Tuzlama: Yolu açıyor, ömrü kısaltıyor

Kar yağışı sebebiyle yapılan yol tuzlama çalışmalarının zararlarını değerlendiren Dr. Savaş Karabulut, "Tuzlu sular barajlardaki suya karışıyor. Aslında halk sağlığını bire bir tehdit eden bir durum" dedi.

Türkiye‘nin soğuk hava dalgasına teslim olmasıyla birlikte yağan karlar, yolların kapanma tehlikesini doğurdu. Özellikle büyükşehirlerde yolların kapanmaması için kimyasal solisyon ve tuzlama çalışmaları yapıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapılan açıklamaya göre, kentte etkili olan kar yağışı sebebiyle yollarda şu ana kadar 136 bin ton tuz ve 539 ton solüsyon kullanıldı.

Ancak, kullanılan bu solisyon ve tuzun canlılara ve çevreye ciddi zararları bulunuyor. Yeşil Gazete’ye konuşan Jeofizik Mühendisi Dr. Savaş Karabulut, “Bu ilkel uygulamadan vazgeçip, bir an önce teknolojik, akıllı sistemlere geçilmeli” dedi.

‘Halk sağlığını bire bir tehdit ediyor’

“Tuzlu sular barajlardaki suya da karışıyor. Aslında halk sağlığını bire bir tehdit eden bir durum. Bu su, insan sağlığına zarar veriyor” diyen Dr. Savaş Karabulut, tuzlama çalışmalarının insan sağlığına diğer etkilerini şöyle anlattı:

Tuz, sonuçta karla birlikte yer altı suyuna karışıyor. Bu yer altı suyunun çok derinlere inmesi uzun yıllar alıyor ama sonuçta tuz bulunduğu ortamdan yer altına süzülüyor. Yer altına süzüldüğü zaman suya uzun vadede karışacak demektir.

İçme sularımıza bile tuz karışıyor. İçme sularına karıştığında, tansiyon hastaları için büyük sıkıntı oluşturuyor. Ayrıca, iyot oranının artmasının koah hastaları ve kalp hastalarına zararları var.”

Yol tuzlamada tane boyutları büyük olduğu için kaya tuzunun kullanıldığı kaydeden Dr. Karabulut, belediyeler tarafından özellikle yol kenarına ekilen ağaç, çiçek ve bitkilerin tuzlanmadan zarar gördüğü ve öldüğünü belirtti.

‘Hayvanlara da zararı var’

Dr, Karabulut, tuzlama çalışmalarının sadece insan ve bitkiye zararı olmadığını hayvanlara da ciddi zararlar verdiğini anlattı:

Hayvanlar da zarar görüyor. Hayvanların ayaklarına tuz değdiğinde ayakları yanıyor. Çıplak ayakla dolaşan insanların da ayakları yanar. Tuzun böyle bir zararı da var. Onun dışında, toprağın altında yaşayan tüm canlıların yaşantısını yok ediyor. Böceklerin, solucanların da hayatlarını kaybetmesine neden oluyor.”

Tuzlamanın birçok şeye zararı olduğu gibi yollara da zararı olduğunu kaydeden Karabulut, “Tuzlar eridiklerinde yollardaki asfaltı çürütüyor. Mevcut asfalt, köprü gibi yapıların ömrünü kısaltıyor” dedi.

En fazla kaya tuzu kullanılıyor

Yol çalışmalarında kullanılan kimyasal solisyon konusuna da değinen Jeofizik Mühendisi Karabulut, “Sıvı ya da katı formların her birinin ayrı ayrı zararları var” dedi:

Yollar için en fazla kaya tuzu kullanılıyor. Tuzun kimyasalı sodyum klorür, magnezyum klorür, kalsiyum klorür. Sıvı veya katı formda kullanılıyor. Sıvı formu genellikle alkol bazlı olanlar. Bu maliyetli olduğu için kullanılmaktan kaçınılıyor. Bunun yerine katı, tuz formu kullanılıyor. Sodyum, magnezyum, kalsiyumun asfalt türlerinin kullanılması diğerlerine göre daha çevreci gözüküyor. Fakat, maliyetleri fazla olduğu için genellikle bu da kullanılmak istenmiyor.”

‘Akıllı yol sistemleri kullanılmalı’

Tuzlama ve solisyonun olumsuzluklarına rağmen kalıcı çözümlerin üretilmediğini söyleyen Dr. Savaş Karabulut, acilen konuyla ilgili çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti:

Dünyada asfalttaki ısıyı algılayan akıllı teknolojik yollar yapılıyor. Merkezi sistem tarafından yolun sürekli ısı seviyesi ölçülebiliyor. En çok buzlanma nerede olduysa oraya ısıtmalı sistemler kuruluyor ve otomatik olarak sorun çözülüyor.

Doğayı, yeşili korumak için yapılacak en temel şeylerden bir tanesi akıllı yol sistemlerini kullanmak. Yollar yapılırken her türlü akıllı çözümün üretilmesi gerekiyor ki bu tuzlar kullanılmasın.

Elimizdeki mevcut kaynakların korunması amacıyla acilen bu konuyla ilgili çalışmaların yapılması gerekiyor. “

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR