Tanrı ve şiddet

Basit çıplak gerçek budur:  'İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.'

“Kültür, Tanrı’nın seküler adıdır.” [1]

Gökyüzü adına konuşan Tanrı (= din) yeryüzü’nü devletlere bölerek ve sahiplileştirdiği bu toplama dünya adını vererek hem gökyüzüne (= yüceye) ihanet etmiş hem de krallığını ilan ederek hükmetmeyi seçmiştir. – Evet, düzenli ordu kuran her devletli toplumsallığın tasarımında “şiddet” vardır: Her devlet, şiddete karşı şiddet örgütlenmesidir. Şiddet, ötekinin kendisini temsil etmek istemesinin reddi olarak tezahür eder. Şiddet, insanın düşman ihtiyacının itirafıdır. Şiddet, insana içkindir. [2][3]

Böylece sahipsiz gökyüzü sahipli, hükmetme ve hükmedilme ilişkisi de “normal”leşerek dünya’sallaşmış ve ilk büyük örgütlü, hiyerarşik, kitlesel “yıkıcı yaratıcılık” eylemi gerçekleşmiştir. 

Bu yüzden:

Aşağıdan yukarıya kurulan en örgütlü, hiyerarşik, kitlesel, tasarlanan olmak için tasarlayan olmaktan vaz geçme eylemi Tanrı Krallığı’dır.

Çünkü:

Tanrı, oybirliğine dayalı “şiddet” aracılığıyla oluşmuş, alkışlarla örgütlenmiş ve kutsanmıştır. [5]

Çünkü:

“Arkaik biçimiyle mitik şiddet, Tanrıların en saf tezahürüdür. Mitik şiddet Tanrıların amaçlarına hizmet eden bir araç ya da iradelerinin tecellisi olmayıp öncelikle onların varlıklarının bir tezahürüdür. (…) Kutsal infazın alameti ve mührü olan, ama asla aracı olmayan ilahi şiddet ise, hükmeden şiddet olarak adlandırılabilir.” [6] – Evet, Tanrı (= din) sürekli şiddet üreten hükmetme ve hükmedilme ilişkisinin en kapsamlı ifadesidir (= tezahürüdür). 

Çünkü:

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.” [7] 

Evet, basit çıplak gerçek budur: 

“İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.”

***

[1] Eagleton, T., Tanrı’nın Ölümü ve Kültür, s. 109.

[2] Bir başka yüklü ve yükümlü soruyu da not edelim: “İnsanları bir arada tutan nedir?” Bu soruya Wolfgang Sofsky, çalışmanın, ortaklığın ya da yoldaşlığın değil şiddetin bir arada tuttuğu cevabını veriyor. Aktaran Çelebi, A., Şiddete Karşı Siyaset Hakkı: Şiddetin Eleştirisi Üzerine, s. 259.

[3] Zeynep Direk ise örgütlenmiş şiddete “zorunlu askerlik”i örnekleyerek işaret ediyor: “Militarist şiddetin amacı, evrensel bir biçimde tüm yurttaşları yasaya boyun eğmeye zorlamak, örneğin türdeşliği, yani milli bir kimliğe dayalı bir vatandaşlık anlayışını tüm yurttaşlara dayatmak gibi hukuksal bir amaçtır. Bu hukuksal amacın gerektirdiği şiddeti uygulamanın koşullarından biri de ‘zorunlu askerlik’tir. Direk, Z., Yasa, Adalet ve Siyaset: Şiddetin Eleştirisi Üzerine, s. 227”   

[4] Girard, R., Şiddet ve Kutsal, s. 204. Cümlenin aslı şöyle: “Tanrı, oybirliğine dayalı şiddet aracılığıyla

[5] Benjamin, W., Şiddetin Eleştirisi Üzerine, s. 35, 42.

[6] Derin, Ö., Başkası ve Şiddet; Walter Benjamin: Yasa Şiddetinden Mesiyanik Şiddete; Başkalık ve Barbarlık. s. 72.

[7] Yeni İnsan Yayınevi tarafından yayımlanacak olan Çok Kalpli Asi adlı deneme kitabından bir bölüm.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR