Samsun’da yükselen deniz ve kıyı erozyonu plajları yutuyor

Samsun'un Altınkum ilçesinde, kıyı erozyonu ve iklim değişikliğine bağlı suların yükselmesi nedeniyle sahile yapılan beton bloklar parçalanıyor. Uzmanlar, önlem alınmazsa, önümüzdeki 10-15 yıl içinde kentin plajlarının yok olabileceği uyarısı yapıyor.

Samsun‘un Atakum ilçesinde, sahildeki beton kaldırım yolu, kıyı erozyonu ve suların yükselmesi nedeniyle her geçen gün parçalanarak yol oluyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Doç. Dr. Faruk Aylar,  “Önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu sürecin hızlanmasıyla plajlarımızı kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Yaptığımız yatırımların ve doğal güzelliklerin yok olması, Samsun için büyük bir kayıp olacaktır” dedi.

Samsun’un Türkiye’nin iki önemli deltası arasında yer aldığını belirten Ayar, “Kızılırmak Deltası‘nın doğu kısmında yeterince beslenme olmaması, bu alanların kıyı erozyonuna maruz kalmasına neden oluyor. Ayrıca, küresel ısınma nedeniyle deniz seviyesinin yükselmesi de bu bölgelerin risk altında olmasına sebep oluyor” diye konuştu.

İklim değişti, dünya denizleri yükseliyor

İklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyeleri bir asır öncesinden çok daha hızlı yükseliyor. Birleşik Krallık Meteoroloji Ofisi Met Office‘in iklim ve hava durumuna ilişkin 2022 yıllık raporunda altı çizilen bu verilerin yanı sıra daha yüksek sıcaklıkların ülke için “yeni normal” olduğuna dikkat çekiliyor.
İklim krizi burada: Birleşik Krallık kıyılarında, deniz seviyesinin yükselmesi hızlanıyor
Deniz seviyesi yükselmesinin tehdit ettiği kişi sayısı tahmin edilenin üç katı
Sydney Opera Binası ve Özgürlük Heykeli deniz suyu seviyesinin yükselmesine teslim olacak

Climate Central tarafından yapılan ve Environmental Research Letters’ta yayımlanan ve deniz seviyesinin yükselmesinin uzun vadeli etkileri hakkında paylaşılan bir dizi görsel materyal’de de, Türkiye’ye bakıldığında, deniz seviyesindeki artıştan İstanbul Boğaz Hattı, Karadeniz Sahil Yoluİzmir KarşıyakaAkyakaDalyan ve Yumurtalık Lagünü’nün de aralarında bulunduğu birçok yerin sular altında kalacağı dikkat çekiliyor. 

Deniz seviyeleri 1900’den beri yaklaşık 16,5 cm yükseldi, ancak şimdi yükselme hızının artmış durumda. Sular artık yılda dünya genelinde 3 ila 5.2 mm yükseliyor, bu geçen yüzyılın başlarındaki artış oranının iki katından fazla.

Suların yükselmesi, her geçen yıl kıyıların daha fazla bölümünü güçlü fırtına dalgalarına ve rüzgarlara maruz bırakıyor, çevreye ve yerleşimlere zarar veriyor.

Kıyı erozyonlarını güçlendiren nedenlerin arasında da iklim değişikliği bulunuyor. Özellikle Karadeniz’in aşırı ısınması nedeniyle, bölgede değişen yağış rejimi ani ve güçlü sağanaklara yol açıyor, bu da sel ve erozyon olaylarının sayısını ve şiddetini artırıyor. Samsun’daki erozyonun nedenlerinden biri de doğu Kızılırmak Deltası’nda yeterince su bırakılmaması.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR