Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

TTB’nin deprem bölgesi ile ilgili birinci ay raporu: Deprem kaçınılmaz, kayıplar önlenebilir

0

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kahramanmaraş depremi ile ilgili birinci ay raporunu, cuma günü yayımladı. TTB, 6 Şubat sabah 4.17 de meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki ilk depremden sonra saat 5.37’de bölgeye ilk ulaşan meslek örgütlerinden. O andan itibaren birliğin Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu (ODSH) ve Halk Sağlığı Kolu üyelerince bölgenin tüm noktalarında sürekli olarak yapılan gözlemlere dayanan depremin 52 sayfalık ilk ay raporu sekiz bölümden oluşuyor. Bu bölümler depremden sonra TTB’nin çalışmaları, olağandışı durum bölgesinin değerlendirmesi, barınma, geçici yerleşim alanlarının durumu, sağlık hizmetleri ve durumu, sağlık çalışanları, sağlık sorunları, öncelikli sorunlar ve yapılması gerekenler olarak sıralanıyor.

Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’ı ayrı olarak ele alan TTB, bu illerden Malatya’ya Ankara Tabip Odası’nı, Hatay ve Adıyaman’a İstanbul Tabip Odası’nı Kahramanmaraş’a ise İzmir Tabip Odası’nı yıkılan ve kayıpları nedeniyle çalışamaz duruma gelen tabip odaları yerine ikame edecek yapıların kurulması ve işleyiş için bilgisayar, jeneratör vb. teçhizat sağlanması, ayrıca bu illerdeki koordinasyonun yürütülmesi için alt yapı kurulması ve gönüllü hekimlerin yerellerdeki koordinasyonu sağlamak üzere eşleştirilmiş.

İki milyon kişi göç etti, 80 bin binada hasar tespiti yapılmadı

Raporun ikinci bölümünde etkilenen bölgenin nüfus ve sosyoekonomik durumu hakkında bilgi veren TTB, bölgenin GSYH payının % 9.8 olduğuna da dikkat çekmiş. Raporun üçüncü bölümünde barınma sorunu ele alan birliğin bölgedeki gözlemcileri, “Yetkililerin açıkladıkları verilerden iki milyon kişinin bölge dışına göç ettiği, iki milyon kişinin ise geçici barınma yerlerinde yaşadığı anlaşılmaktadır. Bölge dışına göç edenlerin barınma koşullarına ilişkin elde somut bir veri bulunmamaktadır. 80 bin civarında binanın hasar tespitinin henüz yapılmadığını, bölgede yıkıcı olabilen depremselliğin devam ettiğini göz önünde bulundurarak depremden etkilenen nüfusun göç edenler ve geçici yerleşim alanlarında (GYA) barınanlar dışında kalan 10 milyonunun barınma durumlarıyla ilgili ciddi bir veri yetersizliğinden söz etmek gerekir. Bu veri yetersizliği bu büyük nüfus grubunun barınma sorunlarının yetkililerce henüz ele alınmadığını ve çözülmediğini işaret etmektedir” tespitini yapmış.

Raporun dördüncü bölümünde geçici yerleşim alanlarının (GYA) durumunu inceleyen TTB temsilcileri GYA’larının yer seçiminin doğru yapılmadığını, çadırlar arasında yeterli aralık bırakılmadığını, bu alanlara yeterli sayıda kadın ve erkek tuvaletleri kurulamadığını; mevcut tuvaletlerin  kanalizasyon bağlantılarının yapılamadığı için çalışmadığını belirtiyor.  Kanalizasyon bağlantısı sağlıklı olarak yapılamayan GYA’lerde toprak bazlı tuvaletlerin kurulabileceğini belirtilen raporda, özellikle kadınların tuvalet sorunu nedeniyle büyük sıkıntı çektiği vurgulanıyor: “Tuvaletler deprem sonrasında her dönemde özellikle kadınlar açısından çok önemli bir sorun olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Açık alanda tuvalet yapmak kadınlar için çok daha zordur. Bölgede görüşülen birçok kadın tuvalete daha az gitmek için su içmediğini ve çok az yemek yediğini ifade etmiştir. GYA’larda tuvaletlerde kadın-erkek oranı gerektiği gibi ikiye ya da üçe bir olacak şekilde planlanmamaktadır. Perine hijyeni için gerekli su ve kurulama için gerekli tuvalet kağıtları hâlâ birçok alanda sağlanmamıştır. Bölgede kadınlarda idrar yolu ve vajina enfeksiyonları salgın boyutundadır. İdrar yolu enfeksiyonları gebelikte en önemli düşük nedenidir ve bununla ilgili hiçbir önlem alınmamaktadır.”

