Bu yazı karasaban.net/ den alınmıştır
Türkiye tarımı ciddi bir kriz girdabına yakalanmış durumda. Krizin temel nedeni son 17 yılda uygulanan çiftçi karşıtı, şirket yanlısı politikalar.
Son 17 yılda;
Çiftçi yoksullaştı!
2012 yılında tarımda kişi başına 4 bin 57 dolar düşüyorken, 2017 yılına gelindiğinde 3 bin 319 dolara düştü.
Tarım geriledi!
Katma değeri 2012 yılında 68 milyar dolardı. 2017 yılında 52 milyar dolara,
Gayrisafi yurtiçi hasıladaki payı yüzde 10’dan yüzde 6’ya,
İstihdamdaki payı yüzde 35’den yüzde 19’a geriledi.
Kişi başına üretim düştü!
(2002-2017)
Buğday üretimi 294 kilodan 266 kiloya
Nohut üretimi 10 kilodan 6 kiloya,
Kuru fasulye üretimi 4 kilodan 3 kiloya,
Kırmızı mercimek üretimi 8 kilodan 5 kiloya düştü.
İthalat miktarı arttı
67 milyon ton yağlı tohum ve türevleri,
46 milyon ton buğday,
21 milyon ton soya,
14 milyon ton mısır,
11 milyon ton pamuk,
8 milyon ton ayçiçeği,
5 milyon ton pirinç ithal edildi.
26 adet mısır ve 10 adet soya olmak üzere 36 çeşit GDO’lu ürün ithalatına izin verildi.
2010 yılından bu yana, 2,9 milyon büyükbaş, 2,5 milyon koyun-keçi olmak üzere toplam 5,4 milyon baş canlı hayvan ithal edildi. 236 bin ton kırmızı et ithalatı yapıldı. İthal edilen etlerde BSE-Deli Dana hastalığı ve E.coli 0157 hastalığı olduğu tüketildikten sonra öğrenildi. Toplum sağlığı risk altına konuldu.
Tarımsal ithalat 189 milyar doları aştı.
Yağlı tohum ve türevleri ithalatına 39,
Pamuk ithalatına 19,
Buğday ithalatına 13,
Soya ithalatına 9,
Ayçiçeği ithalatına 4,6,
Mısır ithalatına 3,5,
Pirinç ithalatına 2,2 milyar dolar ödedik.
Canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı için 5,7 milyar dolar ödendi. Et fiyatları düşmediği gibi yerli hayvancılar da ithlat nedeniyle iflas etti.
Üretim maliyeti arttı!
Tarım ürünleri fiyatları 3 kat,
Tarımsal üretim girdi fiyatları 5 kat arttı.
Araziler ekilemiyor!
2000’li yıllardan bu yana çiftçi 3,2 milyon hektar araziyi ekemiyor.
2002 yılında tarım arazileri 26,6 milyon hektardı. 2017 yılında 23,4 milyon hektara geriledi.
Çiftçinin destekleme parasına el konuldu!
Tarım Kanununa göre (2007-2017 yılları arasında) çiftçiye 188 milyar TL destekleme ödemesi yapılması gerekirken, verilen destek 88 milyar lirada kaldı. Çiftçinin 100 milyar lirasına el konuldu.
Çiftçi borçları katlandı!
2002 yılında bankalar tarafından çiftçiye kullandırılan kredi miktarı 4 milyar TL iken, 2017 yılında 83 milyar TL oldu.
Tarım arazileri amaç dışı kullanıldı!
Nehir tipi hidroelektrik santrallerle (HES’ler) dereler kurutuldu. Jeotermal santraller, maden aramalar, konut, yol ve havaalanı yapımıyla topraklar amaç dışı kullanıldı.
Önce Büyükşehir Kanunu ile bir gecede köylerin %48’i mahalleye dönüştürüldü. Otoriter sisteme öyle geçildi.
17 yıllık süreçte, Türkiye tarım ve gıdası şirketlerin kontrolüne geçti. Küçük çiftçilerin tasfiyesi hızla arttı.
Tarımın yakalandığı kriz girdabından çıkışının yegâne yolu; bugüne kadar tarımı tahrip edenlerden, çözüm bekleme gafletinden bulunmamaktan geçiyor!
Bu yazı karasaban.net/ den alınmıştır
Abdullah Aysu