Köpekler Yasaklanmak ve Yok Edilmek İsteniyor

Köpekleri toplayıp uyutun; kedileri zehirleyin; sokak çocuklarına şiddet uygulayıp sindirin; engellilere yönelik en ufak bir çaba içinde bulunmayın, evlerine kapatın; sokakları ve geceleri kadınlar için can pazarına çevirin, kadınları belli saatte eve sokun… Hoşunuza gitmeyen, her canlıyı yasaklayın, öldürün, sindirin yaşamı kendinize göre steril hale getirin. Bu yasa bunun göstergesidir. Bunun ilk adımıdır.

Içinde bulunduğumuz günlerde, Türkiye’de canlı olmanın nasıl zor olduğunu, insanların hem kendi türlerine, hem de başka türlere nasıl da zarar verdiğini açıkça gördüğümüz olaylar yaşanıyor. Bir yasa ile köpekler toplanacak deniyor, sahiplerine para cezası verilecek deniyor; toplanan köpekler öldürülüyor ve para cezasından kaçan kişiler köpeklerini ya eve gizliyorlar ya da sokağa salıyorlar. Yaz şartlarında hırçınlaşan ve sokağa alışık olmayan köpekler de saldırganlaşıyor. Bir yasa, zincirleme olarak kaç tane can yakıyor?

Televizyonlarda, gazetelerde sürekli işlenen bir konu var: Pitbull başta olmak üzere, bir kaç cins köpeğin yasaklacak olması! Bir cinsi, bir hayvanı yasaklamak ne demektir? Böyle bir hak, kimde var? bunun sınırı nedir? Yasaklamanın gerekçesi şiddet ve zarar vermek olarak açıklanıyor. Silah satışını özendiren resmi kurumların olduğu bir ülkede, şiddet neden gösterilerek köpekler yok edilmeye çalışılıyor. Evet tüm köpekleri ve evet yok etmeye!

Daha önce de gördük mi; konu canlılar olduğunda olabildiğince cahil ve acımasız olunuyor. Yasaklanan köpeklerin toplanacağı söyleniyor. Peki sonrası?  Sonrası hakkındaki derin sessizlik ve gelen haberler bize tek ihtimalin olduğunu hatırlatıyor: Köpeklerin öldürülmesi! Peki hangi köpeklerin? Yasada ismi yazan köpeklerin mi? Hangi yetkili önüne konan iki fotoğraftaki köpeklerin cinsini bilebilir ki; görev verilen alt düzeydeki insanlar bilsin? En ufak bir altyapı çalışması yapılmadan, köpekleri birer mal, belki baskında ele geçirilmiş yasadışı madde olarak görerek canlılara yaklaşılabilir mi? Bu büyük acımasızlığı ve bilgi eksikliğinin sonu tüm köpeklerin  toplatılmasıdır. Ses çıkartan köpeğin saldırgan olarak görülmesi, saldırgan olan köpeğin de pitbull olarak adlandırılmasıdır. Köpekleri toplayıp uyutun; kedileri zehirleyin; sokak çocuklarına şiddet uygulayıp sindirin; engellilere yönelik en ufak bir çaba içinde bulunmayın, evlerine kapatın; sokakları ve geceleri kadınlar için can pazarına çevirin, kadınları belli saatte eve sokun… Hoşunuza gitmeyen, her canlıyı yasaklayın, öldürün, sindirin yaşamı kendinize göre steril hale getirin. Bu yasa bunun göstergesidir. Bunun ilk adımıdır.

Kendisi değil, söylentisi çıktıktan sonra sokakta gezen kopek sayısı arttı. Kendi kişisel problemlerini, köpeklerini saldırganlaştırarak sarmaya çalışan insanlardan, aldığı eğitimin sonucunu sergileyen köpekleri kurtarmak yerine köpekleri yok etmeye, sahiplerine de para cezası vermeye kalkışan zihniyetin ürünü bu. Bundan sonraki her saldırının sorumlusu her olayı büyüten medya başta olmak üzere, en tepede bu yasayı çıkartanlardan, en alttaki sokakları köpeksizleştirmeyi kendisine iş edinen görevliye kadar herkestir.

Biz, ekolojistler olarak insan türünün belli bir grubunun herhangi başka bir tür üzerinde böyle bir hakkının olmadığını savunmalıyız. Bu haksız, yasanın ve yasağın bir türü yok etmek amacıyla değil, bir türü onları kendi amaçları doğrultusunda saldırganlaştıran insanlara yöneltilmesini, her köpeğin ya da her köpek sahibinin de böyle kestirmeci bir anlayışla zarar görmesinin de hiçbir mantıklı açıklamasının olmadığını savunmalıyız. Buradan hareketle, var olan duruma karşı olan, tüm bireylerle ve kurumlarla ortak hareket etmelidir. İşin canlı değeri boyutu, insani boyutu ve siyasi boyutu birbirinden ayrılamaz ve ayrılamadığı için de göründüğünden çok daha büyük bir tehdit ile karşı karşıyayız.

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR