Zak Kostopoulos: Hakkaniyet, cezasızlık ve ölmeyi hak etmek

Uyarı: Bu yazıda link verilen görüntüler ve içerik şiddet içermektedir.

Geçtiğimiz ay LGBTİ+ ve HİV pozitif aktivisti, drag performans sanatçısı Zak Kostopoulos’un Atina’da öldürüldüğü Yeşil Gazete de yayımlanan Nikolaos Stelya’nın Duvar Gazetesi’nden haberi ile duyuldu.

21 Eylül gecesi, Yunan basını kuyumcuyu soymaya çalışan bir hırsızın öldüğünü yazdı. Paylaşılan video görüntülerinde hırsız olduğu iddia edilen kişinin, kuyumcudan kaçmaya çalışırken kimliği belirlenemeyen iki kişi tarafından tekmelerle dövüldüğü gösteriliyordu. Cumartesi Günü bu kişinin LGBTİ+ ve HİV aktivisti, drag queen Zachie Oh olarak da bilenen Zak Kostopoulos olduğu ortaya çıktı. Yunan basını Zak’in uyuşturucu madde etkisinde olduğu, bıçak taşıdığı ve kuyumcuyu soymaya çalıştığı dedikodularını yaymaya başladı. Ana akım medya Türkiye’de de “travesti terörü” olarak bilinen hegemonik anlatısını devreye sokmuştu. Hemen ardından muhafazakar medya “AİDS hastası bu sapkının” kaşındığını ve bu muameleyi hak ettiğini yazdı.

Saldırı görüntüleri Zak’in linç edildiğini, polisin müdahale etmediğini ve LGBTİ+ ve HİV pozitiflere yönelik şiddetin meşrulaştırıldığını ortaya koyuyor. Aslında Türkiye’nin de komşusuna yabancı olmadığı, LGBTİ+ cinayetlerinde faillerin haksız tahrik indirimi arkasına sığınması gibi… Pazar Günü sosyal medyada Zak’in bir kafede çıkan kavgadan kaçarken kuyumcuya sığındığı iddia edildi. Zak’i linç eden kişilerden biri aynı gün sorguya alındı ve şartlı tahliye edildi. İkinci kişinin çarşamba günü kimlik tespiti yapıldı ve aşırı sağ gruplarla bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen ikinci kişi de şartlı tahliye edildi. Bahsi geçen ikinci kişinin 19 Mayıs’ta faşist grupların saldırısına uğrayan Selanik Belediye Başkanı Yiannis Boutaris için Twitter’dan “Hainleri Pontuslular s..tiği zaman, işte böyle görünürler. Bunun gibilerin sonu da böyle olur, dikkatli olsunlar.” yazması tesadüf olmamalı.

Ertesi gün çıkan adli tıp otopsi raporunda, Zak’in ölüm nedenin elde olan veriler ışığında henüz belirlenemediğini, toksikolojik ve histolojik inceleme sonuçlarının beklendiğini ifade edildi. Perşembe günü ortaya çıkan görüntüler 8 polis memurunun Zak’e kelepçe takmak için orantısız şiddet kullandığını gösteriyor. Olay yerine çağırılan polis, yerde baygın halde yatan Zak’e tekme atıyor, copla vuruyor ve sürüklerken küfür ediyor. Bu arada başında bandaj olan Zak’in vücudundan kanlar akmaya devam ediyor ve her tarafta kan olduğu gözüküyor. Bir noktada polislerden biri Zak’in bedeninin üzerine düşüyor. Zak yerde yatarken kollarından tutan polisler onun üzerine basıyor. Neden olduğu anlaşılamayacak bir şekilde polislerden biri Zak’in boğazına ayağıyla bastırırken diğeri de Zak’e yaklaşıp bir yumruk atıyor. Aynı görüntülerde polislerden birinin “Gel, kelepçeleri tak” bir diğerinin “ellerinden, ellerinden çek” ve üçüncü bir polisin “Gel! S..tiğimin, tanrı karşıtı” diye bağırdığı duyuluyor.

Cuma günü, Yunanistan Kamu Düzeni Bakanlığı ve Yunan Polisi video görüntülerinin ortaya çıkmasıyla, ilgili polisler hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını duyurdu.  Aynı gün sonuçlanan polis incelemesi, Zak’in elinde olduğu iddia edilen bıçakta, Zak’in parmak izine rastlanmadığını ortaya çıkardı. Çarşamba günü yayınlanan, kuyumcunun yakınlarında bulunan bir mağazanın kapalı devre kamera görüntüleri, kaldırımda üç kişinin zorbalığına uğrayan Zak’in kuyumcuya sığındığı gösteriyor.

ABD doğumlu olan Zak’in kamusal alanda linç edilerek öldürülmesi ve polis tarafından işkenceye maruz kalması LGBTİ+, HİV ve insan hakları örgütleri dışında kamuoyunda ciddi bir tepki çekmedi. Yunanistan yetkilileri de hala soruşturmaya yönelik nihayi bir açıklama yapmış değiller. ABD vatandaşı olan Zak ile ile ilgili ABD’li yetkililerden ise hiçbir açıklama gelmedi. Mevcut bilgiler cinayetin nefret saiki ile gerçekleştiği ve polisin cinayeti önlemek bir yana, kasti olarak Zak’e kötü muamelede bulunduğunu gösteriyor. Avrupa’da muhalif kesimlere karşı aşırı sağ örgütlerin saldırıları her geçen gün artıyor. Avrupa Parlementosu 25 Ekim Perşembe Günü Avrupa’da Yükselen  Neo-Faşist Şiddet başlığıyla kabul ettiği önergede Zak’i linç eden kişilerden birinin aşırı sağ gruplarla olan bağlarına yönelik iddiaya dikkat çekti, Zak’in maruz kaldığı kötü muamele ve ölümününe yol açanların adalet önünde hesap vermesi gerektiğini vurguladı. Ölümünden bir ay sonra, Zak’in annesi Yunanistan Başbakanı’na yazdığı mektupta oğlunu katledenlerin hakkaniyetle cezalandırılmalarını istediğini yazdı. Türkiye’den 12 LGBTİ+ örgütü ortak kaleme aldıkları metinle Zak için adalet istedi ve Yunan yetkilileri tarafsız ve adil bir soruşturma yürütmeye çağırdı.

Kaynaklar

https://www.thepressproject.gr/article/134723/Distortions-and-cover-ups-in-the-Zak-Kostopoulos-case

http://www.ekathimerini.com/232906/article/ekathimerini/news/forensic-report-on-death-of-lgbtq-activist-inconclusive

http://www.ekathimerini.com/233027/article/ekathimerini/news/police-open-probe-on-officers-conduct-during-arrest-of-activist

https://news.artnet.com/art-world/greek-arts-community-denounces-death-of-activist-zak-kostopoulos-1362913

https://greece.greekreporter.com/2018/09/26/greek-jeweler-released-on-bail-over-death-of-gay-activist/

http://www.keeptalkinggreece.com/2018/09/27/zak-kostopoulos-police-violence-video/

 

 

 

O. Russell

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

Güzelliğe, iyiliğe açık kalmak için Açık Radyo

Kötülüğün eşiği aşıldı. Elimizdekileri kaybetmememiz ve kötülüğe karşı durabilmemiz için Açık Radyo açık kalmalı. Sesimize ve sözümüze sahip çıkmak için elimizden geleni yapmalı, dayanışmayı büyütmeliyiz.

Açık Radyo’suz olmaz!

'Hüznün fiziği'nin diyalekti açısından bakarsak en derin hüzünler en coşkulu ve en mutlu adımları getirecektir. Tabii yaşama ve mücadeleye olan inancımızı yitirmemişsek...

EN ÇOK OKUNANLAR