollarınız yanmasın.

– Mola yerleri çayır çimen, çok hoş… Bol yemek, meyve (özellikle kavun, karpuz), tatlı ve içecek ikram ediliyor. Tuvalet ihtiyacınız için tuvalet aracı getirmişler. Telefon şarj etmek için makineler var. Adalet tişörtü, şapkası, pankartı vs. ücretsiz dağıtılıyor. Birçok şey ücretsiz… Canlı müzik yapan küçük gruplar da var.

– Kılıçdaroğlu karavanda kalıyor. Geceleyin karavanda, çadırda kalan ya da yere bir bez/karton serip uyuyanlar var. Maalesef uyumak için bir şey vermiyorlar. Veriyorlarsa da ben bilmiyorum. Bir de otobüslerle evine dönüp, ertesi gün kalan yolu yürümek için dönenler var. Ben öyle yapıyorum.

– Yürüyüşçüleri takip eden bir ambulans ve üç dört araç var. Yorulduğunu, fenalaştığını hissettiğinde, yürüyüşü bırakıp bir minibüse binebilirsin. Seni varış noktasına götürüp bırakabilirler. Ya da öğleyin otobüsle İstanbul’a dönebilirsin. Gerçi bunu yapan çok az ama dediğim gibi, 20 km yürümek zorunda değilsin.

– Yol kenarında Rabia işareti yaparak, Mehter Marşı–Dombra çalarak, RTE sloganı atarak, el hareketi çekerek, laf koyarak, küfrederek, bağırarak sinir bozmaya çalışan AKP’liler oluyor. Ama Türk bayrağı sallayan, iki parmakla selamlayan, alkışlayan, el sallayan, destek veren çok daha fazla.. Herkes fazlasıyla soğukkanlı. Ben bir AKP’liye karşılık versem, hemen ikaz ediliyorum.

– Doğrusunu söylemek gerekirse, burada HDP’lileri istemeyenlerin sayısı hiç de az değil. HDP’lilerin yürüyüşü provoke edeceğini düşünenler var. Onlar gelirse Kürtçe slogan atarlar, Apo posteri açarlar vs. bunları söyleyenleri görüyorum. Hatta adamın biri bana, “AKP’liler de gelsin, herkes gelsin ama HDP gelmesin” dedi. Fakat elbette ki yürüyüşteki herkes böyle düşünmüyor.

– Bu arada, çok olmasalar da, bireysel olarak yürüyüşe katılmış olan HDP ’liler de var. Fakat herkes sadece adalet tişörtü giydiği için kim hangi partiden, bunu anlamak mümkün değil.

– Adalet talebi-söylemi öne çıkarılmış. En çok kullanılan slogan “Hak, hukuk, adalet”. Biri yol kenarından laf attığında ya da hareket çektiğinde, ona büyük bir gürültüyle ve bu sloganla ya da alkışlarla karşılık veriliyor. Polis genellikle bu tür sözlü tacizleri engellemiyor.

– Şunu da özellikle söylemem lazım. Bu yürüyüş İstanbul – Ankara otobanından yapılmıyor. Eski yol denen, E-5 yolundan yapılıyor. Dolayısıyla şehirler arası otobüslerle İstanbul – Ankara arası gidip gelenler Adalet Yürüyüşü’nü görmüyor. Maalesef otobana izin verilmemiş. Bu yüzden yol uzamış. Ama bir yandan da iyi olmuş, böylece köylerin, beldelerin, ilçelerin içinden geçiliyor.

– Organizasyon fena değil ama küçük sorunlar da var. Mesela üzerinde görevli yazan birini bulmak zor. Çoğu zaman soru soracak adam yok. Biz şimdi neredeyiz, nereye kadar yürüyeceğiz, kaç km yolumuz kaldı, arkadaşım da İzmit’ten gelmek istiyor nasıl gelebilir vb sorulara genellikle “valla bilmiyorum ki” cevabını alıyorum. Bir örnek vermem gerekirse şarja bağladığım telefonum kayboldu, bulduğumda da bozulmuştu. Şarj makinesinin başına keyfine göre davranan, rahat, terbiyesiz bir eleman koymuşlar. Kimden hesap sorayım bilmiyorum.

– İstanbul’a yaklaştıkça kalabalık artıyor. Kortejin başından sonuna kadar 7 km’lik bir uzunluğa ulaşıldığı söyleniyor. Abartılıyor olabilir ama rahat 3-4 km var. Son etapta (Tuzla-Maltepe) 1 milyon kişiye ulaşmak planlanıyor ki, ben buna çok rahat ulaşılabileceğine eminim. Bu akşam İzmit şehir merkezine varılacak. İstanbul’a çok az kaldı.

Yukarıda iki gündür yürüdüğüm yolun haritası var. Sapanca Gölü’nün kuzeyinden kat ederek Kocaeli’ye ulaştık.

 

 

Alper Budka

You may also like

Comments

Comments are closed.