Dünyaİklim KriziManşet

Rapor: Yüzde 1’lik zengin kesim, yüzde 66’lık en yoksul kesimden daha çok yok ediyor

0

Oxfam‘ın iklim adaletsizliğini ortaya koyan raporuna göre, insanlığın en zengin yüzde 1’lik kesimi, en yoksul yüzde 66’lık kesimden daha fazla karbon emisyonundan sorumlu. Bu durum dezavantajlı topluluklar ve iklim acil durumuyla mücadeleye yönelik küresel çabalar açısından vahim sonuçlar doğuruyor.

Küresel iklim eşitsizliği üzerine bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışma olarak değerlendirilen bu rapor, milyarderler, milyonerler ve yılda 140 bin ABD Dolarından (- 20 Kasım 2023 kuruyla- 4 milyon TL) fazla kazananlar da dahil 77 milyon kişiden oluşan bu elit grubun, 2019’da tüm karbondioksit (CO2) emisyonlarının yüzde 16’sından sorumlu olduğunu gösteriyor. Rapora göre bu oran, sıcaklık nedeniyle bir milyondan fazla ölüme neden olmaya eşdeğer.

Guardian‘dan Jonathan Watts‘ın aktardığına göre; Guardian, geçtiğimiz altı ay boyunca Oxfam, Stockholm Çevre Enstitüsü ve diğer uzmanlarla birlikte çalışarak The Great Carbon Divide (Büyük Karbon Uçurumu) adlı özel bir araştırma hazırladı. Rapor, karbon eşitsizliğinin nedenlerini ve sonuçlarını ve “kirletici elit” olarak adlandırılan süper zengin bireylerin orantısız etkisini araştırıyor.

Öte yandan İklim adaleti, bu ay Birleşik Arap Emirlikleri‘nde yapılacak BM Cop28 iklim zirvesinin gündeminde üst sıralarda yer alacak.

‣ Öldüren eşitsizlik: Her bir yeni milyardere karşılık bir milyon insan aşırı yoksulluğa düşüyor
Yüzde 1, iklim için üzerine düşeni ne zaman yapacak?
‣ Özel jetlerin iklime etkisi zannedilenden çok daha dramatik

Zenginlerin karbon emisyonlarından çıkan yoksullar için bir ölüm maliyeti

Oxfam raporu, en zengin yüzde 1’lik kesimin iklim yalıtımlı ve klimalı bir yaşam sürme eğiliminde olmasına karşın, -2019’da 5,9 milyar ton CO2 salımına yol açarak- büyük acılara neden olduğunu gösteriyor.

Rapor, ABD Çevre Koruma Ajansı tarafından kullanılan ve her bir milyon ton karbon için dünya çapında 226 fazla ölüm anlamına gelen “ölüm maliyeti” formülünü kullanarak, sadece yüzde 1’in emisyonlarının önümüzdeki on yıllarda 1,3 milyon insanın sıcaklığa bağlı ölümüne neden olacağını ortaya koyuyor.

Buna göre; 1990 ve 2019 yılları arasında, söz konusu zengin kesimin bulunduğu yüzde 1’in birikmiş emisyonları, AB mısırının, ABD buğdayının, Bangladeş pirincinin ve Çin soya fasulyesinin geçen yılki hasatlarını yok etmeye eşdeğer bir miktar.

Araştırmaya göre, yoksulluk içinde yaşayan insanlar, marjinalleşmiş etnik topluluklar, göçmenler ve aşırı hava koşullarına karşı savunmasız evlerde ya da dışarıda yaşayan ve çalışan kadınlar ve kız çocukları orantısız bir şekilde bu durumdan etkileniyor.

Bu grupların birikim, sigorta veya sosyal korumaya sahip olma ihtimalleri daha düşük; bu da onları sel, kuraklık, sıcak dalgaları ve orman yangınları karşısında hem ekonomik hem de fiziksel olarak daha fazla risk altında bırakıyor. Benzer şekilde Birleşmiş Milletler de gelişmekte olan ülkelerin aşırı hava koşullarına bağlı ölümlerin yüzde 91’inden sorumlu olduğunu söylüyor.

Rapor, en yoksul yüzde 99’luk kesimden bir kişinin, en zengin milyarderlerin bir yılda ürettiği kadar karbon üretmesinin yaklaşık bin 500 yıl alacağını ortaya koyuyor.

‣ IPCC’nin Altıncı Değerlendirme Raporu açıklandı: İklim değişikliği insani krizleri şiddetlendiriyor

Güney Afrika Cumhuriyet’nde, Durban’daki kadın çiftçiler iklim değişikliğinin geçim kaynakları üzerindeki etkisini protesto ediyor. – Fotoğraf: AFP

Oxfam’ın kıdemli İklim Adaleti Politika Danışmanı Chiara Liguori, “Süper zenginler gezegeni yok etme noktasına kadar yağmalıyor ve kirletiyor ve en yüksek bedeli ödeyenler de bunu en az karşılayabilenler oluyor” diyor. Liguori iklim ve eşitsizlik ikiz krizlerinin birbirini beslediklerini belirtiyor.

Ayrıca ülkeler arasındaki zenginlik farkı bu eşitsizliği sadece kısmen açıklıyor. Rapor, kapsamlı verilerin bulunduğu en son yıl olan 2019’da yüksek gelirli ülkelerin (çoğunlukla küresel kuzeyde yer alan) küresel tüketim kaynaklı CO2 emisyonlarının yüzde 40’ından sorumlu olduğunu, düşük gelirli ülkelerin (çoğunlukla küresel güneyde yer alan) katkısının ise ihmal edilebilir düzeyde; yüzde 0,4 olduğunu gösteriyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık altıda birine ev sahipliği yapan Afrika ise emisyonların sadece yüzde 4’ünden sorumlu.

Kirletici zengin grup: Beyaz ve erkek, ABD veya Avrupa’da

Daha az tartışılan ancak daha hızlı büyüyen bir sorun da ülkeler arasındaki eşitsizlik. Milyarderler hala ezici bir çoğunlukla beyaz, erkek ve ABD ile Avrupa‘da yaşıyor, ancak bu etkili süper zengin sınıfının üyeleri dünyanın diğer bölgelerinde de giderek daha fazla bulunabiliyor. Milyonerler ise daha da dağınık durumda.

Rapor, bunun iklim için birçok açıdan kötü bir haber olduğunu söylüyor. Süper yatlar, özel jetler ve malikanelerden uzay uçuşları ve kıyamet günü sığınaklarına kadar yüzde 0.1’in abartılı karbon ayak izi, küresel ısınmanın 1.5C’de zirve yapması için gereken üst seviyeden 77 kat daha yüksek.

Kirleten kesim giderek artan bir siyasi güce de sahip

Ayrıca birçok süper zenginin şirket hisseleri yüksek oranda kirletici. Rapora göre, bu elit kesim aynı zamanda medya kuruluşlarına ve sosyal ağlara sahip olarak, reklam ve halkla ilişkiler ajansları ve lobiciler tutarak ve genellikle en zengin yüzde 1’in üyesi olan üst düzey politikacılarla sosyal ilişkilerde bulunarak muazzam ve giderek artan bir siyasi güce sahiptir.

Örneğin ABD’de her dört kongre üyesinden birinin fosil yakıt şirketlerinde toplam değeri 33 milyon ila 93 milyon dolar arasında değişen hisse senedine sahip olduğu bildiriliyor.

Rapora göre bu durum, küresel emisyonların neden artmaya devam ettiğini ve küresel kuzeydeki hükümetlerin karbon emisyonlarını aşamalı olarak durdurma yönündeki uluslararası taahhütlerinin aksine 2020 yılında fosil yakıt endüstrisini sübvanse etmek için neden 1,8 milyon dolar sağladığını anlamaya yardımcı oluyor.

Fotoğraf: GRAEME SLOAN/SIPA USA – AP IMAGES

Oxfam, en kötü etkilenenleri desteklemek, eşitsizliği azaltmak ve yenilenebilir enerjiye geçişi finanse etmek için süper zenginlere ağır servet vergileri ve fosil yakıt şirketlerine ağır gelir vergileri uygulanması çağrısında bulunuyor. Rapor, en zengin yüzde 1’lik kesimin gelirleri üzerinden alınacak yüzde 60’lık bir verginin yılda 6,4 milyon dolara işaret ettiğini ve emisyonları 695 milyon ton azaltabileceğini, bunun da Birleşik Krallık‘ın 2019’daki ayak izinden daha fazla olduğunu söylüyor.

‣ ‘Zenginlerin aşırı kârına uygulanacak vergilerle yoksulların gıda krizi hafifletilebilir’

Oxfam International‘ın geçici İcra Direktörü Amitabh Behar “Servetin vergilendirilmemesi en zenginlerin bizden çalmasına, gezegenimizi mahvetmesine ve demokrasiyi hiçe saymasına izin veriyor” diyor ve ekliyor:

“Aşırı zenginliği vergilendirmek, hem eşitsizlik hem de iklim kriziyle mücadele etme şansımızı dönüştürür. Dinamik 21. yüzyıl yeşil hükümetlerine yatırım yapmak ve aynı zamanda demokrasilerimize yeniden enjekte etmek için trilyonlarca doların söz konusu olduğu anlamına geliyor..”

More in Dünya

You may also like

Comments

Comments are closed.