Ayrıca raporun bu bölümünde GYA’lere yeterli su sağlanamadığı, yeterli sayıda duş bulunmadığı, hijyen malzemelerinin temininde de güçlükler yaşandığının altı çiziliyor: “Temiz suya erişim yanı sıra sabun, şampuan, diş fırçası, diş macunu, tırnak makası, tarak, kadın petleri, çocuk bezleri, temiz iç çamaşırları gibi gereksinimler kadın örgütleri ve uluslararası kuruluşların çabalarına rağmen bir ayın sonunda çok az yerde sağlanabilmiştir. Kadın örgütleri ve UNFPA bu amaçla hijyen paketleri dağıtmaya başlamıştır. 15-49 yaş arası kadınların her ay petlere gereksinimleri olacağı düşünüldüğünde bu hizmetin kalıcı ve düzenli hale getirilmesi, yardımlara bağlı kalınmaması önemlidir. İç çamaşırı gereksinimi tuvalet ve banyoya erişim sorunları nedeniyle normalin çok üzerindedir. TTB’nin Adıyaman raporunda gönderilen yardımlarda kadınlara çoğunlukla küçük ve orta beden çamaşır gönderilmesi, yardımların kültüre uygun olmamalarına dikkat çekilmiştir. Yardımların daha çok erkekler tarafından dağıtılıyor olması da erişimin önünde önemli engellerdendir. GYA’larda bununla ilgili düzenlemeler hızla yapılmalıdır.”

Depremzede hekimler deprem bölgesinde çalışmak zorunda kaldı

Raporun beşinci bölümünde il, il; ilçe, ilçe depremin birinci ayının sonunda sağlık kurumları ve sağlık hizmetlerinin durumu ortaya konuyor. Altıncı bölümde ise deprem bölgesindeki sağlık çalışanlarının durumu irdeleniyor. Depremlerde 101’i hekim olmak üzere 448 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiği belirtilen raporda deprem sonrası bölgedeki sağlık personelinin çalışmak zorunda kaldığı vurgulanmış: “Çalıştığı il ve ilçeden ayrılamayan sağlık çalışanları ve aileleri için, ilk iki hafta barınma en büyük sorun olmuştur. Ayrıca banyo olanakları ve soğuktan koruyucu giysi araç gereç olmaması da sorunları ağırlaştırmıştır. Bu sorun farklı düzeylerde devam etmektedir. Örneğin 26 Şubat 2023 itibarıyla Adıyaman’da sağlık çalışanlarının barınma sorunu tam olarak çözülememiştir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının motivasyonu düşmüştür.”

TTB birinci ay deprem raporunun yedinci bölümü ise bölgedeki sağlık sorunlarına ayrılmış. Bölgede günden güne artan uyuz ve bitlenme vakalarının yanı sıra her geçen gün artan bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması ihtimaline dikkat çekilen bu bölümde ayrıca hiçbir önlem alınmadan yapılan enkaz kaldırma işlemlerinin neden olduğu asbest maruziyetine de vurgu yapılıyor.

Raporun son bölümünde ise deprem bölgesindeki sorunlar özetlenerek; bu sorunların çözümü için TTB’nin önerileri başlık başlık geniş ve ayrıntılı olarak sıralanıyor. TTB’nin Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu (ODSH) ve Halk Sağlığı Kolu üyeleri deprem bölgesindeki tüm yerleşimlerdeki incelemelerini sürdürüyor. Bu incelemeler sonucunda ikinci ay raporu da yayınlanacak. Özellikle barınma ve bulaşıcı hastalıkları önleme konusundaki TTB önerilerinin yerine getirilip getirilmediği o zaman ortaya çıkacak:

“Söylemiştik tekrar söylüyoruz: Olağandışı Durumlara hazırlıklı olmak olanaklıdır. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunu biliyoruz. Evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı insanlarımızı, canlılarımızı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkündür-TTB”

 

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.