ManşetEnerji

Sinop’ta nükleer santral davası: Nükleeri değil, yaşamı savun

0

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Sinop’taki nükleer güç santraline verilen ÇED olumlu kararı’nın iptali için görülen mahkemenin karar duruşmasından önce 26 Mart’ta beş şehirde eş zamanlı olarak nükleere karşı yaşamı savunmak üzere sokaklara çıktı.

Sinop Nükleer Güç Santrali (NGS) için Samsun 2. ve 3. İdare Mahkemesi’ne açılan davanın bugün saat 10.00’da başlayan karar duruşması öncesinde ekoloji mücadelesi yürüten tüm vatandaşlar dayanışmaya çağırılmıştı.

Sinop halkının nükleer santral projesine karşı açtığı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu iptal davası öncesinde nükleersiz bir yaşam için bir araya gelen yüzlerce vatandaş “Nükleere hayır” dedi. Sinop’ta Uğur Mumcu Meydanı’nda, Mersin’de Özgür Çocuk Parkı’nda, İstanbul’da Beşiktaş’ta, İzmir’de Gaziemir Emre Mahallesi Nükleer Atık Alanı’nda ve Samsun’da da Tabip Odası önünde eylemler gerçekleştirildi.

 

Sinop Merkez Abalı Köyü İnceburun Yarımadası mevkiinde yapılması planlanan NGS’ye ÇED olumlu kararı verilmesi sonrası açılan iptal davasının bugünkü duruşmasına da vatandaşlar destek vermek üzere çağırıldılar.

Sinop NGS için EUAŞ tarafından hazırlatılan ÇED raporuna Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verilmiş, bunun üzerine 2 Ekim 2020’de 60 bireysel ve 14 kurumsal katılımcıyla Samsun İdare Mahkemesi’ne iptal davası açılmıştı.

Sinop: Nükleere geçit yok

Sinop’ta gerçekleştirilen eylemde “Nükleere geçit yok” pankartı açılarak basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı okuyan NGS Sözcüsü İlker Şahin, projeyle ilgili ÇED süreçlerinin halktan kaçırılarak yapıldığını ifade etti.

Mersin: Akkuyu ve tüm nükleer güç santrali projeleri iptal edilmeli

Mersin’de “Nükleer santralden vazgeçin” ve “Nükleer santralini istemiyoruz” pankartlarıyla yapılan açıklama sırasında, “Nükleer santral ölüm demektir”, “Nükleer santral her an nükleer bombaya dönüşebilir” dövizleri taşındı.

Açıklamaya Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği, Barış Anneleri‘nin yanı sıra NKP üyeleri katıldı. NKP dönem sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Mersin Şubesi Başkanı Uğur Tulay, santralin hemen durdurulması çağrısında bulundu. Tulay şu ifadeleri kullandı:

“Çevremize, doğamıza, sağlığımıza ve bağımsızlığımızı etkileyen Akkuyu Nükleer Güç Santrali İnşaatı derhal durdurulmalı ve ülkemizde planlanan tüm nükleer güç santrali projeleri iptal edilmelidir.”

Nükleer santrallerin ülke bağımsızlığı için ne kadar büyük bir tehdit olduğunun Rusya-Ukrayna savaşında bir kere daha gözler önüne serildiğini ifade eden Uğur Tulay, şöyle konuştu:

“İşgalci Rusya’ya Akkuyu’da bin yirmi iki hektar büyüklüğünde vatan toprağı adeta peşkeş çekilmiş üstelik olağanüstü ayrıcalıklar tanınmış ve yüksek fiyattan alım garantileriyle büyük karlar elde etmesinin önü açılmıştır. Şimdi sizlerin ve tüm kamuoyunun huzurunda bir kez daha çağrımızı tekrarlıyoruz. Sinop Nükleer Güç Santrali projesinden vazgeçin. Akkuyu’da yapımı devam eden santral inşaatını hemen durdurun. Tüm anlaşmaları iptal edin”

İstanbul: ÇED raporunun kabul edilemez olduğunu bu bilirkişi raporu açıkça anlatıyor

İstanbul’da ise “Nükleer savaşta da barışta da öldürür” pankartı ve “Nükleer Santrale Hayır” dövizleriyle açıklama gerçekleştirildi. NKP adına açıklamayı  İstanbul Nükleer Karşıtı Platform adına Munzur Çevre Derneği Üyesi Sevil Doğan yaptı. Doğan ÇED raporuna ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:

