Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi, tutuklu vicdani retçi İnan Suver için İzmir Merkez Komutanlığı önünde yaptığı basın açıklaması sırasında askerlerin müdahalesine maruz kaldı.
Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi, İzmir Merkez Komutanlığı önünde bir araya geldi. Vicdani retçiler, “Vicdani ret insani haktır. İnan Suver serbest bırakılsın” yazılı pankart açtı.
Türkiye’ de ve dünyada politikacılar, bürokratlar, tarım/gıda sektörünü oluşturan kişi ve kurumlar, gıda üretimi ve tüketimi ile ilgili sorunları kendi bakış açılarına göre tartışıp çözmeye çalışır. Alınan kararlar genelde gücü ve parayı elinde bulunduran, medyaya daha fazla hakim olup düşüncesini mali kaynakları ile daha fazla duyurabilip kamuyu da ikna eden kişi ve kurumların lehine olur. (Bizden 5.000-8.000 yıl kadar önce yaşamış olan Sümerler şöyle dermiş: “Yoksulun gücü yoktur.”)
Burada Vicdani Reddini açıklayan Hülya Tarman ‘ının mektubunu yayınlıyorum. Öylesine güzeldi ki, ben yazmayıp ona bıraktım bu satırları. Eğer Hülyanın kampanyasına destek vermek isterseniz :
www.hulyatarmanadestek.blogspot.com adresine mail atabilirsiniz.
Yeşiller Partisi’nin öncülüğünde oluşan 2 Milyon İstanbullu Kampanyası, basın toplantısı ile hedeflerini açıkladı. Açıklama şu şekilde:
Artık herkesin farkında olduğu bir gerçek var: İstanbul’a yapılması planlanan 3. köprü projesi şehrin en önemli doğal alanlarına geri dönüşü olmayan bir zarar verecek. Yeşiller Partisi olarak 1,5 seneden beri bu projeye karşı “3. Köprü Çözüm Değil!” adıyla bir kampanya yürütüyorduk. Ancak henüz ortada somut bir şey yoktu ve basın açıklaması yapmakla yetinmek durumundaydık. Ancak Mayıs ayında İstanbul Orman Bölge Müdürülüğü tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı için hazırlanmış resmi bir belgeye ulaştık. Bu belge şu acı gerçeği içeriyor: 3. köprü güzergahında 1.6 milyon ağac kesilecek! Şu ana kadar Hasdal-Tayakadın bağlantı yolu için 896 bin ağaç kesilmiş durumda. Toplamda 2.5 milyonu aşan bir sayıda ağaç kesimi söz konusu. Üstelik burada yok olacak olan sadece ağaçlar değil. Su havzaları büyük zarar görecek, hayvanların yaşam alanları yok olacak, göçmen kuşların dinlenmek icin kullandıkları alanlarda araç gürültüsü ve hava kirliliği oluşacak, hakim kuzey rüzgarlarıyla taşınan toz artık orman tarafından tutulamayacak ve İstanbul’un hava kalitesi düşecek. Tabii bir de köprünün fosil yakıta bagimli lastik tekerlekli araç kullanımını teşvik etmesinden dolayı küresel iklim değisikliğine katkıda bulunması gerçeği var. Kısacası 3. köprünün yapılması halinde şehre ve doğaya vereceği zararın sınırı yok.
Üstelik uzmanların ve bilim insanlarının görüşü, bu köprünün İstanbul’un trafik sorununu çözemeyeceği, bilakis sorunu büyüteceği yönünde. Çünkü köprü güzergahı şehirden ve dolayısıyla insanlardan çok uzak. Yapılması halinde güzergah çevresinde çok sayıda yeni konut alanı oluşacak ve şehrin nüfusu artacak. Şehrin bu bölgesine taşınan nüfus, tek ulaşım alternatifi özel ulaşım olacağı için araba satın almak zorunda kalacak. Bu da yeniden trafiğe sebep olacak. 3. köprü de 5 sene sonra tıkanmaya başlayacak. Dolayısıyla, 3. köprü hiçbir şeye çözüm olmayacak. Peki bu projeye mahkum muyuz? Kesinlikle HAYIR! 3. köprü projesi alternatifleri olan bir proje! 3. köprüden çok daha az maliyetli, daha mantıklı ve daha ekolojik cok sayıda proje var. Bunların tartışılması engellenerek 3. köprünün tek çözümmüş gibi dayatılması, ardından da “hadi adını İstanbullular koysun, bakın ne güzel demokrasi” söylemi İstanbulluların projeler arasında seçim yapma hakkının ihlali, hatta bu hakla dalga geçmek demek. Demokrasinin gereği, İstanbul halkının projeleri tartışması ve trafik sorununu çözeceğini düşündüğü projeyi seçebilmesidir.
Bütün bu nedenlerle 3 ay önce yeni bir kampanya başlattık: 2 Milyon Ağaç İçin 2 Milyon İstanbullu! İstanbul halkına, 3. köprü projesi nedeniyle kesilecek her bir ağacı birebir savunması için çağrıda bulunuyoruz. “Madem seçtiğimiz hükümet ve belediye bu saçma projeyi hayata geçirmekte ısrar ediyor, biz de demokrasiyi doğrudan işletir ve ağaçları kendimiz koruruz” diyoruz. Bunun için 2 Ekim Cumartesi akşamı büyük ve geniş katılımlı bir eylem tasarladık. İstanbullular 2 Ekim akşamı saat 20.00’de ellerinde mumlarla, Boğaz kıyısında belirlediğimiz buluşma noktalarına gidecek ve ellerinde mumlarla bir saat boyunca bekleyecek. Bütün Boğaz kıyısını ışıl ışıl aydınlatacağız. Son derece barışçıl, miting havası yaratmayan, 3. köprü projesine karşı çıkan herkesin birbirini tanıması için vesile olacak, ünlülerin, meslek odalarının ve çok farklı STK’ların halkla bir arada gerçekleştireceği bu eylemle köprü projesinin durmasını sağlayacağız. Bir kez bu projeyi durdurduktan sonra da alternatif çözümlerin tartışılabilmesi için zemin oluşturmuş olacağız.
Bu kampanyayı Yeşiller Partisi olarak biz başlattık ancak aslında bu kampanya bizim değil. Bu kampanya 3. köprüye karşı olan herkesin kampanyası. 2 Ekim’de gerçekleştireceğimiz eylem de, bu yıkım projesine karşı çıkan herkesin eylemi olacak. Bu çatı eylemde STK’lar, meslek odaları ve İstanbullular şehirlerine ve kaderlerine doğrudan sahip çıkacak. Bizim Yeşiller olarak yapmaya çalıştığımız şey sadece, 3. köprüye karşı tepkinin birleştirilmesini ve aynı anda ortaya çıkmasını sağlamak.
Buradan çağrımız herkese; tüm STK’lara, meslek odalarına ve İstanbullulara: Gelin 2 Ekim akşamı 20.00’de siz de elinizde mumlarla Boğaz’da olun. 3. köprünün güzel İstanbul’a dayatılmasına karşı tepkimizi birlikte gösterelim. İstanbul’un son ormanlarını oluşturan 2 milyon ağacı ve içinde barındırdığı canlı yaşamını birebir savunalım.
Serkan Köybaşı
Yeşiller Partisi
“2 Milyon İstanbullu” Kampanyası Koordinatörü
Şu ana kadar kampanyaya desteğini açıklayan STK, meslek odaları, akademisyenler ve ünlüler –alfabetik sıraya göre- şu şekilde:
STK’lar:
* Barışa Pedal
* Bogaziçi Bilgi Topluluğu
* Buğday Derneği
* Greenpeace
* İstanbul S.O.S İnisiyatifi
* Küresel Eylem Grubu
* Maltepe Nazım Hikmet Kültür Merkezi
* Son Irmak Doğa ve Kültür Derneği (Son Irmak Doğa Orkestrası)
* Yeşil Adımlar Derneği
Meslek Odaları:
* İstanbul Tabip Odası
* Şehir Plancıları Odası
Akademisyenler:
* Prof.Dr. Haluk Gerçek
* Dr. Zerrin Bayrakdar
Ünlüler:
* Atiye
* Aylin Aslım
* Feridun Düzapaç
* İlkay Akkaya
* Luxus Grubu
* Mehmet Ali Alabora
* Nejat Yavaşoğulları
* Pelin Batu
* Rüstem Batum
* Tuncel Kurtiz
* Yasemin Göksu
* Zeynep Casalini
Kampanyanin web sayfasi: www.2milyonistanbullu.com
Facebook grubunun adresi: http://www.facebook.com/home.php?#!/group.php?gid=125145967523671&ref=ts
Facebook’taki etkinlik sayfası: http://www.facebook.com/home.php?#!/event.php?eid=145840565440603&ref=mf
Twitter hesabı: 2mlynistanbullu
Antalya’nın Serik İlçesi’ne bağlı Belek Beldesi’nde referandum çalışmaları kapsamında broşür dağıtan İşçi Partililer, 30- 40 kişilik bir grubun saldırısına uğradı.
Referandum çalışmaları kapsamında, üzerinde ‘Anayasa değişikliğine hayır’ yazılı broşürler dağıtan İşçi Partisi İl Teşkilatı üyeleri, bugün saat 13.00 sıralarında Belek Beldesi’nde kimliği belirsiz 30- 40 kişinin saldırısına uğradı.
Yeşiller Partisi Basın Bürosu tarafından hazırlanan bültende geçen haftanın önemli siyasi gelişmeleri hakkında partinin görüşleri özetlenmekte ve Yeşiller tarafından yapılan başlıca çalışmalar aktarılmaktadır.
BARIŞA SAHİP ÇIKALIM…
Bugün 1 Eylül Barış Günü.
Barışa sahip çıkmak, öncelikle savaşın ve şiddetin her türlüsüne karşı çıkmakla mümkündür.
Barışa sahip çıkmak militarizme, silaha ve toplumun askeri bir anlayışla örgütlenmesine karşı çıkmakla mümkündür.
Daha “başarılı” ordular için, daha “bizden” askerler için, daha “verimli” savaşlar için mücadele ederek barışı kazanamayız.
Biz Yeşiller Partisi olarak savaşsız ve şiddetsiz bir dünya için sadece laf üretilmemesini, bütün politikaların şiddetsizlik temelinde üretilmesini istiyoruz.
Politikalarımız gibi dilimiz de, davranış biçimimiz de, mücadele tarzımız da şiddetsiz olmalı. Şiddetsiz bir dünya kurmak için emek vermeliyiz.
Savaşların en önemli kaynağı olan petrol bağımlılığından kurtulmanın, küresel adaletsizliğe son vermek için politikalar geliştirmenin, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı mücadele etmenin, bugün mülteci ve su sorununun en önemli nedeni haline gelen iklim değişikliğinin ve ekolojik krizin çözümü için yeşil politikalar benimsemenin önemini unutmamalıyız.
Bu yıl Barış gününü kutlarken savaşsız ve şiddetsiz bir gelecek için sahip çıkmamız gereken politikaları hatırlamak önemli:
– Kürt sorununun şiddetsiz çözümü için bütün tarafların dahil edileceği cesur bir barış süreci başlatılmalıdır. İlk adım olarak ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
– Yeni, özgürlükçü ve demokratik bir anayasayla ordunun siyasetteki rolüne tamamen son verilmeli, demokratik siyasetin önündeki engeller temizlenmelidir.
– Zorunlu askerlik militarizmin temel harcıdır ve çağdışıdır. “Asker ocağını” kutsayan ideolojiler istedikleri kadar “sivil” görünsünler, barışa değil daha güçlü ordulara hizmet ederler. Vicdani ret bir anayasal hak olarak tanınmalı ve zorunlu askerlik kaldırılmalıdır.
– Silahlanma harcamaları durdurulmalı, ordu küçültülmelidir.
– Yunanistan ile iyice yapaylaşan sorunların çözümü yolunda cesur adımlar atılmalı, Kıbrıs’ın ve Ege’nin iki taraflı olarak askerden ve silahtan arındırılması sağlanmalıdır.
– Ermenistan’la kalıcı barış sağlamak için ilişkiler normalleşmeli, sınır açılmalıdır.
– Dünyanın dört bir yanında süren savaşlara karşı, Afganistan, Irak ve Filistin’deki işgal ve savaşlar başta olmak üzere aktif tavır alınmalı, yurtdışına gönderilen bütün askerler geri çekilmelidir. Bunun için savaş karşıtı hareketi güçlendirmek zorundayız.
– İran’a yönelik bir saldırıyı önlemek için aktif politikalar geliştirilmeli, İran’a saldırmak için üretilen yalanlar teşhir edilmelidir.
– Nükleer güce sahip ülkeler, hala dünyayı birkaç kez yok edecek kadar nükleer silahı ellerinde tutarak dünyanın geleceğiyle oynuyorlar. Nükleer savaş tehlikesi hala sürüyor. Tam bir nükleer silahsızlanma için enerji üretimi de dahil olmak üzere bütün nükleer güç tesislerinin durdurulması, tam bir nükleer silahsızlanma sağlanması için çalışmalıyız.
Barışı ancak, barışı inşa ederek kazanabiliriz.
Yüksel Selek – Ümit Şahin
Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri
GEÇEN HAFTANIN TUHAFLIĞI…
Allianoi’de Yortanlı barajının suları altında kalmasına Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun bir kelime hilesiyle izin verdiği antik kaplıca için Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu “Allianoi diye bir şey yok” açıklaması yaptı. Korumak değil yok etmek konusunda uzman olan Çevre Bakanı’nın gözünün önündeki antik yerleşimi “yok” ilan etmesini kibarlık gereği sadece “tuhaf” olarak adlandırıyoruz…
YEŞİLLER PARTİSİ’NDEN HABERLER….
• Yeşiller Partisi iklim değişikliği çalışma grubu yaptığı toplantıda ismini “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışma Grubu” olarak değiştirdi. Bundan böyle enerji politikaları, nükleer santralar ve HES’ler de iklim politikalarıyla birlikte bu çalışma grubunun konuları arasında yer alacak. Nükleersiz kampanyası da iklim değişikliği ve enerji çalışma grubu tarafından yürütülecek. Çalışma grubunun toplantıları ve çalışmaları parti üyesi olmayanlar dahil herkese açık olarak sürüyor. İlgilenenler [email protected] adresiyle yazışabilir.
• LGBTT Çalışma grubunun kuruluşu için ilk toplantı 3 Eylül Cuma günü İstanbul Yeşil Ev’de yapılacak.
• İstanbul’da üçüncü köprüye karşı Yeşiller tarafından başlatılan 2 milyon İstanbullu kampanyası sürüyor. Kampanyanın açılış basın toplantısı 2 Eylül’de yapılıyor. Kampanyaya İstanbul Tabip Odası, Greenpeace, Şehir Plancıları Odası gibi çok sayıda kuruluş desteğini açıkladı. Ayrıntılı bilgi için www.2milyonistanbullu.com
• Allianoi’nin Yortanlı barajının suları altında bırakılması için verilen karar üzerine Yeşiller Partisi “Allianoi’ye ölüm fermanı skandaldır” başlıklı bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması web sitemizde bulunabilir.
• Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Ümit Şahin’in “Zenginlerin iklim borcu büyüyor” başlıklı yazısı Radikal iki’de yayınlandı. Yazı web sitemizde bulunabilir.
• Önümüzdeki ilk MYK toplantısı 4 Eylül Cumartesi günü İstanbul Yeşil Ev’de yapılacak.
Son aylarda sol veya sağ birçok politik hareketin içinde olduğu gibi, ekolojist hareketin içinde de önümüzdeki referendumda alınacak tavır konusunda bazen hararetli bir tartışma dönüyor. Öncelikle ifade etmek isterim ki, birçoklarınız gibi benim de gönlüm bu tartışmanın daha kapsamlı bir değişiklik teklifi etrafında dönmesini, toplumun bu kadar enerjisinin kayda değer bir tartışmaya gitmesini isterdim.
Türkiye Küçük Millet Meclisi (TkMM)’nin İstanbul’daki Eylül ayı toplantısı 5 Eylül Pazar günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yerel gündem maddesi 3. köprü projesi olan toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi de (İBB) Başkan Danışmanı ve Genel Sekreter Yardımcısı düzeyinde katıldı.
Örgüt, BBC’nin ulaştığı bir video kaydında, birkaç ay önce aldığı bu kararın demokratik bir süreç başlatma amacını taşıdığını duyurdu.
ETA daha önce iki kez ateşkes ilan etmiş ancak daha sonra silahlı eylemlerine devam etmişti. Örgüt, bu ateşkes kararının daimi mi geçici mi olduğunu belirtmedi.
Referandumda verdiğiniz oylar geçersiz sayılabilir! Nasıl mı? İşte dikkat edilmesi gereken püf nokta…
Mührün basılacağı oy pusulaları tek parça ve bu pusulanın yarısı kahverengi yarısı ise beyaz.
Bu nedenle tercih mührünüzü evet ya da hayır bölümüne bastığınızda, eğer oy pusulasını içe doğru katlarsanız diğer tarafa mürekkep bulaşıyor.
