Editörün SeçtikleriEkolojiManşet

Sayıştay’dan iklim krizi uyarısı: Güzelhisar Barajı’nın artan suyu denize dökülüyor

0

Haber: İrfan TUNCÇELİK

*

Sayıştay, birçok kentin Su ve Kanalizasyon İdareleri Müdürlüklerinin 2022 yılındaki faaliyetlerini denetledi.

Raporlarda yer alan bulgularda, İzmir’deki kaçak kuyu ve koku sorunu, Ereğli Belediyesi’nde çevre kirliliğine karşı kurulan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünün aslında olmadığı, Erzurum’da kanalizasyon müdürlüğüne reklamcılık bölümünden mezun olan birinin 1. Dereceli Daire Başkanı kadrosuna atandığı ve Sapanca’da kaçak yapılan bungalov evlere su hizmeti verilmesi gibi çeşitli usulsüzlük ve aykırılıklar yer aldı.

sayıştay,baraj,

‘Koku sorunu ve plansız uygulamalar Sayıştay raporlarına da yansıdı’

Sayıştay tarafından yapılan denetimler sonucunda, İzmir genelinde faaliyette bulunan tüm arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamurlarının tamamının belediye tarafından yirmi yıl boyunca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi (AAT) arazisinin körfez kenarında depolandığı ve depolanan bu arıtma çamurlarının şehirde koku sorunu yarattığı tespit edildi. Daha önce de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer “Koku sorununu bitirdik” açıklaması yapmıştı.

İnşaat Mühendisleri Odası da İzmir Atıksu Arıtma Tesisi için hazırladığı raporunda çamur çürütme tesisinin aciliyet olduğunu vurgulamıştı.

Yapılmayan tesisin maddi zararlarını ve çevreye olumsuz etkisini inceleyen İMO, İzmir altyapısının tamamlanması gerektiğini, çamur stok sahasının rehabilite edilmesi ve çamurun bertarafı için uyarılarda bulundu. Yıllardır süren koku sorunu ve plansız uygulamalar Sayıştay raporlarına da yansıdı. Sayıştay’a göre, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin çevre izni veya geçici faaliyet belgesi bulunmaması gerekçesiyle İl Müdürlüğünce idari para cezası kesildi.

Sayıştay’dan çevresel iklim krizi ve kuraklık uyarısı

Sayıştay başka bir incelemesinde, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğünün (DSİ) sondaj izni verdiği ruhsatlı kuyulardan faydalı tüketim miktarını tayin edemediğini, kaçak kuyulardan ise kuyu miktarı ve kapasitesiyle ilgili yeterli kontrol ve denetimin yapılamadığını tespit ederek, yeraltı suyunun bu nedenle kontrolsüz tüketildiğini saptadı.

İZSU Genel Müdürlüğünde yapılan denetimlerde ise idarenin sorumluluk alanındaki abonelerinin su ihtiyacının önemli bir bölümünün de sondaj yapılarak karşılandığı belirtildi.

sayıştay

Raporda, “Dolayısıyla gerek kaçak kuyulara, gerekse de izni alınarak açılan ancak ölçüm sistemi kurulmamış kuyulara ilişkin faydalı tüketim miktarlarının tespitinin mümkün olmadığı, ülkemizin de içinde bulunduğu ve hızla çevresel iklim krizine ve kuraklığa doğru gidilen günümüz koşullarında; son derece kıymetli olan ve kontrolsüz tüketildiğinde kendisini yenileyemeyen yeraltı suyunun bilinçsiz ve kontrolsüzce tüketildiği, bu durumun önlenmesine dönük yeterli mevzuat düzenlemesinin olmaması, İZSU’nun tam olarak görev alanına girmemesi nedeni ile konuya gerekli özeni göstermemesinden dolayı kontrolsüz kalan yeraltı suları, sadece kırsal bölgelerde ve İzmir şehir merkezinde apartman, site bodrum katlarında ise sayısı tahmini olarak bile bilinmeyen kaçak kuyular aracılığı ile hızla tüketilmektedir” bulguları saptandı.

Yağışlı dönemlerde artan Güzelhisar Barajı’nın suyu denize dökülüyor

İzmir’de yapılan başka bir denetlemede, Aliağa Güzelhisar Barajı’nın önemli bir kaynak olduğu ancak kent halkının, bu kaynaktan içme suyu olarak yeterli miktarda faydalanamadığı, bölgenin fazla yağış aldığı dönemlerde baraj suyunun denize deşarj edildiği belirtildi. Denetçiler, sanayide kullanılan Güzelhisar Baraj suyunun doğru bir bölgesel su yönetim politikası oluşturulması ve Aliağa ilçesine daha fazla insani tüketim suyu verilmesi uyarısında bulundu.

İzmir’deki Gördes Barajı da belediye ve DSİ arasında kente içme, kullanma ve endüstri suyu sağlanması amacıyla yapım bedelinin yarısı, su verilmeye başlandıktan sonra İZSU tarafından karşılanmak üzere bir protokol imzalandı.

sayıştay

Protokol gereği İZSU’nun, kendisine düşen payı barajdan su verilmeye başlandıktan sonra ödemeye başlaması. Fakat Sayıştay raporunda yer alan bulgulara göre, su verilmeye başlanmadan, DSİ gecikme faizi ile birlikte bedel talep etti.