“Sinop NGS’yi üstlenen Japon Mitsubishi Heavy Industries Şirketi ve Japon Hükümeti Mayıs 2018’de maliyet artışlarını gerekçe göstererek projeden çekilmiştir. Santralı hem inşa edecek hem de işletecek şirketin projeden çekilmesine ve uluslararası geçerliliği olan bir anlaşmanın ortadan kalkmasına rağmen, yapımcısı yani sahibi olmayan bir proje için 11 Eylül 2020 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), Sinop NGS Nihai ÇED Raporunu kabul etmiştir”

Bilirkişi Kurulu’nun hazırladığı rapora dikkat çeken Sevil Doğan, “Bilirkişi raporunda nükleer atıklara ilişkin bir çözümün sunulmadığı, yer seçiminin hatalı olduğu ve herhangi bir kaza durumunda tahliye işlemlerinin yapılmasının güç olduğu açıkça belirtilmiş. Raporun sonuç ve kanaat bölümünde bilirkişi heyeti 24 ana başlıktan 18’inde, 102 alt başlıktan 90’ında olumsuz görüş bildirmiş. ÇED raporunun kabul edilemez olduğunu bu bilirkişi raporu açıkça anlatıyor” dedi. Doğan rapordaki mevzuata aykırılıkları şöyle sıraladı:

“Raporda, Japon hükümetinin anlaşmadan çekildiği, İnceburun bölgesinde 480 bin ağacın mevzuata aykırı ve izinsiz olarak kesildiği, ayrıca kesilen çok sayıda ağacın köklerinin de söküldüğüne, flora bakımından yapılan itirazların haklılığına, halk sağlığı, iş sağlığı ve güvenliği açısından ÇED olumlu kararının bilimsel esaslara ve mevzuata uygun olmadığına, yaban hayatının korunması konusunda kabul edilemez eksiklikler bulunduğuna, öte yandan; NGS’nin kurulacağı bölgede, deprem, heyelan ve tsunami çalışmalarının yapılmadığının altı çizerek, ön güvenlik raporu başta olmak üzere çok sayıda eksiklik olduğuna dikkat çekmişlerdir.”

NKP üyeleri, Sinop nükleer santrali için 6 Şubat 2018’de yapılan halkın katılımı toplantısının hukuka aykırı uygulamalara sahne olduğunu ifade ettiler. Açıklamada, Sinop halkının bilgilendirme toplantısının yapılacağı salona giremediği, TOMA’lar ve polis barikatlarıyla erişimin engellendiğine de değinildi.

İzmir: Nükleere inat yaşasın hayat

İzmir’deki basın açıklaması ise EGEÇEP, İzmir Barosu ve Gaziemir Belediyesi tarafından Gaziemir’de bulunan ve İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen nükleer atık alanında düzenlendi. Açıklamaya çeşitli kurumlardan temsilciler de katılırken “Nükleere inat yaşasın hayat” sloganları atıldı.

Grup adına açıklama yapan EGEÇEP Eş Sözcüsü Seval Ekşici, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşla birlikte dünyanın, Zaporijya NGS ve Çernobil NGS’ye yapılan saldırılar ile nükleer santrallerin tüm canlıların yaşamı ve çevre için oluşturacağı tehlikenin bir kez daha farkına vardığını söyledi. Ekşici şöyle konuştu:

Çernobil ve Fukuşima’da yaşanan felaketler, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından, nükleer santrallerin gerekliliği sorgulanıp, nükleer santraller konusunda tedbirler alınmaya başlanmıştır. Ülkemizde ise siyasi iktidar, nükleer lobilerin de desteğiyle ‘yerli, milli ve temiz enerji’ söylemi, gerçeği yansıtmayan ‘artan enerji talebinin karşılanması, enerji maliyetlerin düşürülmesi, dışa bağımlılığın sona ermesi’ gibi mantık dışı açıklamalarla kamuoyunu yanıltmıştır.”

Seval Ekşici, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamaktan çok nükleer güce sahip olma arzusuyla hareket eden siyasi iktidarın, ülkeyi en büyük felakete taşımakta olduğunun farkına varamadığını vurguladı. Ekşici “Bizler, siyasi iktidarın yönetememe krizini nükleer santrallarla çözemeyeceğini, nükleer santralların bir seçenek değil, 1970’lerden kalan bir anlayışla siyasi bir tercih olduğunun altını çiziyoruz. Acilen Akkuyu NGS inşaatının durdurulmasını ve Sinop NGS projesinin derhal iptal edilmesini, NDK’nın kapatılmasını istiyoruz. Ülke ekonomisinde bu projeler için ayrılan kaynakların halkın ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasını; eğitim, bilim ve teknolojiye yatırım yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

Gaziemir’deki nükleer atıklarla bile baş edilemediği dikkate alındığında endişelerinin daha da arttığını söyleyen Ekşici, şu ifadeleri kullandı:

“Yapılacak enerji planlaması ile üniversiteler, meslek odalarının ve toplumun görüşleri alınarak kamu esaslı, uygulamasında sakınca barındırmayan doğru alternatiflere yönelinmesini, bu konuda acil yasal düzenlemeler yapılmasını istiyoruz. Siyasi iktidarın yerli ve yabancı enerji lobilerinin kar hırsı uğruna, doğanın talan edilmesine, kamusal alanların elimizden almasına izin vermiyoruz. Kapitalist sistemin rant odaklı nükleer projelerini meşru kılmak adına bilimin ve halkın sesine kulaklarını tıkayan, kamu yararı gütmeyen politikaları kınıyoruz. Sinop NGS’ye ilişkin hukuksuz süreç sonlandırılana kadar mücadelemizden asla vazgeçmiyor; yaşamlarımıza, insanlığın varlığına, çocuklarımızın yarınlarına sahip çıkıyoruz.”

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ise Gaziemir’deki atıkların yıllardır temizlenmediğine dikkat çekti ve ekledi:

“Buradaki atıkların temizlenmesi ile ilgili adım atmayanların Sinop’a neler yapabileceğini düşünemiyorum.”

Samsun: Nükleer mevzuat felaketi

Samsun’da Süleymaniye Geçidi’nde açıklamayı Mehmet Özdağ okudu. Sinop Nükleer Santralini üstlenen Japon Mitsubishi Şirketi ve Japon hükümetinin de Mayıs 2018’de maliyet artışlarını gerekçe göstererek projeden çekildiğini belirten Özdağ, bilirkişilerce hazırlanan raporda, nükleer atıklara ilişkin bir çözümün sunulmadığı, santralda yer seçiminin hatalı olduğu ve herhangi bir kaza durumunda tahliye işlemlerinin yapılamasının güçlüğünün ortaya koyulduğunu vurguladı.

Özdağ, siyasi iktidarın nükleer lobilerin ve enerji baronlarının da desteğiyle ‘yerli, milli ve temiz enerji’, ‘enerji maliyetlerin düşürülmesi, dışa bağımlılığın sona ermesi’ gibi gerçek dışı söylemlerle kamuoyunu yanılttığını ifade etti.

Siyasi iktidarın gerekli denetim süreçlerini oluşturmadan Mersin’de Akkuyu Nükleer Santralı inşaatına başladığını, denetim yetkisini ise Nükleer Denetleme Kurumuna (NDK) devrettiğini anımsatan Özdağ, “Onlarca iş kazası ve cinayeti, temel zemininde meydana gelen çatlaklar, yıldırımdan korunma güvenliği bile olmayan denetimsiz inşaat süreciyle Akkuyu Nükleer Santralı büyük bir hızla devam etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kararına aykırı olarak TBMM’den geçirilen ve 8 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete‘de yayınlanan 7381 Sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu ile Nükleer santral inşa eden ve işletecek olan uluslararası şirketler her tür sorumluluktan kurtarılmıştır. Bu kanun bizim için nükleer mevzuat felaketidir” dedi.

Açıklamada talepler şöyle sıralandı:

“Acilen Akkuyu NS inşaatının durdurulmasını, Sinop NS projesinin derhal iptal edilmesini, anayasaya aykırı olarak kurulan NDK’nın kapatılmasını istiyoruz. Bu projeler için ayrılan kamusal kaynakların halkın ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasını; eğitim, bilim ve enerji verimliliğine yatırım yapılmasını talep ediyoruz.”

Akkuyu’nun durdurulması için Yeşiller’den imza kampanyası

Yeşiller Partisi de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından, “Saldırgan ve yayılmacı bir güce, enerji ihtiyacı gibi son derece yetersiz ve yanlış bir gerekçeyle nükleer santral sahası hediye etmek kabul edilemez” diyerek Akkuyu projesinin durdurulması için 19 Mart’ta bir imza kampanyabaşlatmışlardı.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.