Petrol devlerinin küresel iklim senaryoları Paris Anlaşması ile uyumlu değil

Shell, BP, Equinor ve Uluslararası Enerji Ajansı'nın hazırladığı altı senaryoya göre, IEA'nın 2050 Net Sıfır Senaryosu dışında fosil yakıt şirketlerinin hiçbir emisyon azaltım planı, Paris Anlaşması’nın hedefleri ile uyumlu değil. Finansör ve yatırımcılar ise yeni fosil yakıt projelerini haklı çıkarmak için, bu yanıltıcı senaryolara güvenmeyi tercih ediyor.

Araştırma kuruluşu Climate Analytics tarafından yürütülen yeni bir çalışmaya göre, BP, Shell ve Equinor fosil yakıt şirketleri tarafından üretilen küresel karbonsuzlaşma senaryoları, Paris Anlaşması‘nın iklim hedefleriyle uyumlu değil.

Nature Communications‘da bugün yayınlanan hakemli makalede araştırmacılar, 2020 ile 2021 arasında yayınlanan altı kurumsal senaryoyu analiz etti; bunların ikisi BP’den olmak üzere dördü petrol şirketlerince, diğer ikisi Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından geliştirildi.

Bu senaryoların tümü, petrol ve gaz endüstrisi tarafından, fosil yakıtların keşif ve üretimlerini ve ayrıca temiz enerji yatırımlarının kapsamı konusunda kararlar almak için kullanıldığından oldukça öneme sahip. Bunlar aynı zamanda, petrol şirketleri tarafından genellikle “net sıfır” veya “Paris uyumlu” olarak tasvir ediliyor ve iş stratejilerinin, önde gelen bilimsel araştırmalarla uyumlu olduğunun kanıtı olarak kullanılıyor.

Çalışmaya göre Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2050 Net Sıfır Senaryosu dışında hiçbir emisyon azaltım senaryosu Paris Anlaşması’nın hedefleri ile uyumlu değil.

Çalışmanın yazarlarından Robert Brecha şunları söyledi:  “Değerlendirdiğimiz senaryoların çoğu, ısınmayı 1,5 ̊C bir yana 2 ̊C’nin altında sınırlayamadığı için ve 1,5 ̊C sınırını önemli bir farkla aşacağı için Paris Anlaşması ile tutarsız olarak sınıflandırılacaktır.

Paris Anlaşması ısınma sınırına ulaşmak için enerji sisteminin dönüşümü kritik öneme sahip ve karar vericilerin sağlam ve şeffaf bilimsel değerlendirmelere ihtiyacı var. Bu makale, bu şeffaflığa katkıda bulunuyor.  “

Bir şirket veya kurum bir emisyon azaltım senaryosu oluşturduğunda, bunu nadiren bilimsel ve bağımsız değerlendirme gerektiren bir araştırma makalesi olarak yayınlıyor.  Bağımsız olarak değerlendirilmemesine rağmen, bu “gri literatür” onu politika belgelerine dönüştürüyor ve yatırım kararlarını etkiliyor. Ancak Nature Communications makalesinin işaret ettiği gibi, sıcaklık artışı açısından sonuçları genellikle organizasyonun dışında kimse tarafından doğrulanamıyor ve kendi kendine değerlendiriliyor, oysa araştırma kurumları tarafından üretilen senaryolar için bu mutlak bir gereklilik.

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) enerji finansmanı analisti Sam Reynolds, raporla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çalışma 1,5°C hedefiyle uyumlu olduğunu sürekli iddia eden petrol ve doğal gaz tüketimine dayanan endüstri odaklı senaryoların şüphe ile yaklaşılması gerektiğini gösteriyor. Yeni fosil yakıt projelerini haklı çıkarmak için, bu yanıltıcı senaryolara güvenen finansörler ve yatırımcılar, enerji geçiş risklerinden kaynaklanan büyük kayıplara maruz kalmaya devam edecek. Aynı zamanda, iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olacak daha karlı yeşil yatırım fırsatlarını da kaçırabilirler. Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu olmayan yatırım kararları sadece iklim için değil, aynı zamanda ticaret için de kötü.

Yalnızca IEA’nın senaryosu Paris ile uyumlu

Değerlendirilen senaryoların çoğu, “2°C’nin altındaki senaryolar” olarak sınıflandırılıyor (yani, %66 veya daha fazla şansla en yüksek ısınmayı 2°C’nin altında tutan senaryolar). Equinor’un ‘Yeniden Dengeleme’ senaryosu, 2060’ta sanayi öncesi seviyelere göre 1,73°C’de, BP’nin ‘Hızlı’ senaryosu 2058’de 1,73°C’de, Shell’in ‘Gökyüzü’ 2069’da 1,81°C’de ve IEA’nın ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ senaryosunda (SDS) 2056’da 1.78°C’de zirve yapıyor.

Yalnızca ‘IEA Net Zero 2050′ senaryosu, araştırmacıların çalışmada uyguladığı Paris Anlaşması kriterleri ile uyumludur. BP’nin Net Sıfır senaryosu, Paris Anlaşması kriterleriyle tutarlı olamayacak kadar yüksek olan 1,65°C’lik bir ortalama zirve ısınma ile sonuçlanıyor ve virgülden sonraki her bir hane çok önemli.

Fosil yakıt şirketlerinin 1,5°C’lik ısınma limitini korurken petrol ve gaz yakmaya devam edebileceğimizi iddia ettiğine ve gerekçe olarak kendi senaryolarını gösterdiğine dikkat çeken Climate Analytics CEO’su Bill Hare de “Ancak araştırmamız, senaryolarının Paris Anlaşması’nı tahrip edeceğini gösteriyor. 1,5°C’lik ısınmayı geçici olarak aşmak bile feci etkilere yol açacak ve iklim değişikliğine uyum sağlama yeteneğimizi ciddi şekilde zayıflatacaktır” değerlendirmesini yaptı.

‘Hükümetler enerji sistemi dönüşümü için verileri kullanmalı’

Araştırmacılar, analiz edilen senaryoları, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) “1,5°C Özel Raporu” tarafından değerlendirilen Entegre Değerlendirme Modeli senaryolarıyla karşılaştırdı ve zirve sıcaklıkları ve yüzyıl sonu sıcaklıklarını değerlendirdi.

Yazarlar, tahmin edilen sıcaklıklara ek olarak, emisyon patikalarına yönlendiren ve Paris Anlaşması’nı karşılayan (veya karşılamayan) belirli bir senaryoya yol açan, temel enerji sistemi özelliklerini de ele aldı.

Çalışma, karar vericilerin bir dizi kamu, ticari ve akademik kurum tarafından yayınlanan senaryoları, Paris Anlaşması’na uyumluluğunu eşit bir temelde değerlendirmeleri için araçlar sunuyor.

Çalışmanın yazarlarından Dr Matthew Gidden, karar alıcılara şu önerileri yaptı:  “Kurumsal değerlendirmeler tarihsel olarak iklim etkileri konusunda şeffaf olmamıştır. Çalışmamız, seçilen patikalardan ulaşılacak sıcaklığa doğrudan bir görüş alanı sağlar. Hükümetler, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak amacıyla enerji sistemi dönüşümünün sağlam bir değerlendirmesini yapmak için bu araçları kullanmalıdır”

 Makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tuvalu: Avustralya’nın ‘ahlaksız’ maden kararı Pasifik komşularını boğmaya benziyor

Tuvalu iklim bakanı, üç dev kömür madeninin genişletilmesini onaylayan Avustralya'nın COP29'a ada ülkeleriyle birlikte ev sahipliği yapma talebini zayıflattığını söyledi.

Plastikler, denizlerde istilacı türlerin yayılımını hızlandırıyor

Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, plastiklere tutunan yabancı istilacı türlerin denizlerde daha hızlı seyahat ettiğini ve yayılmalarının hızlandığını söyledi.

Antik Kent İasos’a yükleme-boşaltma limanı için sondaj başladı

İasos Çevre Dayanışma Derneği aktivistleri, Muğla'daki antik kentte inşaatı süren yükleme-boşaltma limanına karşı protesto gösterisi düzenledi.

[İklim Masası] Karbon fiyatlaması geliriyle kırılgan gruplar korunabilir

Türkiye’nin karbon fiyatlandırmasından sağlanan geliri yenilenebilir enerjinin payını artırmak, toplu taşımacılığı iyileştirmek veya akıllı tarım uygulamalarını desteklemek için kullanılmalı.

Karadeniz’de altın kabusu: Şimdi de Trabzon Araklı’da ÇED süreci başladı

Trabzon’un Araklı ilçesi Erikli Yaylası'nda halk, Sayer Enerji'nin altın arama çalışmalarına karşı protesto yürüyüşü düzenledi.

EN ÇOK OKUNANLAR