Protokole göre Gördes Barajı’ndan İzmir’e her yıl yaklaşık 159 milyon m³ su verilmesi planlandı. Sayıştay’ın raporunda, “2011-2020 yılları arasındaki on yıl içinde İzmir’e suyun yüzde 23,3’üne karşılık gelen 137,6 milyon m³’ü gelmiştir. 2016, 2017 ve 2018 yıllarında gerek barajda meydana gelen teknik problemlerden (baraj gövdesinde ortaya çıkan su tutamama sorunu) gerekse de DSİ’nin yapması gereken imalatları henüz tamamlayamamış olmasından dolayı hiç su verilememiş, buna rağmen DSİ 2011 yılında beklenenin çok altında şehre deneme suyu vermiş olmasını esas alarak, 2011 yılının da önüne geçip 2010 yılından itibaren hesaplayarak İZSU’dan baraj bedeli tahsilatına ilişkin 18.12.2014 tarihinde talepte bulunmuştur. Bunun sonucu olarak; gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini su satışından elde eden bir kuruma, dağıtımını yapacağı suyu vermeden, başka bir ifadeyle, taahhütlerini tam olarak yerine getirmeden, maliyet yüklemek, ana iştigal alanının (su satışı) birim maliyetini yükseltmek anlamına geleceğinden, kent sakini olan her abonenin ek maliyete katlanmasına sebep olmaktadır” denildi.

Çevre kirliliğine karşı kurulan müdürlük yok!

Kayseri’de su ihtiyacının karşılanmasına yönelik yapılan faaliyetlerin incelenmesi sonucunda da KASKİ tarafından kullanılan 531 adet su temin amaçlı kuyu bulunduğu ve bu kuyuların 284 adedinin izin belgesinin olmadığı tespit edildi.

 

sayıştay,

Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nde yapılan incelemeler neticesinde; İSU Genel Müdürlüğü tarafından ileri atıksu arıtma tesislerinin kurulması ve işletilmesi için 66 milyon 947 bin 919 TL aktarıldığı, ancak aktarılan bu kaynakların belediyenin farklı ödemeleri için kullanıldığı saptandı.

Trabzon Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü‘nün de içme suyu arıtma tesislerinin su ve atık su aboneliklerinin bulunmadığı belirtildi.

Zonguldak Karadeniz Ereğli Belediyesi’nde ise belediye tarafından çevre kirliliğinin oluşmasının önüne geçilmesi ve hafriyat toprakları ile inşaat yıkıntı atıklarının yönetim ve kontrolünün sağlanması için kurulan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün teşkilatlanmaya gitmediği kaydedildi.

Erzurum’da yapılan incelemede Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi iki yıllık Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun olan birinin beş yıl hizmet süresi şartını taşımadığı halde yönetim kurulu kararı ile 1. Dereceli Daire Başkanı kadrosuna atandığı tespit edildi.

Belediye kaçak yapılan bungalov evlere su hizmeti verdi

Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nde yapılan incelemede ise Sapanca İçme Suyu Havzası Koruma Bölgesi‘nde kaçak yapılan bungalov evlerine su hizmeti sağlandığı saptandı.

Yapılan incelmeler sonucunda, Sapanca bölgesinde konaklama hizmetini sağlayan bungalov tesislerinden bazılarının yapı ruhsatının bulunmadığı buna rağmen su hizmetinin tesis edildiği belirtildi.

Sayıştay denetçilerinin AKP’li Sapanca Belediyesi’nden aldığı bilgilere göre, bölgede 497 adet bungalov işletmesinin olduğu ve sayılarının hızla artmaya devam ettiği belirtildi. Sayıştay’a göre, bu tesislerin içme suyu havzasında yapılaşma koşulları ve düzenlemeleri için Havza Koruma Planı yapılması gerekir.

Sayıştay raporunda, birçok tesisin bahçe suyu aboneliği ya da kaçak kullanım gibi yöntemlerle su hizmetini edindiği, bu hizmetin verildiği tesislerin herhangi bir yapı ruhsatının bulunmadığı ve içme suyu havzasına zarar verecek atık sularının bertaraf edileceği hizmet altyapısının bulunmadığı bulgusuna yer verdi. Ayrıca Sapanca bölgesinde mutlak koruma bölgesi ve doğal sit alanlarında yer alan kaçak yapılara ilişkin 67 yapıya idarenin tespiti neticesinde hukuki işlemlerin başlatıldığı bilgisini paylaşan Sayıştay, yapı ruhsatı bulunmayan ve su hizmeti tesis edilen aboneliklerin sonlandırılması ve içme suyu havzasını korumaya yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini değerlendirdi.

Endüstriyel atık sular kontrolsüz bir şekilde kanalizasyon şebekesine akıtıldı

Samsun’da ise endüstriyel atık su kaynağı olabilecek fırın, hamam, oto yıkamalar, akaryakıt istasyonları, tekstil fabrikaları, halı yıkama işletmeler incelendi.

Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından endüstriyel atık su üreten işletmelerden bazılarının bağlantı kalite kontrol ruhsatı almaksızın faaliyette bulundukları ve verilen ruhsatlardan geçerlilik süresi dolan bazı atık su üreticilerinin ruhsat yenileme işlemlerinin yapılmadığı tespit edildi. Sayıştay, endüstriyel atık su kaynağı olan işletmelerden bazılarının BKK ruhsatı olmadan atık sularını kanalizasyon sistemine veya alıcı ortama deşarj ettiğini ve endüstriyel atık suların kontrolsüz bir şekilde kanalizasyon şebekesine akıtıldığını saptadı.

You may also like

Comments

Comments are closed.