Su krizi yaşayan Kırşehir’de altına hücum: Yerel yöneticiler ve halk isyanda

Kırşehir'de Koç Holding ile AKP'li Nasıroğlu'nun Fernas Şirketiyle ortak kurduğu şirket, su kıtlığı yaşayan Kırşehir'i altın çıkarmak için parselliyor. Yeni şirketler de yolda.

Kırşehir’in merkeze bağlı köyleri maden arama kıskacı altında.

Koç Holding’e bağlı Demir Export A.Ş. ile AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas İnşaat A.Ş‘nin ortaklığındaki Defaş Madencilik ve Sanayi Anonim Şirketi (DEFAŞ A.Ş.),. ortaklığında yürütülen altın madeni projesi, hızla hayata geçirilmeye çalışırken, TÜMAD ve Koza Altın da bölgede altın arıyor.

Başta Belediye Başkanı Selahattin Ekincioğlu olmak üzere Kırşehirliler ise hali hazırda büyük su sıkıntısı yaşayan ilde, tarım ve mera alanlarında açılmak istenen madenler nedeniyle yaşam alanlarının yok olacağını ve göçe zorlanacaklarını söylüyor.

Fernas Madencilik‘te sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilerin eylemi ise sürüyor. Madendeki iş güvenliği ve işçi sağlığıyla ilgili videolarda insanlık dışı koşullarda çalıştıkları görülen işçiler ve aileleri bu nedenle gözaltına alınmıştı.

2013 yılında kentin merkeze bağlı Boztepe ilçesi ve köyleri için hazırlanan ve maliyeti 175 milyon doları bulan projenin hayata geçmesi durumunda bölgede 14 yıl boyunca altın arama faaliyeti yürütülecek.

Şirketler, proje kapsamında sondaj çalışmaları başlatıp, numune ve inceleme faaliyetleri yürütmeye başladı. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu da yayımlanan proje için kent merkezi, Boztepe ilçesi ve köyleri arasındaki bölgede üç maden ruhsatı alındı.

Yılda 1,8 milyon ton atık çıkaracak

Projede yer alan bilgilere göre, maden için ruhsat verilen alanlar bin 988, bin 963 ve bin 904 olmak üzere toplam 5 bin 855 hektarlık alanı kapsıyor. ÇED kapsamına giren alan miktarı ise, toplam 2 bin 864 hektar. Yılda 3 milyon ton cevher (altın) çıkarılarak, 200 bin ton zenginleştirilmiş cevherin elde edilmesi hedefleniyor. Şirketler, bu zenginleştirilmiş cevheri yurt dışına çıkararak, külçe altın haline getirmeyi planlıyor.

Bölgede yürütülecek faaliyetler kapsamında en az 10 bin kamyonun çalışması beklenirken, bu yoğunluğun kent trafiğine etkileri şimdiden endişelere neden oldu. Bölgede yılda oluşacak 1,8 milyon ton zehirli atığın nerede toplanacağı ve nereye akıtılacağı da bilinmiyor, çünkü projeye göre atık barajı yapılmayacak.

 

Köylere birkaç yüz metre uzaklıkta

Cevherin çıkarılması sırasında potasyum amil ksantat, sodyum silikat ve metil izobitül karbinol kimyasalları kullanılacak ancak kimyasalların miktarı da belirtilmedi. Bölgede kurulacak iki adet zenginleştirme ve iki adet de maden atığı depolama tesisinin bir yılda bitirilmesi planlanıyor. Maden sahası ve kurulacak tesisler, Çimeli köyüne 393, Boztepe ilçesine 640, Körpınar köyüne 883 metre uzaklıkta bulunurken, hayvan yetiştirme çiftliklerine ise sınır durumunda.

Dolayısıyla proje, hayvancılık başta olmak üzere bölgedeki çiftçilik ve tarım faaliyetlerinin tamamını doğrudan etkileyecek.

Koruma altındaki Seyfe Gölü’nün bitişiğinde

Projenin yapılacağı alanın 900 metre batısında Kızılırmak’a bağlanan Kılıçözü Çayı, 10 km güneydoğusunda Doğal Koruma Alanı ilan edilen ve birçok endemik kuş türünün göç durağı olan Seyfe Gölü yer alıyor.

Ankara’nın 2040’a kadar içme ve kullanma suyunın yüzde 60’ının Kızılarmak’tan karşılanması planlanıyor.

Seyfe Gölü.

Sondaj çalışmaları için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından bölgede su kuyuları açma izni verildi ancak proje başvurusunda kullanılacak su miktarına dair de herhangi bir bilgi bulunmuyor.

İklim krizinin de etkisiyle bölgedeki su kaynakları iyiden iyiye azalmışken, devasa ölçüde su kullanan siyanürlü altın madenciliğine izin verilmesi, bölgenin “çöle çevrilmesi” anlamına geliyor. Seyfe Gölü’nün hemen yakınında siyanür havuzları ve zehir barajlarının kurulmasına izin vermek ise göçmen kuşlara ve flamingolara kurulmuş bir tuzak olarak görülüyor.

Tonlarca dinamit kullanılacak

Madenler için binlerce hektarlık ormanlık, tarım, mera ve devlet hazinesi alanlarını kapsayan proje kapsamında ayda 45 patlama geçekleştirilecek ve her patlamada 12 bin 866 kilogram ANFO (toz halinde paylayıcı madde) ile bin 504 kilogram dinamit kullanılacak.

Her patlamada da 68 bin 750 kütlenin patlatılması hedefleniyor.

Hazırlanan proje tanıtım dosyalarında şirketler, bölgedeki madenlerin ömrünün 20 yıl olacağını, madencilik faaliyeti bittikten sonra “ağaçlandırma yapmayacaklarını” da kayda geçirmiş.

Canlı yaşamı bitecek

Geçen ay, Kırşehir CHP Milletvekili Metin İlhan, İl Başkanı Baran Genç, köy muhtarları ile birlikte bölgeye giden Belediye Başkanı Ekicioğlu, “Bu bölgede sadece tarım ve hayvancılık yok, bu köylerin hemen kuş uçumu 4 km ilerde Kırşehir var. Kırşehir’in su havzası bu bölgeden gidiyor. Şu anda başında bulunduğumuz çeşmede bile maden ararken yaptıkları sondajdan dolayı sular kesilmiş, hayvanların içecek suyu yok. Bu maden Kırşehir’i yok etmenin altyapısıdır” demişti.

Ekicioğlu, düzenledikleri kampanyalara destek istemiş; “Biz Kırşehir halkı, yerel yönetimler, Kent Konseyi, muhtarlar, bölge halkı olarak kesinlikle bu duruma müsaade etmeyeceğiz. Burada tarım var, hayvancılık var. Yarın tarımı yok edersek, suyu yok edersek, hayvancılığı yok edersek bu toplumu nasıl besleyeceğiz?” diye sormuştu.

MA‘ya konuşan ve bölgede tarım ve hayvancılık yapan Sol Parti Kırşehir İl Başkanı Niyazi Şekertürk, “Maden açıldığında daha fazla susuz kalacağız. Hele ki bu bölgede hayvancılık yapan insanlar ve doğa bu koşullara, yıkıma ve dezenformasyona ayak uyduramayacak ve yaşam bir bütünüyle bitecek. Zarar gören insanlar, bölgeyi terk etmek zorunda kalacaklar” dedi.

Söz konusu köylerde becilik ve büyükbaş hayvancılık en önemli geçim kaynağı. Yaklaşık 35-40 bin arasında hayvan varlığı bulunuyor. Bu da Türkiye’deki hayvancılık sektörünün yüzde 30’una denk geliyor. Ankara’nın ve İstanbul’un kırmızı et ihtiyacının yüzde 30’u bu bölgeden karşılanıyor.

Yöre halkından Semine Şekertürk de, proje için başlatılan çalışmalarda yoğun bir su israfı olduğunu söyledi:

“Sularımız akmıyor. Bu maden şirketleri 200 metrede bir su çıkarıyorlarmış. Buradan İç Anadolu’ya su gidiyor fakat bu maden nedeniyle susuz kaldığımızda ne olacak? Göçeceğiz. Peki nereye göçeceğiz? Gidecek yer yok, zaten bir yerlerden gelmişiz. Hayvancılık yapanlar nereye gidecekler? Gidecek yerleri yok. Su yoksa hayat da yoktur” ifadelerini kullandı.

Yerel yönetim süreçle ilgili dava açma hazırlığı içerisinde.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim krizi: Florida’yı vuran Helene Kasırgası’nda en az 95 kişi öldü

ABD'nin Florida eyaletinde altı kenti vuran Helene Kasırgası'nda yollar, köprüler çöktü yüzlerce ev sular altında kaldı, milyonlarca kişi elektriksiz.

Avusturya seçimleri: Nazilerin kurduğu aşırı sağcı Özgürlük Partisi birinci oldu

Avusturya genel seçimlerini, eski Nazi ve SS subaylarının kurduğu, iklim değişikliği, LGBTİ+, göç karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi kazandı.

Beyşehir Gölü’ndeki Çeçen Adası satılığa çıkarıldı: Metrekaresi 310 TL

Konya'daki tek ada olan Çeçen Adası 550 dönüm büyüklüğünde. Hayvancılık ve tarım yapılan adanın bedeli ise 165 milyon lira civarında.

Sanayi devrimini başlatan Birleşik Krallık son kömürlü termik santrali kapatıyor

Birleşik Krallık, on yılın sonuna kadar kara rüzgarını iki katına, güneş enerjisini üç katına ve açık deniz rüzgarını dört katına çıkarmayı hedefliyor.

Katliam yasası’na karşı hak savunucuları bir kez daha meydanda: Biz bitti demeden bitmez!

İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla'da yapılan eş zamanlı mitinglerde, AYM'ye seslenildi: Yasayı iptal et!

EN ÇOK OKUNANLAR