Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Zeytinin tek düşmanı madenciler değil

0

İktidarın bir torba yasaya eklediği zeytinlikleri madenciliğe açmaya dönük yasa maddesi daha önceki sekiz değişiklik teşebbüsünde olduğu gibi yoğun kamuoyu tepkileri nedeniyle şimdilik geri çekildi.

Torba yasaya eklenerek TBMM’ne getirilen maddeye göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı zeytinliklerin madenciliğe açılmasına izin verebilecekti. “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”  ile “madencilik faaliyetlerinin zeytinliklere denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda” bakanlık izni ile zeytinlik alanlarda da madencilik yapılabilecekti.

Dokuz kez denediler

İktidar söz konusu teklifi, çeşitli yollardan ülke gündemine tam sekiz defa getirmişti. Son teşebbüsünde AKP iktidarı daha on ay önce bir yönetmelik değişikliği ile dikkat çekmeden zeytinlikleri madenciliğe açmaya çalışmıştı. Geçtiğimiz mart ayında kamuoyunda “zeytin yönetmeliği”olarak adlandırılan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” kamuoyunda yoğun tepkilerle karşılanmıştı. Yönetmelik değişikliği için hukuka, Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararlarına aykırı olduğu belirtilerek iptali için dava açılmıştı. Danıştay’ın yönetmelik değişikliği ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzere iktidar söz konusu yönetmelik değişikliğini geri çekmişti. Geri çekilen yönetmelik değişikliği, maden lobisinin ısrarlı baskıları sonucu bu kez “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile gündeme getirildi. Ancak daha önceki sekiz teşebbüste de olduğu gibi yoğun kamuoyu tepkisi üzerine teklif TBMM’de komisyon aşamasında geri çekildi.

Zeytinliklerin madenciliğe açılmaya çalışılması; özellikle tarihin ilk dönemlerinden bu yana yoğun zeytincilik yapılan ve zeytinyağı üretiminin büyük bir bölümünü karşılayan Marmara ve Ege bölgelerini yakından ilgilendiriyor. Kazdağları da dahil olmak üzere iki bölgenin her tarafını delik deşik eden madenciler, gözlerini yasal nedenlerle bugüne kadar dokunamadıkları zeytinliklere dikmiş durumdalar… Fakat geçtiğimiz hafta içinde Bergama Çevre Platformu’ndan gelen bir haber, zeytinliklere tek göz dikenin madenciler olmadığını gösterdi. Yapılan açıklamada İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin eylül ayı meclisinde onaylanmış olduğu kararla Bergama Çalıbahce köyümüzdeki zeytinlik arazilerinin yanındaki 233 dönümlük alan sanayi bölgesi ilan edilmiştir. Bölgemizin en iyi zeytinlerinin yetiştiği Zeytindağ, Bozyerler, Tekkedere, Yenikent, Çalıbahçe ve Kurfallı köylerimizdeki en az 500 bin zeytin ağacı tehdit altındadır.  Zeytincilik yasasını her fırsatta ihlal eden AKP’ye karşı zeytinliklerimizi birlikte korurken şimdi de CHP’li bir belediyede bunların yaşanıyor olması yöre köylülerimizi ve bizleri çok üzdü.   Dava açmaktan başka bir çıkış yolumuz kalmadı.  Dilerim yargı kararıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bu yanlıştan döndürürüz” deniyor.

Zeytinliklere bitişik sanayi bölgeleri

Açıklamadan da anlaşıldığı gibi sanayiye açılan 233 dönümlük alanda zeytin ağacı yok ama alan bölgenin en iyi zeytinlerini yetiştiren Zeytindağ, Bozyerler, Tekkedere, Yenikent, Çalıbahçe ve Kurfallı hemen yanı başında… Üstelik bu yerleşimlerden Zeytindağ adını zeytin ağacından alıyor ve sadece bölgenin değil, belki de ülkemizin en iyi zeytinleri bu yöreden çıkıyor. Şimdi Bergama’da kurulacak sanayi bölgesinin yaratacağı hava, toprak ve su kirliliği ile bu bölgede antik dönemden bu yana yapılan zeytinciliği öldüreceği endişesi hakim… Geçtiğimiz hafta içinde bu köylerde köylerinde yaşayan bir grup köylü 500 bin zeytin ağaçlarını korumak için 233 dönümlük alanı sanayi bölgesi ilan eden planın iptali için dava açtı.

Madenciler; zeytinlikleri yok etmek, bu ülkenin havasını, toprağını ve suyunu siyanürle zehirlemek için zeytinlikleri kesmek istiyor. Fakat görüldüğü gibi zeytinlikleri bekleyen tek tehlike maden lobisi ile bitmiyor, zeytin ağaçlarını kesmese de, zeytinlik alanların hemen dibine kurulacak sanayi bölgeleri de yaratacakları kirlilikle ölmez ağacını öldürebilir. O nedenle hepimizin daha dikkatli olması ve zeytini sadece baltadan değil, dolaylı çevresel tehditlerden de korumamız lazım…

Zeytinlik alanları madenciliğe açmaya dönük girişimler değil dokuz defa, 19 defa da gelse toplumdan aynı tepkiyi görecek. Ayrıca zeytinlikleri dolaylı tehditlere karşı da kararlı duruşla savunmaya sürdürecek, ağacını ve yaşam kültürünü ranta teslim etmeyecek. Çünkü yüzlerce yıl Anadolu insanı zeytinle büyüdü, zeytinle yaşadı; yaşamaya da devam edecek…

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.