“Pet şişe mi, cam şişe mi?”

sumatarasiSoru

Sevgili Güneşin,

Ekoloji bilinci gelişmiş ve tüketmeyi hiç sevmeyen biri olarak dışarıda su almamaya çalışıyorum, yanımda mataramla geziyorum. Ama malum mataranın boyutları belli. Bazen dipsiz sokaklarda susuz kaldığım oluyor ve dışarıda su almak zorunda kalıyorum. Eh artık musluktan da su içemiyoruz bir başka memleketimizde. (İstanbul’dan yazıyorum.)

Cam şişede satılan suların daha sağlıklı olduğunu duydum ama çevreye ne kadar sağlıklı bilemedim. Cam şişelerin geri dönüştürülebildiğini biliyorum ama sanki daha çok kaynak tüketilerek üretiliyor gibi geliyor.

Pet şişeler mi cam şişeler mi şu fani dünyaya braktığımız ayak izimizi küçültür?

Sevgiler,

Çölde Leyla arayan Mecunun

Yanıt

Sevgili Çölde Leyla arayan Mecnun,

Sokağa çıkarken yanında mataranla su taşıman gerçekten çok “eko” bi davranış. Tebrikler. Keşke yanında bir de kahve kupası taşısan da gittiğin yerlerde kendine ait kahve kupasıyla çay-kahve içsen. Ve keşke herkes böyle yapsa.

Pet şişe veya cam şişe sonuçta eğer depozitosuz ise çöp oluyor maalesef. Üstelik camın da, geri dönüştürülmesi pek bir zahmetli. Bazı yerlerde renklerine göre ayrıştırılmadığı için ekstradan iş gücü de gerekiyor yanılmıyorsam.

Zaten, ben bu geri dönüşüm hadisesine şahsen kılım. Pek hazzetmiyorum. Sırtımı da geri dönüşüme yaslamıyorum. Yani “bu plastikleri alıyorum ama bakııın, dönüştürüyorum” gibi laflara da karnım tok. Yani pet şişe veya cam şişe hepsi çöp oluyor büyük oranda, geri dönüştürülünce de bu kez enerji açısından bir açık çıkıyor ortaya. Kısacası ayak izi mevzusunda burada dürüst olmak gerek. Bunun kaçışı yok.

Sen söyleyince düşündüm: eğer sokakta suyun bitiyorsa, su sebili olan bir yere girip doldur mataranı. Su sebili olan yerler listesi yapmaya başlayabilirsin mesela (bizimle de paylaşsan ne güzel olur). Pek çok yerin bekleme salonunda var. Ya da güzergahın üzerinde tanıdıkların evleri / ofisleri falan varsa onları ziyaret edebilir ve mataranı da doldurabilirsin. Amman dikkat et, sana su servisi yapacağız diye küçük bir pet şişeyi açıp boşaltmasınlar matarana…

Bir ufak not, yanında küçük bir kuartz kristali taşırsan ve çok susadığında ağzına atarsan susuzluğunu kesiyor. En yakın su sebiline kadar seni kurtarıyor…

Bol şifalı sular diliyorum…

Güneşin

Sor vatandaş sor! Ekolojik yaşamda her soruya beş cevap kampanyası başlıyor!

GÜNEŞİN’E SOR, CEVABINI AL!

Organik ürünler neden bu kadar pahalı? Organik ürünler gerçekten organik mi?, Köyde canınız sıkılmıyor mu?, Buzdolapsız mutfak olur mu?, Evde çöpleri ayırsam ne işe yarar, gittiği yerde hepsi birbirine karışıyor?, Katkılı gıdalar neden zararlı?, Dünyayı ben mi kurtaracağım? Çocuğun karma aşısı geldi, yaptırayım mı?, Cemreler hala düşüyor mu?, Nasıl çiftçi olurum?, Nereden tohum bulurum? Hem yoga yapıp hem et yiyebilir miyim? Akdeniz Fokları yok olsa ne olacak?, Çobanlık trend olmuş, doğru mu? Ben vejeteryan oldum ama annemler bilmiyor, onlara nasıl söylerim?, Yeşil zeytin ile siyah zeytin ağaçları arasındaki 5 fark? Gönüllü çalışasım var ama nerede? Dolunayda saçımı kestirirsem kel mi kalırım?  Homeopati mi dedin? Buyur?!….

Ve daha nice enteresan sorunun cevaplarını bulup buluşturacağız bu köşede.

Soruları hazırlayın, [email protected] adresine yollayın ve bekleyin, artık ne çıkarsa bahtınıza…

Güneşinesor, verdiği cevaplardan mesul değildir.

(Yeşil Gazete)

Güneşin Aydemir
Güneşin Aydemir
Geçmiş: 1971’de Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünü bitirdi. Öğrenci kolundan, kulübüne; dernekten platforma, mahalle kozasından apartman yöneticiliğine kadar sivil toplumun olduğu her işe burununu soktu. Şimdi: Buğday Ekolojik Yaşam Destekleme Derneği’nde ne iş olsa yapıyor. Yılda bir kere Yeşil Atlas Dergisini hazırlıyor. Kazdağı’nda Yaşam Okulu diye bi projesi var. Orada müdire hanımcılık oynuyor. Yeşil Gazete’ye baygınken getirildi. Birbiriyle alakasız hobileri var: doğal örüntüler, doğa-insan ilişkileri, ekolojik yaşam kültürü, ekolojik kehanetlerde bulunmak, vatandaş bilimi, geleneksel iklim bilgisi, masallar… Gelecek: En büyük hayali, Sarıkamış ormanlarında yaşayan o bozayı gibi güneşin doğuşunu sessizlik ile seyredebilecek saf bir ruh haline gelebilmek…

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Atılmış bir cips paketi, bir mağara ekosistemini nasıl harap eder?

Güney New Mexico'daki Carlsbad Mağaraları Milli Parkı'na atılan bir mısır cipsinin mağarada oluşturduğu küf, bu özel yeraltı ortamında yaşayan minik mikropları ve böcekleri etkiledi.

Türkiye’de iklime ve doğaya verilen zarardan milyonlar etkileniyor

'Güvenli ve Adil Alan'ı tanımlayan bilim insanlarının 25 yıllık gelecek projeksiyonları, dünya halklarının tehlikeli devrilme noktalarını aşma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

[Her şey mevsiminde güzel] Eylül ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yeşil Düşünce Derneği, eylül ayında hala kışa turşular kurarak, konserveler ve soslar yaparak hazırlanabileceğinizi hatırlatıyor.

Ağustos ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yazın son ayı ve yaz bereketini en çok hissettiğimiz ay geldi; Ağustos. Peki bu ayda hangi sebze meyveleri tüketmeliyiz?

Temmuz ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yeşil Düşünce Derneği; doğayı ve doğal olanı korumak, zehirsiz gıdaya ulaşmak, sağlıklı olmak, yerel küçük üreticileri desteklemek, ev ekonomisini korumak ve karbon ayak izini düşürmek için mevsiminde yemenin önemini hatırlatıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR